türkiye dizi sektörü

(bkz: türkiyeliler dizi sektörü)
(bkz: türkiye halkları dizi sektörü)
(bkz: halkların kardeşliği dizi sektörü)
(bkz: halkların demokratik dizi sektörü)

türk edebiyatının en güzel eserlerini uyarlama kisvesiyle katletmiş ,20 bölüm daha fazla çekmek için bir çok romanın hayatıyla oynamış sektördür. sıfırdan yazılan senaryoların bile çoğu esnaf zihniyetiyle yazdırılmakta hikayeden çok gösterilecek yakışıklı oğlan ,vamp kadın düşünülmekte , diyaloglar içler acısı olsa da örnek alınmakta ve toplumsal hayatı zehirlemektedir. dijital platformlar gelmese halimiz içler acısıdır. baş sorumlusu sanatsal değil sadece ticari kaygıyla hareket eden kuntiz yapımcılardır. müthiş oyuncuları kenara itip karşımızda lise müsameresini bile taşıyamayacak tipleri oyuncu diye kakalamaya çalışmaları ayrı bir saçmalıktır. toplumu yönlendiren medya ve patronlarda sıfır toplum bilinci olması ve bir gram sosyolojik bakış açısı olmaması sektörü ticariden öteye götürememektedir. sanat onların bize dayattığı saçmalıklar silsilesi defilemsi ,evciliğimsi 120 dakikalık çöpler değildir.

mantık ve genel olay örgüsüne baktığımızda hint filmleri kadar saçma,batı filmleri kadar erotik,arada bir de gelenek koyup tepki çekmek istemeyen karakterler kadar sahte bı senaryo özelliği var.şimdi daha iyi anlıyorum neden dizi izlemeyip,kitaplara yöneldiğimi
ulan ne hale getirdiniz be türk dizi ahlakını.
nerede ezel,kurtlar vadisi,adanalı gibi güzel filmler yazık yazık

izleyicileri aptal yerine koyan ve çok ticarileşmiş bir ortam haline geldi. tv izlesen aptal yerine konuluyorsun, iyi içerik izlemek istersen parayla satın almak zorundasın.

müzik müzik müzik. biraz az olsa müzik...

sündürme konusunda rekorlar kitabına girmeyi hak eden sektör.
aynı hatunun, aynı dizide defalarca kaçırıldığını gördü bu gözler.

oyuncular da yönetmen de parayı alıp gidelim kafasındalar. hal böyle olunca emek de olmuyor.

memlekette önlerine ne servis edilirse alan mal bir kitle var sadece ona hizmet ediyor bu sektör.

güzel olmayan ama herkesin güzel kabul ettiği ve bir o kadar da alık kız şirkette ise başlar, şirketin patronu yan caman kızı görür ve aşık olur. sonra yan camanin yanındaki pos bıyıklı metroseksuel hafif yumuşak müdür yardımcısı ikisinin arasını yapar. sonra evlenirler. alın size yaz dizisi senaryosu...

aynı setler + farklı oyuncular = milyon dolar.

ya "töre, nomıs , intugom." konulu.
ya da sakarlık ve aptallık dışında tek vasfı güzel olmak olan kızların orta halli biri değil de zengin patronlara aşık olup evlendiği yaz dizileri. klişeler klişesi sahte evlilik, sahte sevgilililik oyunlarının olduğu dram dizileri. bu dizi sektörünü düzeltse düzeltse murat soner düzeltir.(bkz: murat soner)

senaryolar artık akıl alır gibi değil. son bir haftadır maruz kalıyorum gittikçe oka batmış durumda sektör. (bkz: yalı çapkını), (bkz: o kız) bu iki diziye biraz bakın anlarsınız.
hele o kız'daki erkan petekkaya'nin oyunculuğu resmen bu etkiyi yaratıyor bünyede.

podyumdan alıp oyunculuk yaptırıyorlar. manken gibi adam ve kadınlar oyuncu olmak zorunda değil. ey yapımcılar unutun onu.

haluk bilginer'in olduğu bir coğrafyada kerem bursin'e oyuncu demek, gülünç oluyor.

arz talep meselesinin bir sonucudur. televizyon izleyen kitle belli. o kitle kadının aşağlandığı, erkeğin yüceltildiği, masum kadın kötü erkek kurgusu istiyor. ya töre hikayesi ya da sakar kadınla holding patronunun olduğu yapımlar sunulmakta. çok da üstlerine gitmemek lazım. izleyiciye farklı bir şey verdikleri zaman izlenmiyorum. itfaiye ekiplerini anlatan bir dizinin fragmanına itfaiyecilerin görevlerini yaptığı bir sahne koyulduğunda bir haftada yayından kalkmıştı. daha sonra aynı dizi fragmanda popüler bir oyuncu ve küçük bir kız kullanılarak verildi. dizinin adını hatırlayamıyorum ancak oldukça manidar bir durum.

saçmalıklar silsilesi
bir kaç senedir düzelir gibiydi ama tutan dizilerin bir milyon tane versiyonunu yapınca fazlasıyla sıktı. bu tarz sektörlerde hayal gücünün fazlasıyla hissedilmesi gerekiyor ama hepsinin birbirini taklit etmekten başka yaptığı hiçbir şey yok.

(bkz: almanya dizi sektörü)
(bkz: japonya dizi sektörü)
(bkz: ingiltere dizi sektörü)
(bkz: fransa dizi sektörü)
(bkz: ispanya dizi sektörü)
(bkz: macaristan dizi sektörü)
(bkz: yunanistan dizi sektörü)
(bkz: bulgaristan dizi sektörü)
(bkz: rusya dizi sektörü)

maalesef son on yıldır çok kötü bir noktada ve daha da kötüleşiyor. umarım düzelir.

muhteşem yüzyıl <3 ben

oyunculuk nedir bilmeyen ınstagram fenomenleri bölüm başı milyonları götürüyordu.

müthiş bir sektördür.

bir sezonda 60 bölüm yayınlanır. senaryolar hızlı yazılır, setler uzun sürer çok çalışılır. oyuncular inanılmaz set yoğunluğuna rağmen müthiş oynarlar. baya iyiyiz bu konuda.

elin yabancısı bu işi bilmediği için senede 10 bölüm yayınlıyor. yavaş senaryo yazıyorlar, yavaş çekiyorlar. gelsinler ders verelim.