türkiye'de solun halka ulaşamamasının nedenleri
başlık "lookingglass" tarafından 18.05.2023 14:23 tarihinde açılmıştır.
21.
solun devlet tarafından kriminalize edilmesi yüzündendir. sol düşünceyi halka anlatacak kişileri tek tek toplayıp öldürmüş, hapsetmiş, işkence etmiş, soldan söz edilmesin diye yasalar çıkartılmış, yine de aradan kaçar diye solun önüne chp diye bir engel koymuş.
12 eylül'den önce sadece devyol adlı örgüt olamayan örgütün 3 milyon civarında sempatizanı vardı. (ülke nüfusu 45 milyonken) devrimci bir adam terzi fikri, fatsa'da belediye başkanı seçilebiliyordu. devlet kendisini işkencede öldürdü. fatsa bugün neredeyse silme akodp'ye oy veriyor.
öte yandan solun halka ulaşamamasının en başta gelen nedeni hümanist olması. vurup geçeceği yerde, durup bağışlamasıdır. karşı taraf durmadı tabi.
12 eylül'den önce sadece devyol adlı örgüt olamayan örgütün 3 milyon civarında sempatizanı vardı. (ülke nüfusu 45 milyonken) devrimci bir adam terzi fikri, fatsa'da belediye başkanı seçilebiliyordu. devlet kendisini işkencede öldürdü. fatsa bugün neredeyse silme akodp'ye oy veriyor.
öte yandan solun halka ulaşamamasının en başta gelen nedeni hümanist olması. vurup geçeceği yerde, durup bağışlamasıdır. karşı taraf durmadı tabi.
devamını gör...
22.
ülkenin ortalama zeka seviyesinin işaret diliyle anlaşan şempanzelerden 2 puan fazla olduğunu göz önünde bulundurursak, tek derdimiz bu mu sizce?
bu halka ulaşamazsın.
hurafeler, hikayeler yazacaksın.
her duyduğuna inanan halk bu.
beklentiyi düşük tutmak lazım.
bu halka ulaşamazsın.
hurafeler, hikayeler yazacaksın.
her duyduğuna inanan halk bu.
beklentiyi düşük tutmak lazım.
devamını gör...
23.
kendi içinde bile anlaşamayan, geçinemeyen insanların halkı hor görmesi, tepeden bakması.
devamını gör...
24.
kendi içinde fraksiyonlara bölündüğünden.
devamını gör...
25.
sağ nasıl halkın büyük kesimine yayılmıyorsa aynı sebeptir. bir taraf "gomunist bunlar, stalinci" dedi "bir taraf iran olmayacağız" dedi. adaletin şirazesini kaydırıp, halkın içine nifak katıp onu ona düşman edip herkesi birbirine düşürdüler, yabancılaştırdılar, birbirlerine kulak tıkattılar. siyaset üzerinden halkın ve toplumun biyolojik yapısına kuranı kerim'den uzak kula biat ettirilen din soktular, eğitimi yüzeyselleştirip fırsatçı tüccar sınıfı ortaya çıkardılar, nezih bir yaşam kültürünü arabeskle, varoşlukla doldurdular, elit kısmı da halkın fakirleşmesine kayıtsız bıraktırdılar, yerine geçen islamcı siyasetin aktörlerini ve taraftarlarını da hak hukuk tanımadan devletin imkanını yedirmeye meşru kılan bir düzen kurdular ve sonuçta ne sağ ne sol kavramı kaldı. içi boş, kılıfsız, birbirine düşman, hatalarıyla birine biat etme kültürü getirdiler. sizin dediğiniz sol'un halka yayılmamasının sebepleri çoktan geçti bundan 20-30 sene önce deseydiniz islamı içerden çürüten yobaz tarikatların kendi tabanınındaki fakir ve eğitimsiz tebanın solun analitik kuramına kafa basmadığından derdim ama artık o dinamiklerde o kadar sert çizgilerle ayrılmış değil.
toplum olarak mallaştık birisi ak birisi kara da değil herkes gri.
toplum olarak mallaştık birisi ak birisi kara da değil herkes gri.
devamını gör...
