tarhana

yoğurt ve türlü baharatların, sebzelerin karıştırılıp kurutulmasıyla elde edilen türklerin milli besinidir. taşınması kolay ve uzun süreler saklanabilir olmasından dolayı göçebe yaşama en uygun gıdalardan biridir. suyla karıştırılıp çorbası yapılır. cips olarak da tüketilebilir. türkiye'nin her yöresinde farklı tarzlarını bulmak mümkündür.

(bkz: tarhana çorbası)
(bkz: tarhana cipsi)

yapması zor, yemesi tatlı

oldukça besleyici, şifa dolu, ülkemizde sevilerek tüketilen besin maddesidir.

çocukken anneannem yapardı, bize de yollardı. hasta olduğumda annem muhakkak bunu yapardı. geleneği devam ettiriyorum, sıra bende. hastalığa, mide bulantısına birebir, bol naneli olmak şartıyla. şimdilerde marketlerde de var ancak yok yok, alakası yok.

her sene annemin halletmesi gerektiğini düşündüğü, ciddi ciddi deadline nı olan (gerçekten, geç yapınca adam gibi kurumuyor falan) nimet. beğenmeyebilirsiniz ama hasta olunca aklınıza ilk o düşer.

(bkz: dar hane)

yöreden yöreye değişmekle birlikte içerisinde genellikle yoğurt, domates, kapta biber, un, nane, nohut ve mercimek bulunan çorba. eger çorbaların bir hiyerarşik düzeni olsaydı eşitler arası birinci tarhana olurdu. eşitler arası birinci olurdu çünkü çorbalar eşitliğe aykırı şekilde hiyerarşik duzen oluşturan insanoğlu gibi çirkin şeyler değiller.

keloğlan'ın aykız'ı iyileştiren çorbası.
maharet, çorbada mı çorba içiren adam da mı allah bilir.
hasta oldukları zaman içime dua katıp çoculara yapardım, iyileşirlerdi.
birde (bkz: mercimek çorbası) iyileştirirdi benim çocukları.

isminin "dar hane"den geldiğini duyduğum ama tam olarak araştırmadığım için iddia edemeyeceğim, özellikle uşak'ta yapılanını çok sevdiğim, şahane çorbadır.

yörede yetişen ürünlere göre ve iklime göre çeşit çeşidi bulunan, pişirmeye hazır, kurutulmuş çorbalık. temel malzemesi yoğurt ve buğday, buğday unu ama bunun biberlisi var; domateslisi var; soğanlısı var...var da var.

bir ileri yaş kişiden rivayet odur ki 1960'larda almanya'ya ilk giden işçilerin bagajlarından çıkan başka başka tozların ne olduğunu soran alman polislerine: tarhana cevabıyla dumurları yaşatan bir gıdaymış. beyaz, turuncu, incecik veya top top kurutulmuş bir şeyler. ama hepsi tarhana. standart delisi alman'ın düştüğü şaşkınlığa bak lan!

ha bir de biriyle tarhanadan anladığın şey aynıysa o insanla kaynaşman bir şekilde daha kolay oluyor galiba.

aklıma hep rüştü asyalı'yı getiren şifalı çorba çeşidi.

keloğlan filmlerinde bolca kullanılan, kendisinin kepçe kepçe içmesi yetmiyormuş gibi bir de kralın kızına içiren yüce gönüllü kel oğlan keleş oğlanımız sayesinde her derde derman olduğunu öğreniriz bu çorbanın.

bence en güzel çeşidi de kastamonu'da yapılan yaş tarhanadır.

sade haline ayrı, kıymalı olanına da ayrıbayıldığım ve ölmeden nasıl yapıldığını öğrenmek istediğim muhteşem çorba.

uşak usülü yapılanına hayranım. acayip. hafi acılı macılı bi tencere gömerim.

iki yıldır glutensiz olarak yaptığım yiyecektir.içeriğine gelince domates, kırmızı biber, soğan, yoğurt ve irmik barındırmakta(ege'de bu şekilde yapıyoruz.)
ayrıca mayalanarak yapıldığı için lezzetinin yanında bağışıklığa da faydalı bir çorbadır.

ege bölgesinde çorba iken kahramanmaraş ta cips olan yiyecek

pişirilmiş yarma, bulgur ya da mayalanıp kurutularak ufalanmış hamura domates, biber, soğan, kokulu otlar ve yoğurt katılarak yapılan bir çorba malzemesi.