21.
28 yıldır yiyip içip yaptığım ve 125 kg ya kadar ulaştığım bir spor ...
devamını gör...
22.
tr de yapılmayan spor, 4-5 yıldır yarı profesyonel olarak yapmaktayım, çeşitli dergilere makale yazmaktayım. fakat iyice öldü, sporcular influencer oldu, fiyatlar arttı. spor salonları fiyatları 3 e katlandı. ha birde bu sporu yapanlarda ekseriyetle bir gerizekalılık söz konusudur. sebebi fiziğim yeter karşı cins sadece bunu beğenir düşüncesidir. multitask önemli.
devamını gör...
23.
futbol gibi ne idüğü belirsiz bir saçmalığa bu kadar laf edilmez. çünkü memleketteki herkes bir şekilde futbol geçmişine sahiptir, sorsanız "ben iyi futbolcu olacaktım ama hocam önümü kesti!" gibisinden lafları çok duyarsınız. halı sahada iki üç adım atan kendisini futbolcu addeder. ancak gel gelelim vücut geliştirme sporu en çok eleştirilen spordur çünkü kıskanılır, çünkü salonda bulunan ağırlıkları kaldırmaya kimse cesaret dahi edemez.
serdar aktolga'nın bir röportajını hatırlıyorum: gençken bir salonun içerisinde antrenman yapan badicileri kaçak gözlerle izliyor ve kendi kendisine "bir erkek böyle olmalı!" diyerekten bu spora gönül veriyor.
yukarıda bahsi geçen eugen sandow abimiz ise manyak gibi tâ yunanistan'a gidiyor ve erinmeyip tanrı heykellerinin tek tek ölçüsünü alıyor. onun düşüncesine göre insan vücudu bu tanrı heykellerindeki gibi, tanrılar gibi olmalıdır ve nihayetinde bunu da başardığını görüyoruz. mr. olympia şampiyonları madalya veya birincilik saymaz, kaç sandow'un var derler.
eugen sandow farkında olmadan bir çığır açmıştı ki bir dönemin ünlü vücut geliştirme sporcularına bakarsanız dehşet fizikleri vardır. bunları yazarken ilk aklıma gelen isim frank zane">frank zane abimiz. herkesin aklına ilk arnold schwarzenegger gelir ancak bana kalırsa frank zane abimiz estetiğin ta kendisidir. franco columbu ne yazık ki boydan kaybediyor. biraz daha uzun olsa imiş... arnold schwarzenegger ile irileşme ön plana çıkar oldu ve bunu zirveye ronnie coleman abimiz taşıdı. arnold schwarzenegger'den dahi daha fazla mr. olympia birinciliğine sahip olan ronnie coleman'ın şimdiki hali beni kahretse de kendisi hakkındaki bir röportajda geçen cümleyi kaba taslak buraya yazmak istiyorum: salonda 200 kg'lık dambıllar vardı ve onları sadece ronnie coleman kullanıyordu.
gel gelelim artık bu iş ciddi bir sektör haline gelmiş durumda ve yarışmaları izlemek dahi istemiyorum. göbeği bir karış önde badiciler. sadece kas kütlesi. estetik yok. arjinin ile şişirilmiş damarlar. daha neler neler... mesela herhangi bir derecesi olan badiciye arnold gibi vakumlu yani göbüşünü içine çekerek poz ver deseniz yapamaz. growht sağolsun.
gel gelelim bu iş ciddi bir iş, ciddi ve nankör bir spor. bir tekvandocu olarak şöyle kıyas yapabilirim: tekvando sporcusu antrenmana gelir, gider, bitti. bunun dışında aman aman dikkat edeceği bir şey yoktur. ancak vücut geliştirme sporcusu için bu böyle değil. uykusuna dikkat etmeli. özellikle gece 23.00-03.00 arasında kesinlikle uyumalı. aldığı ve harcadığı kaloriye dikkat etmeli. protein miktarını bilmeli. bunun yanında vücudunun ihtiyacını anlayabilmeli ve buna göre takviye yapabilmeli. vitamin vs. kullanımı ise apayrı ehemmiyet isteyen meseleler. özetle bir badicinin bütün günü spor ile geçer.
ve bu sporun bir sonu yoktur. çünkü tek rakibimiz kendinizsiniz ve her geçen gün daha iyisini olmak için çalışırsınız. bugün 20 kglık dambıl ile biceps curl yapıyorsanız, bir dahaki biceps antrenmanını 25 kglık dambılı almak için iple çekersiniz. bunun bir sonu yoktur. olur da bu spora devam ettiniz, bir hevesle başlayıp bırakmadınız ve ciddi ciddi çalıştınız, antrenman sonrası şişmiş kaslarla ayna karşısında kendinizi izlemenin tadını hiç bir şey vermez. ilk bakışta "vay be, ne olmuşum..." dersiniz ancak bir kaç poz verdikten sonra "şurayı daha fazla çalıştırmalıyım, burada eksiğim var, vs." diyerekten kendi kendinizin muhakemesini yaparsınız.
her ağır kaldıran "hayvan" gibi vücut yapacak diye bir şey yok. allah isteyen herkese nasip etsin 150 kg ile squat yaptığım oldu ancak yolda gören eline dambıl almamış der. güzel bir diyet programı ile nasıl bir spor hayatınız olacağına karar verebilirsiniz.
sözün özü şu ki kafa dağıtmak için müthiş bir spordur. sinirli bir şekilde girdiğiniz salonda omuzlarınız üzerinde eğilen barla yapılan squat her şeyi unutturur. kulaklığı takarsınız ve sadece ağırlıklarla başbaşa kalırsınız. tek rakibiniz kendinizsinizdir.
serdar aktolga'nın bir röportajını hatırlıyorum: gençken bir salonun içerisinde antrenman yapan badicileri kaçak gözlerle izliyor ve kendi kendisine "bir erkek böyle olmalı!" diyerekten bu spora gönül veriyor.
yukarıda bahsi geçen eugen sandow abimiz ise manyak gibi tâ yunanistan'a gidiyor ve erinmeyip tanrı heykellerinin tek tek ölçüsünü alıyor. onun düşüncesine göre insan vücudu bu tanrı heykellerindeki gibi, tanrılar gibi olmalıdır ve nihayetinde bunu da başardığını görüyoruz. mr. olympia şampiyonları madalya veya birincilik saymaz, kaç sandow'un var derler.
eugen sandow farkında olmadan bir çığır açmıştı ki bir dönemin ünlü vücut geliştirme sporcularına bakarsanız dehşet fizikleri vardır. bunları yazarken ilk aklıma gelen isim frank zane">frank zane abimiz. herkesin aklına ilk arnold schwarzenegger gelir ancak bana kalırsa frank zane abimiz estetiğin ta kendisidir. franco columbu ne yazık ki boydan kaybediyor. biraz daha uzun olsa imiş... arnold schwarzenegger ile irileşme ön plana çıkar oldu ve bunu zirveye ronnie coleman abimiz taşıdı. arnold schwarzenegger'den dahi daha fazla mr. olympia birinciliğine sahip olan ronnie coleman'ın şimdiki hali beni kahretse de kendisi hakkındaki bir röportajda geçen cümleyi kaba taslak buraya yazmak istiyorum: salonda 200 kg'lık dambıllar vardı ve onları sadece ronnie coleman kullanıyordu.
gel gelelim artık bu iş ciddi bir sektör haline gelmiş durumda ve yarışmaları izlemek dahi istemiyorum. göbeği bir karış önde badiciler. sadece kas kütlesi. estetik yok. arjinin ile şişirilmiş damarlar. daha neler neler... mesela herhangi bir derecesi olan badiciye arnold gibi vakumlu yani göbüşünü içine çekerek poz ver deseniz yapamaz. growht sağolsun.
gel gelelim bu iş ciddi bir iş, ciddi ve nankör bir spor. bir tekvandocu olarak şöyle kıyas yapabilirim: tekvando sporcusu antrenmana gelir, gider, bitti. bunun dışında aman aman dikkat edeceği bir şey yoktur. ancak vücut geliştirme sporcusu için bu böyle değil. uykusuna dikkat etmeli. özellikle gece 23.00-03.00 arasında kesinlikle uyumalı. aldığı ve harcadığı kaloriye dikkat etmeli. protein miktarını bilmeli. bunun yanında vücudunun ihtiyacını anlayabilmeli ve buna göre takviye yapabilmeli. vitamin vs. kullanımı ise apayrı ehemmiyet isteyen meseleler. özetle bir badicinin bütün günü spor ile geçer.
ve bu sporun bir sonu yoktur. çünkü tek rakibimiz kendinizsiniz ve her geçen gün daha iyisini olmak için çalışırsınız. bugün 20 kglık dambıl ile biceps curl yapıyorsanız, bir dahaki biceps antrenmanını 25 kglık dambılı almak için iple çekersiniz. bunun bir sonu yoktur. olur da bu spora devam ettiniz, bir hevesle başlayıp bırakmadınız ve ciddi ciddi çalıştınız, antrenman sonrası şişmiş kaslarla ayna karşısında kendinizi izlemenin tadını hiç bir şey vermez. ilk bakışta "vay be, ne olmuşum..." dersiniz ancak bir kaç poz verdikten sonra "şurayı daha fazla çalıştırmalıyım, burada eksiğim var, vs." diyerekten kendi kendinizin muhakemesini yaparsınız.
her ağır kaldıran "hayvan" gibi vücut yapacak diye bir şey yok. allah isteyen herkese nasip etsin 150 kg ile squat yaptığım oldu ancak yolda gören eline dambıl almamış der. güzel bir diyet programı ile nasıl bir spor hayatınız olacağına karar verebilirsiniz.
sözün özü şu ki kafa dağıtmak için müthiş bir spordur. sinirli bir şekilde girdiğiniz salonda omuzlarınız üzerinde eğilen barla yapılan squat her şeyi unutturur. kulaklığı takarsınız ve sadece ağırlıklarla başbaşa kalırsınız. tek rakibiniz kendinizsinizdir.
devamını gör...
24.
bence de geliştirme... beynini geliştir.
devamını gör...
25.
callisthenics varken hala bununla ugrasanlari anlayabilmem mümkün degil.her gün bantta koş nie tozlarla sisiriyorsun kendini
devamını gör...
26.
üçgen vücut yani.bence lise ve sonrasında erkeklere ders olarak verilmelidir.
devamını gör...
27.
tıss tıss
devamını gör...
28.
bence erkekler çok fazla kasmaması gerekiyor eğer kadınları etkilemekse amaç yüz güzelliği diyip geçiyorum *
devamını gör...
29.
vadesi dolmuş bademcikleri vücuttan uzaklaştırmak, bir vücut geliştirme hadisesidir ki güncelleme yapmış oluyorsun.
diyelim ki duvar yumruklama hobin var, baktın ellerin bu yükü kaldıracak şekilde dizayn edilmemiş, hemen bir cyborg merkezine başvuruyorsun, sana platinden full otomatik bir el monte ediyorlar, dilediğince yıkım yapıyorsun.
arzumuz zihnimizde, sonuç odaklı yapılan her türlü iyileştirme nedenden sayılır.
diyelim ki duvar yumruklama hobin var, baktın ellerin bu yükü kaldıracak şekilde dizayn edilmemiş, hemen bir cyborg merkezine başvuruyorsun, sana platinden full otomatik bir el monte ediyorlar, dilediğince yıkım yapıyorsun.
arzumuz zihnimizde, sonuç odaklı yapılan her türlü iyileştirme nedenden sayılır.
devamını gör...
30.
merdiven altı salon bodyci bilgisizlikleri ile hareket edip pilav - tavuk kafalı olmayın.
devamını gör...
31.
ciddi emek ve bilgi isteyen bir uğraş. bağımlılık yapan bir yönü var. estetik, güç veya dayanıklılık için farklı tekniklerle çalışmak gerekiyor. en önemlisi süreklilik.
devamını gör...
32.
geliştirmek için çok çaba harcadım. kekler, poğaçalar bedava yapılmıyor. çok zahmetli iş. süt olmuş 20 lira nerdeyse. istediğim seviyeye geldi ama bu sefer de gelişmesi durmuyor. bayır aşağı giden kamyon gibi. gelişme artık. rahat bırak göbeğimi.
devamını gör...
33.
yapanın ya gerizekalı ya da gay olma ihtimali %99.
evet ben kicimi kaldirmiyorum ve gobegim ama en azindan salonlarda hiiaa hiii haaa hooo yoooo serdar yapma diye bagirmiyor ya da kanka bugun 300 kilo bastim gerzekligiyle insanları sıkmıyorum.
bizde olay net hali saha macim var, 5 kilo kaldirdim, 20 şınav çektim gibi ki kimsenin kafasini gondiklemiyoruz bu yuzden.
evet ben kicimi kaldirmiyorum ve gobegim ama en azindan salonlarda hiiaa hiii haaa hooo yoooo serdar yapma diye bagirmiyor ya da kanka bugun 300 kilo bastim gerzekligiyle insanları sıkmıyorum.
bizde olay net hali saha macim var, 5 kilo kaldirdim, 20 şınav çektim gibi ki kimsenin kafasini gondiklemiyoruz bu yuzden.
devamını gör...
34.
bende 18 19 yaşlarımdayken yaptığım sporlarla kendiliğinden oluşan durum.
eğer düzenli egzersiz yapıyorsanız body build yapmaya ihtiyacınız yoktur.
doğal kas yapım olması nedeniyle görünürde hayvani kaslara sahip çoğu arkadaşımdan daha çevik, daha dayanıklı ve güçlüydüm.
eğer düzenli egzersiz yapıyorsanız body build yapmaya ihtiyacınız yoktur.
doğal kas yapım olması nedeniyle görünürde hayvani kaslara sahip çoğu arkadaşımdan daha çevik, daha dayanıklı ve güçlüydüm.
devamını gör...
35.
yapmak için fazla rahatım.
devamını gör...
36.
peki.
devamını gör...
37.
hem mentaliteni hem fiziksel kuvvetini eksilerden ultra artılara çıkaran, kendine saygını arttıran süper alan.
devamını gör...
38.
en umutsuz vücut tipinde dahil, eğer konsantrasyonu ve disiplini sağlarsanız hedefinize kesinlikle ulaşırsınız.
asla size " yaa senden olmaz " diyenleri ciddiye almayın.
asla size " yaa senden olmaz " diyenleri ciddiye almayın.
devamını gör...