26.
başlık altında yazılanlara bile bakmak yeterli sebebini anlayabilmek için. adam halka inmekten bahsediyor siz ne ara yukarı çıktınız ki şimdi halk seviyesine inemiyorsunuz?
sağcısıyla solcusuyla fıkra gibi ülke harbiden, sağcısı kendini diğer taraftan daha ahlaklı, solcusu diğer taraftan kendini daha zeki zannediyor.
ikisi de tamamen yanlış, bu kadar yanlışın olduğu yerden doğru bir sonuç çıkması mümkün değil.
sağcısıyla solcusuyla fıkra gibi ülke harbiden, sağcısı kendini diğer taraftan daha ahlaklı, solcusu diğer taraftan kendini daha zeki zannediyor.
ikisi de tamamen yanlış, bu kadar yanlışın olduğu yerden doğru bir sonuç çıkması mümkün değil.
devamını gör...
27.
herkesin faşist olmasından olabilir mi?
devamını gör...
28.
elimizde, "din" ve "milliyet" gibi kitleleri boş beleş arkasından sürükleyecek 2 süper güç yok, bırakın olmayı bu iki gücü reddediyoruz... maça 90-0 yenik başlamak.
devamını gör...
29.
allahsızlık...
devamını gör...
30.
çoğunluğun sağcı olduğu bir ülkede sol zihniyetlerin halka ulaşamaması değil ulaşmamasından bahsedebiliriz. ayrıca türkiye'nin en fazla %10 solcu tanımına uymaktadır.
devamını gör...
31.
temel olarak bakıldığında bu sol ingiliz meclisine dayanan ve muhalif olana sol denildigi göz önünde bulundurulursa aslında şu parti veya kesim sol diyemeyiz; muhalif olan sol olur.
devamını gör...
32.
halkın kendisi soldur. bu yüzden solun yalnızca türkiye'de değil, teknolojinin her yıl onlarca kat gelişim yakaladığı ve kapitalizmi norm haline getirmiş dünyada başarıya ulaşması imkansızdır. çünkü halk despot düzenden zevk alır. halk kavramının kendisinde zaten direkt şekilde mazoşizm var. aşağılanmaktan hoşlanmak var. bir baba figürü isteği, arzusu var. güdülmek isteği var. bu yüzden düzen değişir ama düzen değişmez (röportaj adam'a selam olsun)
en temel şekliyle liberal ve kapitalist düzenin olduğu yerde doğal olarak eşitlik olmaz. nedir eşitlik? yollarına kurban olduğum: egalite. tıpkı chp'nin 6 oku gibi liberté, égalité fraternité de düşünce olarak güzeldir ama fransız ihtilali'nin gerçekleşmesi durumunda bile sahaya yansımamış ve zannedilenin aksine fransa'yı uyanış anlamında etkilemiş ama birçok anlamda geriye götürmüş bir şeydir. tıpkı altı ok'un çok güzel düşünceleri anlatması ama sahaya 1940'lardan sonra hep beraber yansımaması gibi. birinin mutlaka eksik olması gibi. çünkü insanın olduğu yerde özgürlük(liberté)olabilir, birlik ve kardeşlik(fraternité) de bir nebze olabilir ama eşitlik(égalité) hiçbir zaman olmaz. insanın doğasına aykırıdır bu, doğal olarak halkın da doğasına aykırıdır.
sol düşünceye yapılan düşmanlığın halkta ne kadar karşılık bulduğuna bakmanızı tavsiye ederim. halk, yönetenlerin para pul içinde yaşamasını, onun arabalarının peşinde, yırtık ayakkabısıyla koşmayı kendine yakıştırır ama bir solcu ile 3 dakikadan fazla konuşamaz. devletinin bekası için kendi canını verir ama aslında olması gerekenin, devletin yaşaması için kendisi olduğunu bilmez. ne der taparcasına sevdiğim mihail kutuzov? "insanı kaybetme. toprağı kaybet, insna oldukça toprağı zaten geri kazanırsın." sonra bildiğiniz üzere napolyon itini o toprağa gömer ve kaybettiği toprağı, kaybetmeyi göze almadığı ve geri çektiği askerleri ile tekrar kazanır. halk ise, devletin var olması için önce kendisinin refah içinde yaşaması gerektiğini bilmeden devletçilik yapar. bu yüzden sol zihniyeti hiçbir zaman sevmez.
ha diğer yandan sol düşüncenin stalin dönemindeki yansımasına bakarsak aslında stalin'den bildiğimiz üzere, işçiler üzerinden devletin güçlenmesi olarak da düzenlenebilir. yani devletin bekasına yarayan, diğer yandan da halkının refah içinde olduğu, bütünlük içindeki bir sol düşünce de gördüğümüz gibi olabilir. işçi ve devlet mekanizmasının birleşmesiyle dört bir yanında makinelerin vızır vızır çalıştığı refah içinde bir ülke mümkün olabilir. ancak gelin görün ki en başta söylediğim üzere insanın olduğu yerde eşitlik bir uyuz, bir alerji sebebi olacağı için, yine aynı şekilde insan sayesinde sol düşünce yıkılmış, sovyetler stalin sonrasında(zaten onun da son yılları fecaattir en azından benim için) yerle bir olmuştur. çünkü dış dünyanın toz pembe illüzyonu onları çekmiştir. kapitalizmin kardeş katli de kendilerine yer açmışlar, böylelikle aynı mahalledeki kardeşlerinin aç ölmesi pahasına, kendilerinin refah içinde olmaları arzusuyla sol düşünceyi yerle bir etmişlerdir.
çünkü insanoğlunun doğası buna aykırıdır. uyanmak istemeyen bir insana sol düşünceyi anlatmak, eşitliği anlatmak imkansızdır.
ilkokulda, beslenme çantamızda durumumuz iyi olduğu için bulunan çileği neden gizli saklı yedik? çünkü ayıp olan başkalarının yanında yemek. eğer yalnızken yiyorsak, karnımızı doyuyorsa kanımıza dokunmaz. aç uyuyan yaşıtlarımıza dua ettik ama boğazımızdan o çilek bir şekilde geçti. çünkü "ben doyayım da diğerleri için de duamı yine ederim" dedik. bir yaratıcıya sığındık kendi bencil duygularımızı yaratıcıya yansıtmak icin.
normalde olması gereken fraternité dediğimiz dünyada herkesin kardeş olmasıdır. doğal olarak da eşit olmasıdır. ancak yukarıdaki kardeş katli metaforumda da söylediğim üzere, insanlık kardeş olmayı seçmiş, ancak kardeş katlini de vacip kılıp eşitlik olayını yerle bir etmiştir.
kapitalizm, 1960'lı yıllardan sonra, bir daha değişmemek üzere sonsuza kadar kazanan taraf olacaktır. çünkü sol'u canlı tutmak için insanı öldürmeniz gerekirken, kendi içinde aptalca bir paraldoksa kendinizi atmış olursunuz. ego'nun olduğu, bireyciliğin de ayrıca olduğu bir dünyada, halk ve sol kelimeleri hiçbir zaman birleşmez. halk sol'u bir şeytan gibi görmeye devam eder.
ha bakın bir ihtimal var. ne biliyor musunuz? çok şiddetli diktatörlük üzerinden üç üst satırdaki gibi stalinvari bir düzen. e ama dostlarım diktatörlüğün olduğu yerde yine aynı şekilde halk olmamış demektir. bir şeyleri dikte ettiğimizde doğal olarak halk kavramını yıkmış oluyoruz farkında olmasak ta *
en temel şekliyle liberal ve kapitalist düzenin olduğu yerde doğal olarak eşitlik olmaz. nedir eşitlik? yollarına kurban olduğum: egalite. tıpkı chp'nin 6 oku gibi liberté, égalité fraternité de düşünce olarak güzeldir ama fransız ihtilali'nin gerçekleşmesi durumunda bile sahaya yansımamış ve zannedilenin aksine fransa'yı uyanış anlamında etkilemiş ama birçok anlamda geriye götürmüş bir şeydir. tıpkı altı ok'un çok güzel düşünceleri anlatması ama sahaya 1940'lardan sonra hep beraber yansımaması gibi. birinin mutlaka eksik olması gibi. çünkü insanın olduğu yerde özgürlük(liberté)olabilir, birlik ve kardeşlik(fraternité) de bir nebze olabilir ama eşitlik(égalité) hiçbir zaman olmaz. insanın doğasına aykırıdır bu, doğal olarak halkın da doğasına aykırıdır.
sol düşünceye yapılan düşmanlığın halkta ne kadar karşılık bulduğuna bakmanızı tavsiye ederim. halk, yönetenlerin para pul içinde yaşamasını, onun arabalarının peşinde, yırtık ayakkabısıyla koşmayı kendine yakıştırır ama bir solcu ile 3 dakikadan fazla konuşamaz. devletinin bekası için kendi canını verir ama aslında olması gerekenin, devletin yaşaması için kendisi olduğunu bilmez. ne der taparcasına sevdiğim mihail kutuzov? "insanı kaybetme. toprağı kaybet, insna oldukça toprağı zaten geri kazanırsın." sonra bildiğiniz üzere napolyon itini o toprağa gömer ve kaybettiği toprağı, kaybetmeyi göze almadığı ve geri çektiği askerleri ile tekrar kazanır. halk ise, devletin var olması için önce kendisinin refah içinde yaşaması gerektiğini bilmeden devletçilik yapar. bu yüzden sol zihniyeti hiçbir zaman sevmez.
ha diğer yandan sol düşüncenin stalin dönemindeki yansımasına bakarsak aslında stalin'den bildiğimiz üzere, işçiler üzerinden devletin güçlenmesi olarak da düzenlenebilir. yani devletin bekasına yarayan, diğer yandan da halkının refah içinde olduğu, bütünlük içindeki bir sol düşünce de gördüğümüz gibi olabilir. işçi ve devlet mekanizmasının birleşmesiyle dört bir yanında makinelerin vızır vızır çalıştığı refah içinde bir ülke mümkün olabilir. ancak gelin görün ki en başta söylediğim üzere insanın olduğu yerde eşitlik bir uyuz, bir alerji sebebi olacağı için, yine aynı şekilde insan sayesinde sol düşünce yıkılmış, sovyetler stalin sonrasında(zaten onun da son yılları fecaattir en azından benim için) yerle bir olmuştur. çünkü dış dünyanın toz pembe illüzyonu onları çekmiştir. kapitalizmin kardeş katli de kendilerine yer açmışlar, böylelikle aynı mahalledeki kardeşlerinin aç ölmesi pahasına, kendilerinin refah içinde olmaları arzusuyla sol düşünceyi yerle bir etmişlerdir.
çünkü insanoğlunun doğası buna aykırıdır. uyanmak istemeyen bir insana sol düşünceyi anlatmak, eşitliği anlatmak imkansızdır.
ilkokulda, beslenme çantamızda durumumuz iyi olduğu için bulunan çileği neden gizli saklı yedik? çünkü ayıp olan başkalarının yanında yemek. eğer yalnızken yiyorsak, karnımızı doyuyorsa kanımıza dokunmaz. aç uyuyan yaşıtlarımıza dua ettik ama boğazımızdan o çilek bir şekilde geçti. çünkü "ben doyayım da diğerleri için de duamı yine ederim" dedik. bir yaratıcıya sığındık kendi bencil duygularımızı yaratıcıya yansıtmak icin.
normalde olması gereken fraternité dediğimiz dünyada herkesin kardeş olmasıdır. doğal olarak da eşit olmasıdır. ancak yukarıdaki kardeş katli metaforumda da söylediğim üzere, insanlık kardeş olmayı seçmiş, ancak kardeş katlini de vacip kılıp eşitlik olayını yerle bir etmiştir.
