türkiye dizi sektörü

kurtlar vadisi, deli yürek ve asmalı konak hariç vasat olan sektördür son yıllarda çıkan dizilerin sadece fragmanlarına baktım da alayı liseli ergen dizisi evet artık çocuklar eğlensin diye dizi çekiyorlar akasya durağı bile 2022 dizilerinden iyidir net.

bayat senaryolar, kötü oyunculuklar, geri kafalılık, vahşi töreler, zengin erkek, fakir kız, aşiret, entrika, aptalca bakışma ve silah içerir.

artık komedi dizisi bile yok farkındaysanız. varsa bile ücretli kanallarda bir iki tane. bunun gerçek manada bilinçli yapıldığını düşünüyorum.

he bir de tarihi diziler var ki, tarihi bunlarla öğreneceğine japonya'nın amerika'da olduğuna inan daha iyi.

(bkz: hep aynı terane)

(bkz: kimin eli kimin cebinde belli değil)

güzel paraların döndüğü sektör.

dünyanın en varoş, en pespaye dizilerinin çekildiği sektör. senaryolar dandik, dizi isimleri daha da dandik, oyunculuklar birçoğunda leş ötesidir. eski zengin kız fakir oğlan klişesi de yerini zengin holding ortağı üzgün kaslı oğlan ve düşük iq'lu sakar fakir kız hikayesine bırakmıştır. hemen hepsinde kızın sakarlığı sonucunda oğlanla göğüs göğse dudak dudağa gelme, hiç değilse oğlanın üzerine düşüp altlı üstlü yere kapaklanma sahnesi yer alır. masum kızımızın başına hep kötü olaylar gelir, zengin oğlan da işi gücü yokmuş gibi bu kezonun peşinde dolanır durur.

kim yazıyorsa bu senaryoları hepsinin.......

acilen yok edilmeli bu sektör. biz bu işi beceremiyoruz. çok iyi olduğunu düşündüğüm eski oyuncular bile rezil dizilerde oyunculuk yapıyor artık.*

modern olacağız, zengin görüneceğiz derken kendinizi çok rezil ediyorsunuz. ipek ongun'un gençlik hayalleri gibi senaryolar yazıyorsunuz. beş saat bakışmalar, tam don inecekken telefon çalmalar, şak diye popo dibinde biten taksiler, cama yapışıp sevişmeler, olay yerine yakın olmalar, şiddeti 4k gösterip alkolü sansürlemeler, tarihi olduğunu savunduğunuz ama tarihle uzaktan yakından ilgisi olmayan senaryolar... orhan pamuk gibi upuzun cümle kurdum, vallahi başı sonu karıştı yazdıklarımın.

yeşilcam'a bakıyorum o da çok kötüymüş dizi - film sektöründe. tabii çok iyi şeyler de çıkarmışlar. bizim şu anki durumumuzdan iyilermiş. yine de ne olursa olsun televizyonlarda bir dönem kadınların fahişe gibi yansıtılması ve insanlara böyle aşılanması hiç hoş değil. aslında izlediğiniz şeyler çoğunlukla kadınları ezmiş durmuş. kendi ayaklarının üstünde duran kadın profilleri oluşturmak istenmiş mi bilmiyorum ama nedense çoğunu pavyon çalışanı yapmışlar. biz batı'ya özenme işinde hiç iyi değilmişiz. bu ülkenin dizi - film sektörü kesinlikle berbat. tam olarak türünü bilmediğim konuşanlar hepsinden daha kötü. sevgilinizi aldatmanız, ihanet edip şerefsiz bir karaktere sahip olmanız sizi havalı yapmıyor... çok başka şeyler yapıyor ama ceza alıp gitmek istemediğim için küfür etmiyorum...

insanları özellikle gençleri normalde olmayacak veya olmaması gereken şeylere yönlendirenlerin çoğunluk olduğu şerefsiz kan emiciler sektörüdür.

hakaretler edip ciddi ciddi eleştirdiğim, günahım kadar sevmediğim sektördür. para için yapmadıkları şey kalmadı. çeken yazandan daha rezil.

fakiri sevindirme odaklı, fakire zenginlik hayali kurdırma odaklı ve ayrıca yine fakire ;
-bak kardeşim şimdi sen fakirsin ama fakir olduğun için zengin bir aile seçip, iki büklüm ezik büzük hayatlarına girip, sonra evin babasıdır oğludur ne bileyim yeğenleridir bunları baştan çıkarıp biraz saksıyı çalıştırırsan o köşk'e, o konağa hatta o holding'e bile çökebilirsin aslında mesajı verip böyle iğrenç hayaller kurduran, iğrenç bir sektördür.
ha bunların dışında değerli, gerçekten izlenesi yapımlar yok mudur? elbette vardır lakin, bunlar iki elin parmaklarını geçmeyen ve bir kaç yılda bir denk gelinebilen yapımlardır.
reklamlardan ötürü 50 dakikalık diyiyi 2.5 saatte izlettirmeleri konusundan da hiç bahsetmek istemiyorum ayrıca.

dünyada abd'den sonra en iyisidir.

zengin aileleri problemli göstererek fakirlerin zihinlerine para ile saadet olmaz safsatasını yerleştiren sektördür.

çöplük

çok fazla yetenek gerektirmeyen durum.

torpilin varsa girmesi hiç de zor olmayacak sektördür.

her türlü pisliği ekrana yansıtmaktan çekinmeyen bir sektör. televizyonu ne zaman açsam leş senaryolar ve oyunculuklara denk geliyorum. en son şahmaran'a baktım. serenay'ı fonfiklemek için adam 8 bölüm çekmiş. bir tane pozitif senaryo ve oyunculuk yok. bu milletin gülmeye ihtiyacı var ama onlar da farkında değil zaten.

güzellik algısına uyan insanları getir, oynat, sırtlarından milyonlar kazan.

aynı oyuncular bütün kanallarda dönüp dursun.

bir de şunu fark ettim kanal değiştirirken.
esmer insanlare başrol verilmiyor, şişmana başrol verilmiyor, renkli gözlü olmayana başrol verilmiyor. yakışıklı bulunmayana başrol verilmiyor.

ecem erkek asla yakışıklı bir erkekle başrol oynayamıyor, ecem erkek asla 10 milyon takipçiye sahip olmayacak.

kıvanç tatlıtuğ güzel olmayan bir kadınla asla oynatılmıyor.

güzellik algısına uyan insanlara senaryo verilip milyonlar kazanıyorlar. ve bunun sonu yok. 3 saat kitap okumayız ama 3 saat dizi izleriz....

çöp olan sektördür. yıllardır hiç dizi izlemedim. bir kaç kere konusunu beğendiğim bir diziye yeltendim o da çok tutunamadı reyting kurbanı oldu.

vasattır, hatta vasattan öte kötüdür ve bunun en temel sebebi 100-120 dakika dayatmasıdır.

zaten iyi senarist, iyi oyuncu, iyi yönetmen sayımız epey kısıtlı. imkan verildiğinde ve dayatmalar olmadığına ne kadar kaliteli işler çıktığını da gördük ama televizyonda yayınlanan dizilerin artık belli bir kalitenin üstüne çıkması mümkün değil.

mecburen alta son ses müzikli, diyalogsuz boş sahneler koyacaklar. twitter'dan ve instagram tepkileri takip edip ona göre her hafta senaryoya yön verecekler. oyuncu seçimi zaten ya eş dost kontenjanından ya da biraz izleyici kitlesi olan ama oyunculukla ilgisi olmayan insanlardan yapılacak. gel de bu malzemelerden düzgün bir iş çıkart bakalım.

bir adet çok güzel kız, bir adet kaba ama yakışıklı aradığımda o telefon açılacak diyen erkek başrolde olur. hep drama, vurdulu kırdılı, aldatmalı, silahlar, sinek öldürür gibi adam öldürme.
bizim gülmeye, eğlenmeye ihtiyacımız var diyorum. ama bir bakıyorum şiddet içeren diziler devam ediyor. garip ve iğrenç buluyorum dizileri maalesef. izleyince güldürecek birşeyler lazım.

kalitesi kötü ve giderek de düşüyor. işin ilginç kısmı dünyaya da bu çöp dizileri satabiliyorlar. avrupa seviyesine çıkarız diye umarken avrupa'yı bizim seviyemize çektik. daha ne denir bilemiyorum.