yakın arkadaştan bir anda soğutan şeyler

değerler yargısının ve etik kaygılarının zayıflaması.

“yakın” ise düşünüldüğü gibi bir anda olamayabiliyor bu durum. sizin hiç farketmediğiniz bir yerlerde birikiyordur ve en sonunda şöyle saçlarınızı savuracak rüzgarda koca dağlarınız yıkılıyordur.

o birikimlerin içinde hayal kırıklıkları, değersizlik hissi ve gösterdiğin alakayı görememek yatar. ben de öyle oldu en azından.

yaptığı bir hareket değil, yapmadığı veya yapmamayı tercih ettiği bir hareket yüzünden de yılların arkadaşlığını bitirdim. ne demiş kısmetse olur yeliz ablamız; “melek değilim insanım, iyi niyetliyim ama aptal değilim.”

yakın arkadaşlık tanımınızı anlamıyorum gerçekten hiç. bir hareketiyle soğuyabileceğiniz insana nasıl yakın arkadaş diyorsunuz ki? yakın arkadaş dediğim insanın ciğerini bilirim. ters bir şey yaparsa da oturur konuşurum. "napıyosun kardeşim, derdin ne, niye götün başın ayrı oynuyor" derim. bir derdi varsa, ki götü başı oynadığına göre vardır, derdini nasıl çözeriz diye bakarım. olm, çok yaşlanmışım lan ben. yakında, bizim zamanında beyoğlu'na takım elbisesiz çıkılmazdı falan da derim.

artık yakın olmamasıdır.

borç vermeyin mesela sonra alamıyorsunuz ve arkadaşlık 3-5 kuruş için bitiyor..

soğumak isteyenler varsa denesin.

bunu nasıl anlatırım bilmiyorum ama garip... yakın bir arkadaşımdan kendi hayatımla ilgili bir olayı sanırım bir ay sakladım ve bu aslında genel bir şeydi ve kimseyle paylaşmamıştım. kendi içimde halletmem gereken bir konu vardı ve ondan sonra kendisiyle paylaşacaktım... neyse, bu olayı geç öğrendiğine triplenmesine rağmen geri kalan her şey normaldi. kaldı ki ben öyle zamnediyormuşum... sonradan başka bir yerde kendisinden bu olayı kendisine geç söylememden kaynaklı aslında benden çoktan soğumuş olduğunu öğreniyorum... önemli olan soğumuş olması da değil. bunu benimle paylaşmayıp aylarca normalmiş gibi benimle takılmaya devam etmesi. insan soğuduğu bir insanla nasıl kendi kendine buluşmak ister ki? bu olay beni kendisine karşı spğutmak yerine üzdü...

uzak olmasi. evet.

değerlerinin hakkında bir şaka yapması sonucu oluşan yüksek sesli sessizlik.

evet, bir anda ortam bir kutup dairesi kadar buz kesiyor.

seçemediği bi özelliği yüzünden kendini bi b*k zanneden, aşağılık bir kansız olması.

sonbahar'in gelmesi. sogutur.

normal bir şekilde sakin sakin muhabbet ediyorken bir anda gaza gelip "tüm erkekler tacizci tecavüzcü, şerefsiz vs" diye laf ederse anında buz gibi soğursunuz. söylediği hakaretlerin ağır ve gereksiz olduğunu, yaptığının bir hata olduğunu ona uygun bir dille anlatmaya çalışıp en sonunda hatasını anlaması için süre verdiğinizde inatla kabul etmemesi ise komple ilişkinizi kesmenize sebep olur. hoş çok sonradan anladı ne yaptığını ama iş işten çoktan geçmişti, o an telafi etmeliydi ya da hatasını anlaması için süre verdiğinizde sizinle inatlaşmamalıydı. neyse, beni ilgilendirmiyor artık.

paraya aşırı düşkünlüğünü fark ettiğin andır.
öğrenciyken herkesin parası kendisine kadardır. o yüzden dikkat çekmez. ama herkes para kazanmaya, hem de bayağı kazanmaya başlayınca ufak hesapların geride bırakılması gerekir. birinci faulde sarı kartı görür. ikincide sepeti koluna dersiniz.

maalesef ki içki içerken sapıtması. beklemediğiniz adamlar alkollüyken tek bir saçmalıklarıyla kendilerinden soğutuyorlar. lütfen şu mereti ağzınızla içmeyi öğrenin ya da hiç bulaşmayın.

çok yakın olmak. kime en yakın olsan yanında duramazsın. çünkü insan eşşittir kusur ve malesef insan eşittir kusursuzu bulma isteği.

avrupa maçında türkü tutmaması.

salaklaşmaya başlaması.
belli olma çalışmaları.
giyim kuşamında ki abuk subuk değişiklikler.
para para para konuları.
görgüsüz, saygısız birine dönüştüğünü gördüğüm an son veririm.
ben yaparsam bana da yapsınlar.

türbana girmesi.

yalan söylemesi. neysen oysun biz zaten seni böyle kabul etmişiz.

bunalmışlık hissini hissettiğimde inan bende istemiyorum akıllanmıyorum belkide artık olmam böyle en güzeli kimseye bir şey dememek çünkü bakıyorsun herkes özelini özel yaşıyor sense her şeyi anlatıyorsun.

tek taraflı davranması