221.
tozlu bir plastik topa dokunamam. ayakkabı ya da terlik ters dönmüşse rahat edemem.
devamını gör...
222.
eğer yemeğimden bir parça bile yemiş olsam o tabağa çatal sokanın vay haline.
benden yeni tabağı ısmarlamamı iste, başka bir şey iste amenna ama yemeğime elini sürme!
benden yeni tabağı ısmarlamamı iste, başka bir şey iste amenna ama yemeğime elini sürme!
devamını gör...
223.
saçımı yıkadığım gün yastığın bir tarafını, saçım kirliyken yastığın diğer tarafını kullanırım. ayrıca başkasının yastığımı kullanmasına izin vermem. bu konuda cidden çok hassasım
devamını gör...
224.
kivi ve şeftali dokunamıyorum ve yiyemiyorum. birde bazı durumlarda üçleme gibi takıntılarım var.
devamını gör...
225.
saçla oynamak
devamını gör...
226.
dişlerimi fırçalarken mutlaka pencereden dışarıyı izlerim.
devamını gör...
227.
okb si olan bir bireyin her takıntısı tuhaf, her tuhafliğı bir takintidir aslında.
ben çoraplar konusunda hassas olmakla birlikte yersiz hareketler konusunda da ayrı takintiliyimdir.
ben çoraplar konusunda hassas olmakla birlikte yersiz hareketler konusunda da ayrı takintiliyimdir.
devamını gör...
228.
camda oluşmuş buğuyu sileceksem ya komple silmeliyim ya da hiç dokunmamalıyım.
devamını gör...
229.
her bayram en az bir tane ece çikolata paketini düzleştirip halının altına koyarım. en yakın temizlikte atılır ama koymaktan hiç vazgeçmiyorum.
devamını gör...
230.
ayakkabı, terlik gibi pabuçları çıkarırken daima sağ olananını soldakinden bir cm bile olsa önde bırakırım.
nerede, ne zaman olursa olsun tek sayıya sahip bir rakamı çift sayıya getiririm. (tv sesinin derecesi, alarm saatinin dakikası, oyundaki asker sayım vb.)
bunlar tuhaf takıntılar değil tabii buraya yazılan çoğunluktaki entry gibi.
yoksa biz de tesla olsak kaldığımız bir restoranda sürekli masa rezerve ettirip o masaya biri dokundu mu ya da sinek kondu mu masayı yeniden kurdururduk.
ya da einstein'in gibi çorap giymemek uğruna kendi sandaletlerimizi bulamadığımızda, eşimizin sandaletlerini giymeyi bilirdik, herhalde.
velhasıl dahilerin yaşamında daha sık gördüğümüz tuhaf takıntılardır efendim. bendeniz gördüğünüz gibi sağcılıkla çiftçilikle uğraşan bir sivri zekayım. *
nerede, ne zaman olursa olsun tek sayıya sahip bir rakamı çift sayıya getiririm. (tv sesinin derecesi, alarm saatinin dakikası, oyundaki asker sayım vb.)
bunlar tuhaf takıntılar değil tabii buraya yazılan çoğunluktaki entry gibi.
yoksa biz de tesla olsak kaldığımız bir restoranda sürekli masa rezerve ettirip o masaya biri dokundu mu ya da sinek kondu mu masayı yeniden kurdururduk.
ya da einstein'in gibi çorap giymemek uğruna kendi sandaletlerimizi bulamadığımızda, eşimizin sandaletlerini giymeyi bilirdik, herhalde.
velhasıl dahilerin yaşamında daha sık gördüğümüz tuhaf takıntılardır efendim. bendeniz gördüğünüz gibi sağcılıkla çiftçilikle uğraşan bir sivri zekayım. *
devamını gör...
231.
son birkaç yıldır gece yatmadan 15-20 dk evin içinde turluyorum karanlıkta. ailemin evi dubleks orada merdiven inip çıkıyorum, başta kapıların kenarlarına çarpıyordum ama yön duygum gelişti artık körleme gidebiliyorum her yere.
devamını gör...
232.
cüzdanımdaki kağıt paraların atatürk resimleri hep aynı yere bakacak şekilde diziyorum. karışık olduğunda içim huzursuz oluyor *
devamını gör...
233.
alarm kurarken ses seviyesinin istediğim düzeyde olduğunu bilsem bile birkaç kez daha oynamadan duramam.
devamını gör...
234.
çoğu kahvaltımda çay bardağımı en az bi sefer yıkarım
devamını gör...
235.
telefonumun şarj aletini başka birisinin kullanmasına izin vermiyorum veremiyorum.
devamını gör...
236.
istem dışı olan alışkanlıklarımız.
herkesin tuhaf takıntıları olduğuna inanıyorum.eğer bir kitabı okuyorsam onu tek bir müzik parçasıyla bitiririm.o müzik,o kitabın dokusuna aittir çünkü,ikisi iç içe geçer ve bir nevi çözülemeyecek düğüm olurlar benim için.kitabı okuyup karakterlerin yașadığı olayları hayal ettiğim sırada, zihnimin arka planında çalan fon müziği gibi düșünebiliriz bunu.
herkesin tuhaf takıntıları olduğuna inanıyorum.eğer bir kitabı okuyorsam onu tek bir müzik parçasıyla bitiririm.o müzik,o kitabın dokusuna aittir çünkü,ikisi iç içe geçer ve bir nevi çözülemeyecek düğüm olurlar benim için.kitabı okuyup karakterlerin yașadığı olayları hayal ettiğim sırada, zihnimin arka planında çalan fon müziği gibi düșünebiliriz bunu.
devamını gör...
237.
nakit almadan dışarı çıktığımda kendimi huzursuz hissederim ;çünkü illa nakit ödeme gerektiren bir şey çıkagelir ve bankamatikle uğraşmak zorunda kalırım.
devamını gör...
238.
çıplak ayak gördüğüm zaman kişilerin parmaklarını saymamdır. amacım ne hiçbir zaman anlayamadım sanırım da anlayamayacağım. ve sadece bir kere istisna olarak bir ayağında 6 parmağı olan insanı gördüm. başka da istisnaya rastlamadım henüz.
devamını gör...
239.
mesajlaşma esnasında kendi kendime mimik yapıp üstün birde onay ve el hareketi ekliyorum.
devamını gör...
240.
cansız her şeyle konuşuyorum, onlar konuşuyormuş gibi kendim konuşup cevaplıyorum :/ ve empati kuruyorum onlarla. bunu da durduramıyorum. yakınlarım bu durumu bildiği için yadırgamıyor artık. misal ablamla aramızda geçen diyaloğumuz:
-bana mı diyon anlamadım?
+yok çekmeceyle konuşuyodum sert kapattım diye kızmış
-haa tamam bende bana seslendin sandım.
(bkz: ben cidden delirmişim)
-bana mı diyon anlamadım?
+yok çekmeceyle konuşuyodum sert kapattım diye kızmış
-haa tamam bende bana seslendin sandım.
(bkz: ben cidden delirmişim)
devamını gör...