yaş ilerledikçe katlanılması zor şeyler
başlık "tomrisesss" tarafından 10.12.2020 02:36 tarihinde açılmıştır.
141.
geri zekalı bireylere laf anlatmaya çalışmak.
devamını gör...
142.
aile evi
devamını gör...
143.
çocuklar.
devamını gör...
144.
süreklilik arz eden tiye alma ve şakabazlık hali... zira bu hayatta o kadar da komik bir şey yok.
devamını gör...
145.
uyuyamamak. ülser.
devamını gör...
146.
aptallık. net.
devamını gör...
147.
çok çeşitli ve ciddi örnekler verilebilecek bir listedir.
bu şeylerden bazıları insan haklarına sövdürecek nicelikte ya da niteliktedir.
şuna bir bakın :
www.instagram.com/reel/CwbK...
bu şeylerden bazıları insan haklarına sövdürecek nicelikte ya da niteliktedir.
şuna bir bakın :
www.instagram.com/reel/CwbK...
devamını gör...
148.
aptal insanlar.
devamını gör...
149.
görgüsüzlük benim eskiye göre daha az katlanabilğim bir şey halini aldı. eskiden insanlar ya daha zekiydi ya da görgü kurallarına uygun yetişirdi bilmiyorum ama etrafta bağıra bağıra telefonda uzun süreli konuşan üstelik bununda kapalı mekanda yapanlar var.
sinemada ayakkabısını çıkarıp ayağını ön koltuk boş diye uzatan gençler, seks hayatına kadar cafede yüksek sesle sohbet edenleri görünce bu kuşağı anlamadığımı fark ettim.
bir çok kadının yatağa girerken bile giymeyeceği kıyafetlerle sokağa çıkmalarına da anlam veremiyorum. yani veriyorum ama yadırgıyorum. memelerine baksan neden bakıyorsun pis sapık diyecek düzeyde varoş olmasalar önemli de değil ama hepimiz insanız sonuçta ve nefis taşıyoruz. gözün kayıyor arada ister istemez.
karşı masamda memeleri ortada olan bir kadının sevgilisi yanında diye ben üzülüyorum ama sevgilisi de ağzını yaya yaya kahkaha atıyor.
ben maruz kalmadıkça isteyen isterse yaprak takıp çıksın bana ne ama dekolte ile teşhircilik arasındaki farkı anlamaktan aciz kıt zekalı insanlara da tahammülüm yok.
sinemada ayakkabısını çıkarıp ayağını ön koltuk boş diye uzatan gençler, seks hayatına kadar cafede yüksek sesle sohbet edenleri görünce bu kuşağı anlamadığımı fark ettim.
bir çok kadının yatağa girerken bile giymeyeceği kıyafetlerle sokağa çıkmalarına da anlam veremiyorum. yani veriyorum ama yadırgıyorum. memelerine baksan neden bakıyorsun pis sapık diyecek düzeyde varoş olmasalar önemli de değil ama hepimiz insanız sonuçta ve nefis taşıyoruz. gözün kayıyor arada ister istemez.
karşı masamda memeleri ortada olan bir kadının sevgilisi yanında diye ben üzülüyorum ama sevgilisi de ağzını yaya yaya kahkaha atıyor.
ben maruz kalmadıkça isteyen isterse yaprak takıp çıksın bana ne ama dekolte ile teşhircilik arasındaki farkı anlamaktan aciz kıt zekalı insanlara da tahammülüm yok.
devamını gör...
150.
genel olarak insanlar. onlarla iletişim kurmadığım zaman son derece mutluyum.
devamını gör...
