lisede ingilizce öğretmenimizin sözlerini çıktı alıp tüm sınıfa dağıttığı, akıllı tahtadan da klibi açıp hepimize söylettiği şarkıdır. * bir de bakalım kızlar mı daha iyi söylüyor erkekler mi diye iki grup olarak söyletmişti. daha fazla anlatamayacağım..
devamını gör...

normal sözlükte artık yazmayacak olan , bu entry'i yazdıktan sonra da hesabının kapatılarak "kalbimiz seninle" olmasını isteyecek yazardır. pandemi sürecinde tanıştığım , bazen eğlendiğim , insanları daha da iyi tanıma fırsatı bulduğum bir mecra oldu benim için. hesabımın kapatılmasını istememdeki esas nokta : eksik bulduğum , mantıksız bulduğum şeylerin gün geçtikçe daha da artması. nedir bu ? #sözlük kategorisine yazdığınız şey akışa düşmüyor , seri bir şekilde tanım silinmiyor , hesap silinmiyor , hakkı verilmeyen entry'ler vb. etmenler. burada iyi kötü sohbet ettiğim insanlara da teşekkür ederim. tek tek uzun uzun nick vermek istemiyorum , değer verdiğim insanlar kendini bilir* buradan değerli dostluklar edindiğimi düşündüğümden dolayı da mutluyum. masadan bir kişinin daha kalkma zamanı geldi. umarım hayatınız boyunca haklarınızın bilincinde , kendi fikirlerinizin size kılavuzluk ettiği , sanal bir hayatta deģilde gerçek hayatta kendinizi tatmin ettiğiniz bir yaşamınız olur. bendeniz gulliver , hepinize kucak dolusu sevgiler* hoşça kalın.
devamını gör...

yıllar önce yoğun sigara kullanımından koah hastası olan birini tanımıştım. o zaman sigaranın öldürmeden önce cidden süründürdüğünü anladım.
devamını gör...

