lökosit filtresi
febril reaksiyon, hla immunizasyonu, immunmodulasyon ve cmv bulaşma riskini azaltmak için yapılan özel işleme verilen isimdir
devamını gör...
sözlükteki beğen butonunun kullanılmaması
devamını gör...
nickaltı
birileri bana yazınca çok mutlu oluyorum. sanki kitap hediye etmiş, bana kar küresi almış ya da gülümsemiş gibi oluyor. bende nickaltı yazmayı çok seviyorum. taktir etmek, beğendiğimi belirtmek, bir yazarı desteklemek hoşuma gidiyor. kimseyle rekabet halinde değilim. birilerinin mutlu olmasına sebep olunca bir şeylerim eksilmiyor, kalbim daralmıyor. aksine ben daha da mutlu oluyorum. tanıdık ya da tanımadık birine içinden geldiği için iltifat etmek gibi. karşılık beklemeden sadece o an söylemek istediğin için gibi. nickaltı da öyle işte. mutlu etmek ve mutlu olmak için küçük sebeplerden birisi..
devamını gör...
çirkin kadınlara tavsiyeler
kime göre, neye göre çirkin diye önce bir sorarım ardından bu tarz düşünen insanların kötü hissettirmesine izin verecekleri yere kendi ayakları üstünde durabilen kendinden emin olduktan sonra kimsenin ayy çok güzelsin sen demesine gerek olmadığını çünkü bunun evrenin sırrı falan olmadığını söylemek isterim. dış görünüş önemli değildir mevzusuna girmeden yalnızca kimsenin kimseyi yaratılışı gereği ezip aşağılayamayacağını söylemek isterim. bu başlığa yazıp prim vermek istemezdim ama kendimi tutamadım.
devamını gör...
düdüklü tencere
annem hic almadi ve kullanmadi, ben de hic almadim ve kullanmiyorum. “anasina bakip kizini al” deyimi en cok bu konuda gecerli olmustur. *
devamını gör...
bang bang
bu aralar müptelası olduğum şarkılardan. living theater ve erica jennings seslendiriyor. hoş, slow bir havası var.
devamını gör...
asetazolamid
karbonik anhidraz enzimini inhibe eden bir diüretik(idrar söktürücü) ajandır.
bu tür ajanlar idrarı alkalize ederek ürik asit ve sistin taş tedavisinde,tümör lizis sendromu,alkaloz,glokom,akut dağcı hastalığı ve absans nöbet tedavisinde kullanılır.
yan etki olarak kanda asidoz yapar.
idrarı alkali hale getirdiği için kalsiyum taşları çökerek böbrek taşı yapabilir.
renal kanlanmayı azaltır buna bağlı gfr'yi azaltır.
bu tür ajanlar idrarı alkalize ederek ürik asit ve sistin taş tedavisinde,tümör lizis sendromu,alkaloz,glokom,akut dağcı hastalığı ve absans nöbet tedavisinde kullanılır.
yan etki olarak kanda asidoz yapar.
idrarı alkali hale getirdiği için kalsiyum taşları çökerek böbrek taşı yapabilir.
renal kanlanmayı azaltır buna bağlı gfr'yi azaltır.
devamını gör...
ilkokul öğretmeninin unutulmayan özellikleri
kendisini affedemiyorum maalesef. öyle bir psikolojik baskı uygulardı ki hayatımda derin yaralar açtı. misal gözlerime bakıp bizim sınıfın en çalışkanı diğer okulların en tembelinden daha tembel derdi. niyesi de onlar geriye doğru dörder dörder sayabiliyorlarmış* o yaşta benim için gerçekten zordu bunları duymak. tamam seviyorum kendisini ama böyle de yapılmaz ki.
devamını gör...
dinlemekten bıkmayacağınız şarkılar
efsane.
devamını gör...
takipçi sayısı 61 olan yazar
"bize her yer trabzon" diyen yazardır.
edit
benimkisi istanbuldu şimdi izmir oldu.
trabzona daha çok var*
edit.