kapitalizm, 1960'lı yıllardan sonra, bir daha değişmemek üzere sonsuza kadar kazanan taraf olacaktır. çünkü sol'u canlı tutmak için insanı öldürmeniz gerekirken, kendi içinde aptalca bir paraldoksa kendinizi atmış olursunuz. ego'nun olduğu, bireyciliğin de ayrıca olduğu bir dünyada, halk ve sol kelimeleri hiçbir zaman birleşmez. halk sol'u bir şeytan gibi görmeye devam eder.
ha bakın bir ihtimal var. ne biliyor musunuz? çok şiddetli diktatörlük üzerinden üç üst satırdaki gibi stalinvari bir düzen. e ama dostlarım diktatörlüğün olduğu yerde yine aynı şekilde halk olmamış demektir. bir şeyleri dikte ettiğimizde doğal olarak halk kavramını yıkmış oluyoruz farkında olmasak ta *
devamını gör...
33.
solcu anlatır sağcı dinlemez. sağcı solcuyu gördün mü tahammül bile edemez. onlara göre tüm solcular dinsiz satanist dış güç maşası falan filan. dinle kandırıp doldurulan herifler kitap okumuş kitleyi dinlemeyi değil yok etmeyi kafasına yazmış bir kere. köyde eşek beceren heriflere laf anlatmak kolay mı, az kafası çalışsa onu yapmaz zaten.
devamını gör...
34.
solun halk olarak sadece kürtleri görmesinden kaynaklıdır. tabi bir tek oradan ekmek çıkıyordu onlara. şimdi buna lgbt, kadın hakları, hayvan hakları falan da eklendi. birey olarak herkesi tenzih ederim ama tüm bunları bir yerde ortak küme içine alan sol örgütlerdir. sorunları çözmeye değil sorunları kullanarak beslenmeye odaklı oldukları için kürt, lgbt, hayvan hakkı savunucusu, kadın hakları savunucusu olmayan anadolu köylüsünün aklını çelemiyorlar. ortak kümedeki kullanılacaklar envanterine dini de eklerlerse bir ihtimal tüm halka ulaşabilirler.
devamını gör...
35.
konformist olmaları ve oyunu kurallarına göre oynamamaları. çoğunluğu milliyetçi olan bir ülkede, barış, eşitlik vs. edebiyatı yapmayacaksın, oyunu alacaksın yol alacaksın.
devamını gör...
36.
din.
devamını gör...
37.
dine, milliyete uzaklık ve yanlış söylemler olduğunu söyleyenler gerçekten hata ediyorlar.
bir şeyin gerçeği, hemen ulaşılabilir bir şekilde orada iken, sahtesini alır mısınız?
sol bir parti, oluşum artık ne derseniz diyin, sağ taklidi yaparak iktidar, itici güç filan hiç bir şey olamaz. ancak yazık olur.
sağcı ile dost, kardeş olunmaz.
onlar sizinle herdaim bir mücadele içerisinde iken, siz neden onlara karşı mücadele etmezsiniz?
tanım: yeterince aç ve saldırgan olmamasıdır.
bir şeyin gerçeği, hemen ulaşılabilir bir şekilde orada iken, sahtesini alır mısınız?
sol bir parti, oluşum artık ne derseniz diyin, sağ taklidi yaparak iktidar, itici güç filan hiç bir şey olamaz. ancak yazık olur.
sağcı ile dost, kardeş olunmaz.
onlar sizinle herdaim bir mücadele içerisinde iken, siz neden onlara karşı mücadele etmezsiniz?
tanım: yeterince aç ve saldırgan olmamasıdır.
devamını gör...
38.
siyaset halkı temsil etmek için yapılır. halka kendini anlatmak için yapılmaz.
ermenistanın sesi olup kendi halkına kulağını tıkayan meczupların serzenişi.
ermenistanın sesi olup kendi halkına kulağını tıkayan meczupların serzenişi.
devamını gör...
39.
solda olduğu kadar halkta da sorun var.
devamını gör...
40.
olması gereken bu olduğundandır.
hatta tüm dünyada sol felsefe sonlanmalıdır. insanlar bu öğretiden tamamen uzaklaşmalıdır.
hatta tüm dünyada sol felsefe sonlanmalıdır. insanlar bu öğretiden tamamen uzaklaşmalıdır.
devamını gör...