normalde ciğer sevmeyen bir insan olarak istisna olarak gördüğüm yemektir. yeniden canım çekti hatta. kendi modifiye ettiğim ve şu ana kadar herkesten süper geri dönüşler alan tarifimi vereyim;

malzemeler;
-istediğimiz miktarda ciğer (kişi başı 200 gram civarı yeterli, yine de açlığınıza göre ayarlayınız)
-un
-süt
-sade soda (bildiğimiz maden suyu)
-istediğimiz baharatlar. ancak tuz, karabiber, pul biber şart. gerisi size kalmış. ben az miktarda kimyon ve kekik de koyuyorum.
-2 kişi başına 1 yemek kaşığı gelecek kadar tereyağı
-bir miktar (pişerken ciğeri tamamen kaplamayacak kadar) sıvı yağ

salatası için;
-kırmızı soğan (eğer yoksa başka soğan da olur, ama kırmızı tercih sebebi)
-yarım limon
-zeytinyağı
-sumak
-maydanoz
-isteğe göre 1 adet domates
-tuz


yapılışı;

*ilk olarak ciğerimizi kasaptan alırken zarını ayıklattırıyor ve yaprak olarak doğramasını rica ediyoruz.

*eve gelince ciğerimizi yıkıyor, kalan sinirler varsa temizliyoruz.

*parçalanmış ve ayıklanmış ciğeri kağıt havlunun üzerine seriyoruz. üzerini de kağıtla kapatıyoruz. 10 dakika suyunu çekiyor.

*geniş bir kaba ciğeri kaplayacak kadar süt ve maden suyu döküp ciğerimizi ekliyoruz. buna marinasyon deniyor. ağzını streç ya da alüminyum folyo ile kapatıp dolaba atıyoruz. 2 saatten 12 saate kadar kalabilir. ben 3 saat civarı çıkarıyorum.

*bir kap içinde un, karabiber, tuz, kimyon, pul biber (toz biber tercih eden de var) ve istediğimiz başka baharat varsa katıyoruz. burda önemli olan baharatların ölçüsünü kaçırmamak. insan unu bol görünce baharatları da çok koyabiliyor. yiyeceğiniz kadar koyunuz. (not: kekiği şimdi koymuyoruz. kekik genelde yemek pişerken değil, servis ederken eklenir.)

*ciğerlerimizi bu karışıma bir güzel buluyoruz.

*sıvı yağı kızdırıyoruz, ateşi orta derece alıyoruz. ciğerleri parça parça diziyoruz.

*ciğerler çok pişmiyor. her parçayı birer kere çevirmek yeterli olur genelde. siyahlaşmayacak, açık kahverengileşmesi yeterli. 4-5 dakika pişecekler.

*ciğerlerin pişmesine yakın başka minik bir tava/tencereye tereyağı karabiber ve pul biber ekliyoruz, iyice kızdırıyoruz, eriyor. bunu olmuş olan ciğerimizin üzerinde gezdiriyoruz. ciğer bir 30 saniye daha pişiyor. altını kapatıyor, tencereyi biraz sallıyor (aroma dağılsın diye) ve ağzına da kapak koyuyoruz.

*salata için soğanı soyup yarım ay şeklinde ince ince doğruyoruz, üzerine bol miktarda sumak ve tuz ekliyor, hafif zeytinyağı gezdiriyor, yarım limonu sıkıyor, ince ince doğradığımız maydanozu da koyup 15 saniye karıştırıyoruz.

*domatesi de dilimleyip yanına koyduktan sonra yemeğimiz hazır. ciğere biraz kekik, biraz daha pul biber (ve gerekli görürseniz extra karabiber ve tuz) ekliyor, salatayla yan yana servis ediyoruz. ağızda dağılan lokum gibi, süper lezzetli yaprak ciğerimiz hazır. hatta bu yaptığımız yemek, arnavut ciğeri denilen vasat şey ile kesinlikle alakasız, bambaşka bir tat oluyor.

*afiyet olsun efendim.

edit: "bu yemekte dana ciğer mi kuzu ciğer mi?" sorusunun cevabı, bana göre kesinlikle "dana ciğer" şeklindedir.
devamını gör...

7 yaşından beri uyuyamadığım zaman kendimi uyurken hayal ediyorum. bir yatakta uyuyorum yalnızca bir de rüya baloncuğu var başımda, güya rüya görüyorum* sonrası yok. devamını asla getiremedim, hatırlamıyorum da bir bakıyorum sabah olmuş. hayır kötü yanı hala 7 yaşındaki halimle hayal etmeye devam ediyorum, geliştir şu hayali be kızım. biri lütfen denesin şu olayı gerçekten işe yarıyor mu yoksa ben aslında uykucunun tekiyim de bu bomboş bir taktik mi bir türlü emin olamıyorum...

bir de radyo tiyatrosu dinleyebilirsiniz, bir şeyler seyretmek uyku kaçırabiliyor ama dinlemek uykuya dalmaya yardım edebiliyor çoğu zaman.
devamını gör...

hem bilgi verilip hem de başlıklar doğrultusunda fikir beyan etme yeridir diyelim. yalnızca bilgi verilen bir yer olmasını beklemek biraz tuhaf olabilir. ansiklopedik bir konuşmaya yol açar ki o zaman burada kimselerin kalacağını sanmıyorum.
devamını gör...

sıkışmışlık.
devamını gör...

doktora peşinde koşan bir bilişsel psikolog... işsiz de denebilir.
devamını gör...

kalbinizde bir kuş yaşıyormuş hissine kapılmanıza sebep olabilecek durumdur.
(bkz: fibrilasyon)
devamını gör...

fabrikatördü. okulda sorduklarında annem de babam da ev hanımı derdim.
devamını gör...

beklentilerinin hep yuksek olmasi. ne kadar yuksek beklenti, o kadar cok hayal kirikligi ihtimali ve akabinde buna bagli mutsuzluk. kabullenmek gerek bazen. bu boyle, fazla zorlamaya gerek yok diyerek.
devamını gör...

bazen gerçekten değildir.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

en sevdiği renk mor olan kadın
en sevdiği kelime “asi”
en sevdiği oyun incitmek beni
hıncı çocukluktan kalma yara izi
...
uçurtmalar..
devamını gör...

mahmut hoca ya da kel mahmut, rıfat ılgaz tarafından yazılmış olan hababam sınıfı romanlarında, oyunlarında ve bu eserlerden uyarlanan filmlerde okulun disiplinli ama aynı zamanda iyi kalpli müdür muavini ve tarih öğretmenidir.
rıfat ılgaz "mahmut hoca" karakterini kendi ortaokul öğretmeni nihat dicle'den esinlenerek yaratmıştır.
film serisinde münir özkul tarafından canlandırılan karakterin gerçek adı mahmut alnıgeniş'tir. mahmut hoca okulun haylaz öğrencilerinin toplandığı hababam sınıfı öğrencilerini adam etmeye çalışır. öğrencilerinin iyiliği için gerektiğinde paragöz okul müdürü ile de tartışmaktan kaçınmaz.
"ben tüccar değilim, ben eğitimciyim" sözünün sahibidir. öğrencilerin hepsinin onun çocukları olduğunu söylerek örnek hoca portresi çizer.
okul her yerdir
devamını gör...

jingle’larına bayıldımmmm.

yokuştan attığımız tekerlek elimizden fırlayıp, yana düşebilir, yuvarlanmayabilir derken programın tutup, tutmayacağına atıfta bulundular zanımca. * egoist değiller, özeleştirilerinden yola çıkarak mütevazi olduklarını varsayıyorum.

hasan can kaya’dan tut, halil sezai, ismail yk, serdar ortaç, ve gülben ergen eleştirildi. haklarındaki fikirlerimi sesli söylediler resmen.*

clubhouse’dakileri trolleme hikayesi iyiydi. ordan konu nasıl asansöre bağlandı anlayamadık. cevap süperdi ya.

genel anlamda çok beğendim. sırf bu yüzden programı sürdürcek değiller ama, yorucu bi iş gününün ardından iyi gelir bu program bana. tabi önce iş bulmalıyım.*

pozitif enerjilerini aktarmakta başarılılar. devaaaaam.
devamını gör...

efendim geceden güzeli var mı?

balkona çıktığın anda yüzüne vuran hafif esinti ve rüzgarın eşsiz kokusu, bizi huzura boğan sessizlik, bizlere ay tarafından bahşedilmiş loş ışığın bir benzeri dünyada var mıdır? huzur... vakit... müzik...

"yaşam, gecenin konusudur."
devamını gör...

ileri de daha kötü günlerin onları beklediğidir.

evet zor günleri atlattık. şimdi sırada daha kötü günler var.
devamını gör...

pop müziğin zirvede olduğu aydınlık dönemden daha güzel olan dönemdir.
sebepsiz yere dert mi olurmuş. dertliyken arabesk müzik sebebin olurmuş.
devamını gör...

semah kültürünü ve tarzını yansıtır. aşk vardır, hakikat vardır deyişlerinde kulluk vardır.
devamını gör...

world wide web'in, yani dünyayı saran ağ'ın baş harflerinden oluşuyor. bizi internete bağlayan araç. icat edildiği tarih ise 1989. yani 30 yıllık bir süreç.
devamını gör...

bugün ölüm yıl dönümü olan değerli şarkıcı.
her şeye rağmen yeryüzünde şarkılar söyleyen güzel insandır.

saygı ve özlemle.
devamını gör...

serdar ortaçlı kurşun kalemi aldığım zaman. çok havalıydım. kimsede yoktu...
devamını gör...

bende bu adamın oksijen israfı olduğunu düşünüyorum şahsen, bende bu herifi bağlayıp öldürsem bana da 1033 lira ceza kesseler olmaz mı?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim