bazen şiirlerimi görüp bunu ben mi yazmışım helal olsun bana dediğim oluyor.
devamını gör...
dört-beş yaşlarındaki bir erkek çocuğu tacize hazırlanan (bir eliyle çocuğun kafasını okşuyor, diğer eliyle de masturbasyona başlamıştı; hem de etrafta bayağı bir çocuk varken) mahalle mescidinin imamının müezzinlik yapan oğlunu, kadınların yün dövmekte kullandığı sopayla dövmem. ilk iki darbeden sonra mescide bitişik bakkal dükkanlarına kaçmaya çalışmış ve orada sıkıştırıp ağzını yüzünü, dişlerini ve bir kolunu kırmıştım. yazık, çocuğun, olayı gören ve elde ekmek bıçağı, terlikle koşup gelen annesi, oğlunun sağlam olduğunu görünce bakkala gelmiş, ortadaki kanı görünce de beni yaralandı sanmış, iyi misiniz diye soruyordu. epey bir karakolda bekledik tabi mahalleli olarak. meğer başka çocukları da taciz etmiş, neyse ki tecavüz yok. sonra oğlan bir daha görülmedi.
gene aynı mahallede, yol ortasında, parmak kadar karısının çenesini tek yumrukla yerinden çıkaran ardından yerde tekmeleyip kaburgalarını kıran bir hayvanı, halkevinin gençleriyle beraber meşe sopalarıyla dövmüş, iki kolunu da kırmıştık.
devamını gör...
empati kurabildiğim her an.
devamını gör...
başkalarının onayına ihtiyaç duymadığım ve bunun farkında olduğum her an
devamını gör...
hissettiğim şeylerin peşinden gidebilmek.

kimse inanmasa da, dalga da geçse, gelip geçici olarakta görse ben çabalıyorum sonuna kadar. genelde olmuyor tabi de o çabalama kısmı kendimi iyi hissettiriyor. bir şey başarmasam da istediğim gibi sonuçlanmasa da bu yönümden dolayı kendimi çok takdir ediyorum.
devamını gör...
anadolu kreşi satranç turnuvasında misafir katılımcıydım. dört kişiyi yendim. hepsini kökezledim çocukların.
devamını gör...
ayağıma iğne batmıştı bende iyiki benim ayağıma battı ya çocuklarınkine batsaydı demiştim. eskiden olan iyimserliğimle gurur duyuyorum.
devamını gör...
eskişehir ayazını bilen bilir. biraz içtiğimiz bir gecenin sabahında arkadaşlarımla üniversite caddesinin arkasında bir parkta kahvelerimizi yudumluyorduk. soğuk başlı başına yüzümüzü kesiyordu zaten. üstüne birden fışkıyelerin açılmasıyla neye uğradığımızı şaşırdık.

bu sırada sokak hayvanları da sudan kaçmaya başladı ama 3 tane köpek oldukça ıslandı. yanımızda onu ısıtabilecek bir örtümüz ya da giysimiz de yoktu. titrediklerini görünce çok üzüldüm ve ne yapabileceğimi düşünmeye başladım.

yere oturdum ve önüme yanımızda bulunan şeyleri koydum. 3 tane köpek yemeye başladı. ben de bu sırada iki elimi birbirine sürterek o ısıyla köpekleri ısıtmaya çalıştım. nedenini bilmediğim bir sebepten gözlerim dolu dolu bu arada.

yemekleri bitince 3'ü de yanıma yattı. ben onları ısıtmaya çalıştıkça mayıştılar. üstüm başım kıl doluydu ve birazdan birkaç saat sonra dersim başlayacaktı. hemen eve gidip duş alıp üstüme değiştirmeliydim kısaca.

ben ayağa kalkınca bunlar da ayağa kalktılar. yürüdüm, yürüdüler. arkadaşlarla vedalaşıyorum, ayrılmıyorlar yanımdan. neyse dedim, bari sokakta bırakmayayım kampüste kütüphaneye bırakırım. soğuk havalarda köpekleri hep içeri alıyorduk çünkü kütüphanede.

aöf'ün oradan yunus emre kütüphanesine kadar ayrılmadılar peşimden. kapıyı açıp içeri bıraktım onları. nasıl bakıyorlar arkamdan tarif edemem! gururla karışık acı hissettim tam o an. irilerdi ve 1+1'de kalıyordum. bırak üçünü, biri bile rahat hareket edemezdi evimde.

iş başarısı, okul başarısı vs. hiç o kadar gurur duymamıştım kendimle. bunu da ilk kez bir yere yazıyorum / anlatıyorum. böyle yapınca da narsist gibi hissettim kendimi. *
devamını gör...
her zaman
devamını gör...
gerçekten kendim gibi düşünüp davrandığım, kararlar aldığım zamanlar çok gurur duyuyorum.
devamını gör...
her an kendimle gurur duyuyorum. allaha şükrediyorum. bunları başarmış olan ben değil, allah beni muvaffak etmiş diyerek şükrediyorum. böyle biri olduğum için de gururluyum.
devamını gör...
bugün ilk defa zumba dersine gittim. hiç kendimle gurur duymadım önce , hatunlar ezberlemiş figürleri.

sonra baktım hata filan yapıyorlar. kızım dedim daha senin ilk günün gayet iyisin. şunlara bak bir de hareketi yaptırmak için öne çıkmış.
o zaman biraz duydum gurur.

inşallah o gruptan kimse burada yoktur.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bebek'i insanlara havlamak yerine göbeğini açıp sevdirme evresine getirdiğim için.
devamını gör...
babam okula geldiğinde hocanin biri demisti bi cocugum olsa kiziniz gibi olmasini isterdim. kendi kendime 'eesek sipasi kedi olali bi fare tuttun.' demistim.
devamını gör...
şu an.
devamını gör...
hayatta kalabildiğim her an için gurur duyuyorum.
devamını gör...
kalan 58 dakikayı değerlendirmek yerine 57 dakikayı değerlendirdiğim her an.
devamını gör...
bir kere akşam arkadaşlarla otururken masadaki şişeyi rüzgar devirmişti ve ben arkadaşımla konuşurken şişeye bakmadan şişeyi tutmuştum. bi 2 saniye gurur duymuştum kendimle.
devamını gör...
estağfurullah gurur duyma değil de, ya telefon faturamı ödeyecektim ya da bir el uzatacaktım. *
4-5 gün kadar telefonum kapalı gezdim sonra. zaten kimseyi arayan biri değilim. wifi her yerde tanımlı. sıkıntı çekmedimdi, belki sıkıntı çekene yardımcı oldumdu.

çok yıllar önceydi. bu, ilk kendimden vazgeçişimdir, başka-ları için.
devamını gör...
anksiyete krizlerini ya da depresyonu atladığımı gösteren anlarda benden gururlusu yok
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların kendi ile gurur duyduğu anlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim