türkiye'de binaların çok çirkin olması

türkiye'deki çirkin binalardan daha çirkini de mevcut eski sovyet ülkelerinde

(bkz: komünist sovyet apartman blokları)

bu konuda şehir planlamaları çok önemli. üniversitede bununla ilgili bölüm olmasına rağmen hâlâ güzel faaliyet gösterecek imkanı gençlerimize vermiyorlar. zaten arsası, parası olan insan çirkin olur mu diye bakmaksızın doğayı katledip binalar dikiyor. ülkede ince düşünen kalmadı.

ben çevreme baktığımda, açarım kollarımı ve şöyle yakarırım:

bu ne estetiksizlik, bu ne çirkinlik?

heykel yapmayı beceremeyiz, bina yapmayı beceremeyiz, restorasyon bilmeyiz, ucube şeylere bayılırız.

iğrenç.
estetikten yoksun bir toplumda yaşamak buna dikkat eden biri için çok zor.

alamıyorum da e kirada da oturamıyorum oh hiç ilgimi çekmiyor biliyor musunuz? kafam rahat.

bu halkın daha iyisini mi hak ettiğini düşünüyorsunuz

haklı bir tespit. mahpus damı gibi tüm binalar. görsel olarak iç karartıcı.

daha önce yaptığım tanıma - #1975934 - ek olarak şöyle bir tweet görseli paylaşmak istedim.

bunun parayla, ihtiyaçla ilişkisi pekyok. türkiye coğrafyasını oluşturan iki halk, türkler ve kürtler göçebe kavimler. bildikleri tek yapı kıl çadır. yerleştikleri zaman da kerpiçten çamurdan yaptıkları, kışın kar, yağmur yağınca dam çökmesin diye loğ taşıyla sık sık düzledikleri kömler. sonradan taşı taş üstüne koymaya başlamışlar. o da kısa sürmüş, sonra beton icat olmuş, böyle manda tersi gibi yapılar yapmaya başlamışız. mimari geçmişimiz yok. anadolu'da gördüğünüz hemen her taş bina, ermeni, rum ya da süryani ustaların eseri. bunların da köküne kibrit suyu ekmişiz.
mimari geçmiş olmadığı estetik bir alt yapı da yok. o yüzden de işte böyle kazulet yapılar ortaya çıkıyor.

müteahhitler bir tek kendi evlerini güzel yapıyor anlaşılan..

onca can gitti hâlâ sağlamlığı değil çirkinliği tartışılıyor. bizim milletten akıllanmaz..

ben bunun göcebelikten geldiğini düşünüyorum. yaşadığım yeri güzelleştireyim kaygısı yok. apartmanların yanında gecekondular apartmanlar gelişi güzel serpiştirilmiş estetik yoksunu. bakınca için daralıyor. yollar desen yapboz olmuş. net bi mimari geleneğimiz yok. onu geçtim tamam ama bari bi bütünlük olsun. o da yok. sehir planlamacıları ne iş görüyor acaba?

cumhuriyet dönemi mimarisi ile inşa edilen yapılar hariç katıldığım önermedir.
özellikle ankara ulus'taki yapılar harikadır, keşke o tarzda devam etseydi şehirdeki bütün inşalar.

önüne gelen müteahhit, mimar, inşaatçı olursa böyle olur. çoğu bir boku bilmiyor ki.

gerçekten de çok çirkindirler. bina yapılırken herhangi bir estetik kaygı güdülmez. bazen denemeler yapılır tabii ki ancak bu denemeler de başarısız olur genelde.

deveye demişler ki, ... türkiye'de binaların çok çirkin olduğu söyleniyor ne diyorsun, deve de demiş ki sidiğimde şifa arayan akıl sahiplerine müteahhitlik yaptırıp, para için yaptıklarına da gözyumarsanız... yok lan bu diildi.. deve de boynumdan sana ne lavuk.. da dememiştir tabii..
tüh.. hepsini birbirine mi karıştırdıı.. ha tamam tamam.. deve de demiş ki: sakla samanı yoksa ithal eder... amaaan neyse işte..!

en son güzel bina yapıldığında tahtta abdülhamid falan vardı sanırım.

vizyonsuz zevksiz laz müteahhitlerin eseridir. deniz kumundan bina yapmışlar duvardan deniz kabuğu toplayabilirsiniz o kadar güzel ve sağlam.

ihsan bilgin'in bedelsiz modernleşme makalesini tekrar paylaşalım...

şehir kültürü yok ki bizde.
kızılıay 'daki 20 katlı apartmana senelerce gökdelen demiş milletiz biz. üstelik başkentin göbeği.

ülke genel olarak estetik yapılaşmadan yoksun zaten; sokakları, caddeleri, binaları, alışveriş merkezleri hatta ışıkları insana huzur vermiyor. sabahın ilk ışıklarında işe, okula, markete çıkmak için dışarıya adım attığınızda yürüdüğünüz yol bile sizi rahatsız ediyor olabilir. güne huzursuz başlamak için hazırsınız artık. zor değil estetik mimariyle kentler inşa etmek ama o zaman kim parayı yiyecek?