yazarların gerildiği durumlar

topluluk önünde konuşmak zorunda kalmak. (bkz: sosyal anksiyete)

kafamı açmasın kimse o kadar . kimseden bir beklentim yok

(bkz: gerilmek)

anlaşılamamak...

bir şeyler okurken ya da yazarken ya da çizerken ansızın yöneltilen sorular sebebiyle konsantrasyonun yarı belinden tertemiz ikiye bölünmesi.

küçük amfili ortak derslerde telefonun çalması.

sporda gerilme hareketi yaparken.

ağzında yemek varken konuşanlar , sesli yemek yiyenler , höpürdeterek bir şeyler içenler , düzenli su damlama sesi , garsonla emredici konuşma üslubu, herkesin evlenmesini isteyen evli arkadaş, bilgi pazarlamak için fırsat kollayan bir şey bildiğini sanan ama bilmeyen kişiler, kendini öven biriyle uzun süre aynı ortamda kalmak , ben de bunun aynısını yaşamıştım diye her lafa atlayıp hep dikkat kendisinde olsun isteyenler, dolmuşa bindiğinde son boş koltuğa senden önceki binen kişinin oturması , bankamatikte yanındaki sıra hızla ilerlerken senin bulunduğun sıranın tıkanması , banyodayken zil çalması , dışarı ceketsiz çıkınca yağmur yağması ama kalın giyinip çıkınca da güneş açması, misafirliğe gidince sorulmadan şekerli kahve yapılması ayıp olmasın diye içmek zorunda kalmak , telefon çalınca yetişemeyip hemen geri döndüğün anda aradığınız kişi başkasıyla görüşüyor uyarısı , acil işin varken saçlarının yağlanmış olması duşa girecek zaman olmaması, işin yokken çalmayan telefonun ve kapının bir şeye odaklanman gerektiğinde hiç durmadan çalması.. daha bir sürü şey sayabilirim galiba ben gergin bir insanmışım.

4.'de geriliyorum. "acaba olacak mı ,olmayacak mı? "
diye.

otobüste veya mağazada sıra beklerken, birilerinin önüme geçmeye çalışma ihtimali. evet ihtimalinden bile geriliyorum; çünkü o anki sakinliğimin ve pozitifliğimin suya düşeceğini biliyorum. ne zaman önüme geçeni nazikçe uyarsam, bir de ben suçlu oluyorum. anlatırken bile gerildim.

mahlasımın akışa düşmesi*.

gib e her ay kdv sgk muhtasar yükledikten sonra bir süre bekliyoruz. işte o süre kısa olsun uzun olsun farketmez aşırı geriliyorum ya hata verirse diye.
hata yapmamam gerekiyor. o kadar dikkatli olmama rağmen yine de ara sıra gözümden kaçabiliyor bazı şeyler.

şehir içi trafiğinde yaşadığım gerilimi başka bir yerde yaşamıyorum.

konuşma yapmam gereken zamanlarda dilimin sürçmesi.

whatsapta yanlış yazdığım mesajı herkesten sil yerine kendimden sildiğimde.

evde üretilen biranın mayalanma süreci hep geriyor beni. olacak mı olmayacak mı diye.

atm ve hastahane sırası.

bir şeyi severek isteyerek satın aldıktan sonra birinin gelip '' yaaa ben olsam bu paraya şunu alırdım '' demesi. al işte güzel bir dayak sebebi.

ısrar, beni aşırı geriyor.

birinin bana istemedigim bir şeyi ikram etmesi. kardeşim hayır dedim.

al bak küserim

- istemiyorum

al valla bak ayıp oluyo

-istemiyom eyv

bak cidden ayıp ediyon al şunu (çarpı 5)

-hay seni de ikramını da s.