alanını daha geniş olması sebebiyle bantın ucunu bulmaktan kat kat daha zor olan eylemdir.
devamını gör...

ucuncu gokturk devleti

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hiperaktivite
artık her hareketli çocuk böyle yaftalanıyor:hiperaktif çocuk.
hareketsiz sessiz sedasız ders sırasında uyuyakalan çocuklar, ilaçlarını almadıklarında tamamen farklı bir kişilikle karşımıza çıkıyor.bu uyumsuzluk yüzünden ne derslerinde ne de arkadaşlıklarında başarılı olabiliyor.
devamını gör...

bireyin dışında, bireyden bağımsız olarak bulunan, ama bireyin kendini savunduğu kimi istek ve düşüncelerin üzerine yansıtıldığı gerçek olguların yoksanmasıdır.en yalın haliyle var olan şeyi yok olarak kabul etmek,inkar etmektir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

londra'da on katlı olan iki binanın tepesine yapılan ve camdan olan havuzdur. yerden otuz beş metre yüksektedir ve efsanelere göre yüzerken uçmayı öğreniyorsunuz. *
şahane görüntülü havuz, 2019 yazında ingiltere başkentinin silüetinde boy gösterdi.
devamını gör...

bir fender stratocaster sahibi olmanın son model bir mercedes sahibi olmak ile aynı kefeye konabileceği zamanlarda iyi müziğin ne demek olduğunu bilerek bunu yapanlardan; sanatçı, besteci, moğollar grubunun demirbaşı.

ne var ki bunu yurtdışına taşımak istediklerinde -mesela fransa-, batı enstrümanlarının ellerinde oldukça amatör kaldığını farkedip müzikal anlayışlarını değiştirme kararı almışlardır. "anadolu rock", bu ve bunun gibi yaklaşımlar ile hayata geçmiştir.

amaç nasıl caz müzikte zencilerin beyazları kastederek; "öyle bir müzik yapacağız ki taklit bile edemeyeceksiniz" diyerek ortalığı sarsmasıysa, "anadolu rock"ta da hedef, batı enstrümanları ile batıyı tahmin ve taklit edemeyecekleri bir müzik tarzı ile sarsmaktır.

bunu da fransa'da "danses et rythmes de la turquie" albümü ile "french academie charles cros grand prix du disque" ödülü alarak başarmışlardır.
devamını gör...

çok uyumlu biriyim. öyle gereksiz çıkıntılıklar falan yapmam. sana uyarsa bana neden uymasın. bir de benimle enn utanç verici anınızı ya da kendinizden nefret ettiğiniz bir durumu paylaşabilirsiniz asla yargılamam, nasıl yaparsın neden yaparsın gibi bir derde derman olmayacak laflar etmem. sadece dinler ve anlamaya çalışırım üstten üstten bakıp teselli de etmem, yarın benim başıma gelmeyeceğini nereden bilebilirim. bu halimi sevmiyorum ama, gelen anlatıyor giden anlatıyor sır küpü, dert tüpü olduk alüminyum.
devamını gör...

anlamı aşikar olan atasözü. muhtemelen zamanın birinde bir atamız benim yaşadığım olay gibi bir olay yaşadı. benim gibi abarta abarta anlattı. oldu bir atasözü.
tam da böyle;
önceki akşam köpek gezdiriyoruz.
kaldırımın kenarında kendi halinde bulduğu yemeği yiyen çelimsiz bir sokak kedisi var.
bizim köpek aklınca onunla eğlenmek istedi.
bir dakika içinde, köpeğimiz kan revan içinde kaldı. *
o çelimsiz kedi bir büyüttü kendini, sanırsın kaplan.
bir iki pençe attı bizim köpeğe. köpek lan bu da neymiş diye şok yaşarken kedi de vın diye kaçtı.
köpeği bilmem ama bana ders oldu, daha kedilere bulaşmam.
devamını gör...

geçmişten günümüze kadar dünya nüfusunun sürekli arttığı söylenir fakat bu artış bazı dönemlerde hızlı bazı dönemlerde yavaş olmuştur. ani nüfus artışlarının olduğu dönemler de üç büyük sıçrama dönemi olarak adlandırılmıştır.