151.
gece mesela yastığa başımı koyduğum zaman alelacele uyumak istiyorum.
o yatakta bir şeyler oluyor. karanlıkta. aklıma hiç hatırlamak istemediğim kalp kırıklıklarım geliyor. pişmanlıklarım var. böyle mi olmalıydılarım var. keşkelerim var. çok şey var listemde.
insanın düşünecek ne çok zamanı oluyor yatakta karanlıkta kalınca değil mi.
bu yüzden kendimi çok yorarak, içerek sızmak kolayıma geliyor.
alkol alınca da duygusala bağlıyorum anlamadım gitti. böyle bir gereksinim hissediyorum. iyi biriyimmiş gibi geliyor.
allahtan kimse beni tanımıyor şurada.
o yatakta bir şeyler oluyor. karanlıkta. aklıma hiç hatırlamak istemediğim kalp kırıklıklarım geliyor. pişmanlıklarım var. böyle mi olmalıydılarım var. keşkelerim var. çok şey var listemde.
insanın düşünecek ne çok zamanı oluyor yatakta karanlıkta kalınca değil mi.
bu yüzden kendimi çok yorarak, içerek sızmak kolayıma geliyor.
alkol alınca da duygusala bağlıyorum anlamadım gitti. böyle bir gereksinim hissediyorum. iyi biriyimmiş gibi geliyor.
allahtan kimse beni tanımıyor şurada.
devamını gör...
152.
ses.
yüksek, alçak fark etmiyor.
herhangi bir ses duymak istemediğinde duyduğun en sakin, en kibar konuşma bile batar olur insana.
yüksek, alçak fark etmiyor.
herhangi bir ses duymak istemediğinde duyduğun en sakin, en kibar konuşma bile batar olur insana.
devamını gör...
153.
hayat
devamını gör...
154.
kendini çok akıllı, çok tecrübeli sanan ergenler.
devamını gör...
155.
boş kadın muhabbetleri + evlilik muhabbetleri
belirli bir yaştan sonra insan ne yüksek sesli ortamlara ne de sıradan muhabbetlere tahamül edebiliyor.
belirli bir yaştan sonra insan ne yüksek sesli ortamlara ne de sıradan muhabbetlere tahamül edebiliyor.
devamını gör...
156.
ben..
devamını gör...
157.
üç isim tek insan, malum.
devamını gör...
158.
hızlı kadınlar ve yavaş motorlar.
devamını gör...
159.
çocuklar....
kendi kuzenlerimden köşe bucak kaçıyorum.. hiç biri ile eğlenmek, onlarla oyun oynamak istemiyorum çünkü gün içi rutinimden kaynaklı yorgun oluyorum ve kafam çocuk eğlendirmeyi kaldırmıyor. onların da mübarek 1 dakika boş oturtmama durumları var. orada olduğun sürece onlarla ilgilenmelisin. dolayısıyla, bu can sıkıcı durumdan kurtulmak adına, hiç gitmiyorum. oldukları organizasyonlara dahil olmuyorum. nedense bütün aile büyükleri cocuklar ile ilgilenmen gerektiğine inanıyor. 29 yaşında bir kadın olarak, bende artık yetişkinim ve kimsenin palyaçoluğunu yapacak yaşta değilim. olsam da, bir mekana cocuk eğlendirmek için gitmiyorum. hiç birimizin böyle bir sorumluluğu yok. cocuk dediğin, kendi oyuncakları ile oynar, insanlarla değil. bu kültürü çocuga verebilmek, kimseyi darlamamasını öğretmek çok önemli. çocuk özgür büyümeli ama saygı sınırlarını da öğrenmeli. oyuna ihtiyaç duyan bir çocugunuz varsa, enerjisini atabileceği aktivitelere yazdırıp; ilgisini dağıtabilirsiniz sonuçta ya da tutun bir dadı, baksın bütün gün. kimseyi çocuklarınıza "zorla" oyun arkadaşı yapmanın mantığı yok.
misafir cocukları...
cocukluğumdan beri canımı sıkan olaylardan biridir. eve her cocuk geldiğinde, benim odama dalar; eşyalarımı talan ederdi. bütün cocukluğum boyunca anneme odamın baska cocuklar için bir oyun parkı olmadığını anlatmaya çalıştım, yetmedi kapıma yazıp bu ibareyi bantladım. insanlara böyle böyle odama girmemeleri gerektiğini öğrettim.
misafirliğe gittiğiniz insanların evleri karıştırılmaz. çocuklarınıza bunu öğreteceksiniz. yanınızda 1-2 oyuncak götürürsünüz ya da bir boyama kitabı. kenarda köşede onlarla ilgilenir. çocuklarınızı serbest bırakıp, " hadi evi talan edin" demek saygısızlıktır. neden cocuklarınız baskalarının yatak odalarına girsin, karıştırsın? aklınız alıyor mu bunu? ya benim saygı kavramım cok katı ya da insanların ki gereksiz esnek.
görmemiş- fesat ve kolay haset güden insanlar...
sizin herhangi bir şeyinizi eleştiren ve kıskanan insandan uzak durun. böyle insanların asla kıskançlıkları bitmez aksine bazen kendilerine zarar verecek seviyeye evriliyorlar. yapabileceklerine oturur, sasırırsınız. hanenizden, çevrenizden, iş ortamınızdan uzak tutun bunları. kıyafetlerinize dadanan güveler gibilerdir. naftalini hayatınızda bol tutun.
kendi kuzenlerimden köşe bucak kaçıyorum.. hiç biri ile eğlenmek, onlarla oyun oynamak istemiyorum çünkü gün içi rutinimden kaynaklı yorgun oluyorum ve kafam çocuk eğlendirmeyi kaldırmıyor. onların da mübarek 1 dakika boş oturtmama durumları var. orada olduğun sürece onlarla ilgilenmelisin. dolayısıyla, bu can sıkıcı durumdan kurtulmak adına, hiç gitmiyorum. oldukları organizasyonlara dahil olmuyorum. nedense bütün aile büyükleri cocuklar ile ilgilenmen gerektiğine inanıyor. 29 yaşında bir kadın olarak, bende artık yetişkinim ve kimsenin palyaçoluğunu yapacak yaşta değilim. olsam da, bir mekana cocuk eğlendirmek için gitmiyorum. hiç birimizin böyle bir sorumluluğu yok. cocuk dediğin, kendi oyuncakları ile oynar, insanlarla değil. bu kültürü çocuga verebilmek, kimseyi darlamamasını öğretmek çok önemli. çocuk özgür büyümeli ama saygı sınırlarını da öğrenmeli. oyuna ihtiyaç duyan bir çocugunuz varsa, enerjisini atabileceği aktivitelere yazdırıp; ilgisini dağıtabilirsiniz sonuçta ya da tutun bir dadı, baksın bütün gün. kimseyi çocuklarınıza "zorla" oyun arkadaşı yapmanın mantığı yok.
misafir cocukları...
cocukluğumdan beri canımı sıkan olaylardan biridir. eve her cocuk geldiğinde, benim odama dalar; eşyalarımı talan ederdi. bütün cocukluğum boyunca anneme odamın baska cocuklar için bir oyun parkı olmadığını anlatmaya çalıştım, yetmedi kapıma yazıp bu ibareyi bantladım. insanlara böyle böyle odama girmemeleri gerektiğini öğrettim.
misafirliğe gittiğiniz insanların evleri karıştırılmaz. çocuklarınıza bunu öğreteceksiniz. yanınızda 1-2 oyuncak götürürsünüz ya da bir boyama kitabı. kenarda köşede onlarla ilgilenir. çocuklarınızı serbest bırakıp, " hadi evi talan edin" demek saygısızlıktır. neden cocuklarınız baskalarının yatak odalarına girsin, karıştırsın? aklınız alıyor mu bunu? ya benim saygı kavramım cok katı ya da insanların ki gereksiz esnek.
görmemiş- fesat ve kolay haset güden insanlar...
sizin herhangi bir şeyinizi eleştiren ve kıskanan insandan uzak durun. böyle insanların asla kıskançlıkları bitmez aksine bazen kendilerine zarar verecek seviyeye evriliyorlar. yapabileceklerine oturur, sasırırsınız. hanenizden, çevrenizden, iş ortamınızdan uzak tutun bunları. kıyafetlerinize dadanan güveler gibilerdir. naftalini hayatınızda bol tutun.
devamını gör...
160.
yaşın ilerlemesi.
devamını gör...