sinirden ağlamak
daha önce de dediğim gibi her şeye ağlayan biriyim zaten o yüzden evet bunu da yapıyorum. biriyle kavga ediyosam ya da sadece karşımdaki kişi bile kızıyorsa bana etraf kalabalık olsa bile tutamıyorum kendimi bağırırken kızarken bile ağlıyorum elimde olmadan.
devamını gör...
günümüz insanının evlenmeme sebepleri
karşı tarafta o mabadı görememek de bunlardan biridir. kadın kesimi de evlilikten çekinir fakat bu yine erkeklerden kaynaklıdır. sözde korumacı aslında id'sel davranan erkek kesiminin kadınların özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik davranışları da bu kurumun kurulmamasında önemli rol oynar.
ayrıca er kişilerin aynı anda 3 4 hanımı idare ederken konu ev ekonomisini idare etmeye gelince her birinin birer horoz şekerli kısa pantolonlu çocuğa dönüşmesi de ayrı bir ironidir.
ayrıca er kişilerin aynı anda 3 4 hanımı idare ederken konu ev ekonomisini idare etmeye gelince her birinin birer horoz şekerli kısa pantolonlu çocuğa dönüşmesi de ayrı bir ironidir.
devamını gör...
güne bir şiir bırak
inanma ceketim inanma
kuşların söylediklerine
benim mahrem-i esrarım sensin
inanma, kuşlar bu yalanı
her bahar söyler
inanma ceketim, inanma
orhan veli kanık
kuşların söylediklerine
benim mahrem-i esrarım sensin
inanma, kuşlar bu yalanı
her bahar söyler
inanma ceketim, inanma
orhan veli kanık
devamını gör...
kalınlığı yüzünden göz korkutan kitaplar
başlayınca da elinden bırakamadığın kitaplardır çoğunlukla
devamını gör...
uzun saçlı'nın yeri
ara ara lakabını duyardım, tv'de haberi geçerdi. namı, 50 yıllık uzun saçları ve demlediği çaydan gelirmiş. dedesinden kalma asırlık ocakta çay kaynatır, bardakları da deterjan bulaşmasın diye fındık kabuğu külüyle ovalıyordu.
devamını gör...
evde ekmek yapmak
annemin doğal gaz memlekete geleli beri yaptığı eylem. doğal gaz gelmeden önce odun ateşinde ve tandırda belli zamanlarda çok yapıp buzluğa koyuyordu. şuanda iki haftada bir hamur yoğurup yapıyor ve dışarıdan hiç ekmek almıyoruz, bazen ramazan ayında pide falan.
devamını gör...
çocuklar duymasın'daki mary hanımın aşırı derece kapitalist ve emperyalist bir işveren olması
az önce şöminemin karşısında blue label viskimi yudumlayıp bir yandan da entel entel a2'yi izlerken aklımda birdenbire çakan düşünce. kimse bahsetmemiş bundan sanırım sözlükte aradım, yine yok.
bakın sürekli ingilizce konuşuyor, benim buna ben her türlü saygım var ancak şirketteki herkesin ingilizce konuşmasını istediğini gördüm bölümü izlerken,
neden arkadaşım? sömürgeleştirme içgüdünüz bitmedi mi yoksa?
burası türkiye ve hiçbir işveren, işçisine "ingilizce öğrenceksin" diye mobbing yapmıyor. mesela haluk ya da selami'nin ingilizce bilmediğini görüyoruz. adamlar bu firmaya başvururken cv'sinde yazıyor şu kadar ingilizce bilgimiz var ya da proficiency yok diye ibare düşüyor. zaten ingilizce bilmiyorlar, bunu zorlamaya hakkın var mı mary hanım? soruyorum, yok sanırım.
aynı şekilde iş yerine abuk sabuk eğitmenler getiriyor. neymiş efendim enstrüman öğrenilecekmiş, neymiş efendim aerobik yapılacakmış da bilmem ne? madem o kadar kişisel gelişime önem veriyorsun, haftaiçi bir günü off-day yaparsın ve işçilerini eğitirsin, iş esnasında bu adamları yormanın maksadı nedir?
ben söyleyeyim, işçiyi daha fazla yormak, verdiğiniz iki kuruş maaşı zehir lokma etmek...
bir de ayrıyeten duygusuzsun. fısfıs ismail kadar entelektüel bir karadeniz erkeğinin kendisine yaptığı bütün nezaketleri, incelikleri görmeyecek kadar batıcısın, sebebi bu... fısfıs anadolu erkeği çünkü, senin meşrebine uymuyor.
çok sinirlendim sözlük. yönetmen birol güven'le konuştum şimdi, "abi cahildik yaptık bir şeyler gençken..." diyor. yayın hakları bitince satın alıp bir depoda yakmak istiyorum mary hanımlı bölümleri.
bakın sürekli ingilizce konuşuyor, benim buna ben her türlü saygım var ancak şirketteki herkesin ingilizce konuşmasını istediğini gördüm bölümü izlerken,
neden arkadaşım? sömürgeleştirme içgüdünüz bitmedi mi yoksa?
burası türkiye ve hiçbir işveren, işçisine "ingilizce öğrenceksin" diye mobbing yapmıyor. mesela haluk ya da selami'nin ingilizce bilmediğini görüyoruz. adamlar bu firmaya başvururken cv'sinde yazıyor şu kadar ingilizce bilgimiz var ya da proficiency yok diye ibare düşüyor. zaten ingilizce bilmiyorlar, bunu zorlamaya hakkın var mı mary hanım? soruyorum, yok sanırım.
aynı şekilde iş yerine abuk sabuk eğitmenler getiriyor. neymiş efendim enstrüman öğrenilecekmiş, neymiş efendim aerobik yapılacakmış da bilmem ne? madem o kadar kişisel gelişime önem veriyorsun, haftaiçi bir günü off-day yaparsın ve işçilerini eğitirsin, iş esnasında bu adamları yormanın maksadı nedir?
ben söyleyeyim, işçiyi daha fazla yormak, verdiğiniz iki kuruş maaşı zehir lokma etmek...
bir de ayrıyeten duygusuzsun. fısfıs ismail kadar entelektüel bir karadeniz erkeğinin kendisine yaptığı bütün nezaketleri, incelikleri görmeyecek kadar batıcısın, sebebi bu... fısfıs anadolu erkeği çünkü, senin meşrebine uymuyor.
çok sinirlendim sözlük. yönetmen birol güven'le konuştum şimdi, "abi cahildik yaptık bir şeyler gençken..." diyor. yayın hakları bitince satın alıp bir depoda yakmak istiyorum mary hanımlı bölümleri.
devamını gör...
yok olma kaygısı
gereksiz bir kaygıdır. yok olduktan sonra kaygı duymak da yoktur. varken de zaten var olduğumuz için kaygı duymamıza gerek yoktur. beni asıl kaygılandıran sevdiklerimin yok olması.
devamını gör...
iptal edilen güzel diziler
tutunamayanlar
aslında absürt bir komedi dizisi olmasına rağmen kendisini izleyiciye benimsetmişti.
aslında absürt bir komedi dizisi olmasına rağmen kendisini izleyiciye benimsetmişti.
devamını gör...
acaba bir simülasyonun içinde miyiz sorunsalı
westworld dizisinden sonra düşündüğüm başlıktır.
devamını gör...
sözlük yazarlarının başına gelen garip olaylar
markette süt reyonun önünde duran adamı kocam sanıp elinden tutup çekiştirmem sonra niye gelmiyosun diye kızmam , adamın karım burda demesi (baya alışıksa demek ki bu duruma) , kocamın kötü bakışları adamı itip kocama doğru koşmam ve kapanış..
devamını gör...
erdoğan değil intihar eden vatandaşlar suçludur
erdoğan'ı zor durumda bırakmak için intihar ediyorlar, bunlar zaten fetöcü, pkk'lı, dhkp-c'li, ışid'çi, affedersiniz ermeni, israil dölü dese inandırıcı olabilirdi.
bitcoin yüzünden intihar eden yok, akşam evinde sofraya yemek koyamadığı için intihar eden insanlar var bu ülkede.
tabii bir akit'e bunu anlatmanız gereksiz. kendisi de it gibi bilmesine rağmen, yarattıkları siyasal din bunu gerektirir.
ölmeyi tercih etmiş insanların arkasından bu şekilde konuşmak en basit tanımıyla ahlaksızlıktır.
lakin bu adamlarda eksik olan şey sadece ahlak da değildir.
bitcoin yüzünden intihar eden yok, akşam evinde sofraya yemek koyamadığı için intihar eden insanlar var bu ülkede.
tabii bir akit'e bunu anlatmanız gereksiz. kendisi de it gibi bilmesine rağmen, yarattıkları siyasal din bunu gerektirir.