birinci sıçrama dönemi, yaklaşık 1 milyon yıl önce aletlerin yapımı ile başlar. mızrak, balta, bıçak gibi aletler sayesinde hayvanları kolaylıkla avlayarak besin ihtiyaçlarını karşılayan insanlar vahşi hayvanlara karşı da korunmuşlardır. bu da insan ömrünün uzamasına sebep olmuştur.

ikinci sıçrama dönemi, yaklaşık 10.000 yıl önce tarım devrimi ile başlamıştır. yerleşik hayata geçen insanlar hayvanları evcilleştirmiş ve tarımla uğraşmaya başlamışlardır. tarımsal faaliyetlerle düzenli besin ihtiyaçlarını karşılayan insanlar nüfus artışının hızlanmasına sebep olmuştur.

üçüncü sıçrama dönemi, 18. yüzyılda sanayi devrimi ile başlamıştır. sanayi devriminin uzun vadeli etkileri tıp alanında gelişmelere sebep olmuş, insanların sağlık ve beslenme koşullarının iyileşmesi ömürlerinin uzamasına olanak sağlamıştır. iyi yaşam koşulları sanayinin merkezi olan avrupa'da ilk olarak yaşansa da dünyanın geri kalanına bu etki geç ulaşmıştır.

1900 yılında 1.5 milyar olan dünya nüfusunun günümüzde 7.8 milyara yaklaşması en büyük sıçrama döneminin sanayi devriminden sonra yaşandığını kanıtlamaktadır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çıkıp benim yerime de hava alır mısın, gerçi senin de beynine gitmiyor haklısın...bu cevaptan sonra değil öneride bulunacak bir daha hayatında da olmayacak. sizi anlamaya tenezzül etmeyen insanları def edin hayatınızdan, depresyona da iyi gelir.
devamını gör...

oysa ne ümitlerle açılmıştır başlık lâkin akışta eriyip gitmiştir ve kendisinin bile unuttuğu sırada bir cengâverin tanım girmesiyle başlık çokça etkileşim alır. yazar yaş dolu gözlerle tüm tanımları okur.*
devamını gör...

ülkemize, güneydoğu yönünden giriş yapar. sıcak bölgelerden geldiği için oldukça sıcak havayı getirir. yaz aylarında, havanın aşırı ısınmasına neden olur. termik olan yani sıcaklık ile oluşan bu basınç değişken değildir, yıl boyunca, bulunduğu bölgede sabittir.
libya veya mısır üzeri gelen sıcak hava ile farkı vardır. daha nemli ve daha uzun süre etkili olabilir.
13 temmuz 2000 tarihinde istanbul'da şile ilçesinde 46 derece ölçülmüştür. güneşin altında 50 dereceyi gördüğümü hatırlarım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
*aşırı çöl sıcakları yaşanmasına sebep olur.
* genellikle yaz aylarında, karaların fazla ısınması nedeniyle oluşur, termik kökenlidir.
* yaz başlarında, atmosferin üst tabakaları soğuk kalacağı, yer yüzeyi çabuk ısınacağı için ani gök gürültülü ve sağanak yağışlara neden olur.
* ülkemizin denizlerinde kuzeyli esen yaz rüzgarlarına destek olur. dolayısıyla nem oranı artar.
devamını gör...

saat 21'i vuranda
burada kampanalar çalardı
burada hasret ve dert
sen nerdeydin?
bugün...
bugün görüş günümüz
herkes geldi, sen nerdeydin?
aynı daldaydık
aynı daldan düştük ayrıldık
aramızda yüzyıllık zaman
yol yüzyıllık.
tam yüzyıl...
devamını gör...

"yıl 2046. nerdesin ve ne yapıyorsun?" temalı açtığım başlıktır. 2046 yılında 45 yaşında olacağım ve annemin babamın 70 yaşında olacağı gerçeğini kabullenemedim anlık.
devamını gör...

adı üstünde "eski sevgili" o yüzden mutluluklar dile geç. çok da şey edilecek bir konu değil.
devamını gör...

çok ciddi sorunlar barındıran bir dizi olduğunu düşünüyorum, ne zaman denk gelsem böyle bir şey olabilir mi yahu deyip, tahammül edemeyip, değiştiriyorum. fakat tabii izleyici kitlesi açısından en azından terapinin gerekliliği ve faydaları anlamında bir farkındalık oluşturduğu çokça söylendi, bu açıdan iyi bir şeye hizmet ediyor olabilir. benim ona dair de şüphelerim var ama neyse.

bir de televizyonda bir dizide terapi sahnesi olmasına filan kesinlikle karşı değilim. çok güzel bir örneğinin de olduğunu düşünüyorum: istanbullu gelin. istanbullu gelin dizisindeki adem karakterinin terapi sahneleri ve tüm terapi süreci ve karakterin dönüşümü vs müthiş işlenmişti. tilbe saran ve fırat tanış da kusursuza yakın oynuyorlardı tabii. ama en önemlisi elbette senaryosunun başarısı ve senaristin terapiye bakışı ve hakimiyetiydi. kırmızı oda'nın korkunç bir senaryosu olduğunu düşünüyorum acizane. o odada olan şey de bu sebeple terapi değil bir dedikoduya dönüşüyor adeta. yahut bir "ne acılar çekmişsin sen" in anlatılmasından öteye gitmiyor. iyileşme anlatmayla başlar şüphesiz ama sadece hayat hikayesinin anlatılması terapi değildir. kişinin o hikayeye yüklediği anlam ve o anlamın yarattığı travmanın iyileştirilmesi değiştirilmesi gerekir. zor ve sancılı bir süreç olması gerekirken kırmızı oda'da bu durum tamamen pas geçilmiş. bir de anlamadığım ne zaman denk gelsem ısrarla terapist övülüyor karakterlerce. inanılmaz bir minnet ifadesi filan var danışanlarca sarf edilen. hemen bir memnuniyet ve sürekli yukarı giden bir iyileşme grafiği filan. halbuki o grafiğin zikzaklar yapması gerekir. inişler çıkışlar olması gerekir. terapiste daha en başından bu kadar minnet duyulmaması gerekir. bu kadar çabuk tanı konmaması gerekir. bu kadar çabuk iyileşme olmaması gerekir. ay ne bileyim işte, kızgınım bu diziye. bizim binnur kaya'mıza niye bunu yapıyorlar.
devamını gör...

kedilerin bir hareketi var belki bilirsiniz, mırlayarak yaptıkları masaj hareketi. böyle bir şey:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bugün bu hareketi yaptı ve ilk defa yanıma yattı. dedim ki tamam bu sefer yanımda yatıp uyuyacak.
nerdee...
iki dakka durmadı vicdansız. geçici mutluluk nolacak!
devamını gör...

sözümün kesilmesi ve birden iletişimin kesilmesidir.
devamını gör...

edip cansever'in yok saydığı ikindi üstü kitabında yer alan şiirleri dahil olmak üzere tüm şiirlerinin yer aldığı yky tarafından ilk baskısı 2005 yılında yayımlanan iki ciltlik şiir koleksiyonu. koleksiyon ismini edip cansever'in ben buyum, dersin, arkadaş. sevgilim, ben buyum yüreğim vurgun, dişlerim altın ceketim sol omzumda dizeleri ile biten sonrası kalır şiirinden alır ki o şiirin rüştü asyalı tarafından seslendirilişi kana karışan zehir gibi güzeldir. dergilerde yayımlanıp gölgelerde kalmış, cansever'in reddetmesi ile hiç yazılmamış gibi kenara atılmış ve bilinmemek ile lanetlenmiş pek çok güzel şiiri yer alıyor sonrası kalır koleksiyonunda. gönül isterdi ki ikinci cilt cansever'in ama belli ki sonundayız her şeyin, en sonunda dizeleri ile biten acaba şiiri ile noktalansın ama böyle de güzeldir. cansever'in tragedya v'nin iv. bölümünde stepan insan yalnızlaştıkça konuştuğu dil de değişir demişti o yüzden bu koleksiyon türkçe sanılmasın çünkü unutulmuş bir dil ile yazılmıştır cansever'in tüm şiirleri.


vaktinden önce anlamanın şaşkınlığı mı
vaktinde anlamanın sevinci mi
ya da biraz geç kalmanın
o gereksiz tedirginliği mi
hangisi?

ama belli ki sonundayız her şeyin
en sonunda.

devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim