üniversite okumanın artık çok bir anlam ifade etmemesi

bana göre yanlış önermedir. aslında başlık "üniversitede verilen eğitimin artık çok bir anlam ifade etmemesi" şeklinde olsaydı daha doğru olurdu. ancak üniversiteler farklı şehirlerden, farklı kültürlerden ve en önemlisi farklı fikirlerden öğrencilerin birbirleriyle tanışıp sosyalleşmeleri ve kendilerini geliştirmeleri için gerekli olan en iyi ortamdır. insanların dünya görüşleri genelde üniversite yıllarında şekillenir. bu yüzden üniversite okunmalıdır.

üniversite okumamış, okumayı da düşünmeyen bir insan olarak şimdilik katıldığım önerme. onun yerine ilgimi çeken alanlarda kendime iş imkanı yaratıp kendi işimi kurmakla meşgulüm.

üniversite okumanın bu kadar değersizleşme sebebi aslında geçmişimize dayanıyor. eskilerin söylediği "okuyun büyük insan olun." lafı boşa değil. üniversiteyi eskiden gerçekten eğitimini aldıkları bölümde kendine nitelik kazandıracak insanlar okurdu bu insanlarda bu sayede daha iyi bir işe ve gelire sahip olurdu.

bu nitelikli insanların kendilerine değer katması üniversite okumayan insanlarda zamanla yanlış bir algıya mal oldu. o da şu "üniversite insana iş kazandırır." hayır aksine üniversiteler size iş vermek için değil ilginizin olduğu alanda kendinizi geliştirmek ve bu alanda yeni bilgiler üretmenizi yaratmak için kurulmuş kurumlardır. yani amaçları meslek sahibi edindirmek değil bilim üzerine fikirleri analiz etmektir.

bu yanlış algı yüzünden herkes üniversite okumaya çalıştı, çocuklarını üniversiteye göndermeye çalıştı. zamanla eldeki üniversiteler yetmedi ve her yere ucuz, kalitesiz üniversiteler açılmaya başlandı. türkiye üniversitelerinin kalitesi düştü ve artık dünyanın en iyi üniversiteleri listelerine bile girememeye başladılar.

şimdi lise ve yks çağındaki gençlere bakıyorum birçoğu üniversiteye gitmek için bir taraflarını yırtıyor ama ne kendileri ne aileleri şu soruyu sormuyor "üniversiteye gitmem gerçekten ben de var olan bir potansiyeli genişletmeme, vizyonumu geliştirmeye yarar mı?"

bu soruya evet cevabı verebiliyorsanız gidin ve üniversite okuyun ama bu soruya kararsızım ya da hayır cevabı veriyorsanız üniversite okumak size ne gibi fayda getirir önce bunu düşünün.

ben bu soruya yıllar önce hayır cevabı verdim belki ileride fikrim evete doğru değişebilir ama dün verdiğim veya yarın vereceğim karardan asla pişman olmayacağım. siz de yarın pişman olmamak için şimdiden hayatınızı doğru temeller üzerine kurun.

anlamı yoksa ne demeye sabahın köründe kalkıp okula gidiyorum ki ben ?!*

evet etmiyor. o yüzden gitmiyorum.

bizim kuşağa giren en büyük kazık bu oldu. artık etrafımdaki gençlere ne okuyorsan onun ticaretini yapmanın yolunu bul diyorum. devir o devir çünkü. 30-40 yıl önce diploma sınıf atlamayı sağlayan bir şeydi artık değil.

hiçbir anlam ifade etmemesi*.

bu ülkede üniversite okumanın tek amacı diploma alıp, statü yükselterek hayat kalitesini arttırmaya yönelik.
üniversite böyle bir yer değil, milyon tane üniversite açılmasının sebeplerinden biri de bu, hem genç işsizliği dört sene boyunca öğrenci statüsünde göstermek hem de ailelerin 'oyyy çocuğum üni okusun da vatana millete hayırlı evlat olsun ' sevdasıdır. her üniversite okuyan genç kendini bill gates sanıyor, avrupa'daki veya amerika'daki eğitimi örnek gösteriyor.

bu ülkede üniversite zihniyeti böyle. üni'ye gidip arkadaşlarla sürekli bar, kafe zart zurt gezeceğinize bölümle ilgili staj yapın. staja almıyorlar mı? sorgulayın niye almıyorlar, para vermek istemiyorlar, e siz de para talep etmeyin. maddi gücünüz var ki üniversite okuyabiliyor, şehir dışında kalabiliyorsunuz. internette milyon tane kaynak var.

ülkenin üniversite sisteminin kötülüğünü bilerek üniversiteye gitmek sizin hatanız. üniversiteye gidip 'üni eğitimi kötü abie yeaaa' diyeceğinize, ulan ben kendimi okul dışında nasıl geliştiririm acaba diye düşünün.

stajyer arıyoruz iki kelam edemeyen, konuşurken sürekli eee, uuu,aaa diyen insanlar geliyor. güzel kardeşim, git bir sosyalleş, kulüplere gir, arkadaş edin. etkinliklere git, soru sor. türk gençleri soru sormaktan aciz. üni eğitimi kötü. staj için gerekli program bilgisini sınıyoruz, bize okulda bu kadar öğrettiler, e koskocaman dört senede sen ne yaptın kardeşim. biz aptal mıydık da zamanında her yere koşturduk, kendimizi geliştirmek için çaba sarf ettik.


türk gençleri rahata düşkündür. çocukken düşerler, ebeveynleri yerden kaldırır, odasına yemeği gider, annesine istediği yemeği yaptırır ...

evet sistem kötü, ama kendinizi geliştirmeden üniversiteye kayıt yaptırıp kontenjan dolduracaksanız hiç yapmayın.

üniversite egitiminin lise 5 6 7 8 diye devam ettiğinin göstergesidir. kendini yetistirmeyenlerin yanında yetiştiremeyen bu ekonomik refahı bulamayan insanlarda var. bir hocamız akademik kariyer maddi ozgurlukelde edildikten sonra yapılır demisti. çok haklıymıs. cunku sizi destekleyen bir kurum kuruluş yok. kendi ipinizi kendiniz keseceksiniz.

bekçi olmak daha mantıklı maaşı da fazla.

okumamanın da bir şey ifade etmediğini hesaba katarsak, okumak daha mantıklı. birçok iş ilanında lisans mezunu şartı var.

roman okuyup, normal sözlükte paylaşın kahve ambiyansı ile birlikte.

büyük, karın doyuruyor hayal dünyası. sısısısııs

yurtdışı hedefi koyup o yönde ilerleyen bir fakülte ve bölüm hedefi dışında tamamen katıldığımdır. yoksa ülke; emek, yetenek, heves ve umut kıyma makinesi resmen. vasıfsız olmak çook daha az strese maruz kalmanıza sebebiyet verecektir en azından.

girişimcilik ön plana çıktığı için gençlerin üniversite okuyacak parayla iş kurma planları oluşmuştur. parasal olarak içinden geçtiğimiz durum gençlerin önceliklerini ciddi boyutta etkilemektedir.

hiç katılmadığım iddia.

okumayanlardan, vasıfsızlardan yeterince çekmedi mi ülke? bir kuşak vasıfsız daha gelsin de her şey daha beter mi olsun?

boş bahaneler bulmayın, okuyun.

ayrıca dünya bu ülkeden ibaret değil. bir gün gitmek istersiniz, sizi belki de diplomanız götürür.

entelektüel kapasitesi yüksek , alanında yetkin akademisyenler sohbetiyle ufkunuzu açar. eğer böyle bir ortamda eğitim alacaksanız ilginiz olan bir alanda okuyacaksanız bence tatmin edici bir süreç olabilir.

okumak kişinin kendini anlama sürecine hizmet ettiği ölçüde anlamlıdır.

amaç para kazanmaksa o zaman doğrudan para kazanın. sonradan özel bir üniversiteden parasıyla diploma alabilirsiniz eğer eksikliğini hissederseniz.

artık devir değişti üniversite okumayanlar eğer aileden zengin değilse (geneli ifade ediyorum) okuyanlardan daha iyi durumda değiller. artık profesyonellik odaklı eleman istemiyorlar. eskiden şöyleymiş :

-senin alanın ne?
+eee şey ben muhasebeciyim.
-tamam yarın gel başla.

ama bu devir kapandı. şu anda tek bir alanda uzmanlık yerine pek çok konuda pek çok bilgisi olan, bazen bazı iş yerleri için yabancı dil bilen, kriz yönetimi becerisi olan, girişken, sosyal elemanlar arıyorlar. adamlar işe alacakları zaman üniversitede hangi topluluklarda görev aldın, ilgi alanların neler, insanlarla olan iletişimin nasıl bunları bile sorguluyorlar artık.

not: elbette meslekten mesleğe değişiyor söylediklerim. fakat genel anlamda bu şekilde ifade edebilirim küreselleşen dünyada bir işverenin bir elemandan beklentilerini.