60 yaş üstü yenileyici sıkılaştırıcı krem yaşlanma karşıtı.
devamını gör...

1975 yılının başlarında, arista records'a adının duyuran, sokaklarda ve yeraltının yüksek barlarında ve publarında sahne alan, herkesin "çok çirkin bir erkek!" dediği bu güzel kadın, arista records'tan john cale ile bir albüm anlaşmasına varmıştı.


her şey olduğundan daha hızlı ve daha güzel ilerliyordu. ama ortada çok büyük bir eksiklik vardı; şarkılar, sözleri ve besteleri!
elinde 2 adet şarkı bulunan patti, bir şekilde bunu 8'e çıkarması için john'dan baskı görüyordu. şarkı sözü yazmak ve bestelemek bir gecede yapılabilecek bir iş değildi.

patti'yi gerçekten yıpratacak ama bir o kadar da olgunlaştıracak bir nisan ayı ufukta görülmüştü.

nisanın ilk günü, evine kapanan patti, eline aldığı kalemi ve düşlediği rimbaud'u ile, ilk eserlerini vermeye başlamıştı. aklına bir arada en yakın dostlarından biri, nam-ı diğer çiçek adam geldi!

allan ginsberg!

allen'in patti üzerinde büyük bir etkisi vardı. savaş karşıtı olan bu çiçek adam, bizlere ilkokul rehberlik öğretmeni mottolarını hatırlatır cinsten şiirlere sahipti.
sahi, ne diyorlardı bize bu rehberlik öğretmenleri?
"sana taş atana sen gül at!" 


şarkılarına savaş karşıtlığı, ufak tefek hipsterlıklar eklemeyi göz ardı etmeyen bu kadın, çıtayı biraz daha yükseltmeye karar vermişti. şimdi de sırada, en sevdiği şairin, en vurucu kısımları yer almaya başlayacaktı.
ne diyor patti?

"go rımbaud, go rımbaud!"
kimdi bu rimbaud?!rimbaud, bilindiği üzere sembolizmin en büyük şairlerinden, en katkı veren ruhlarından biriydi.
rimbaud'u bu kadar ilahlaştıran, şiirlerinin yepyeni bir edebiyat devrimine yol açması olarak görülebilir. bir anda, kansız ve acısız olan bu devrim, edebiyatın bazı akımlarının önünü kesmiş, bazılarını yok etmiş ve onların kalan ruhlarından da fazlası ile beslenmişti.

aynı zamanda kendisi ateşli bir paris komünü savunucusu, sessiz bir devrimci ve harika latince bilen cambaz idi.
ama genelde edebiyatla ilgilenmeyip bu adama denk gelenler için akıllarda en kalan kısım, kendisinden 10 yaş büyük olan verlain ile aşk yaşaması olabilir velhasıl.
sahi nerede kalmıştık? evet! patti ve rimbaud…
tarih 13 aralık 1975'i gösterdiğinde, patti ablaımızın ilk albümü çıkmış, bir anda amerika'nın hipster camiasını dolaşmış, underground kültürü talan etmiş ve patti kadar albüm de bir ikon haline gelmişti.
punk müziğin önünü açmış, edebiyat şöleninin dinlenme zevkine erişmesini sağlamıştı.
60 kuşağının önemli ikonlarından olan patti ablamızın, rimbaud hayranlığı öylesine büyüktü ki, jim morrison onun için "rimbaud'un reenkarne olmuş hali!" sözlerini, horses albümü ile boşa çıkarmamış, land, kimberly, elegie ve birdland şarkıları ile, adeta rimbaud'un düzelerine yakın şarkı sözleri ile bizlere edebiyatı dinletmeyi başarmıştı.


uzun lafın kısası, patti'nin ilk albümü olan horses, hala büyük başarısının gözardı edilmeyeceği bir dönemde olmaya devam ediyor.
dinleyelim, dinlettirelim.
devamını gör...

nasıl ya? açık açık dini sebeplerle yapılan alkol yasağına karşı gıkımızı çıkarmamamız mı gerekiyor? susup onların eline koz vermeyelim mi? bu mu yani? ben mi yanlış anlıyorum yoksa biri gerçekten bunu dedi mi?
devamını gör...

ne dedin sen haa?.. ne dedin sen?..

şlakk...
devamını gör...

siyasetname – nizamülmülk.
bir ekonomik tetikçinin itirafları-john perkins
devamını gör...

epsilon ve pegasus gibi yayımlardan çıkan, kapağında google görsellerde yakışıklı erkek veya güzel kız diye aratılarak bulunmuş gençlerin olduğu, renkli, ciltli ve aynı konuya sahip kitapları okumayınız; yeğeninize, öğrencinize, çocuğunuza veya herhangi bir insana da okutmayınız.
devamını gör...

öncelikle insan neden böyle bir şeyi karşısındakine söyleme ihtiyacı duyar onu sorgulamak lazım. doktor musun? diyetisyen misin? yoksa karşındakini aşağılayıp moralini bozmak isteyen düşman mısın?
devamını gör...

bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun.
sigmund freud.
devamını gör...

eğer içinizde hala ona karşı duygular varsa, mükemmel bir haberdir.
ayağınızdaki bir prangayı daha çözdünüz demektir. arasam mı aramasam mı, acaba bana geri döner mi, bir gün tekrar olur mu sorularından kurtulmaktır.
gece yatarken onu düşünerek, arada bir eski fotoğraflara denk gelip bakarak, eski mesajları okuyarak, boş boş hayaller kurarak geçireceğiniz zamanın artık size kalacağını gösterir.
şimdiye kadar çok boş vaktim oldu da ne oldu, daha mı mutlu oldum diye sorabilirsiniz. haklısınız da. ama böyle düşünmek zorundasınız. yoksa hayat geçmez.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dert etmeyin her zaman gömülen taraf kazanıyor. eziklerle kimsenin işi olmaz.
devamını gör...

beğenilen her yazara 3 oy verip başa dönüp
bir dakika sonra 3 oy daha verilip çözülebilecek durum.
az daha zahmetli.
değen yazara yapılır.
devamını gör...

''en zengin 62 kişinin, dünyanın %50’sine tekabül eden 3,6 milyar insanla eşit mal varlığına sahip olduğu bir dünyada yaşıyoruz. en zengin 20 ülkenin geliri, en fakir 20 ülke gelirinin tam 46 katı daha fazla.'' bu adaletsizlik sizi rahatsız etti değil mi? eşitsizlik öyle bir hal almış ki, dünyadaki 5 yaşının altındaki çocuk ölümlerinin sayısının bile arasında uçurum kadar fark var. yaşam süresinden bahsetmiyorum bile.

2017 united nations publications verilerine göre, 5 yaş altı çocuk ölümlerinin küresel ortalaması %3.9 iken, sadece somali'de ortalama %12.7, izlanda'da ise %0.21'dir. yüzdeler arasındaki eşitsizliğin elbette birçok nedeni var ve temelde sosyo-ekonomik faktörler yatıyor. çocuklar temiz suya ve yiyeceğe ulaşmakta güçlük çekiyor. hatta doğrusunu söyleyeyim mi? ulaşamayıp ölüyor! konaklamanın kaliteli olmamasından ve kızamık'tan bahsetmiyorum bile. evet, 21. yüzyılda hala kızamıktan ölen çocuklar var çünkü bu ülkeler tıpta gelişmemiş, dolayısıyla aşılama da olmuyor. anne faktörü de önemli tabii. anne gebeyken çalıştığı ve yeterli beslenemediği için çocuğunun bağışıklık sistemi de dirençli olmuyor.

insanlar bu kadar açgözlü bir haldeyken küresel eşitsizlik son bulmayacaktır hatta birçok konuda katlanarak artacaktır.
devamını gör...

en son ne zaman yalan söylemiştim? hatırlayamıyorum gerçekten. error 502. direkt söylüyorum konuşmaktan sıkıldım, me time yapıcam. acı gerçekleri suratlara çarpmak o kadar basit ki, yalanı lüzumsuz kılıyor nezdimde. yanlışlıkla gaddar, püripak bir insan çıktım, yazarken de aksiyonsuz, monoton hayatıma küfredesim geldi. sövecek sözü varmış dilimin.

yeni yalanlarla yeni anılar mı biriktirsek? nope. prensiplerime aykırı. *
devamını gör...

üzücü durumdur. az önce aklıma mermi gibi saplandı bu düşünce. hakikatten, "arkadaş" dediğim kişiler beni en son ne zaman aradı sordu, ne zaman beni merak etti? veya şöyle sorayım; biz en son ne zaman konuştuk, dertleştik? sahi, "arkadaş" neydi?
arkadaş yoldaştı, arkadaş dosttu, arkadaş güvendi, arkadaş sırdı, arkadaş emekti. neredeyse bir aydır, beni merak edip yazan, soran kişi sayısı bir. bir, bir!
hani nerde o arkadaşlar? neresinde bu arkadaşlık? belki de sorun bendedir.
devamını gör...

kıymetli ozan akyol'un seslendirdiği ve klibinde büyük boyda bir kuru kayısının üzerinde uzaya çıktığı harika bir kalt şarkısıdır. malatyalı ünlülerden yapılan gezegen animasyonları şahanedir. *

şöyle bir bakın, malatyalıların yüzüne
şöyle bir bakın, malatyalıların tipine
malatyalıların ortak özelliği,
hepsinin malatyalı olmasıdır.
malatyalıların ortak özelliği,
hepsinin malatyalı olmasıdır.
malatyalı, malatyalı
malatyalı, malatyalı.
malatyalıların ortak özelliği,
hepsinin malatyalı olmasıdır.
devamını gör...

kışın havuçlu, mor lahanalı
yazın maydanzlu
olanını çok severim.
bol limon ve kırmızı biberle şahane olur. *
devamını gör...

(bkz: varmı yokmu bakmadan konu açmak)
devamını gör...

sıfır, zero, нуль.
devamını gör...

kütahya'da üniversite okurken kütahya porselenden çeyizim için 2 yemek takımı almıştım, sonra zaman içinde ev alınca ev hediyesi olarak 2 yemek takımı daha geldi, 4 yemek takımı gerçekten çok büyük israf bence. bir de minimalizmle ilgili kitaplar okuyunca yemek takımlarını bağışlayacak bir yer arayışına girdim. belediyeyi aradım, meğer onların yeni evlenenler için böyle eşyaları kabul ettikleri bir birimleri varmış. 2 yemek takımını yeni evlenecek gençlere bağışlamış oldum, pişman mıyım asla!
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim