sanıldığı kadar başarı gerektirmeyen şeyler
evlenmek.
devamını gör...
karma puanı idareli kullanmak
kötü günler için biriktiriyorum, her an zam gelirse tedarikli olalım.
devamını gör...
rust cohle
true detective (dizi)’sinin birinci sezonunda, matthew mcconaughey tarafından canlandırılan, nic pizzolatto tarafından yaratılan karakterdir.
felsefi bir derinlikle yaratılan karakter, diziyi kült bir kalıba sokmuştur. her insan, ruhunun karanlık taraflarının bir kısmını görebilir bu karakterde. kendini pesimist olarak niteleyen karakter, dizinin akışı esnasında anlam arayışını sürdürür, aslında bu cevabı bulamayacağının da farkındadır.
dizi , rust cohle gibi derin karaktere sahip olmasına rağmen, sadece onun düşünceleri etrafında dönmez. sürükleyici bir ana hikâyeye sahiptir. senarist*, bu iki ana ögeyi* birbirinden koparmadan başarılı bir akışla sürdürerek büyük bir iş başarmıştır.
biri bana demişti ki, 'zaman düz bir çemberdir.' yaptığımız veya yapacağımız her şeyi tekrar yapacağız, tekrar o küçük çocuk ve kız o odada olacaklar. tekrar ve tekrar. sonsuza dek.
bence insan bilinci evrimde trajik bir şekilde ilerledi. çok fazla bilinçlendik. doğa kendinden bağımsız bir bakış açısı yarattı. bizler doğa kanunlarına göre var olmaması gereken yaratıklarız. hepimiz bir yanılsama içindeyken, duyusal deneyimler ve hislerin gelişimi sayesinde birey olduğumuzu sanan fakat, aslında bir hiç olan bireyleriz.
felsefi bir derinlikle yaratılan karakter, diziyi kült bir kalıba sokmuştur. her insan, ruhunun karanlık taraflarının bir kısmını görebilir bu karakterde. kendini pesimist olarak niteleyen karakter, dizinin akışı esnasında anlam arayışını sürdürür, aslında bu cevabı bulamayacağının da farkındadır.
dizi , rust cohle gibi derin karaktere sahip olmasına rağmen, sadece onun düşünceleri etrafında dönmez. sürükleyici bir ana hikâyeye sahiptir. senarist*, bu iki ana ögeyi* birbirinden koparmadan başarılı bir akışla sürdürerek büyük bir iş başarmıştır.
biri bana demişti ki, 'zaman düz bir çemberdir.' yaptığımız veya yapacağımız her şeyi tekrar yapacağız, tekrar o küçük çocuk ve kız o odada olacaklar. tekrar ve tekrar. sonsuza dek.
bence insan bilinci evrimde trajik bir şekilde ilerledi. çok fazla bilinçlendik. doğa kendinden bağımsız bir bakış açısı yarattı. bizler doğa kanunlarına göre var olmaması gereken yaratıklarız. hepimiz bir yanılsama içindeyken, duyusal deneyimler ve hislerin gelişimi sayesinde birey olduğumuzu sanan fakat, aslında bir hiç olan bireyleriz.
devamını gör...
kitap okumuyorum eksikliğini de hissetmiyorum diyen tip
dümdüz olan insandır. asla ama asla başkalarının fikirleri onun için önemli değildir. çevremde sayısız örneği vardır. yapacak iş bulamayıp ona buna sarıp ortalık karıştırırlar.
devamını gör...
trollizm (yazar)
sozlugu kendince "trolledigini" dusundugu icin an itibari ile uzaklastirilmis yazarimsi.
devamını gör...
otuz yaş üstü normal sözlük ablalarına bir şarkı gönder
devamını gör...
ruh eşini bulamamak
bulursun benim babam bulursun. sen göynünü ferah tut. ne diye sıkıntı ediyorsun. vaktinden önce hangi çiçek açmış?
