yazarların yeni başladığı şeyler

kışlıklarımı yeni çıkarmaya başladım...

borsa.
evet evet borsa.
uygulamalı öğrenmeye çalışıyorum. cüzi bir miktar para ile başladım.
ya çıkacağım yada batacağım yada bu süreçte öğreneceğim. bende merak ediyorum bakalım ne olacak.
şans dileyin.

cugara.
1 sene yeni sayılmıyor mu?

vizelere son dört gün ve ben daha başlamadım bile çalışmaya

carlsberg. ipin ucunu kaçırınca hıçkırığa sebep olması benden kaynaklı oluyor olabilir lakin başka biralarda böyle olmuyordu.

ama feci lezzetli (bkz: sarıyor)

kullanmadiklarimi atmaya başladım.

ucuz elektronik eşya satan yerler göz hapsimde bu yerler ile ilgili bilgisi olan varsa mesaj atsın. ..

sanırım yeni işim dolayısıyla yeni başladığım son şey erken uyanmak oldu

çocukluğumdan beri muzdarip olduğum kronik ağrılar yüzünden pilatese başladım.
çok yeni, henüz bir değişikliklik yok ama manevi olarak iyi hissediyorum.

işaret dili eğitimi... uzunca bir süredir istediğim bir şeydi, sonunda ilk adımı atabildim:)

bioenerji, ritüel, medyum karması olaylara bakınıyorum bu aralar.
enerji ve his olaylarına ilgim vardı. bir de hissedebiliyorum çoğu zaman ee bu da arttırdı. bakalım neler öğreneceğim. her şey defne yaprağıyla başladı. :)
sabah erken kalkıp (6.40) spor + detoks alışkanlığını edinmeye çalışıyorum. çünkü beden sağlığı ruh sağlığı ile bağıntılı. bu tarz olaylar için bioenerjinin yüksek olması bir avantaj. alışkanlık hâline getirdikten sonra meditasyonu da ekleyeceğim.
bir de tam bir ağaç aç gözlüsü oldum. limon, avokado, yeşil kıtır elma ve bugünde hurmaya sardım. "benim bir yeşil kıtır elma ağacım olmasın mı, çekirdeklerini çimlendirsem ekeriz değil mi?" yavru köpek bakışları ve duygusal/masum bir sesle. babam da "olsun, çimlendir." diyor. çünkü "hayır olmasın." derse "şimdi olmazsa ne zaman olacak, zaten şimdi 23 yaşındayım. daha geç kalırsak çıkılacak ağaçlara bastonla mı çıkayım? hem zaten hâlâ bir zeytin ağacım yok. veletken ekmemiz gerekiyordu. şimdi ben ekmeye çalışıyorum. ağacımı toprağına sığdırmayacak mısın hı, bir avuç toprağı çok mu gördün, iyi o zaman defne ağacı istiyorum mermer veya beton değil. sizden önce ölürsem yerim o ağacın olsun. ben ağaç istiyorum ya niye anlamıyorsunuz?" gibisinden bir şeyler demiştim bir sohbette. bugün bakışımdan anladı "çimlendir." dedi direkt ama içinden "allah'ın cezası." dediğini hissettim nedense. onun çok ağacı varken ben sıfırda geziyordum. benim gibi bitki aşığı biri için bu çok üzücü. birkaç yıl önce ektiği bitkilere de bakıyorum.
sebzede ekiyorum veya çimlendiriyorum. evde, balkonda, bahçede, tarlada hep bitkilerim var. bir de üniversitedeyken guava ağacı tohumu almıştım. ilk ağaç deneyimim buydu ve çıkmadı. tuhaf isteklerim oluyor arada ama "ne yani bir guava ağacımız olmasın mı?" :))
onun dışında yenilik ve değişiklik rutinime devam.

yüzüklerin efendisi serisi. hemen linçlemeyin, sadece toplumun dayatması olan bir kült eseri izliyormuş olmaktan ziyade gerçekten bir film gibi izlemek istedim.

tek başıma bir şeyler yapmak.

ben genel olarak ev dışındaki bir ortamda tek bulunmayı sevmeyen bir insandım. ne yapacaksam evde yapayım, evde olayım, dışarısı sadece arkadaşlarla sosyalleşip bir an önce koşup kaçacağım bir ortam olsundu ya da nr bileyim etkinlik falan yapacaksam arkadaşlarımla yapayım da trk yapmayayım diye düşünürdüm... sonra bunu zamanla aştım. *

tek başıma yürüyüşlere, bir yerde kitap okumalara, bir ortamda çalışmaya başladım ve bugün de gerçekleştirdiğim üzere tiyatroya gitmek gibi aktiviteleri yapar hale geldim. kendime vakit ayırmayı, her şeyle başa çıkamayacağımı, kendim için de bir şeylef uapmam gerektiğini öğrenerek kendimi yeni tanımaya başladım denebilir.

kaligrafi

kpss maratonu.

yeni bir dil öğrenmek

sözlüğün uygulamasını indirmek.

ara verdiğim sözlükte tekrar yazmak.

ingilizce kursuna başladım.

mikrobiyoloji tedavisi görmek.
gençleştim resmen bu kadar mı fark eder.