bu tanımı beğenen sayısı 6, favorileyen sayısı 1
bilmem anlatabildimmi?
edit.
maalesef bozuldu
edit
benimkisi istanbuldu şimdi izmir oldu.
trabzona daha çok var*
edit.
bu tanımı beğenen sayısı 6, favorileyen sayısı 1
bilmem anlatabildimmi?
edit.
maalesef bozuldu
devamını gör...
kayıp malezya uçağı mh370
2014 yılında yolcuları ve mürettebatıyla sırra kadem basan malezya uçağı .bence boyut değiştirdiler. dark dizisi misali yanlış değişkenler sonucu bir kapı açıldı ve bum yok oldular.
devamını gör...
artukoğulları
relax nickli yazarımızın ukdesidir. dolduralımdır:
artuklu beyliği olarak bilinirler ve ilk anadolu beylikleri arasında en uzun ömürlü olanlar arasındadır.
sanatsal açıdan, egemen olduğu topraklarda çok fazla eser bırakmış bir beyliktir.
öyle ki günümüze kadar ulaşmış artuklu sikkeleri bile bulunuyor.
1102 - 1409 yılları arasında, mardin, hasankeyf ve harputlu bölgelerinde hüküm sürmüşlerdir.
en önemli eserlerinden bazıları:
(bkz: malabadi köprüsü)
(bkz: mardin ulu camii)
(bkz: harputlu ulu camii)
(bkz: diyarbakır artuklu sarayı)
1409 yılında karakoyunlular beyliği tarafından yıkılmışlardır.
artuklu beyliği olarak bilinirler ve ilk anadolu beylikleri arasında en uzun ömürlü olanlar arasındadır.
sanatsal açıdan, egemen olduğu topraklarda çok fazla eser bırakmış bir beyliktir.
öyle ki günümüze kadar ulaşmış artuklu sikkeleri bile bulunuyor.
1102 - 1409 yılları arasında, mardin, hasankeyf ve harputlu bölgelerinde hüküm sürmüşlerdir.
en önemli eserlerinden bazıları:
(bkz: malabadi köprüsü)
(bkz: mardin ulu camii)
(bkz: harputlu ulu camii)
(bkz: diyarbakır artuklu sarayı)
1409 yılında karakoyunlular beyliği tarafından yıkılmışlardır.
devamını gör...
normal sözlük'te sürekli islam'ı kötüleyen başlık ve tanımlara müsaade etmek
el altından moderasyona kimse bana fikir özgürlüğünden bahsetmesin diye ültimatom verilen yeni bir dinci saçmalamasıdır.
aksi takdirde diye paragrafı bağlamış.
tabi istediğin bu değilse diye yine tehdit ederek yazısını bitirmiş.
tam olarak istediğimiz bu,
''fikirlerimizi işid kafalılardan korkmadan ifade edebilmek.''
(bkz: kafa sözlük'ü aktrollerin örtülü tehdit etmesi)
aksi takdirde diye paragrafı bağlamış.
tabi istediğin bu değilse diye yine tehdit ederek yazısını bitirmiş.
tam olarak istediğimiz bu,
''fikirlerimizi işid kafalılardan korkmadan ifade edebilmek.''
(bkz: kafa sözlük'ü aktrollerin örtülü tehdit etmesi)
devamını gör...
ölmesi gereken türk gelenekleri
asker eğlencesi.
devamını gör...
pekin ördeği
dünyaya çin'den yayılan, 1984 yılında türkiye'ye getirilen ve gübresi, yumurtası, karaciğeri için yetiştirilen bir ördek türüdür.
devamını gör...
cem karaca şarkılarındaki ölümcül cümleler
gök kubbeyi sar sar mazlum feryadım
elbet bir gün güler bize seneler, bize seneler.
elbet bir gün güler bize seneler, bize seneler.
devamını gör...
3 mayıs türkçülük günü
ırkçılık diye bakan terörist seviciler defolsunlar başlıktan.
3 mayıs türkçülük günümüz kutlu olsun.
3 mayıs türkçülük günümüz kutlu olsun.
devamını gör...
kedi sahipleneceklere tavsiyeler
bir hayvandan ziyade bir çocuğunuz olacakmış gibi sahiplenin. herkes size çok basit yemeğini suyunu koy o takılıyor kendi halinde der ama yavruysa sevgiye ne kadar aç olacağını kimse söylemez.
devamını gör...
çayı süt ile içmek
zaman zaman yaptığım eylem. tadını hafifletiyor güzelde oluyor. sadece sütü ısıtın çaya öyle dökün ki çayınız soğumasın.
devamını gör...
son feci mars
olduk olası kendimize ve etrafımızda olan bitene bir anlam bulmaya çalışmışız. merak ettikçe düşünmüş, düşündükçe hislenmiş, hislendikçe taşmışız. öyle ki içimizden türlü türlü parçalar kopar olmuş artık: bazen yazmışız, bazen de çizmişiz. kimimiz şarkılar söylemiş, kimimiz dans etmiş; kimimiz oynamış, kimimiz izlemiş... bu böyle sürmüş gitmiş.
günlerden bir gün, birimizin aklına göğe bakmak gelmiş, herhâlde sevinmek istemiş. ya da "bat dünya bat!" diye sitem etmiştir belki. orası meçhul.
artık her neyse, bütün bu meçhulatın içinde, bir şey görmüş yukarıda: kırmızı bir şey. adeta büyülenmiş. baktıkça bakmış, izledikçe izlemiş. gel zaman git zaman, vaktini onunla geçirir olmuş. en güzel dostu olmuş o. sanki yanındaymış çünkü, sanki "korkma, yalnız değilsin." dermiş gökyüzünden.
fakat bu keşfi pek de sır olarak kalmamış. diğerleri de keşfetmişler en sonunda; büyük, garip, kırmızı şeyi. ama kimse eski dostu gibi davranmamış. kimse anlamaya çalışmamış. herkes bakmış ama kimse görmemiş. o güzel kırmızısı kimsenin aklına güzel bir çiçeği ya da parlak bir elmayı getirmemiş mesela. kan görmüşler onda, savaş görmüşler: adına da mars demişler.
işte bugün, onca zaman ve onca insan sonra, bir mars daha varmış meğerse: son feci mars. içinden kopan türlü türlü parçayla keşfedilmeyi bekliyor ve alabildiğine parıldıyor. bize de iki seçenek bırakıyor: eski bir dost mu olacağız ona, yoksa "diğerleri" mi?
kim bilir, belki o da bize "korkma," der, "yalnız değilsin."
günlerden bir gün, birimizin aklına göğe bakmak gelmiş, herhâlde sevinmek istemiş. ya da "bat dünya bat!" diye sitem etmiştir belki. orası meçhul.
artık her neyse, bütün bu meçhulatın içinde, bir şey görmüş yukarıda: kırmızı bir şey. adeta büyülenmiş. baktıkça bakmış, izledikçe izlemiş. gel zaman git zaman, vaktini onunla geçirir olmuş. en güzel dostu olmuş o. sanki yanındaymış çünkü, sanki "korkma, yalnız değilsin." dermiş gökyüzünden.
fakat bu keşfi pek de sır olarak kalmamış. diğerleri de keşfetmişler en sonunda; büyük, garip, kırmızı şeyi. ama kimse eski dostu gibi davranmamış. kimse anlamaya çalışmamış. herkes bakmış ama kimse görmemiş. o güzel kırmızısı kimsenin aklına güzel bir çiçeği ya da parlak bir elmayı getirmemiş mesela. kan görmüşler onda, savaş görmüşler: adına da mars demişler.
işte bugün, onca zaman ve onca insan sonra, bir mars daha varmış meğerse: son feci mars. içinden kopan türlü türlü parçayla keşfedilmeyi bekliyor ve alabildiğine parıldıyor. bize de iki seçenek bırakıyor: eski bir dost mu olacağız ona, yoksa "diğerleri" mi?
kim bilir, belki o da bize "korkma," der, "yalnız değilsin."
devamını gör...