hiç bitmeyecek sanılan şeyler
hayat...
devamını gör...
250 yıllık güneş saatinin badanayla boyanması
burada en suçsuz olan kişi boyacıdır. durumu farkederek yetkiliye "bu tarihi cami! burayı da boyayacak mıyız?" diye sorması ekstra ince bir hareket olur. ne olduğunu bilmiyorsa kızılamaz.
böyle olaylardaki temel sebep ülkenin en büyük sorunlarından biri olan liyakatsizlik. her açılan kadroya yetkin olma şartı yerine tanıdık olma şartı getirirseniz. tabi ki böyle görevdeki kişilerin aklına bile gelmeyecek. orada saat olduğundan haberleri bile yoktur. acı olan da bu zaten.
edit: tarihi yapılara yapılacak tamir, tadilat işlemleri için bir yönetmeliğin ve denetleyecek kurumun da var olduğunu düşünerek yazdım.
böyle olaylardaki temel sebep ülkenin en büyük sorunlarından biri olan liyakatsizlik. her açılan kadroya yetkin olma şartı yerine tanıdık olma şartı getirirseniz. tabi ki böyle görevdeki kişilerin aklına bile gelmeyecek. orada saat olduğundan haberleri bile yoktur. acı olan da bu zaten.
edit: tarihi yapılara yapılacak tamir, tadilat işlemleri için bir yönetmeliğin ve denetleyecek kurumun da var olduğunu düşünerek yazdım.
devamını gör...
uzat sarı saçlarını rapunzel
bir, iki, üç... evet, şimdi açabilirsin gözlerini. nasıl beğendin mi? bak şurada hafifçe kıvrılan minik tutam senin hayata karşı duruşunun simgesi. üstelik hayata rağmen dimdik ayakta duruşunun da...
söylesene 'rapunzel'? nerelerdeydin? insan insana muhtaçtır da asıl olan yüreklerin yakın olması değil midir? tamam işte. ben de tam olarak ondan bahsediyorum. sıcacık geldin hayatıma. koskocaman uzun yolları aşıverdik bir çırpıda.
saçların mı? onların her hali güzel. yüreğin gibi.
ben mi? tam şuradayım. ihtiyaç duyduğunda bir ıslık yeter. üstelik o kötü cadıyı birlikte bertaraf edebiliriz.
peki 'rapunzel'... çiçekleri de birlikte büyütebiliriz. evet, elbette sevgiyle. bir çocuk parkında mı? tabii o kaydıraktan aşağıya kayarken kocaman kahkahalar da atabiliriz. dahasını da...
söylesene 'rapunzel'? nerelerdeydin? insan insana muhtaçtır da asıl olan yüreklerin yakın olması değil midir? tamam işte. ben de tam olarak ondan bahsediyorum. sıcacık geldin hayatıma. koskocaman uzun yolları aşıverdik bir çırpıda.
saçların mı? onların her hali güzel. yüreğin gibi.
ben mi? tam şuradayım. ihtiyaç duyduğunda bir ıslık yeter. üstelik o kötü cadıyı birlikte bertaraf edebiliriz.
peki 'rapunzel'... çiçekleri de birlikte büyütebiliriz. evet, elbette sevgiyle. bir çocuk parkında mı? tabii o kaydıraktan aşağıya kayarken kocaman kahkahalar da atabiliriz. dahasını da...
devamını gör...
sokak hayvanlarını besliyoruz kampanyası
ceza yer miyim yemem mi bilmiyorum ama bir seferlikten bir şey olmaz diye düşünüyorum. kampanyayı başlattım ve kendi açımdan çok güzel yürüttüğümü düşünüyorum. her gün farklı lokasyonlara gidip daha çok gariban kalan kedileri besliyorum. bugünkü durağımdan size bir kaç fotoğraf paylaşmak isterim.
(karnı doyan paşamız kurulmuş köşesine)

(buda şebeklikler yapan bir minnoş)
(karnı doyan paşamız kurulmuş köşesine)

(buda şebeklikler yapan bir minnoş)

devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ilginç alışkanlıkları
çok ciddi bir şey konuşuyor olsam da hatta bütün dikkatimi vermiş olsam da bambaşka bir konuda hayal kurabiliyorum bir yandan.
devamını gör...
tomris umay
sistemsel bir hatadan dolayı tanımlarını 2 aydır beğenemediğim yazardır.*
tanımları genellikle edebiyat ekseninde olduğu için beğenmek istiyorum ama bir türlü beğeni veya favori atamıyorum.
tanımları genellikle edebiyat ekseninde olduğu için beğenmek istiyorum ama bir türlü beğeni veya favori atamıyorum.
devamını gör...
kablolu kulaklık
yerini hic birsey tutamaz. 20 euroluk emektar sony kablolu kulak ustu kulakligimi an itibari ile hediye gelmis olan kapak fotografimdaki 250 euroluk kablosuz plantronics marka sozde premium kulakligima tercih ettim. oh be...
devamını gör...
