türkiye’de kadın olmak

ya olmasaydınız? olmasaydınız olmazdım.

memelerinize kurban olurum her birinizin.. muhteşemsiniz. allah başımızdan eksik etmesin sizi.

siyasal islamın tüm politikayı arkasına alan adi saldırılarıyla bireysel olarak devamlı mücadele etmektir.

az önce twitter' da gordugum bir gorsel ile sok oldum. kargo paketlerinin uzerindeki bilgilerden, kadinlari taciz edenler varmis. bu sebeple kargo teslim alan kadinlar, etiketi sokup cope o sekilde atiyorlarmis kargo posetlerini pes.

üstteki yazarın bahsettiği kargo durumu gerçekten çok can sıkıcı. başka bir boyuttan da bahsedebilirim hemen dilerseniz.

arkadaşlarınızla kafeye gidiyorsunuz, sadece oturup sohbet muhabbet. ödeme yerinde kartınızla ödeme yapıyorsunuz ve kasiyer kişi fişten isminizi ve soyisminizi alıyor, sosyal medyadan ekleyip tanışmak istiyor. evet.

hayattaki en büyük zorluğu "kadın" doğarak sırtlanan kişi.
her gün hemcinin canice öldürüldüğünü öğrenmektir
acaba ve korkularla yaşmaktır
özgür olamamaktır
acabalar ile yaşamaktır.
şans mı şanssızlık mı bilemediğim bir durum
bildiğim tek şey kısaca türkiye de kadın olmak çok zor ...
pis ellerinizi üstümüzden çekin diye bağırmak istiyorum bazen...

erkeklerden sonra konuşmak ve erkekler doyduktan sonra yemek yemektir.

katlede katlede kadın mı bıraktınız?! demek istediğim başlık. öldük, hâlâ da ölüyoruz!
türkiyede kadın olma olayı eski zamanlarda kaldı.
atatürk zamanında. kadınlara hakaret edenlerin tutuklandığı zamanda. hakaret edenin tutuklandığını söyledim.
kadın, anca o zaman gerçekten kadındı.
şimdilerde ise daha çok obje, basit, değersiz, küçük ve neredeyse köle.
kadınlara şiddetin, tacizin, tecavüzün, katledilmenin yolunu açtılar! birde itibarsızlaştırdılar. aşırı cinsiyetçi söylemler oluyor. sonra cahilleştirmek istiyorlar. okutmak istemiyorlar.
çoğu kadın bu saydıklarımla savaş vermiş veya veriyor. savaşarak aldığımız toprakların içinde de savaşıyoruz!

(bkz: çantamda ne var)

yaşadığınız hayatı yine sizin gibi kadın seçmen seçiyor bu konuda erkeklere gereksiz yukleniliyor eken biçer.

bundan sonra her örnekte bu başlığa yazacağım. favori başlığım budur artık. kargo etiketlerini yirttigimizi bilmeyen erkekler varmış mesela. hatta ben her parçasını ayrı çöpe atiyorum, öyle bı hal benimki... bu arada bunu zaten erkekler de yapmalı bence, adınız soyadınız adresiniz belki telefonunuz yazıyor orada. ne gerek var, niye tek parça halinde dursun.

zaten iki gündur dışarıda daha daha daha tetikteyim ve daha daha daha nefret ediyorum. yarım saat önce falan atmden para yatiracaktim. etrafta kimse yoktu. kartı ararken motorlu biri durdu. yani büyük ihtimal gasp falan etmeyecekti adam atm kullanacakti... ama ben "nerden çıktın sen şimdi" dercesine bı usanmışlık hissiyle anında vazgeçtim uzaklaştım. acelem yok. gergin bi 2 dk geçirmeye değmez.

şansa yaşıyoruz diye düşünendir.

mesajlaştığın insanlara bazen ismini değiştirip söylemektir.

türkiye'de iyi insan olmaktan, çocuk olmaktan, yaşlı olmaktan daha zor olduğunu düşünmediğim durum.
türkiye'de genel olarak şiddet problemi varken, diğerleri beni ilgilendirmiyor der gibi sadece kadına olanı vurgulamak saçma ve egoistçe...
türkiye'de şiddet zayıf olana. kadına yapılan şiddet kadın olduğu için değil, zayıf olduğu için. bunu anlamak bu kadar zor olmamalı.

ölüm sayısı
2008 - 66
2009 - 125
2010 - 203
2011 - 130
2012 - 145
2013 - 231
2014 - 290
2015 - 293
2016 - 289
2017 - 351
2018 - 404
2019 - 422
2020 - 418
2021 - 433
2022 - 409
2023 - 415
2024 - ......
bu rakamlara şüpheli kadın ölümleri dahil değildir..

bu kadınlar;
%41'i evli olduğu erkek tarafından
%14'ü birlikte olduğu erkek tarafından
%11'i tanıdıkları tarafından
%9'u eskiden evli olduğu erkek tarafından
%5'i eskiden birlikte olduğu erkek tarafından
%3'ü babaları tarafından
%3'ü tespit edilemeyen şahıslar tarafından,

%65'i evde ( en güvenlikli olmaları gereken yaşam alanları )
%18'i sokakta
uzaklaştırma kararları olmasına rağmen bir zamanlar sevdikleri erkekler tarafından katledilmişlerdir...

“tarih boyunca erkeğin kadını koruduğu söylendi. sahi; erkek, kadını kime karşı koruyordu?”

eve yemek söylediğinde evde biri var gibi davranmaktır. evde herhangi bir tamir işi varsa yalnız kimseyi eve almamaktır. görece olarak yaşadığım şehirde yolda yürürken rahatım ama başka şehirlerde sürekli arkanı kollamaktır. artık sokakta, evde hiçbir yerde, hiçbirimiz güvende değiliz.

erkek olarak bile yaşamak, geç vakitlerde tek başına dolaşmak (özellikle demografinin bozulduğu günümüzde) çok zorken kadın olarak yaşamayı tahmin bile edemiyorum bu ülkede, aslında zor değil biliyor musunuz, sadece kendimi savunursam ben zarar görecem, muhtemelen içeri giricem o yüzden zor geliyor. devlet yasalara uyan işinde gücünde halkın elini kolunu başlamışken katiller, teröristler, tecavüzcüler dışarda geziyor sıkıntı bu.

nana’nin meryem’e öğüdünü bire bir yasamaktir iste;

ortadoğu'da bir kürt, abd'de bir siyahi veya bir nazi almanya'sında yahudi olmakla eşdeğerdir.

bir kadının başına gelebilecek en kötü şey'dir. coğrafya kader değildir, coğrafya kendi iradeni kendi eline alana kadar çıkmazdır. üniversiteyi bitirdiğin anda, toz olman gereken kara bir deliktir. türkiye'yi sevmiyorum çünkü artık içine doğduğum ülkeden, toplumdan, geleneklerden eser kalmadı. burası çok şizofrenik temeller üstüne kurulu, günü gününü tutmayan, insanların maddi gelir için bırakın bedenini; ruhunu bile satışa çıkardığı yer haline geldi. artık insanlarla aynı ülkede değiliz, bunlar şeytanın yardakcıları. cehennem, türkiye'ye indi.

dünden beri twitter'da kadınlar öldürülen kadınları paylaşıyor,dünya gündemine girebilmek için binlerce tag paylaşıyor, öldürülen kadınlar için bahane üreten insanlara cevap olmaya çalışıyor
türkiye'de kadın olmak zor, kadın ölmek kolaydır.