yazarların içinde ukde kalan oyuncaklar

net akülü araba ... ne özenirdik be ...

pilli tren. masamın üstüne kurayım o dönsün ben seyredeyim.

(bkz: şişme bebek)

akülü araba. hiç binmedim, hiç akülü arabam da olmadı. şu an kendime uygun bulsam alırım..

barbie*

oyuncak sayılır mı bilmem ama benimki paten ve ışıklı ayakkabı.

yok.

belki biraz küstahlıktır, mini motorlar var, pocket bike diye geçer, onlara çok yükselmiştim lakin alın malın demedim, zaten ben legolarımla mutluydum, bazen de pimeysiteyşın işte.

şuna binip, 7 yaşındaki yarimizin önünden lastik yaka yaka geçemedik be kardeşim:



ah, kreşteki sarı saçlı güzel, birlikte patates baskısı yapamadık, ona yanarım...

benim içimde çok şey ukte kaldı ışıklı ayakkabılar varsın olmasın.
varsın tatilya'ya gidememiş olayım. olsun.
böyle ebeveynlerinde belə vəziyyətin de içine soxum o zaman. heh. aynen.

tren seti. istediğim set çok çocuklu dar gelirli bir ailenin alamayacağı kadar pahalıydı. vitrinde izledim durdum. büyüyüp eşek kadar olunca yurt dışından devasa bir set alıp geldim. tüm salonu kaplıyordu set. epey oynadım. sonra eve temizliğe gelen mardinli bir cesur kadının(*) on yaşındaki oğluna armağan ettim.

--------------------------------------------------
(*) beş çocuktan sonra kocası sen eskidin diye eve genç bir "avrad" getirince beş çocuğunu da alıp ankara'ya gelmiş, kendi kendine okuma yazma öğrenmiş, karşı apartman doğal gaza geçince boş kalan kömürlüğünü ev olarak kiralamış bir kadındı. evlere temizliğe giderek hayatını kazanıyordu. mahallenin dini bütün zenginleri hem kürt, hem alevi, hem dul olduğu için iş vermiyordu. 18 daireli bizim apartmanda bir annem, bir de kankisi çağırıyordu. ama temizliği, işini çok iyi yapması, dürüstlüğü nedeniyle kısa zamanda çok iş buldu.
beş çocuğunu da o daracık kömürlükte okuttu. bir gün evlerine gittiğimde beş çocuğun bir yuvarlak yer masasının etrafında toplanmış çalıştığını görmüştüm. o kömürlükten iki mühendis, bir doktor, bir avukat ve bir öğretmen çıktı.

mobil bp istasyonu tırı.

arkasında benzin istasyonu bulunan bp yeşili bir tırdı. içinde başka arabalar da taşınabilirdi. şu reklamı görüp de oyuncağını istemeyen yoktur herhalde.

yumurtlayan tavuğum vardı. alalı 3 dakika olmuştu,1 kere yumurtladıgını gördüm sonra komşu kızı onu bozdu. içimde ukde kalan tek oyuncak o.. çok istiyorum. şuan olsa yine oynarım. bir de benimkisi popişkosunu sallıyordu... dünyanın en güzel 3 dakikasıydı.alabilirim tabi ki heryerde dolu ama başkalarının alması daha tatlı gelir sanırım.

(bkz: voltron) robotu.
alınacak gibi değildi, hala ara sıra web den iç çeke çeke bakarım.
ne diye soran olursa aha bu.

action man yada benim tabirimle ekşil men. zengin oyuncağıydı, sadece tvde gördüm.

oyuncak değil de elbiseydi. ne buldum anlamıyorum gayet basitti istesem annem de dikerdi eline iki pembe tül alır biraz da beyaz kumaşla. ama ben istemiştim. çok da ağlamıştım ama alınmamıştı. gerek de yokmuş yani şu an baktığımda bile bebeklik elbiselerim çok fazlaymış. ama yine de içimde kaldı.

hiç oyuncağı olmayan nesilden olunca, olmayan ukdedir.
uğur böcekleri, çekirgeler, karıncalar, yavru kurbağalar sağ olsun.
onlarla çok daha sahici oynanıyor, tavsiye ederim.

teyzem hacca gittiğinde bana uzaktan kumandalı yaklaşık 25x40 cm ebatlarında (o zamanlar neredeyse benden büyük) kocaman bir ferrari uzaktan kumandalı araba almıştı. ben de onu gardırobumun üzerinde tutuyordum. bir gün ranzanın üzerine çıkıp onu oradan alayım derken elimden kayıp yere düştü ve sağ önden kazalı oldu. sadece kaporta hasarı ama tabi bantlarla tutturamazsın, yapıştırıp edemezsin. (uğraşmadım değil)

ben de bütün kabuğu söktüm sonra da bütün mekanizmayı inceledim.
parçalayıp sökmek içinse birkaç yıl beklemiştim. umut fakirin ekmeği.

bisiklet.

araba çarpar diye almadılar. alsalar belki de araba çarpacak ve bu satırları yazamayacaktım. bir de iyi tarafından bakmak gerek.*

sanal bebek.

istemediğim için almadılar. istemek için mantıklı bir sebep bulamamıştım. ama ben niye bu evladı büyütemedim diye kaldı içimde. şuncacıkken bile paçalarımdan mantık akması da biraz şov bence.

takla atan araba, erkek barbie, oyuncak ev, peluş pembe panter. aslında bunların hepsini şu an almak istiyorum ama no money.

toros taksinin, greyderin oyuncağı olsun istemişimdir. bayramlardan önce mahalle bakkalına çeşit çeşit oyuncak gelirdi. bayram harçlığı alacağız ya. ama o oyuncakların arasında hiç toros ve greyder olmazdı. (çocukken greder derdim bu arada)