devamını gör...
a 101'den kitap almak
stefan zweig gibi yazarların kitaplarını 2 tl gibi fiyatla satılan. güzel basıma sahip dünya klasiklerinin en fazla 5 tl'ye satıldığı muhteşem olaydır. aralarında muhteşem kitaplar olmakla beraber kütüphanemi doldurmama yardımcı oluyor. bir kitapa 25 bin tl vermek istemeyen arkadaşlar içinde nutuk 6 tl ye gelmiş. önerilir.
durumunuz yerindeyse tabiki kitapevlerinden alabilirsiniz. ama fiyatları görüyoruz. sırf kağıt kalitesi diye 2 tl lik kitaba 12 tl vermek bana makul gelmiyor. a 101 e güvenebiliyorum kalite konusunda.
durumunuz yerindeyse tabiki kitapevlerinden alabilirsiniz. ama fiyatları görüyoruz. sırf kağıt kalitesi diye 2 tl lik kitaba 12 tl vermek bana makul gelmiyor. a 101 e güvenebiliyorum kalite konusunda.
devamını gör...
yahya kemal beyatlı
bir şair.
kelimelerin derinliğinde kaybolmuş.
hayatında üç şehir, üç devir olan şair.
üsküp, çocukluk ve aile hayatı; paris, köklerinden kaçıp tekrar ona dönmesini sağlayan şehir; istanbul, vatan topraklarıdır onun için.
ilk aşkı beş yaşında iken karşılaştığı ve etkisi altına girdiği redife hanım. 15 yaşında iken üçüncü karşılaşmasında ona hasretinden dersleri, eğlenceleri bir yana bırakmış, genç yaşında ıztırabını şiirle dile getirmiş şair.
fustel de coulanges'ın "fransız milletini bin yılda fransa’nın toprağı yarattı." cümlesinin zihninde yarattığı metodla türklerin anadolu'ya girdiği tarih 1071'i başlangıç şiar eden ve tarihe yönelen şair.
arap ve acem tesirini atmak için yunan ve latin mirasını kabul eden, milli mücadele'ye dek bu fikri benimseyen, o dönemden sonra
" bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
bin atlı o gün dev gibi orduyu yendik!" * diyen şair.
verlaine'den etkilen saf şiir anlayışı ile bir şiirde*uygun kelimeyi bulana dek şiirini on yılda tamamlayacak kadar titizlenen, şiirleri kitaplaşmadan dilden dile sokakları arşınlayan şair.
celile'yi severken" dillere bu denli düşmüş bir kadınla ben nasıl evlenebilirim" diyerek hem celile'nin hem nazım'ın hem bizlerin kalbini kıran şair.
ani bir üzüntüyle bu rüyadan uyandım
tekrar o alev gömleği giymiş gibi uyandım.
kelimelerin derinliğinde kaybolmuş.
hayatında üç şehir, üç devir olan şair.
üsküp, çocukluk ve aile hayatı; paris, köklerinden kaçıp tekrar ona dönmesini sağlayan şehir; istanbul, vatan topraklarıdır onun için.
ilk aşkı beş yaşında iken karşılaştığı ve etkisi altına girdiği redife hanım. 15 yaşında iken üçüncü karşılaşmasında ona hasretinden dersleri, eğlenceleri bir yana bırakmış, genç yaşında ıztırabını şiirle dile getirmiş şair.
fustel de coulanges'ın "fransız milletini bin yılda fransa’nın toprağı yarattı." cümlesinin zihninde yarattığı metodla türklerin anadolu'ya girdiği tarih 1071'i başlangıç şiar eden ve tarihe yönelen şair.
arap ve acem tesirini atmak için yunan ve latin mirasını kabul eden, milli mücadele'ye dek bu fikri benimseyen, o dönemden sonra
" bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
bin atlı o gün dev gibi orduyu yendik!" * diyen şair.
verlaine'den etkilen saf şiir anlayışı ile bir şiirde*uygun kelimeyi bulana dek şiirini on yılda tamamlayacak kadar titizlenen, şiirleri kitaplaşmadan dilden dile sokakları arşınlayan şair.
celile'yi severken" dillere bu denli düşmüş bir kadınla ben nasıl evlenebilirim" diyerek hem celile'nin hem nazım'ın hem bizlerin kalbini kıran şair.
ani bir üzüntüyle bu rüyadan uyandım
tekrar o alev gömleği giymiş gibi uyandım.
devamını gör...
normal sözlük trakyalılar cemiyeti
kaptım rakı şişesini ay pardon kahvemi geldim cancağızım.evdeki darbukayı da getireyim mi a canım?
evernevergreenin tişörtünden dağıtılmasını talep ediyorum. kıy paraya kaymak. namımız yürüsün beyaaa*
evernevergreenin tişörtünden dağıtılmasını talep ediyorum. kıy paraya kaymak. namımız yürüsün beyaaa*
devamını gör...
madalyası olmayan bir yazarı ciddiye almak
madalyası olan ve olmayan yazarların hiçbir farkı yoktur, her ikisi de aynı oranda ciddiye alınır.
burada şunun ayrımını yapmak gerekir, yoldaş benjamin franklin ve iko araştıran, başlıkları olabildiğince iyi şekilde açıklayan yazarların motivasyonunu artırmak için madalya sistemini getirmişler ve bence güzel de bir iş yapmışlardır. isteyen madalyalık tanım girer, isteyen kendi istediği gibi devam eder.
önemli olan karşılıklı saygıdır. durduk yere insanların emeklerine *ok atmaya gerek yok..
burada şunun ayrımını yapmak gerekir, yoldaş benjamin franklin ve iko araştıran, başlıkları olabildiğince iyi şekilde açıklayan yazarların motivasyonunu artırmak için madalya sistemini getirmişler ve bence güzel de bir iş yapmışlardır. isteyen madalyalık tanım girer, isteyen kendi istediği gibi devam eder.
önemli olan karşılıklı saygıdır. durduk yere insanların emeklerine *ok atmaya gerek yok..
devamını gör...
hayatı çizgi film tadında yaşamak
(bkz: şirinler) tadında yaşamak isterdim. köyde doğa ile iç içe bir yaşam. herkes sevdiği işi yapıyor. sadece uyuyan şirin bile var. gargamel dışında huzur bozan bir şey de yok. o kadar da olur zaten. o da heyecan katar hayata.
devamını gör...
sevdiğini tanımla
şöyle uzunca boylu, yağız bi delikanlı.kara kaşlı kara gözlü.
kalbi kendinden güzel ama içinde ben yokum ayrı.
kalbi kendinden güzel ama içinde ben yokum ayrı.
devamını gör...
renkli mahlas
pembe, açık mavi, mor gibi seçenekleri olsaydı seve seve 8bin kullanılabilir karmamı harcayabileceğim, yalnızca 30 gün süren, sözlüğün medarı iftiharı olan özellik.
ilk alan kişi kayıtlara göre ıvanmılınskı, ondan sonra meja hanımcığım geliyor. nasıl hissettirdiğini onlara sormamız lazım. yalnız şöyle bir şey var ve muhtemelen birçok kişi bu konuda hemfikiriz; yeşil fazla şey. şey işte. şunu bir mor yapın, ne bileyim renk seçimini kendimizin yapabileceği bir buton olsun ya da. tabii, turuncu, sarı ve lacivert olmasın. mor için de iko ile anlaşabiliriz sanırım.
iko lütfen çeşitli renkler, ne olursun, çeşit.
ilk alan kişi kayıtlara göre ıvanmılınskı, ondan sonra meja hanımcığım geliyor. nasıl hissettirdiğini onlara sormamız lazım. yalnız şöyle bir şey var ve muhtemelen birçok kişi bu konuda hemfikiriz; yeşil fazla şey. şey işte. şunu bir mor yapın, ne bileyim renk seçimini kendimizin yapabileceği bir buton olsun ya da. tabii, turuncu, sarı ve lacivert olmasın. mor için de iko ile anlaşabiliriz sanırım.
iko lütfen çeşitli renkler, ne olursun, çeşit.
devamını gör...
sürekli güneş gözlüğü takan insanların amacı
kripton gezegeninden gelen vampirler oldukları için sürekli güneş gözlüğü takmaları gerekir. bunun iki amacı vardır;
1. kendi gözlerini güneş ışınlarından korumak, çünkü güneş altında etrafa bakmak bir yana gözlerini yerden kaldıramazlar.
2. etkileyici bakışlarından diğer insanları koruyarak zarar görmelerini engellemek, çünkü o gözlerle hasbelkader karşılaşırsanız bir daha eski siz olamazsınız.
1. kendi gözlerini güneş ışınlarından korumak, çünkü güneş altında etrafa bakmak bir yana gözlerini yerden kaldıramazlar.
2. etkileyici bakışlarından diğer insanları koruyarak zarar görmelerini engellemek, çünkü o gözlerle hasbelkader karşılaşırsanız bir daha eski siz olamazsınız.
devamını gör...
bir menekşe kokusunda aramak
bir menekşe kokusunda seni aramak var ya,
bu hep böyle böyle gider mi?*
bu hep böyle böyle gider mi?*
devamını gör...
yanlış telaffuz edilen markalar
(bkz: h&m) heme (eyçenem)
devamını gör...
sana bir sivrisinek masalı anlatayım mı
şimdiki nesil pek bilmez ama biz küçükken bizi çıldırtan bir konuydu. bilmeyene anlatayım:
önce bir kurban bulunur ve ona sadece şu soru sorulur: sana bir sivrisinek masalı anlatayım mı?
olay bundan sonra başlar, zavallı kurbanımız buna masumane bir cevap verir ve olaylar şöyle gelişir:
kurban : sorunuza "anlat" diye cevap verir.
siz yanıtlarsınız: anlat demekle olmaz, sana bir sivrisinek masalı anlatayım mı?
anlatma.
anlatma demekle olmaz, sana bir sivrisinek masalı anlatayım mı?
sen iyi misin?
sen iyi misin demekle olmaz, sana bir sivrisinek masalı anlatayım mı?
lan git işine!
lan git işine demekle olmaz, sana bir sivrisinek masalı anlatayım mı?
ya sabırrrrrrrrrrrrr,
ya sabırrrrrrrrrrrrr demekle olmaz, sana bir sivrisinek masalı anlatayım mı?
böylece isterseniz sonsuza kadar, karşınızdakini çıldırtıncaya kadar sürer giderdi bu konu....
önce bir kurban bulunur ve ona sadece şu soru sorulur: sana bir sivrisinek masalı anlatayım mı?
olay bundan sonra başlar, zavallı kurbanımız buna masumane bir cevap verir ve olaylar şöyle gelişir:
kurban : sorunuza "anlat" diye cevap verir.
siz yanıtlarsınız: anlat demekle olmaz, sana bir sivrisinek masalı anlatayım mı?
anlatma.
anlatma demekle olmaz, sana bir sivrisinek masalı anlatayım mı?
sen iyi misin?
sen iyi misin demekle olmaz, sana bir sivrisinek masalı anlatayım mı?
lan git işine!
lan git işine demekle olmaz, sana bir sivrisinek masalı anlatayım mı?
ya sabırrrrrrrrrrrrr,
ya sabırrrrrrrrrrrrr demekle olmaz, sana bir sivrisinek masalı anlatayım mı?
böylece isterseniz sonsuza kadar, karşınızdakini çıldırtıncaya kadar sürer giderdi bu konu....
devamını gör...