hala koronovirüse yakalanmamış insan
ben ve tüm tanıdıklarım.
müsebbibi genler mi psikoloji mi bilemiyoruz. maşallah süphanallah barekallah bize.
müsebbibi genler mi psikoloji mi bilemiyoruz. maşallah süphanallah barekallah bize.
devamını gör...
türklerin arapça allah yerine türkçe tanrı demesinin eleştirilmesi
gereksiz bir avamlıktır.
cahil oldukları için eleştiriyorlar.
cahil oldukları için eleştiriyorlar.
devamını gör...
tüm yazarların karma puanlarını artırıyoruz kampanyası
canı gönülden desteklediğim kampanyadır.
arkadaşlar sözlük mağazasına giriş yapmam lazım fakat puanım yeterli değil. lütfen az çok demeyin şu kardeşinize yardımcı olun. hadi bakalım.
arkadaşlar sözlük mağazasına giriş yapmam lazım fakat puanım yeterli değil. lütfen az çok demeyin şu kardeşinize yardımcı olun. hadi bakalım.
devamını gör...
ölümden daha beter olan şeyler
bir islam ülkesinde yaşamak
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
"epigrafik mırıldanmalar
ı/
baba diyorum, incinmiş yazdan
bir ıslık çamların ağzına yakışık
çok orman ki sığla geçitlerinden
güneyli yaz sağanakları kaçkını
nane kokuşlu iç bahçelerimde
eksilmiş narlar dalında kallavi
alnıma inmiş toroslar dikine,
mor pürenleriyle ön balkonda
ıı/
anne diyorum, hayal defterinde
çulluklar geçiyor boylamımdan
gölün üstünde erguvan çemberi
balıkçı türküleri, ağlardaki kefal
al diyorum dumanlı kamışlardan
rüzgârın fısıldadığı paslı mızrağı.
ııı/
kesilmiş içimde incirin kar sütü
bakırcılar çarşısına uzak geçmiş
rampada bitsin diyorum asfaltın
nilüferlerin sınandığı yerde safir
ney ağzımıza lehimli sülfür şarkı
zımpara taşı, annesiz, babasız döl
varlıkla yokluk arası cinnet valsı
ilk ölüm vuruşu tekleyen akrebin
ıv/
baba biçiyorum, silinmiş atlastan
bir fırtına vadilerin ağzına alışık
anne çiziyorum, unutma defterine
kuşlar göçüyor, şehrin çatırtısından"
güçlü_
ı/
baba diyorum, incinmiş yazdan
bir ıslık çamların ağzına yakışık
çok orman ki sığla geçitlerinden
güneyli yaz sağanakları kaçkını
nane kokuşlu iç bahçelerimde
eksilmiş narlar dalında kallavi
alnıma inmiş toroslar dikine,
mor pürenleriyle ön balkonda
ıı/
anne diyorum, hayal defterinde
çulluklar geçiyor boylamımdan
gölün üstünde erguvan çemberi
balıkçı türküleri, ağlardaki kefal
al diyorum dumanlı kamışlardan
rüzgârın fısıldadığı paslı mızrağı.
ııı/
kesilmiş içimde incirin kar sütü
bakırcılar çarşısına uzak geçmiş
rampada bitsin diyorum asfaltın
nilüferlerin sınandığı yerde safir
ney ağzımıza lehimli sülfür şarkı
zımpara taşı, annesiz, babasız döl
varlıkla yokluk arası cinnet valsı
ilk ölüm vuruşu tekleyen akrebin
ıv/
baba biçiyorum, silinmiş atlastan
bir fırtına vadilerin ağzına alışık
anne çiziyorum, unutma defterine
kuşlar göçüyor, şehrin çatırtısından"
güçlü_
devamını gör...
ilk 500'de sadece bir üniversitemizin olması
eğitim sistemimizin geldiği noktayı gözler önüne seren bir sonuçtur. ilahiyat profesörünün mimarlık fakültesi dekanı olması, her mahalleye bir üniversiteye anlayışıyla dikilen binalarla üniversite eğitimi verildiğinin sanılması ile ortaya çıkan acı bir tablodur bu.
dünyanın saygın üniversite ölçüm ve inceleme kurumlarından quacquarelli symonds (qs) 2021’de dünya çapında üniversitelerin sıralamalarına yer verdi. elde ettiği verileri kullanarak oluşturduğu metodoloji ile üniversiteleri sıralayan qs’in yeni raporunda türkiye için iç karartıcı bir sonuç ortaya çıktı.
geçtiğimiz yıllarda farklı isimlerde yayınlanan raporun 2021 listesinde türkiye’den 14 üniversite yer aldı. fakat bu üniversitelerden sadece bir tanesi ilk 500 içerisine girdi. ilk 500 içerisine girmeyi başaran koç üniversitesi 465’inci sırada kendine yer bulabildi.
sabancı üniversitesi 521 ile 530’uncu üniversiteler arasında yer alırken bilkent üniversitesi 551-560’ıncı üniversitelerden biri olarak listeye girdi.
6 üniversite ilk 1000’de
ankara’daki odtü, 601 ile 650’nci üniversiteden biri olurken, boğaziçi üniversitesi 651-700’üncü üniversite arasında yer aldı. istanbul teknik üniversitesi sıralamada 751-800 arasında yer alırken, ankara üniversitesi 801-1000 üniversiteden biri oldu. sıralamada 801-1000 üniversite arasında hacettepe üniversitesi ve istanbul üniversitesi de yer aldı.
dokuz eylül üniversitesi, ege üniversitesi, gazi üniversitesi, izmir teknoloji üniversitesi, yıldız teknik üniversitesi ise sıralamada 1000 üniversiteden sonra geldi. kurum, 999’uncu üniversiteden sonra herhangi bir sıralama yapmıyor.
2020’den gerileme büyük
qs’in geçen yıl hazırladığı listede türk üniversiteleri daha yüksek puanlar alırken, koç üniversitesi 451’inci sırada yer alırken, bilkent üniversitesi 501-510, sabancı üniversitesi 521-530, odtü 591-600, boğaziçi üniversitesi 651-700, itü 651-700 üniversite arasında yer almıştı.
ankara üniversitesi, hacettepe üniversitesi ve istanbul üniversitesi 801-1000 üniversite arasında kendine yer bulmuştu.
buradan
dünyanın saygın üniversite ölçüm ve inceleme kurumlarından quacquarelli symonds (qs) 2021’de dünya çapında üniversitelerin sıralamalarına yer verdi. elde ettiği verileri kullanarak oluşturduğu metodoloji ile üniversiteleri sıralayan qs’in yeni raporunda türkiye için iç karartıcı bir sonuç ortaya çıktı.
geçtiğimiz yıllarda farklı isimlerde yayınlanan raporun 2021 listesinde türkiye’den 14 üniversite yer aldı. fakat bu üniversitelerden sadece bir tanesi ilk 500 içerisine girdi. ilk 500 içerisine girmeyi başaran koç üniversitesi 465’inci sırada kendine yer bulabildi.
sabancı üniversitesi 521 ile 530’uncu üniversiteler arasında yer alırken bilkent üniversitesi 551-560’ıncı üniversitelerden biri olarak listeye girdi.
6 üniversite ilk 1000’de
ankara’daki odtü, 601 ile 650’nci üniversiteden biri olurken, boğaziçi üniversitesi 651-700’üncü üniversite arasında yer aldı. istanbul teknik üniversitesi sıralamada 751-800 arasında yer alırken, ankara üniversitesi 801-1000 üniversiteden biri oldu. sıralamada 801-1000 üniversite arasında hacettepe üniversitesi ve istanbul üniversitesi de yer aldı.
dokuz eylül üniversitesi, ege üniversitesi, gazi üniversitesi, izmir teknoloji üniversitesi, yıldız teknik üniversitesi ise sıralamada 1000 üniversiteden sonra geldi. kurum, 999’uncu üniversiteden sonra herhangi bir sıralama yapmıyor.
2020’den gerileme büyük
qs’in geçen yıl hazırladığı listede türk üniversiteleri daha yüksek puanlar alırken, koç üniversitesi 451’inci sırada yer alırken, bilkent üniversitesi 501-510, sabancı üniversitesi 521-530, odtü 591-600, boğaziçi üniversitesi 651-700, itü 651-700 üniversite arasında yer almıştı.
ankara üniversitesi, hacettepe üniversitesi ve istanbul üniversitesi 801-1000 üniversite arasında kendine yer bulmuştu.
buradan
devamını gör...
türk kadınının eleştiri kabul etmemesi
çünkü haklıyızdır . bizi eleştirme hakkınız size verdiğimizde ne yaptınız bir düşünün bakalım .
erkekler bizi eleştirmiyor .bize karışma hakkı buluyor kendinde.
ne giymeleri gerektiğini söyleyenlerden tutun da, "bunu giyin" diyenlere kadar pek çok işsiz kişi kadınlara kendi zevklerini dayatmaya çalışıyorlar.
birtakım şeylere sahip olmayan, bazı şeyleri yapamayan, onu giyemeyen, bunu taşıyamayan kadınların kendine kadın dememesi gerektiğini düşünüyorlar . hem de bunu yalnızca erkekler yapmıyor . kadınlar da hemcinslerini aynı şekilde gömmek için sıraya giriyorlar. bir insan bir insanın neden getir götürünü yapsın arkadaşlar sadece tipi yerinde diye? ayrıca, kime göre ve neye göre konuşuyoruz?
yaşadığımız coğrafyada bu elbiseyi giyebilecek kadın yok paylaşımlarını da unutmayalım.buradan
bir yandan türk kadınının dış görüntüsüyle ilgili eleştiri yapmaya çalışırken, diğer yandan da giyim zevkine bulaşıyor.
pardon da siz kimsiniz ? biz iki kadın görünce salya akıtan tipler yüzünden kendimiz olamıyorken , siz kim olarak bizi eleştiriyorsunuz ?
erkekler bizi eleştirmiyor .bize karışma hakkı buluyor kendinde.
ne giymeleri gerektiğini söyleyenlerden tutun da, "bunu giyin" diyenlere kadar pek çok işsiz kişi kadınlara kendi zevklerini dayatmaya çalışıyorlar.
birtakım şeylere sahip olmayan, bazı şeyleri yapamayan, onu giyemeyen, bunu taşıyamayan kadınların kendine kadın dememesi gerektiğini düşünüyorlar . hem de bunu yalnızca erkekler yapmıyor . kadınlar da hemcinslerini aynı şekilde gömmek için sıraya giriyorlar. bir insan bir insanın neden getir götürünü yapsın arkadaşlar sadece tipi yerinde diye? ayrıca, kime göre ve neye göre konuşuyoruz?
yaşadığımız coğrafyada bu elbiseyi giyebilecek kadın yok paylaşımlarını da unutmayalım.buradan
bir yandan türk kadınının dış görüntüsüyle ilgili eleştiri yapmaya çalışırken, diğer yandan da giyim zevkine bulaşıyor.
pardon da siz kimsiniz ? biz iki kadın görünce salya akıtan tipler yüzünden kendimiz olamıyorken , siz kim olarak bizi eleştiriyorsunuz ?
devamını gör...
doğru insanı bulma olasılığı
siz ne zaman doğru insan olursanız birileri için işte o zaman bulursunuz. kendinizle ve hayatınızla mutlu olmaya bakın, aradığınız zaman bulunmuyor aramadan hayatınıza bakın.
devamını gör...
yoğun bakım
yoğun bakım ünitesi - ybu
ıntensive care unit - ıcu
ciddi ve hayati tehlikesi bulunan hastaların sıkı gözlem altında olduğu hastane ünitesidir. genelde her hastanede bulunurlar.
hastaların hemen yakınlarında bu tip durumlar için özelleşmiş hemşire ve hekimler bulunur. sürekli gözlem altındadırlar.
bu gözlemlenmeye ihtiyaç duyan hastalar genellikle ağır cerrahi geçirmiş hastalardır. ancak günümüz 'covid-19 pandemisi' sürecinde pandemi yoğun bakımları oluşturulmuştur.
ıntensive care unit - ıcu
ciddi ve hayati tehlikesi bulunan hastaların sıkı gözlem altında olduğu hastane ünitesidir. genelde her hastanede bulunurlar.
hastaların hemen yakınlarında bu tip durumlar için özelleşmiş hemşire ve hekimler bulunur. sürekli gözlem altındadırlar.
bu gözlemlenmeye ihtiyaç duyan hastalar genellikle ağır cerrahi geçirmiş hastalardır. ancak günümüz 'covid-19 pandemisi' sürecinde pandemi yoğun bakımları oluşturulmuştur.
devamını gör...
in the mouth of madness
1994 yapımı, daha jeneriğinde çalan muhteşem şarkıyla insanı etkisi altına alan ve defalarca izlemekten bıkmadığım, bana göre john carpenter'in en iyi filmi. sam neill' in muhteşem performansı başta olmak üzere kurgusu, sahneleri, diyologları, her şeyiyle harika. ayrıca, profil kapak fotoğrafim da bu filmin en sevdiğim sahnelerinden birine aittir.
did i ever tell you my favorite color is blue?
filmin başında çalan şarkı;
did i ever tell you my favorite color is blue?
filmin başında çalan şarkı;
devamını gör...
ölmenin en iyi yanı
ve böyle buyurur nikolay vasilyeviç gogol
“ölüm olmasaydı hayat bütün güzelliğini kaybederdi.”
vakit tamam olunca, ölünüz efendim.
bekleme yapmayınız.
“ölüm olmasaydı hayat bütün güzelliğini kaybederdi.”
vakit tamam olunca, ölünüz efendim.
bekleme yapmayınız.
devamını gör...
sevgi eksikliği
bir çok hata yapmana sebep olur .çünkü o eksikliği gidermeye çalışırken aptalca şeyler yaparsın ve daha da hırçınlaşırsın.ilerde kendi çocuklarına sevgi veremeyebilirsin .
devamını gör...
gomercan ile o gemi radyo programı
dosti tekel bayilerinden prim mi alıyorsun hayrolsun??
şükriye tutkun - arda boyları
musa eroğlu - candan ileri
teşekkürler, iyi çalışmalar.
şükriye tutkun - arda boyları
musa eroğlu - candan ileri
teşekkürler, iyi çalışmalar.
devamını gör...
kritik bir olayda sakin kalabilmek
vücudun kontrolünü tamamen mantığın ele almasıdır.
bu başlığa yazmak için çok bekledim. katil olma eşiğine geldim, birkaç saniye ile katil olmaktan kurtuldum soğukkanlılığımla.
bu olayı anlatıp anlatmamak konusunda çok kararsızım, defalarca yazdım sildim.
yaklaşık 1 ay önce az kalsın katil oluyordum.
korkunç bir (hata demeye dilim varmıyor) mesleki tehlike başıma geldi. üstelik elimin altındaki küçük bir erkek çocuğuydu.
donup kalamadım bile. tehlike kendini belli eder etmez, arada milisaniyeler dahi yoktu, beynimden çocuğun şoka girmesi dahilinde neler yapabileceğim geçti aklımdan. ekipmanlarım tamam dedim, pozisyon ver dedim, hastayı sevk et dedim. yemin ederim milisaniyeler. ben bunları düşünürken ellerim harekete geçti, bunu yapmayı düşünmediğime yemin edebilirim, robot gibi çalışıp düzelttiler durumu. 15 saniye sonra da işlem bitti.
işlem biter bitmez çocuğa baktım, beni izliyordu, göz bebeklerini kontrol ediyordum, yüzünün rengini. düzelttim mi ben bunu gerçekten dedim, kalbim gerçekten hiç bu kadar hızlı atmamış ve hiç bu kadar korku dolmamıştım. beynimde tek bir düşünce vardı "az önce katil oluyordun!"
sakince kaldırdım çocuğu, içimde ardı ardına kıyametler kopuyordu. kaydını tamamladım, geçmiş olsun deyip gönderdim. onlar gider gitmez dizlerimin bağı çözüldü.
direkt ter boşaldı, ağladım, zangır zangır titredim. az evvel neredeyse katil olacaktım.
bu olayın etkisini atamadım bir türlü. oturup düşünüyorum, soğukkanlılık mıydı bu, el alışkanlığı mı, gerçekten katil olabileceğinin farkına varan beynim tüm duygularımı bastırıp bana doğru olanı nasıl yaptırmıştı?
sonra o çocuk 3 defa daha geldi. çocuğu her gördüğümde kalbim hızlandı. sakinliğimi korudum, ellerimin titremesine izin vermedim, işimi devam ettirebildim.
bugün hala kendimi suçlasam ve bu mesleği yapıp yapmamak konusunda kararsız kalsam da, sanırım soğukkanlı olmak, anın korku ve heyecanına kapılmamak tam olarak bu.
öyle işte sözlük. gerçekten katil oluyordum.
hatırladıkça nasıl sakin kaldığımı hala algılayamıyorum.
bu başlığa yazmak için çok bekledim. katil olma eşiğine geldim, birkaç saniye ile katil olmaktan kurtuldum soğukkanlılığımla.
bu olayı anlatıp anlatmamak konusunda çok kararsızım, defalarca yazdım sildim.
yaklaşık 1 ay önce az kalsın katil oluyordum.
korkunç bir (hata demeye dilim varmıyor) mesleki tehlike başıma geldi. üstelik elimin altındaki küçük bir erkek çocuğuydu.
donup kalamadım bile. tehlike kendini belli eder etmez, arada milisaniyeler dahi yoktu, beynimden çocuğun şoka girmesi dahilinde neler yapabileceğim geçti aklımdan. ekipmanlarım tamam dedim, pozisyon ver dedim, hastayı sevk et dedim. yemin ederim milisaniyeler. ben bunları düşünürken ellerim harekete geçti, bunu yapmayı düşünmediğime yemin edebilirim, robot gibi çalışıp düzelttiler durumu. 15 saniye sonra da işlem bitti.
işlem biter bitmez çocuğa baktım, beni izliyordu, göz bebeklerini kontrol ediyordum, yüzünün rengini. düzelttim mi ben bunu gerçekten dedim, kalbim gerçekten hiç bu kadar hızlı atmamış ve hiç bu kadar korku dolmamıştım. beynimde tek bir düşünce vardı "az önce katil oluyordun!"
sakince kaldırdım çocuğu, içimde ardı ardına kıyametler kopuyordu. kaydını tamamladım, geçmiş olsun deyip gönderdim. onlar gider gitmez dizlerimin bağı çözüldü.
direkt ter boşaldı, ağladım, zangır zangır titredim. az evvel neredeyse katil olacaktım.
bu olayın etkisini atamadım bir türlü. oturup düşünüyorum, soğukkanlılık mıydı bu, el alışkanlığı mı, gerçekten katil olabileceğinin farkına varan beynim tüm duygularımı bastırıp bana doğru olanı nasıl yaptırmıştı?
sonra o çocuk 3 defa daha geldi. çocuğu her gördüğümde kalbim hızlandı. sakinliğimi korudum, ellerimin titremesine izin vermedim, işimi devam ettirebildim.
bugün hala kendimi suçlasam ve bu mesleği yapıp yapmamak konusunda kararsız kalsam da, sanırım soğukkanlı olmak, anın korku ve heyecanına kapılmamak tam olarak bu.
öyle işte sözlük. gerçekten katil oluyordum.
hatırladıkça nasıl sakin kaldığımı hala algılayamıyorum.
devamını gör...
2023'te ay'a gidiyoruz
gerçekten gidiyorlar mı? tek yön değilmi geri gelmeyecekler.
devamını gör...
patent duktus arteriozus
pulmoner arterle aort arasında fetal dönemde aktif olan açıklığın, doğumdan sonra kapanmamasıdır. normalde bebek doğunca ilk nefes alışla birlikte kapanması gerekir.
devamını gör...
yazarlar ilkokulda olsa açılacak başlıklar
devamını gör...
neşet ertaş
kırşehirli halk ozanı.
devamını gör...
yazarların nefret dolu olması
birilerinin nefretiyle haşir neşir olmuş yazar başlığı. (yani sanırım.)
hepsi değildir diye temenni ediyorum. yok yav değildir. mesela ben ponçiğim hah.
hepsi değildir diye temenni ediyorum. yok yav değildir. mesela ben ponçiğim hah.
devamını gör...
zorunlu kitap okutmak
okulda olan kitap okuma yarışında en çok kitabı okuyarak birinci olan öğrencim, türkçe sınavda 20’de 13 yapmıştı. mesele çok kitap okumak değil anlayarak okumak. önce bu öğretilmeli.
devamını gör...