unutulmaz yeşilçam replikleri

"bakmayın gözlerimin parladığına, ben aslında körüm" demişti cüneyt arkın bir filminde.

oysa biz de ekonomi çok iyi sanmıştık gözlerine bakınca*...

"aaaaaa, içki de içiyolar. hiii, nane likörü, bayılırım.

siz doktor değilsiniz, şırıngada hava boşluğu var!

paaat!

n'ayır, n'bana n'acımanızı n'istemiyorum.

işme be oğlum bu kadar su ziikkimi.

hücum edilemez bir vücut içerisinde, ölmez bir ruhum vardır.

cingöz recai/1969 ayhan ışık.

"senin babanı da sevmezdim zaten"

burdan
-kizi da alip yatili okula verin irispi olacaksada okumus irispi olsun

nen var kuzum?

ama ağızda mevlana şekeri var gibi söylemek gerek.

-senin annen bir melekti yavrum!
-bu melek yüzünün altında aslında bir şeytan varmış.
-bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı.

"- herkese benden çay, şakir'e yok!"
hala çay dağıtırken bir kişi için bu repliği mutlaka kullanırım adhashsggagd

+kendime sakladığım şeyi satın almaya kimsenin serveti yetmez. ama benim de sattığım şeyler yok değil. ücretimi ödemek şartıyla.
- bu kadar alçalamazsın.
+ işim bu benim. denemek ister misin?
- çıldırdın mı sen!
+ ister misin dedim?
- yapabilir misin?
+ ister misin!
- pekala istiyorum. sana yapamayacağını göstermek için.
(bkz: seni seviyorum (türkan şoray & cihan ünal))

burası karışacak vaziyet alın

(bkz: dikiştutmaz sabri)

-seviyorsun
+hayır sevmiyorum.
-seviyorsun
+hayırsevmiyorum.
-seviyorsun
+evet. evet seviyorum.
-yalannnn söylüyorsunnnn
ve tokatla kapanış..

cemil abizimizin başın sıkışırsa ara repliği.

sevmek mi?
sizin gibi asilzade yavruları için sevmek,ancak modaya uyan bir salon oyunu olabilir.

— zeki müren, hindistan cevizi-1967

hayat kadını olcaksa okumuş hayat kadını olsun.

-şimdi ben bunların tanrısı mıyım?
+evet artık benim de tanrımsın.
-ne desem yaparlar mı?
+yaparlar.
-öyleyse bağırın ulan fenerbahçe çok yaşa diye.

(bkz: siz doktor değilsiniz, şırıngada hava boşluğu var!!!)

şüphesiz ki (bkz: sadri alışığın) 1965 yapımı (bkz: sana layık değilim)filminde ki türkan tiradı da listede olmalıdır.
yazılı olarak bir kısmı ;
"....... bir de baktım türkan, hii abi ay parçası gibi, yani nutkum tutuldu böyle. hani heykel olmuşum, heykel. ev eşyası gibi kalmışım. kız yav sen bu kadardın dedik, demedik, atladık arabaya doğru. iki laf ettik, baktım ağzından bal akıyor. ya yok böyle şey be! hani o yolları, o bolu dağlarını geçtik mi, uçtuk mu? nah nimete kör bakayım, hatırlamıyorum ha. ya beş saatte girmişim ankara'ya diyorum. sonra kız emanet ya, gece attım iskemleyi kapısının önüne, iki paket de cigara, sabaha kadar oturdum, iyi mi?

ertesi gün verdi imtihanı, atladı arabaya. ya kız değil afet be! hani giderken uçuyorduk ya abi, dönüşte kablumbağa. böyle 30-40 kilometre diyorum. niye diye sordu birkaç kere, bozuk mozuk dedik, yersen tabii. yol bitecek diye ölüyorum abi. sonra bitti o yollar, iyi mi? kasımpaşa'ya geldik, elimi sıktı, gene görüşelim dedi. teşekkür ederim, senin kadar tatlı, iyi bir insan görmedim dedi. böyle içimden bir şey aktı, kalbime oturdu kurşun gibi. sonra elini salladı. allah kahretsin, yani erkeklik olmasa ağlıcam be. üç beş gün gelemedim kendime. ya buram yanıyor abi. direksiyon, yol, taş, viraj... ya trafik memurunu türkan görüyorum, iyi mi? sebepsiz yere doluyor gözlerim. ne yemek, ne içmek. durup dururken bir ağlama. ölüyorum be........ "

izlemek isteyenler için ise ;
türkan