protestanlıktan gelir. haktır, hukuktur. martin luther kilisenin yaptıklarını doğru bulmayıp wittenberg saray kilisesi'nin kapısına mıh gibi sayfalarca yazıyı astıktan sonra anlamını kazanmıştır. gidişat ile ilgili şirket veya devlet olsun büyük çaplı nota vermektir. ''si'' notasıdır, notanın sonuna ekleyeceğiniz harfler size bağlıdır.
başkaldırabilirsiniz, isyan edebilirsiniz, eleştirebilirsiniz. bu haklarınızı kimse sizden alamaz. şu an özgürseniz, bunu yapacak cesareti bulan insanlar sayesindedir. siz kendinizde bu cesareti bulamıyorsanız hem tarihe, hem gelişme ve ilerlemeye hem de insanlığa ihanet ediyorsunuzdur. bilincinizin olma sebebi özgürlüktür, yoksa tekerlekte dönen hamster'dan farkınız yoktur. peynirinizi yiyin, laktoz intoleransınıza dertlenin.
almanya-avusturya'da martin luther protesto etmiştir. fransa'da robespierre ve diğer aydınlar protesto etmiştir.hindistanda gandhi, rusya'da lenin , afrika'da mandela, amerika'da siyahiler, ortadoğu'da mustafa kemal atatürk. bu insanlar protesto edip eyleme geçerek kendi halklarına haklar ve özgürlükler kazandırmışlardır. yoksa herkes kendi kendine eleştirmeyi bilir. bunda bir sıkıntı yok.
protest müzikler her zaman beni etkilemiştir. janrası ne olursa olsun hep toplumsal olaylara duyarlı ve bilinçli şarkıların keyfi ayrıdır.
ratm- killing in the name of
bu şarkı polis vahşetine ve kötü güç kullanımına-güç zehirlenmesine tepki olarak yazılmıştır. albümün kapağında ise 1963 yılında vietnam başkanı diktatör ngô đình diệm'in budistleri bastırmaya ve yasaklamaya çalışması üzerine vietnamlı bir keşişin kendini yakmasının fotoğrafıdır. bu keşiş kendini yaktıktan sonra hiç hareket etmemiş ve yüzünde çektiği acının esamesi okunmamıştır.
architects- royal beggars
bu şarkıda ise architects günümüzde sorgulamadan, önüne verileni kabul eden, ot gibi yaşayıp ot gibi ölecek olan insanları anlatmıştır. bunun suçlusunun da sistem olduğunu ve bu sistemden bir kurtarıcıya ihtiyaç olduğunu önermektedir. protesto etmesi gerekirken uyuyan insanları protesto etmiştir. protestepşın or whatever.
''kafeste bir kuş gibi
uçmaya çalışan
ödememiz gereken bedel bu mu?
öfkeyle dolup taşarken
yine de itaat ediyoruz
çünkü kasırganın ortasında uyuyakalmışız''
dinliyor musun, farketmemiş olabilirsin,
yolumuzu tamamen kaybettik,
bulutların arasında kayıp mı oldun?
odaklanabilir misin?
ihanet edeceğimiz insanlar kendimiziz.''
savaş her zaman korkunçtur. kazananı yoktur. masum insanlar ölür. bunları çocukluktan beri biliyoruz. peki ne kadar kanıksıyoruz? düşüncesi bile neden korkutmuyor bizi? körfez savaşını televizyonlardan izledik, nasıl duygulanmadık orada ölen masum insanlara, nasıl geceleri rahat uyuduk?
trivium- down from the sky
''gözlerimi açtım
dünyanın değerini gördüm.
gökyüzünden gözyaşları yağıyor.
taş üstünde taş bırakmayacaklar.
kimin tanrısı daha güçlü kanıtlamak için.
gökyüzünden ateş yağıyor.''
bunları yapan, bunlara izin veren katillere nasıl geçit verdik? neden protesto etmedik?
''vampirler insanoğlunun savaşlarından beslenirler.
imparatorluğunun tahtında şişmanlayan diktatör;
korkunç alevler tehditiyle yönetiyor.''
ve bu devletlerin vatandaşları nasıl kendi devletlerinin bunu yapmasına izin verdiler? ingiliz grubu architect hem kendi ülkesine hem de amerika birleşik devletlerine söyleyecek çok fazla sözü olan bir grup. ''a match made in heaven'' bana kalırsa son dönemlerde çıkmış en iyi protest şarkıdır. abd'nin ortadoğu politikasına lanetler okuyor, açık açık siz zalimsiniz diyor. kaç siyasetçi bunu açık açık söyleyebilir? kaç gazeteci bunları yazabilir? o kadar az ki ve o kadar baskı altında ki bunları yazmaya çalışanlar bile. işte müzik bu yüzden güzeldir. adamlar açık açık siz kökünüze kadar çürümüşsünüz diyebiliyor.
a match made in heaven- architects
''söylesene bana, değdi mi bunlar krallığının büyümesine?
kim kaldı geriye zararı hesaplayacak?
yıkıntıların altında kaybedilen hayatların hikayeleri yatıyor.
şimdi biz gittik, iz bile bırakmadan.
ama onların asla yerine koyamayacakları bir şey aldık onlardan''
-abd özgürlük getirmeye girdiği ülkelerden insan hayatları alarak çıkmıştır. ölen insanlar asla geri gelmeyecektir, geriye kalanlar asla tam olmayacaklardır.
''cennette yapılan savaş, cehennemin yolunu açtı.
bu yoldan daha önce yürüdük.
soğuk kanlı intikam,
sizin devriminize sıçayım.''
-vietnam, kore ve ortadoğu savaşları.
''barışı çiğniyorsunuz ve savaş olarak tükürüyorsunuz.
kapıda bekleyen kurdu besliyorsunuz.
kökünüze kadar çürümüşsünüz''
-işidi, boko haram'ı, talibanı, uzakdoğu dikdatörlerini fonlayan ve besleyen abd ve avrupa devletleri.
''tetiğin üzerinde parmak izlerini bulduk,
eğer zalim diktatör nerede diye arıyorsan, aynaya bak''
-zalim ve katil diktatörleri besleyip, onlar adına muhalifleri öldüren abd ve batı devletleri. asıl zalimler kim belli.
''en başından beri biliyordun, kanser sıçrayacak,
başına ödül koydukları zaman şaşırma''
-bu terör örgütlerini fonlayan devletlerin, etki alanındaki ülkelerde terörün yaygınlığı ve en sonunda kendi ülkelerinde bombalar patlaması.
''üzgünüm çocuk, evini yokettik
aileni katlettik, artık kendi başınasın.
kafamız kuma gömük,
domino taşları gibi düşüyor,her şey plan dahilinde''
-dünyanın farklı yerlerinde terör ve savaşlar yüzünden yetim ve öksüz kalan çocuklara, bu çocukları ailesiz bırakan devletlerin yaklaşımları. umurlarında değil.
korkmayın.
geçmişini hatırlamayanlar, onu tekrar yaşamak üzere lanetlenmişlerdir.
devamını gör...

anne ölünce yuva dağılıyor. o gerçeği anlamak için hiç beklemiyorsunuz. şefkat meleğinin sıcaklığının yerini buz gibi gerçeklik alıyor. hem çok acıtıyor ve atlatılması zor bir travmaya dönüşüyor.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

pek çiçek gibi olmasa da .
devamını gör...

neden bu kadar yadırgandıklarını anlayamadığım sevgililer. sokak ortasında karısını, sevgilisini bıçaklayan, dövenler yerine bu sevgi dolu çiftleri görmeyi tercih ederim.

çocukların görmesinin sorun olduğunu düşünenler de var tabi. sokak ortasında sevişen sevgililer değil efenim bu bahsettiğim.

sevgi güzel şeydir vesselam, karışmayın.
devamını gör...

öldürme yetkisine sahip olup da öldürmüyorsan, güçlüsündür.
(bkz: schindler's list)
devamını gör...


epimenides ölümsüz bir ifadede bulunmuş, bir giritli idi; "tüm giritliler yalancıdır." epimenides'in bu ifadesi epimenides paradoksu olarak adlandırılır. zaman zaman yalancı paradoksu veya giritli paradoksu olarak da anılmıştır.
devamını gör...

bu ergen atışması formatında başlayan ve moderasyonun olaya dahil olmasıyla devam eden sürece nokta dahi olsa yorum yapmayı düşünmüyordum ama gomercan'ın haklı itirazından sonra kendimi tutamadım.

henüz emekleme aşamasında olan bir oluşumda neden afişte benim ismim daha aşağıda diye kuliste kavga çıkaran çakma assolist tavrıyla yaklaşanların zerre kadar samimi olduğuna inanmıyorum. zaten bu popülist hezeyanlara ilk andan itibaren karşı olduğum ve bu tip şımarıklıklara en yüksek perdeden tepki gösterdiğim kısıtlı bir çevre tarafından biliniyor.

itirazları başlatan tarafın çevresine topladığı küçük hayran kitlesiyle sözlükte sinsi ama etkili bir klik kurduğu, kendisine eleştirel yaklaşım getiren yazarları gerek nickaltı gerekse başlık açma yoluyla taciz ettiği ve uçurulmasını isteyecek kadar linç lobisinin başını çektiğini gayet iyi gözlemliyorum.

itiraz süreci eğer kamuya açık bir şekilde yapılacaksa herşeyden önce etik kaidelere uyularak yapılmalıdır. moderasyonun özel mesajını ifşalayarak savunma argümanı geliştiren snob tavrı ilkeli ve etik bulmam imkânsızdır.
devamını gör...

ülkecek herhangi bir iletişim platformunu öldürüyesiye kullanmadığımızı henüz görmedim.
ortada ücretsiz bir uygulama varsa milletçe bunu sonuna kadar sömürüyoruz,
hatta bir türk ergen sözü der ki; yha uyuma konuşalım.

eskiden msn vardı, o zamanlarda da herkes her şeyi msn'den konuşurdu ve telefon dakika fiyatları pahalıydı ama şimdi internet paketleri dakika fiyatlarından daha pahalı olmasina ragmen, o parmaklarımız (ki telefonu alttan destekleyen serçe parmak özellikle) ağırana kadar whatsapp'ta yazışıyor.
oysa konuşsan ses tonundan dolayı iletişım daha kuvvetli olacak ve zaman tasarrufu da sağlayacak.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gelir seviyesi yüksek kesimin alışveriş yaptığı market. birbirinden kaliteli ithal ürünler barındırır. bir süre gezindikten sonra türkiye gerçeklerinden kopar gibi oluyorsunuz. *
devamını gör...

bu insanlara karşı sormasalar da “iyiyim teşekkür ederim sen nasılsın” diye iğneleyici bir laf sokasım geliyor.
nezaket önemli bir erdem ve herkeste bulunmuyor.
devamını gör...

istemiyorum hiçbir değerinizi,
ahlakınız sizin olsun,
dininiz sizin olsun,
çarpık öznelliğiniz sizin olsun,

çırpındığınız bataklık sizin olsun,
yasalarınız sizin olsun,
hiçbir zaman laik olamamış devletiniz,
o da sizin olsun.

ama işte lanet olsun,
soluduğumuz havaya da,
aldığımız nefese de,
içtiğimiz suya da,

insanın içini kemiren bir kurt gibi,
zihninin kuytularında bir bekçi,
öttür bakalım düdüğünü bekçi,
elbet güneş doğar.
devamını gör...

“yalnızlık insanlara çok şey öğretmiştir. ama sen gitme cahil kalayım.”
-nazım hikmet ran.
devamını gör...

"omzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın"
devamını gör...

allah'ın bile siyasete alet edildiği ülkedeyiz. pek şaşırmamak lazım.
devamını gör...

bizleri kaç gündür üzen gerçektir.
kankamı silenler utansın, hıh.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim