öncelikle, kadıköy'e gidiyorum dediğinizde kimse acıbadem'i veya bostancıyı anlamaz.
kadıköy dediğimiz (bkz: caferağa) ve (bkz: rasimpaşa) mahalleleridir.
ben boğa heykelini merkeze alıp en falza 5-10 dakika yüreme mesafesindeki alkolsüz yerlerden sevdiklerime yer vereceğim.
kadıköy, bar ve meyhane cenneti ama onlar başka tanımların konusu olsun.
kısıtlamaların olduğu şu günlerde biz mekanları mekancılar da müşterilerini özlemiştir.
çok pahalıya kaçmadan, herkesin çok çok övdüğü yerlerden ziyade benim farklı aralıklarla müşterisi olduğum yerlerden bazıları işte şunlar:

hamburger için: (bkz: 2 bites) kaburga yağında patates, armutlu zencefilli gazoz ve nefis tütsü et. ikinci şubeyi açtılar galiba,
dalga sokak no 10'a. bu çoçuklar işlerine çok hakim. kibar ve müşteriye anlatıyorlar yaptıklarını.
ızgara köfte için: (bkz: ekspres inegöl köfte) muvakkıthane caddesinde. ermeni kilisesinden rıhtıma doğru inerken. garsonlar pek konuşmaz, hızlı çalışırlar. köftesi de kuzu şişi de her zaman beklediğin gibidir.
döner için: (bkz: korkmaz büfe) moda caddesi 120, (bkz: şimşek döner) kuşdili caddesi efes çarşısının karşısı,
(bkz: seven kebap) leyla sokakta, fiyat performans iyidir.
pide için: (bkz: pide sun) moda caddesinde, kaşarlı kuşbaşılı çok nefis ve doyurucu, turşuları da çok güzel.
pizza için: (bkz: fornello pizza) serasker caddesi kethüda camii yakınında
balık için: (bkz: balıkçı lokantası) teyyareci sami sokak no 20, rasimpaşa mah. (tekrar yazıyorum alkolsüz) ön tarafta 5-6 masa var, kokuya maruz kalmadan açık havada yemek için. çeşitleri boldur.
pastane için: inci pastanesi general asım gündüz cad. no 45 yaygın adıyla bahariye caddesinde aya triada kilisesinin karşısı. küçük bir dükkandır. oturmak için değil. alıp elde yemelik. çeşit bol ve taze. yaşlı patron aksidir.
şerbetli tatlı için: (bkz: bilgeoğlu baklava) nail bey sokak no 1 bahariye caddesinde kadıköy sinemasının karşı sokağı. glikoz şurubu kullanıyor mu bilmiyorum ama benim favorim kadayıf üstü sade dondurma.
çorba için: (bkz: kadim işkembe salonu) serasker cad. no 50 kibar çalışanlar, iyi müzik. evet çorbacıda.
lokanta için: şu iki yer gerçekten çok kalitelidir. gününe göre değişen yemekler veya her gün çıkan yemekleri vardır.
ilk olarak (bkz: serçini special lokantası) burada karışık tabak da yaptırabilirsiniz. 5-6 çeşit. hem göz hem mide doysun.
son olarak da (bkz: altın cağ restorant) rasimpaşa mah. siftah sokak no 11. boğadan hasanpaşa yönüne yürürken sol kaldırımı takip edin, atm leri geçince soldaki sokak. burda tüm yemekler çok leziz. mercimek çorbası bile süper. paça çorbası gerçek paça. bir gün döner, bir gün cağ kebabı çıkıyor. ikindi vaktinden sonra pek çeşit kalmıyor. su sürahide geliyor. kuru fasulyesi, pilavı, etli sarması, patlıcanlı et yemekleri vs hepsi güzeldir.

afiyet olsun.
devamını gör...

hipotansiyon,konjestif kalp yetmezliği,miyokart infarktüsü,dijital tedavisi gibi nedenlere bağlı oluşan ciddi vazokonstrüksiyon sonucu perfüzyonun azalması ile karakterize hastalıktır.
hastalarda genellikle hipotansiyon ve taşikardi ile gelir. karın ağrısı görülür ve batın hassastır.
kesin tanısı konvansiyonel anjiyografidir.
tedavide papaverin veya nitrogliserin kullanılabilir.
devamını gör...

iyi bayramlar arkadaşlar. ankara üniversitesi cebeci çocuk yoğun bakımda yatan 4 yaşındaki yeğenim için a rh + trombosit kana ihtiyaç vardır. verebilecek arkadaşlar varsa iletişime geçerse çok sevinirim. 05552761121
devamını gör...

en tehlikelisi, buyuk yere gelmiş küçük insanlardır.
devamını gör...

süzme mercimek çorbası ise eğer harika bir eylemdir. hüüp diye indiriyorsun mideye.
devamını gör...

dilimize ergin altay tarafından ham toprak adı altında kazandırılmış ivan sergeyeviç turgenyev eseri. sanıyorum nov olarak da bilinmekte. turgenyev'in geç dönem eserlerinden biri olduğu için turgenyev karakterlerin ruh hallerini oldukça güçlü bir biçimde aktarmış kanımca. yazarın dönemin rusyasına karşı tutumunu her karakterde bir parça okumak mümkün ki belki yanlış bir düşünce ama solomin düşünceleri ve davranışları ile bana kalırsa turgenyev'i - özellikle hayatının son dönemlerindeki düşüncelerini- en çok yansıtan karakterlerden biriydi. yine de nejdanov hikayenin en temiz yazılmış karakteri; zihnindeki kırılganlık, davranışları, iç karmaşası ve tutarsızlıkları ile beraber etten kemikten bir insan figürü var karşımızda. ne kadar lirik bir dil ile sunulmuş bir ana hikaye olsa da -ki bana kalırsa bu hep biraz gerçekliği öldürmüştür- nejdanov tamamen sert ve sivri bir gerçeklik ile tasvir edilmiş. yaşamından intiharına kadar kurgudan uzak, gerçek hayattan kopuk olmayan bir karakter sunuyor turgenyev. dönemin taşrasına huzursuz edici bir yolculuk, toplum ve geleneklere karşı baskın bir dil ile yapılmamış hiciv denemeleri, aşk ve devrim bu eserin genel bir özeti aslında. blok'un güzel bir şiiri ile sonlandırayım tanımı:

"rusya, yoksul rusya!
kül rengi köy evlerin senin
ve rüzgârın taşıyıp getirdiği türküler
gözyaşları gibidir ilk sevgimin"



"why, what is the matter, alexai dmitritch, hamlet of russia? has something happened, or are you just simply depressed, without any particular cause?"

"oh, stop! mephistopheles of russia!” nejdanov exclaimed irritably. “ı am not in the mood for fencing with blunt witticisms just now.”


“goodbye, my dear friend, goodbye! when this reaches you, ı shall be no more. don’t ask why or wherefore, and don’t grieve; be sure that ı am better off now. take up our immortal pushkin and read over the description of the death of lensky in ‘yevgenia onegin.’ do you remember? the windows are white-washed. the mistress has gone—that’s all. there is nothing more for me to say. were ı to say all ı wanted to, it would take up too much time. but ı could not leave this world without telling you, or you might have gone on thinking of me as living and ı should have put a stain upon our friendship. goodbye; live well.—your friend, a. n.”

enough of this! ıs there not something higher and better in this world? ın other words, put on your filthy coat and go among the people... oh, yes, ı am just going.

devamını gör...

(bkz: manga'nın birinci olamaması)
devamını gör...

emniyet genel müdürlüğü, antalya'da kalacak yeri olmadığı için sokakta yaşayan inşaat işçisi ali çiftçi'ye kesilen 3 bin 150 lira ceza nedeniyle özür diledi. yapılan açıklamada, "gerekli desteği ve barınmasını sağladık, helalleştik... memleketine intikal ettireceğiz" denildi kaynak buradan
devamını gör...

türkiye'deki mankenlerden biri kullanmıştı.ismini hatırlayamadım.gerçekten böyle biliyormuş cahil.
devamını gör...

sevgilinin malzemeleri nedir ki acaba diye düşündüren başlık...

çünkü bildiğim kadarıyla sevgili olma durumu karşılıklı sevgi ile olur ve maddiyat bu durumda çok da önemli değildir.
devamını gör...

eğer doğruysa; türkiye’nin değil, amerika’nın başarısıdır.
devamını gör...

beyaz gömleği, jöleli saçları, kliplerindeki karizmatik duruşu ile 90’ların güzel çıkış yapan seslerindendir.

o bilmese bile pek çok anım vardır kendisiyle. çocukken bu adama hayrandım ben. mesela yaşandı bitti şarkısı benim için tam bir efsanedir. onu da o başlıkta anlatırım. *

bu adamı sevdiğim günler ne güzel günlermiş. kıymet bilememişiz.
devamını gör...

türkiye'de de umarım böyle şeyler görürüz dediğim haberdir. bizde bu tür yasalar hala hayvanı ''mal'' kategorisine sokuyor ve yalnızca sahipli hayvanlar için uygulanıyor ne yazık ki..

ingiltere'de güncellenen hayvan sağlığı yasası, bugün kraliçe 2. elizabeth'in onayının ardından 29 haziran 2021'de yürürlüğe girecek.

buna göre, mahkemeler köpek dövüşü, köpek ve kedi yavrularının istismar edilmesi, bir köpeğin kulaklarının yasa dışı şekilde kesilmesi ve çiftlik hayvanlarının ağır şekilde ihmali ile ilgili davalarda daha sert cezalar verebilecek.

6 ay olarak öngörülen hapis cezasının 5 yıla çıkarıldığı yasayla suçlu bulunanlara ayrıca sınırsız para cezası da kesilebilecek. bu konuda avrupa'daki en katı düzenlemeler arasında yer alan yasa, finn yasası olarak da biliniyor.

buradan
devamını gör...

zamanında bu kadına ne iftiralar attılar şimdinin söz sahipleri. fetö nün ipliğini pazara ilk çıkaran kişidir ve bu nedenle de çok çekmiştir dönemin savcılarından. kanserle mücadele ederken, ölüm döşeğinde bile hapse atmaya çalıştılar ağızlarında salyalar aka aka.

çağdaş, aydın, keşke her kadın böyle olabilse dedirten kişidir.
devamını gör...

mühendislik mezunu adama çaycılık teklif edersen tabi beğenmezler.
devamını gör...

(bkz: kaynak gözüm)
devamını gör...

latince ve antik yunanca öğrendiğim yıllarda bol bol andığım fenikelilerin alfabesi olur.
devamını gör...

diktatör saltanatını ilan edecek işte.

artık ölene kadar durur ülkenin başında.

eski türkiye-yeni türkiye-şeriatla yönetilen yeni bir türkiye. tam olarak doğru şema bu sanırım.
devamını gör...

sabahattin ali’nin duygu yüklü bir şiiridir.
son mektup
ey yâr, bu mektubu aldığın demde
kara topraklara verdim kendimi...
her şey bana engel oldu âlemde,
bir coşkun nehirdim, yıktım bendimi.
benim gönlüm doğuşundan deliydi;
başka dünyaların şaşkın seliydi...
bunun böyle olacağı belliydi...
her şey biter sel yerine döndü mü...
dünya durmaz, bahar olur, kış olur,
belki senin gözün biraz yaş olur,
ben garibim, benim gönlüm hoş olur,
sevdiklerim ayda yılda andı mı...
yıldız olur sana ışık tutarım,
bülbül olur pencerende öterim.

yer altında belki rahat yatarım
yer üstünde çektiklerim dindi mi...
şimdi yaşamayı tatlı bulursun,
koşarsın, gülersin, tez yorulursun,
bir gün olur yine bana gelirsin
deli gönlün yaşamaya kandı mı.



sabahattin ali, evli çiftler anlaşamadığı takdirde onların medeni bir şekilde ayrılmaları gerektiğini eserlerinde vurgulamıştır. günümüzde ayrılmak isteyen eşlerin bir kısmı ne yazık ki dayak, işkence ve cinayetle karşı karşıya geliyor. yazın son bir mektup, ayrılın işte.
kız çocuklarının yetiştiriliş tarzı ile ilgili olarak yaptığı son konuşmaya gelince...

"bir aile, kızını satılık bir mal gibi, vitrinde teşhir edilen bir eşya gibi hazırlarsa, onun kafasının içini tamamen boş bırakarak onun fikri ve hissî hayatı ile zerre kadar alakadar olmayarak kızlarının yalnız güzelliğine, alımlılığına ehemmiyet verirlerse, hatta onun fikrî seviyesinin yükselmesini bile sırf bir koca bulabilmesi için yaparlarsa, kızlarının kendilerini satılık bir meta olarak görmekten başka yapacakları şey yoktur". 1932 yılı -sabahattin ali.
devamını gör...

her şarkısı güzeldir elbet. ama insan anılarıyla bağdaşanları unutamıyor.

devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim