türk olmak

çocukken "türk gibi kuvvetli", "bir türk dünyaya bedeldir", "türk, öğün, çalış, güven" sözleriyle kafamız ütülendi.
sonra yakın akrabamızdan biri, antep'in kilimleri para etmemeye başlayınca almanya'ya gitti. yaptığı iş sabah saat üçten altıya münih'in sokaklarını sabunlu suyla yıkamakmış. (bu adam antep'in ermeni mallarına çöken eşrafından birinin torunu.) bir alarm zili çaldı kafamda.
sonra dünya boks şampiyonalarını falan izliyorum. elin gavuru, dünyaya bedel olduğuna falan bakmadan bizim boksörlerimizin ağzını burnunu kırıyor. güreşçilerimizin sırtının yerden kalkmasına izin vermiyor. futbolu falan saymıyorum bile.
sonra tüm bunları rahmetli çetin altan çok veciz bir şekilde açıkladı : türke türk propagandası yapmak.
şimdi övünebiliriz.

türkiye'de asker ve vergi deposu olmaktan başka bir şey değildir.

türk olmak bir kafa, gönül işidir. türk; kültürüyle, diliyle, ata sevgisiyle türktür.