yarıda bırakılan kitaplar
başlık "kendiniarayanbireyimsi" tarafından 12.11.2020 21:56 tarihinde açılmıştır.
261.
tutunamayanlar. +1 sıkıldım.
napiim tabiatım böyle.
napiim tabiatım böyle.
devamını gör...
262.
silmarillon. affet beni tolkien, belki bir gün yine denerim.
devamını gör...
263.
ıncognito. herkes öve öve bitirememişti, bir bakayım dedim. dostum bütün beyini incik cincik etmenin hiç bir anlamı yoktu bir kitapta. çünkü okuyan insanlar, akademik amaçla okumuyor. chill kitap okumak için vakit ayırdığımda daha çok yoruluyordum. fakat en nefret ettiğim şey ise kitapları yarıda bırakmak, artık gibi kitaplıkta durunca gözüme batıyor sürekli.
devamını gör...
264.
tıpkı yarıda bırakılan ilişkiler gibi, bir türlü tekrar başlamak zor gelir.
devamını gör...
265.
savaş ve barış / 2 cilt / iletişim yayınları
en yakın zamanda başlayacağım.
bir de kayıp zamanın izinde...
en yakın zamanda başlayacağım.
bir de kayıp zamanın izinde...
devamını gör...
266.
sevmesem bile yarıda kitap bırakmam normalde ancak kütüphaneden aldığım sonra da bir türlü elime geçmeyen kırk dördüncü sayfasında kaldığım kitap: kar yağacak. bekle beni, kütüphanede olduğun rafı bile unutmadım üzerinden üç yıl geçse de.
devamını gör...
267.
(bkz: jane eyre)
çok fazla dram var. bir yerden sonra küçük yetim kızın acılarını okumayı yüreğim kaldırmadı. evde besleme olmanın hizmetçilikten sonra gelmesi gerçeği de yüzyıllardır devam eden saçma sapan bir şey.
çocuğa fiziksel zarar verip kafasından oluk oluk kan akmasına sebep olan ve hiçbir şey yapmalarına müsaade etmeyen o karakterin yatacak yeri yok.
çok fazla dram var. bir yerden sonra küçük yetim kızın acılarını okumayı yüreğim kaldırmadı. evde besleme olmanın hizmetçilikten sonra gelmesi gerçeği de yüzyıllardır devam eden saçma sapan bir şey.
çocuğa fiziksel zarar verip kafasından oluk oluk kan akmasına sebep olan ve hiçbir şey yapmalarına müsaade etmeyen o karakterin yatacak yeri yok.
devamını gör...
268.
okumayı sevmediğimizi zannetmemizi sağlayan kitaplardır. oysa güzel bir film nasıl kendini izlettirirse güzel bir kitapta kendini okutur....
devamını gör...
269.
tutunamayanlar der susarım
devamını gör...
270.
varlık ve hiçlik - jean paul sartre
olmadı, olduramadim
olmadı, olduramadim
devamını gör...
271.
adolf hitler/ kavgam.
oğuz atay/ tutunamayanlar.
oğuz atay/ tutunamayanlar.
devamını gör...
272.
esir şehrin insanları. 15 yıldır başlayıp başlayıp bitiremediğim bir kitap.
devamını gör...
273.
her gün bırakıyorum. bırakmazsam olmuyor, dünya duruyo, uykularım kaçıyo.
bırakmasaydım zaten bu başlığa yazamazdım.
cool oluyo. sıkıldıkça bırakıyom.
bırakmasaydım zaten bu başlığa yazamazdım.
cool oluyo. sıkıldıkça bırakıyom.
devamını gör...
274.
gecenin sonuna yolculuk.
doğru zamanda okunması gerektiğini düşünüyorum.
doğru zamanda okunması gerektiğini düşünüyorum.
devamını gör...
275.
çok sevdiğim, bağ kurduğum ve asla bitmesin diye bitirmeye kıyamadığım, hayatımın bir köşesinde kalsın istediğim kitaplardır. ayrıca başta saran ancak sonraları bayatlaşan kurgular için de yarıda bırakılan kitaplarım olmuştur.
devamını gör...
276.
beni en çok huzursuz eden şeylerden biri sanırım. genelde anlatım bozukluğu ya da yazım yanlışı fazlaysa kitabın devamını getirmekte çok zorlanıyorum. yarım bıraktığımdaysa vicdan azabı çekiyorum neden bitmedi diye. ben genelde ıkına sıkına da olsa sonunu getiriyorum bir şekilde. ama evlerden ırak bir durum mudur? evet öyledir.
devamını gör...
277.
şibumi. bu kitap, sosyal mecralarda çok övülüyordu, aldım,biraz okudum ve bıraktım.
biraz zorlasam bitirirdim ama hiç sarmadı.
biraz zorlasam bitirirdim ama hiç sarmadı.
devamını gör...
278.
güneşin öptüğü kız. yani yazar affetsin de yok yani olmamış. bir kız bir oğlan ha bire atın üstünde* gidiyorlar. evleniyorlar falan. ince bir kitapta değildi. kitabın yarısında anca köye vardılar. biraz şey bir kitap* ay imdat deyip kaldırdım. kitaplıkta güzel duruyor.
devamını gör...
279.
yüzyıllık yalnızlık..sonlara yaklaşmıştım oysa.ama bazı kitaplar var ki bir solukta okunması gerekiyor yoksa mümkün değil bitiremezsin
devamını gör...
280.
jane eyre: konu küçük yetim kızın acıları değil.
notre dame'ın kamburu: kilise betimlemesi yüzünden sonunu getirmediysen, kilise yerle bir iken birkac metre ötede kral ve diğerlerinin sessiz sakin ortamda yaptıkları konuşmaları ve sonra gringoire'ın "işte ben bu adamı bu yüzden seviyorum" dedirten tavırlarını okumadın demektir.
savaş ve barış: iki ciltlik ve ne savaş ne de barış, aslında toplum psikolojisi, hiyerarşi çatışmaları olan bir kitabı okumak istersen okursun. okumak sana göre değil.
iki şehrin hikayesi: yazılmış en akıcı metinlerden birisi ve okumak fiilini sıradan şekilde karşılayan birisi için su gibi akıl giden, hiçbir ağırlığı olmayan hafiflikte en üst sıralarda kitap
tutunamayanlar: bitirilsin de hemen bir sonraki kitap okuma maratonuna geçişin diye yazılmış bir kitap değil. ağır ya da dramatik ya da yavaş ilerleyen kitap ya size göredir ya değildir. başında uyuyacağınız ve yolculuğun sonu değil yolculuğun kendisinin güzel olduğu kitapları okumayın sevgili kardeşlerim. siz okumuyorsunuz, bitirmeye çalışıyorsunuz.
kitap okumak herkes için değil sevgili kardeşlerim, romalılar. siz film seyretmeye, daha çok seyretmeye yönelin. çünkü seyrettiğiniz herşey kitapların seyir haline getirilmiş versiyonları. bitirmek için "ay bunu bitireyim de diğerine geçeyim böylelikle havasını atmış olurum" diye kitap okunmaz. sözlükte "okumayı beceremiyorum" itirafı gibi başlık. büyük bir amme hizmeti denilebilir.
notre dame'ın kamburu: kilise betimlemesi yüzünden sonunu getirmediysen, kilise yerle bir iken birkac metre ötede kral ve diğerlerinin sessiz sakin ortamda yaptıkları konuşmaları ve sonra gringoire'ın "işte ben bu adamı bu yüzden seviyorum" dedirten tavırlarını okumadın demektir.
savaş ve barış: iki ciltlik ve ne savaş ne de barış, aslında toplum psikolojisi, hiyerarşi çatışmaları olan bir kitabı okumak istersen okursun. okumak sana göre değil.
iki şehrin hikayesi: yazılmış en akıcı metinlerden birisi ve okumak fiilini sıradan şekilde karşılayan birisi için su gibi akıl giden, hiçbir ağırlığı olmayan hafiflikte en üst sıralarda kitap
tutunamayanlar: bitirilsin de hemen bir sonraki kitap okuma maratonuna geçişin diye yazılmış bir kitap değil. ağır ya da dramatik ya da yavaş ilerleyen kitap ya size göredir ya değildir. başında uyuyacağınız ve yolculuğun sonu değil yolculuğun kendisinin güzel olduğu kitapları okumayın sevgili kardeşlerim. siz okumuyorsunuz, bitirmeye çalışıyorsunuz.
kitap okumak herkes için değil sevgili kardeşlerim, romalılar. siz film seyretmeye, daha çok seyretmeye yönelin. çünkü seyrettiğiniz herşey kitapların seyir haline getirilmiş versiyonları. bitirmek için "ay bunu bitireyim de diğerine geçeyim böylelikle havasını atmış olurum" diye kitap okunmaz. sözlükte "okumayı beceremiyorum" itirafı gibi başlık. büyük bir amme hizmeti denilebilir.
devamını gör...