ölmeyi tercih etmiş insanların arkasından bu şekilde konuşmak en basit tanımıyla ahlaksızlıktır.
lakin bu adamlarda eksik olan şey sadece ahlak da değildir.
devamını gör...
telkari
mardin denilince akla gelen ince tel işlemeciliği, el sanatı. sahip çıkılması gereken kültür mirasıdır.
devamını gör...
kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası (yazar)
günlük aliminyum dozumu almama katkıda bulunan sözlüğün sevilen yazarı.
tek korkum fazla aliminyum alımından dolayı zehirlenebilecek olmam.
seviliyorsunuz efendim.
tek korkum fazla aliminyum alımından dolayı zehirlenebilecek olmam.
seviliyorsunuz efendim.
devamını gör...
tonalite
üst başlık: (bkz: merdivenaltı_müzisyen ile müzik teorisi 101)
müziğe yeni başlayanlar için hep kafa karıştıran bir konudur. en basite indirgemek gerekirse, parçanın "rengini" belirler. biraz daha detaya girersek o müziğin hangi notada yükseldiğini, hangi notada durgun olduğunu, hangi notada "eve varmış" hissettirdiğini belirleyen şeydir. donanımdaki diyez ve bemoller tonaliteyi belirtir. diyezlerin sıralanışı fa'dan başlayarak beşliler çemberini saat yönünde takip ederken, bemoller si'den başlayarak çemberi saat yönünün tersine takip eder.
en son konulan diyezden bir sonraki nota o donanımın majör tonudur.
en son konulan bemoldedn bir önceki bemol o donanımın majör tonudur.
her majör tonun bir minör altılısı ise o tonun minör tonudur.
peki nedir bu majörler minörler hocam?
en basite indirirsek, parçanın "eve varmış" hisettirdiği, gerilimin çözüldüğü akor eğer majör bir akor ise o parçanın tonalitesi de majördür. minör ise de minördür. veya, parça mutlu ise majör, depresif ise minördür.
yan bilgi: minör tonu da genelde doğal minör, armonik minör ve melodik minör olarak üçe ayırırız ama onları saygıdeğer başlıklarında inceleyelim, kafa karışmasın daha fazla.
yan yan bilgi: barok müziğine kadar, yani rönesans dahil rönesans dönemine kadar tonalite hep mod [müzik] üzerine dayalı olmuştur. bu modlardan iki tanesi günümüze majör ve minör olarak gelmiştir ama yine, onları da saygıdeğer başlıklarında inceleyelim, çok derin konular.
ayrıca bkz:
(bkz: gam)
(bkz: majör gam)
(bkz: minör gam)
müziğe yeni başlayanlar için hep kafa karıştıran bir konudur. en basite indirgemek gerekirse, parçanın "rengini" belirler. biraz daha detaya girersek o müziğin hangi notada yükseldiğini, hangi notada durgun olduğunu, hangi notada "eve varmış" hissettirdiğini belirleyen şeydir. donanımdaki diyez ve bemoller tonaliteyi belirtir. diyezlerin sıralanışı fa'dan başlayarak beşliler çemberini saat yönünde takip ederken, bemoller si'den başlayarak çemberi saat yönünün tersine takip eder.
en son konulan diyezden bir sonraki nota o donanımın majör tonudur.
en son konulan bemoldedn bir önceki bemol o donanımın majör tonudur.
her majör tonun bir minör altılısı ise o tonun minör tonudur.
peki nedir bu majörler minörler hocam?
en basite indirirsek, parçanın "eve varmış" hisettirdiği, gerilimin çözüldüğü akor eğer majör bir akor ise o parçanın tonalitesi de majördür. minör ise de minördür. veya, parça mutlu ise majör, depresif ise minördür.
yan bilgi: minör tonu da genelde doğal minör, armonik minör ve melodik minör olarak üçe ayırırız ama onları saygıdeğer başlıklarında inceleyelim, kafa karışmasın daha fazla.
yan yan bilgi: barok müziğine kadar, yani rönesans dahil rönesans dönemine kadar tonalite hep mod [müzik] üzerine dayalı olmuştur. bu modlardan iki tanesi günümüze majör ve minör olarak gelmiştir ama yine, onları da saygıdeğer başlıklarında inceleyelim, çok derin konular.
ayrıca bkz:
(bkz: gam)
(bkz: majör gam)
(bkz: minör gam)
devamını gör...
cüneyt arkın
kendisine teklif edilen james bond rolünü reddetmiştir. milli hazinemizdir.şınav çekerken kendini çekmez dünyayı iter.
devamını gör...
sözlük dergisi
emeği geçen herkesin ellerine sağlık. sabırsızlıkla ve heyecanla bekliyoruz efendim. gelecek sayılar içinse yazılarımızın yayımlanacak olma ihtimalide heyecanımı exstra arttırdı. şimdiden karalama çalışmalarına başlasak iyi olacak.
devamını gör...
bu yazara yakın zamanda çok fazla beğeni yaptığınız için oyunuz kaydedilmedi
yıkıldım, sözlük. kırıldım, sözlük. okuyup okuyup beğeniyordum. onu da çok gördün bana. hiç mi için sızlamadı diye sorarlar ama.
devamını gör...