şarkılarla geçtim aranızdan radyo yayını
ilk bölüme özel harika bir sanatçıya yer verilmiş. kazım koyuncu'nun tanımlanmasıyla/tanıtılmasıyla başlayan yayın epey keyifli olacağa benziyor. çok sevdiğimiz sanatçının bir de kendisini nasıl tanımladığını şöyle kenara bırakayım;
‘'ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz karadenizliyim ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim.’'
iyi ki geçtin aramızdan karadeniz'in hırçın çocuğu...
edit: pusuda askıda yaşamak şarkısını bekliyordum, ah yaşasın!
edit 2: kim istediyse bu şarkıyı teşekkürlerimi iletiyorum, nasıl da hatrıma gelince kalbim acıdı.
"bir gün yolda yürüyordum, bir şarkı duydum, kalbim acıdı... bu kadar..."
‘'ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz karadenizliyim ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim.’'
iyi ki geçtin aramızdan karadeniz'in hırçın çocuğu...
edit: pusuda askıda yaşamak şarkısını bekliyordum, ah yaşasın!
edit 2: kim istediyse bu şarkıyı teşekkürlerimi iletiyorum, nasıl da hatrıma gelince kalbim acıdı.
"bir gün yolda yürüyordum, bir şarkı duydum, kalbim acıdı... bu kadar..."
devamını gör...
sabah yapılan ilk iş
kedi gibi gerinmek, yatakta sağa sola dönüp uyanmaya çalışmak.
devamını gör...
1 şubat 2021 özel okullarda yüz yüze eğitimin başlaması
ülke olarak herhalde virüsü yendik diye düşünmeye başlamama sebep olan haber.
ya da facebook paylaşımı.
bu ziya selçuk isimli zat birilerine yaranmak için ne yapacağını şaşırdı.
www.facebook.com/ortacacozu...
ya da facebook paylaşımı.
bu ziya selçuk isimli zat birilerine yaranmak için ne yapacağını şaşırdı.
www.facebook.com/ortacacozu...
devamını gör...
beden eğitimi dersinde kasadan takla atan efsane nesil
lisede en başarısız olduğum iki dersten biri beden biri müzik olduğu için, o efsane nesil kim, ben kim olanlardan ben.
devamını gör...
ingilizce öğretmenliği
4 yıldır yaptığım iş. öğretmenlerle dolu bir aileden geliyorum ve annem, dayım ve onun oğlu da ingilizce öğretmeni. ingiliz dili ve edebiyatı çıkışlıyım; ancak 2 öğretmenlik belgem var. ilki yıldız teknik üniversitesi'nden aldığım pedagojik formasyon, diğeri de özel bir kurumdan aldığım; ancak pek bir geçerliliği olmayan tesol belgesi. yanlış anlaşılmasın, tesol geçerli bir belgedir; yalnızca belgeyi veren kurumu pek araştırmadan başladım eğitimlere ve verdikleri belgenin dünya çapında bir geçerliliği olmadığını ortaya çıkardım biraz araştırmayla. biraz boşluğuma geldi denilebilir. yine de bir şeyler katmadı değil.
konusu açılmışken ingilizce öğretmenliği, ingiliz dili ve edebiyatı, amerikan kültürü ve edebiyatı, çevirmenlik ya da dilbilim bölümlerinden birini bitirmiş ve öğretmen olarak geçimini sağlamayı düşünen kişiler için bu belgelerle ilgili birkaç bilgi vermek isterim:
kendinize yapacağınız en iyi yatırım, university of cambridge'in verdiği celta ve sonrasında da delta sertifikalarını almak olacaktır; ancak yükselen döviz kurlarından ötürü epey tuzlu (en son baktığımda 1200 ingiliz sterliniydi). her ne kadar bu sertifika işi bana çok saçma ve haksız gelse de düzen böyle işliyor ne yazık ki ve birçok ayrıcalık kazandırıyor. 4 yıllık ingilizce öğretmenliği bölümü ya da ingilizceyle ilgili bir bölüm okuyanlar boşuna mı okumuş oluyor bu durumda? 4 hafta boyunca her gün gidip alabildiğiniz bir belge sonuçta. böyle bir belgeden ne bekleyebilirsiniz, bilmiyorum. pedagojik formasyon bile 1 yıl sürmüştü ve bana çok şey kattı; ancak 1 yılı bile yeterli görmüyorken, 4 hafta gibi bir süreyi oldukça gülünç buluyorum. öğrendiğiniz şeyleri özümsemek ve kullanmak için yeterli süreniz bile yok ve ders çalışmaktan kusacak konumda buluyorsunuz kendinizi. bir şeyler katmaz mı? kesinlikle bir şeyler katar; ancak öğretmenliği 4 haftalık bir programla öğrenemezsiniz. zaten öğretmen olmak, bilgi birikimi ya da teoriden çok, kişisel özelliklerin ne denli güçlü olduğuna bağlıdır.
bu sertifikalar, yalnızca az önce saydığım bölümleri bitiren kişilere verilseydi bu kadar karşı çıkmayabilirdim. örneğin, abd'de fizyoterapi bölümünü bitirmiş bir kişi, celta ya da tesol belgelerinden birini alıp, yurt dışında herhangi bir ülkede herhangi bir üniversiteye girip çatır çatır para kazanıyor. birkaç farklı kursta çalıştım ve böyle birçok kişiyle karşılaştım. inanın bana, bu tür öğretmenlerin çoğunun aldıkları geri dönüşler hiç iç açıcı değildi. aradan sıyrılanlar yok değildi, az önce dediğim gibi: kişisel özellikler belirler ne kadar iyi bir öğretmen olduğunuzu. ancak genel olarak durum buydu, çünkü öğretmenlik kültürüyle yetişmiş insanlar değillerdi. kendi ülkenizde sizden daha çok para kazanmaları da ayrı bir dokunuyordu ve sinir bozucuydu. ana dili ingilizce olmayan öğretmenlere de birçok ülkede native-like gözüyle bakılıyor bu belgeleri aldıklarında.
konusu açılmışken ingilizce öğretmenliği, ingiliz dili ve edebiyatı, amerikan kültürü ve edebiyatı, çevirmenlik ya da dilbilim bölümlerinden birini bitirmiş ve öğretmen olarak geçimini sağlamayı düşünen kişiler için bu belgelerle ilgili birkaç bilgi vermek isterim:
kendinize yapacağınız en iyi yatırım, university of cambridge'in verdiği celta ve sonrasında da delta sertifikalarını almak olacaktır; ancak yükselen döviz kurlarından ötürü epey tuzlu (en son baktığımda 1200 ingiliz sterliniydi). her ne kadar bu sertifika işi bana çok saçma ve haksız gelse de düzen böyle işliyor ne yazık ki ve birçok ayrıcalık kazandırıyor. 4 yıllık ingilizce öğretmenliği bölümü ya da ingilizceyle ilgili bir bölüm okuyanlar boşuna mı okumuş oluyor bu durumda? 4 hafta boyunca her gün gidip alabildiğiniz bir belge sonuçta. böyle bir belgeden ne bekleyebilirsiniz, bilmiyorum. pedagojik formasyon bile 1 yıl sürmüştü ve bana çok şey kattı; ancak 1 yılı bile yeterli görmüyorken, 4 hafta gibi bir süreyi oldukça gülünç buluyorum. öğrendiğiniz şeyleri özümsemek ve kullanmak için yeterli süreniz bile yok ve ders çalışmaktan kusacak konumda buluyorsunuz kendinizi. bir şeyler katmaz mı? kesinlikle bir şeyler katar; ancak öğretmenliği 4 haftalık bir programla öğrenemezsiniz. zaten öğretmen olmak, bilgi birikimi ya da teoriden çok, kişisel özelliklerin ne denli güçlü olduğuna bağlıdır.
bu sertifikalar, yalnızca az önce saydığım bölümleri bitiren kişilere verilseydi bu kadar karşı çıkmayabilirdim. örneğin, abd'de fizyoterapi bölümünü bitirmiş bir kişi, celta ya da tesol belgelerinden birini alıp, yurt dışında herhangi bir ülkede herhangi bir üniversiteye girip çatır çatır para kazanıyor. birkaç farklı kursta çalıştım ve böyle birçok kişiyle karşılaştım. inanın bana, bu tür öğretmenlerin çoğunun aldıkları geri dönüşler hiç iç açıcı değildi. aradan sıyrılanlar yok değildi, az önce dediğim gibi: kişisel özellikler belirler ne kadar iyi bir öğretmen olduğunuzu. ancak genel olarak durum buydu, çünkü öğretmenlik kültürüyle yetişmiş insanlar değillerdi. kendi ülkenizde sizden daha çok para kazanmaları da ayrı bir dokunuyordu ve sinir bozucuydu. ana dili ingilizce olmayan öğretmenlere de birçok ülkede native-like gözüyle bakılıyor bu belgeleri aldıklarında.
devamını gör...
hukuk fakültelerinde eğitimin 5 yıla çıkarılması
hukuka siyaset bulaştığı, adelet sistemini politik olarak kullanıldığı sürece, değil eğitim süresi 5 yıl, 15 yıl olsa düzelmez.
diğer sorun ise parayı basan bu bölümü okuyor olması, okudu yasayı, hakkı hukuku yorumlayacak kapasitesi olmayan hâkim , savcı, avukat oluyor.
diğer sorun ise parayı basan bu bölümü okuyor olması, okudu yasayı, hakkı hukuku yorumlayacak kapasitesi olmayan hâkim , savcı, avukat oluyor.
devamını gör...
son feci mars
sözlüğün sevdiğim yazarlarındandır. hem entryleriyle mutlu eder hem de beğenileriyle. arada sohbetimiz olur, keyif verir. kendisine musmutlu ve huzurlu bir ömür diliyorum. umarım hep aramızda olursunuz sevgili mars.*
not:ayrıca nickini bir yerlerde görünce mutlu oluyorum. ve dilime hemen son feci bisiklete ait şu anlamlı şarkı sözleri dolanıyor.
"ay benim, gece senin.."
not:ayrıca nickini bir yerlerde görünce mutlu oluyorum. ve dilime hemen son feci bisiklete ait şu anlamlı şarkı sözleri dolanıyor.
"ay benim, gece senin.."
devamını gör...
kitap önerileri
başlayalım bakalım...
jack landon - martin eden
albert camus - veba-yabancı
adam faver - empati-olasılıksız
jean paul sarte - bulantı
nikolay gogol - ölü canlar
thomas more - utopia
chuck palahniuk - dövüş kulübü
nikos kazanacakis - zorba
dostoyevski - suç ve ceza- yer altından notlar
kral marx - komünist manifesto
uğur mumcu - sakıncalı piyade
yaşar kemal - ince mehmed
yusuf atılgan - aylak adam
oğuz atay - tutunamayanlar-tehlikeli oyunlar
ahmet hamdi tanpınar - saatleri ayarlama enstüsü-huzur
orhan pamuk - kırmızı saçlı kadın-kara kitap
vedat türkali - birgün tek başına-güven
gündüz vassaf - cehenneme övgü
sait faik abasıyanık - semaver
adalet ağaoğlu - ölmeye yatmak
tezer özlü - çocukluğun soğuk geceleri
sabahattin ali ve aziz nesinin tüm kitapları..
daha birçok yazmadığım kitap.. sadece aklıma gelenleri yazdım..
kitaplar hakkında konuşmayı seven biriyimdir.. önlenebileceğiniz kitaplar varsa, bekliyor olacağım..*)
jack landon - martin eden
albert camus - veba-yabancı
adam faver - empati-olasılıksız
jean paul sarte - bulantı
nikolay gogol - ölü canlar
thomas more - utopia
chuck palahniuk - dövüş kulübü
nikos kazanacakis - zorba
dostoyevski - suç ve ceza- yer altından notlar
kral marx - komünist manifesto
uğur mumcu - sakıncalı piyade
yaşar kemal - ince mehmed
yusuf atılgan - aylak adam
oğuz atay - tutunamayanlar-tehlikeli oyunlar
ahmet hamdi tanpınar - saatleri ayarlama enstüsü-huzur
orhan pamuk - kırmızı saçlı kadın-kara kitap
vedat türkali - birgün tek başına-güven
gündüz vassaf - cehenneme övgü
sait faik abasıyanık - semaver
adalet ağaoğlu - ölmeye yatmak
tezer özlü - çocukluğun soğuk geceleri
sabahattin ali ve aziz nesinin tüm kitapları..
daha birçok yazmadığım kitap.. sadece aklıma gelenleri yazdım..
kitaplar hakkında konuşmayı seven biriyimdir.. önlenebileceğiniz kitaplar varsa, bekliyor olacağım..*)
devamını gör...
01 var dahası yok
tanımlarımı hunharca beğenen yazar. eksik olmasın.
devamını gör...
sözlük radyosu
her telden çalınması gerektiğini düşündüğüm radyodur. yoksa herkesin zevkine uygun parçalar çalmak zor olacaktır. sözlükte çalacak ilk şarkı da kayıtlara geçeceği için özenle seçilmelidir.
-ne çalayım ablama- abime ?
+ortaya karışık yeğenim.
(bkz: vj bülent)
-ne çalayım ablama- abime ?
+ortaya karışık yeğenim.
(bkz: vj bülent)
devamını gör...