birkaç uyarlama, özgün senaryo, tarihi övünç içerenler dışında beş kuruş etmez
devamını gör...
yıllardır senaryosuyla birbirini tekrarlayan dizilerin olduğu sektör.
devamını gör...
fakir ve sakar bir kızım aman allahım, hemen aşık olacak zengin ve kaslı bir erkek bulmalıyım. bana kötü davranmasına rağmen adonislerini görünce ağzımın suyu akmalı. hüüüğ, ayrıca çok sakarım. bak üstüne çay döktüm. ay bak yine çıktı kaslar ortaya. ay öpüştük. aa şu yakışıklı yabancı da kim? ay benimki nasıl da kıskanıyor beni kih kih kih. sert bakışlı libidosu yüksek erkeğin kıskançlık krizleri. fakir kızın en sonunda aşkını itiraf etmesi. aralarına sürekli birinin girmeye çalışması ve üç sezon.
devamını gör...
reşat nuri güntekin'in "yaprak dökümü" adlı 132 sayfalık romanını "tarrrak dökümü"ne çevirip, kitaptaki her noktalama işareti için bir bölüm çekerek rüştünü ispatlamış sektördür.
tolstoy'un, filme alındığında yedi buçuk saat süren savaş ve barış adlı eserini bizim dizi sektörümüz filme alsaydı yedi yıl otuz hafta sürer ve dizinin sonunda napolyon rus mareşal kutuzov'la evlenerek "mes'ut ve bahtiyar" bir hayata adım atardı.
devamını gör...
genelde sırf aşk dizilerini barındaran, birbirini mantıksız takip eden olaylar üzerine kurulan her kızın evleneceği kişiler genellikle zengin iş adamları olan, bölümlerin arasına saçma sapan öpücük sahnesi konulan bir dizi sektörüdür. hatta bunu size en iyi anlatacak kişi ektedir. murat soner
devamını gör...
sadece senaryosuyla değil, çekim teknikleri, dekor ve mekan kullanımları, oyunculuk klişeleriyle sürekli dönüp giden sektördür ancak şunu da hatırlatmak gerekir ki dizi sektörlerinin içeriği arz-talep ilişkisine dayanır. yani amaç ticariyse para kazanmaksa seyirci ne tüketmek istiyorsa o üretilir. bütün suçu sektöre atamazsınız.

tabii ki sektörü eleştirebileceğimiz birçok yer de var ama bence en önemlisi; korkak yapımcıların olması. işte iş burada yine ticari kaygıya kayıyor.
yapımcılar, yapacakları işin niteliğine değil ne kadar satacağı üzerine yoğunlaşırlar. ve çok iyi bir proje fikrine denk gelince de ilk düşündükleri şey şu olur: bu fikir satar mı?

satılmayacağını düşünürlerse korkak davranıp bu riski almazlar. satılmayacağını neye göre düşünürler? halkın nabzını ölçerler. burada önemli olan çoğunluğun ne istediğidir azınlığın değil. özetle sektörün kısır döngüde olmasında yarı yarıya diyebileceğimiz bir oranla hem sektör hem de seyirci sorumludur.
devamını gör...
ne olursa olsun, kralını bile çekseler her bölüm bu kadar -genellikle 2 - 2.5 saat- sürdüğü takdirde hiçbir zaman tercih etmeyeceğim dizileri barındıran sektördür.
devamını gör...
çöp, leş ve çamur.
devamını gör...
zengin kız fakir oğlan , zengin oğlan fakir kız , şirket ceo su ile sekreter aşkları , karı koca aldatma , zorla evlilikten doğan aşk , kavgayla başlayan aşklar , kötü erkek tiplemeleri ....
devamını gör...
kaliteli bir ürün verene kadar sürüyle çöp ile doldurur kafaları, bir kaliteli ürün vereceği zamanda o ürünün içinden geçen sektör.
devamını gör...
bazılarının cidden güzel konuları olmasına rağmen işlenemeyen, heba edilen senaryoların tv ye yansıma şeklidir.
devamını gör...
mütereddit ukdesi
açıkçası çöpten de öte gördüğüm sektördür. teknoloji gelişiyor, imkanlar artıyor ama sektör geriye gidiyor. eski dizilere olan özlem, ilgi de sektörün geriye gitmesinden kaynaklanıyor belki de. sanki, imkanların artması olumlu yansımıyor. herkes her an dizi çekme imkanı bulduğu için olabilir.
malumunuz, klasik yaz dizileri mevcut. kaslı, yakışıklı erkek ve çıtı pıtı aşko kuşko kız ilişkisi... önce kavga ederler sonra kız oğlana aşık olur. genelde herkes bu yaz dizilerinden şikayet eder ama böyle dizileri çekmeye devam ederler. kim izliyor kim için çekiyorsunuz yav?
farklı şeyler denemek zor olmamalı. ama sadece suçu yapımcılara da bulamam. rtük denilen kurum "şerefe" kelimesini bile sansürlerken dizi veya film yapmak kolay olmuyor haliyle.
devamını gör...
sosyal sömürü amacı güdüyor hepsi. şu türk dizisi diyince akla gelenlerden bahsediyorum. internetteki platformlarda yayınlananlar tam olarak nasıl bilmiyorum ama genel olarak baskıdan uzak ve biraz daha özgür gibi gözüküyorlar. şimdi bu türk dizisi deyince akla gelen diziler öncelikle benim türk yapımı işlerden uzak kalmama neden oldular. kendini tekrar eden film uzunluğunda leş oyunculuklar ve iğrenç plotlu bu diziler çok fazla işte burda bir gariplik var. neden hepsi birbirine benziyor bunların diye sorun kendinize. neden yani biz kaliteyi hak etmiyormuyuz? sorunca insanlar öyle istiyor falan diyolar. ya aga kim alıştırdı bu insanları bunlara? gidin rastgele bir dizi prodüktörünün seminerlerini dinleyin. kim neden böyle diziler fazla neden yapmaya devam ediyorsunuz dediğinde ya kem küm ediyor ya da bu dediğimi söylüyor. piyasa böyle insanlar böyle daha çok seviyor falan diyorlar. hiç kimsede çoğu zaman fon çıkışmıyor. hani risk almıyorlar yeni şeyler için. bildiği yoldan gidiyor hala herkes. yazık olmuş. ha birde bazı şeyleri çok sonradan yakalıyor bizim ülke ya da ordan burdan çalıyor içerikleri. televizyon programcılığında zaten hırsızlıkta master yapmış bir ülkeyiz. bir tanesi bize ait değil. yazık ya üzücüymüş valla bende yazarken fark ettim.
devamını gör...
diyebileceğim tek bir şey var kopyala yapıştır şu anki durumu için söylüyorum.
devamını gör...
eski dizileri izliyorum en iyisi onlar. köprüye sardım şu an. bakalım vali filminden sonra dizisi iyi geldi.
devamını gör...
arz talep sektörüdür.
insanımız töre, namus, intikam, üçlüsüsünü ne yazık ki çok sevdiğinden yayın organlarımız da buna göre dizi senaryoları yazmakta. kendi hayatımıza ağladığımız yetmiyormuş gibi 2.30 saat de dizileri izlerken ana karakterin kocasından dayak yiyip, patronu tarafından t*cavüz edilmesine ağlıyoruz. yaz dizilerindeki klişelerden artık mide öz suyum ağzıma gelmiş durumdayken ana haber için bile televizyonu açmamaya karar verdim çok mutluyum.
devamını gör...
süre ve bitmek bilmeyen müzik...
devamını gör...
ölmüş gömeni yok.
bu kadar tek düze bir sektör mü olur.
iğrenç ilişkiler peydah oluyor. yabancı diziler bile ikinci bölümden öpüşme koymuyor.
devamını gör...
uzun zamandır yoktur.
devamını gör...
türkiye dizi sektörü 15 yaşın altına, pardon eline düştü. eline telefonu alan dizi(!) çekiyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türkiye dizi sektörü" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim