41.
disiplin, acı, ağrı, masraf, yemekten zevk almayı unutmak, devamlı yeni birşeyler öğrenmek.. ve senenin 365 günü bununla yaşamak... her babayiğidin harcı değil.
devamını gör...
42.
kim ne derse desin boş uğraştır ve sağlığa zararlıdır. hantallaştırır. esnekliği azaltır. detaya girmeye gerek yok covid döneminde obezlerden önce bu vücutçular nalları dikmişti.
ağırlık antrenmanı iyidir hoştur ve yapılmalıdır. fakat vücut geliştirme değil. vücut geliştirmek diye bir spor da yok. buna rağmen nasıl bu kadar yaygınlaştı? ve asıl soru vücut geliştirme estetikten nasıl uzaklaştı; etrafta goril gibi gezen adamlar; tek haneli yağ oranıyla dolaşanlar nereden ve nasıl peydah oldu? yani vücut geliştirmeye steroid kullanımını kim soktu? (bkz: cui bono)
70'lerde vhs ve dvd patladığında italyan mafyası abd'de kaçak filmlerin dağıtımını yapıyordu. porno endüstrisi mafyanın elindeydi. 80'lerden itibaren anabolik steroidlerin yasaklı madde ilan edilmesi üzerine mafya steroid kaçakçılığına da başladı. doğu avrupa, meksika ve çin'deki laboratuvarlarda üretilen anabolik steroidler italyan mafyası üzerinden abd'ye sokuluyor; italyan mafyasının kontrol ettiği spor salonları ve 'yarışmalar' üzerinden kaslı (steroidli) vücutlar pazarlanıyor; ve yine mafya kontrolündeki porno endüstrisi üzerinden steroidli erkekler idealize ediliyor, doğal yollarla o vücutlara "erişemeyecek" sporcular ve kimlik arayan genç erkekler mafyanın gelir zincirini tamamlıyordu.
özet olarak birbirini besleyen endüstriler: porno ve kaçak film dağıtımı -> spor salonları -> steroid kaçakçılığı; ve bunların kontrolünü elinde tutan eden mafyanın "çapraz satış" stratejisi ile 40 yıl önce saçma sapan bir yere evrildi.
ağırlık antrenmanı iyidir hoştur ve yapılmalıdır. fakat vücut geliştirme değil. vücut geliştirmek diye bir spor da yok. buna rağmen nasıl bu kadar yaygınlaştı? ve asıl soru vücut geliştirme estetikten nasıl uzaklaştı; etrafta goril gibi gezen adamlar; tek haneli yağ oranıyla dolaşanlar nereden ve nasıl peydah oldu? yani vücut geliştirmeye steroid kullanımını kim soktu? (bkz: cui bono)
70'lerde vhs ve dvd patladığında italyan mafyası abd'de kaçak filmlerin dağıtımını yapıyordu. porno endüstrisi mafyanın elindeydi. 80'lerden itibaren anabolik steroidlerin yasaklı madde ilan edilmesi üzerine mafya steroid kaçakçılığına da başladı. doğu avrupa, meksika ve çin'deki laboratuvarlarda üretilen anabolik steroidler italyan mafyası üzerinden abd'ye sokuluyor; italyan mafyasının kontrol ettiği spor salonları ve 'yarışmalar' üzerinden kaslı (steroidli) vücutlar pazarlanıyor; ve yine mafya kontrolündeki porno endüstrisi üzerinden steroidli erkekler idealize ediliyor, doğal yollarla o vücutlara "erişemeyecek" sporcular ve kimlik arayan genç erkekler mafyanın gelir zincirini tamamlıyordu.
özet olarak birbirini besleyen endüstriler: porno ve kaçak film dağıtımı -> spor salonları -> steroid kaçakçılığı; ve bunların kontrolünü elinde tutan eden mafyanın "çapraz satış" stratejisi ile 40 yıl önce saçma sapan bir yere evrildi.
devamını gör...
43.
ilerleyen zamanlarda litaratüre bir hastalık olarak geçmesi gereken, vücudun tabii sınırlarını zorlayarak pek çok hastalığa davetiye çıkaran hede. ben dünyanın en düz ve en normal insanı olarak vücut geliştirmeyi korkunç buluyorum anladığım kadarıyla bağımlılık yapan bir tarafı var bazı insanlar için. ilk nasıl ortaya çıktı bundan da emin değilim. olası bir kavga durumunda sadece psikolojik olarak belki bir üstünlük sağlar onun haricinde teknik bilen bir güreşçiye karşı mesela pek şansı yok. bisepsleri şişirerek mi güreşçiyi tutacaksın? evet dünyanın en düz ve normal insanı olduğum için bana göre biri vücut geliştirmeyi sadece eksikliğini hissettiği şeyi örtmek için yapabilir ya kendince çirkindir onu kapamaya çalışıyordur ya güçsüzdür. spor salonlarına gideceklerine kargocularda yevmiye ile çalışsalar hem form tutmuş hem bu işten para kazanmış olurlar neden böyle yapmıyorlar ki
davet: dünyanın en düz en normal insanı olmak harika bir şey bence gelin.
davet: dünyanın en düz en normal insanı olmak harika bir şey bence gelin.
devamını gör...
44.
hava olsun diye gereksiz ağırlıkları girmez, iğne vurmaz , ilaç falan almazsanız gayet sağlıklı bir şey. kalbi, eklemi, lifleri güçlendirir. kolay kolay bel fıtığı olmazsınız mesela kaslarınızı iyiyse, aksi taktirde kas zayıflığından kaynaklı daha fazla yük biniyor buda ileri yaşlarda sorun yaratıyor. kalp güçlendiği için cinsel hayatınıza kadar olumlu etkisi olur. sosyal medyada abartı doğal olmayan vücutlar dolaştığı için böyle zararlı bir algı oluştu.
devamını gör...
45.
natürel geliştirenlerde mental olarak sıkıntı olmuyor da stereoid e abananlar aşırı sıkıntılı mental gitmiş,kafa gitmiş, algılar gitmiş bir de naturel geliştirenden daha başarılı görüyor kendini ulan sen 3 ayda yaptın o vücudu gerizekalı adam 5 sene de ilmek ilmek ördü senin ondan üstün olman mümkün değil.
devamını gör...
46.
işin içine kimyasal girmez ise sağlıklı olan disiplin.
devamını gör...
47.
did you mean "beyin küçültme"?*
devamını gör...
48.
aptal plaza dili gibi takilmayan cinslerine aşırı saygi duyuyorum ama arkadas sadece demir indirip kaldıran biri icin fazla saygı beklemiyor musunuz ya
devamını gör...
49.
vücut geliştirme, fitnessın dışarıdan farmakolojik destek*** alınarak yapılan versiyonudur.
bunun fiziksel ve psikolojik ağır yan etkileri vardır. en başta bu sentetik hormonlar kişinin başta kalp olmak üzere karaciğer ve böbrek sağlığını olumsuz etkiler. vücut bir kere dışarıdan testosteron aldığında artık kendi üretmeyi durdurur. testis atrofisi meydana gelir. pct tedavileriyle testosteron tekrar doğal seviyelerine çekilebilse de bazen düzeltilemediği durumlar da olur. yani artık kuş öldü beybi!
şimdi gelelim işin psikolojik kısmına; dışarıdan hormon takviyesiyle geliştirilen vücut kalıcı değildir. ilaç takviyesi kesildikten 8-16 hafta sonra vücut yavaş yavaş eski haline dönmeye başlar. buna kaybedilen kas kütlesine bağlı olarak artık eski ağırlıkları kaldıramamanın getirdiği güçsüzlük hissi de eklenince ağır bir psikolojik yıkıma sebep olur.
unutmayın erkeğe maskülen özelliklerini veren hormon testosterondur. testosteron sadece güç vermez, liderlik ruhu, kriz anında ani ve mantıklı karar verebilme hatta kelimelerle tarif edilemeyen bir aura verir. ancak yüksek testosteron ister dışarıdan alınsın ister vücut doğal olarak kendi üretsin östrojenin de yükselmesine sebep olur. yüksek östrojen de erkeğin psikolojisini mahveden birşeydir. hassaslık, duygusallık gibi sekonder feminen özelliklerin gelişmesine sebep olur. kapı gibi adamların trip atması hep ondan!
ve şimdi gelelim işin teknik kısmına; insan vücudundaki çizgili kas hücreleri kabaca tip1 ve tip2 dediğimiz iki farklı lif dokusundan meydana gelir. tip1 kas lifleri kondisyon ve dayanıklılık verirken tip2 kas lifleri ise güç verir. tip1 kas lifleri az ağırlık çok tekrarla gelişirken tip2 kas lifleri tamamen zıt olarak çok ağırlık az tekrarla gelişir. denklem çok basit öncesinde spor geçmişi olmayan çoğu vücut geliştirmeci iri ama kondisyonu olmayan 100 metre koşunca dahi nefes nefese kalan kimselerdir. hatırlarsınız belki 120 kiloluk savaş cebecinin isterse dünya şampiyonu olsun 70 kilo adamdan dayak yemem deyip kaan kazgandan evrile çevrile zopa yemesi hep bundan.
120 kiloluk güreşçiler de var mesela, ama bu adamlar az ağırlık çok tekrarla kondisyon antrenmanlarını ihmal etmezler. nabızları 50-60 aralığında atar. kalpleri çok güçlüdür. o yüzden geç yorulurlar ve kedi gibi atiktirler.
özetle fitness bakın vücut geliştirme demedim fitness dedim ve ikisi arasındaki farkı entryin başında izah ettim. tek başına bile kişiyi fiziksel ve mental olarak iyi hissettirse de mutlaka bir veya birkaç spor dalının tamamlayıcı unsuru olarak hayatımızda var olmalıdır. yoksa faydadan çok zarar verir.
bunun fiziksel ve psikolojik ağır yan etkileri vardır. en başta bu sentetik hormonlar kişinin başta kalp olmak üzere karaciğer ve böbrek sağlığını olumsuz etkiler. vücut bir kere dışarıdan testosteron aldığında artık kendi üretmeyi durdurur. testis atrofisi meydana gelir. pct tedavileriyle testosteron tekrar doğal seviyelerine çekilebilse de bazen düzeltilemediği durumlar da olur. yani artık kuş öldü beybi!
şimdi gelelim işin psikolojik kısmına; dışarıdan hormon takviyesiyle geliştirilen vücut kalıcı değildir. ilaç takviyesi kesildikten 8-16 hafta sonra vücut yavaş yavaş eski haline dönmeye başlar. buna kaybedilen kas kütlesine bağlı olarak artık eski ağırlıkları kaldıramamanın getirdiği güçsüzlük hissi de eklenince ağır bir psikolojik yıkıma sebep olur.
unutmayın erkeğe maskülen özelliklerini veren hormon testosterondur. testosteron sadece güç vermez, liderlik ruhu, kriz anında ani ve mantıklı karar verebilme hatta kelimelerle tarif edilemeyen bir aura verir. ancak yüksek testosteron ister dışarıdan alınsın ister vücut doğal olarak kendi üretsin östrojenin de yükselmesine sebep olur. yüksek östrojen de erkeğin psikolojisini mahveden birşeydir. hassaslık, duygusallık gibi sekonder feminen özelliklerin gelişmesine sebep olur. kapı gibi adamların trip atması hep ondan!
ve şimdi gelelim işin teknik kısmına; insan vücudundaki çizgili kas hücreleri kabaca tip1 ve tip2 dediğimiz iki farklı lif dokusundan meydana gelir. tip1 kas lifleri kondisyon ve dayanıklılık verirken tip2 kas lifleri ise güç verir. tip1 kas lifleri az ağırlık çok tekrarla gelişirken tip2 kas lifleri tamamen zıt olarak çok ağırlık az tekrarla gelişir. denklem çok basit öncesinde spor geçmişi olmayan çoğu vücut geliştirmeci iri ama kondisyonu olmayan 100 metre koşunca dahi nefes nefese kalan kimselerdir. hatırlarsınız belki 120 kiloluk savaş cebecinin isterse dünya şampiyonu olsun 70 kilo adamdan dayak yemem deyip kaan kazgandan evrile çevrile zopa yemesi hep bundan.
120 kiloluk güreşçiler de var mesela, ama bu adamlar az ağırlık çok tekrarla kondisyon antrenmanlarını ihmal etmezler. nabızları 50-60 aralığında atar. kalpleri çok güçlüdür. o yüzden geç yorulurlar ve kedi gibi atiktirler.
özetle fitness bakın vücut geliştirme demedim fitness dedim ve ikisi arasındaki farkı entryin başında izah ettim. tek başına bile kişiyi fiziksel ve mental olarak iyi hissettirse de mutlaka bir veya birkaç spor dalının tamamlayıcı unsuru olarak hayatımızda var olmalıdır. yoksa faydadan çok zarar verir.
devamını gör...
50.
genellikle hata çabuk sonuç almak istememizden kaynaklanıyor.çünkü sabırsız bir milletiz ve bir yıl içinde hemen vücut yapalım istiyoruz. bu sporu, doğru ve bilinçli bir şekilde yapmazsan,özellikle aşırı protein alımı ve ağır kilonun altına girersen kalp kasının büyümesine sebep olursun ki bu durumda kalp krizi riskini artırır.
bilinçli ve aşırıya kaçmadan yapılılırsa gelişim daha uzun sürede ama daha sağlıklı olur.
bilinçli ve aşırıya kaçmadan yapılılırsa gelişim daha uzun sürede ama daha sağlıklı olur.
devamını gör...
51.
güne puanım düşük. başlığa kaos beklentisiyle girdim. "siz ne anlarsınız ki, beceremediğiniz için bok atıyorsunuz. basmışım aminoasiti taş gibiyim" tandansında bir şeyler bekliyordum ama yok. sözlük çok bozdu yea.
devamını gör...
52.
kolay para kazanan, para kazanma derdi olmayan veya öğrencilik gibi farklı durumlarda görülen boş zaman fazlalığı ve biraz da görsel egoist takıntısı olan insanların bolca yaptığı aktivite.
devamını gör...
53.
bana gereksiz geliyor. en güzeli kimyasal maddelere ya da benzeri şeylere hiç bulaşmadan doğal yoldan spor yapıp bir branşta ilerlemek. yüzme, boks, kickboks, güreş, kürek gibi branşlar olabilir. . bu hem sağlık açısından daha anlamlı hem de daha sürdürülebilir. mesela arnold gibi devasa kaslar yapmak yerine bruce lee gibi fit, çevik ve dengeli bir vücudu tercih ederim. tabi bu benim fikrim. herkesin bedeni, kendi tercihi sonuçta. isteyen istediği gibi görünebilir. ama bana kalırsa şişmektense bir branşta ilerlemek daha mantıklı.
devamını gör...
54.
öncelikle sağlık ve formda kalmak için spor yapanları tenzih ederek..
spor yapıp kas kütlesi haline gelenlerin çoğu vücut geliştikçe sizin geriliyor.
dikkat edin! kendini aşırı biçimde gym'e kaptıranlar pek böyle mantıklı bi bakış açıları ile anlatımları yoktur..
san ki yetersiz olduğunu hissetmişte eksik yanını spor yaparak tamamlamaya çalışıyor gibi.
spor yapıp kas kütlesi haline gelenlerin çoğu vücut geliştikçe sizin geriliyor.
dikkat edin! kendini aşırı biçimde gym'e kaptıranlar pek böyle mantıklı bi bakış açıları ile anlatımları yoktur..
san ki yetersiz olduğunu hissetmişte eksik yanını spor yaparak tamamlamaya çalışıyor gibi.
devamını gör...