doping yaparken hamile kalan pesmerge
nick alırken ki hayal gücünü anlamaya çalıştım olmadı başaramadım.
iyi niyetli, mutlu edebilen bir yazar, onu anladım.
nice nice yazmalar dilerim kardeş.
iyi niyetli, mutlu edebilen bir yazar, onu anladım.
nice nice yazmalar dilerim kardeş.
devamını gör...
elektrikli scooter
hiç kullanmadığım scooterlardır.
zaten martı tarzı scooterlar 100 kilo sınırı koyduğu için binemiyorum, satın da almadım.
zaten martı tarzı scooterlar 100 kilo sınırı koyduğu için binemiyorum, satın da almadım.
devamını gör...
yanlış anlaşılan şarkı sözleri
sezen aksun’nun (bkz: firuze) şarkısında ;hüzün buğusu gibisin sen firuze’yi üzüm kurusu gibisin diye anlıyordum evet ben.
devamını gör...
cesaretim olsa yaparım denen şeyler
evi terk ederdim. telefonun da sim kartını söker atardım, kimse bana ulaşamasın.
geceleri sahilde yürürdüm, müzik dinlerdim.
tanımadığım, beni kimsenin bilmediği bir yere gitmek isterdim.
güvenmek isterdim, gözümü kapattığımda sırtımı tereddütsüzce yaslayacağım kişi ile uzaklaşır giderdim.
geceleri sahilde yürürdüm, müzik dinlerdim.
tanımadığım, beni kimsenin bilmediği bir yere gitmek isterdim.
güvenmek isterdim, gözümü kapattığımda sırtımı tereddütsüzce yaslayacağım kişi ile uzaklaşır giderdim.
devamını gör...
mahlasını t-shirt'üne baskı yaptırıp gezmek
sol üst köşesine minik bi arı detayıyla siyah t-shirt’e çok güzel olacağını düşünüyorum şuan ya çok istediimm*.
devamını gör...
ferhan şensoy
"düşünmek bir tuzaktır, akıl dürter huzuru. mutlu yaşamak için aptal olmak gerekir."
hem okuduğum hem izlediğim kadarıyla düşünme tuzağına düşmüş ancak asla mutsuz sayılmayacak bir ömrü dolu dolu yaşamış, son ana kadar aşık oldugu mesleğini yapmış büyük usta. gösterdiği dik duruş ve hayatın her alanında -özellikle oyunlarında- kullandığı zekası ile kendisine her daim hayran idim.
sen bu dünyadan iyi ki geçtin ve bizler seni tanıma fırsatı bulduk canım ferhan şensoy! ruhun şad olsun.
"ölüler hafiftirler, tabutlar çok ağır..."
hem okuduğum hem izlediğim kadarıyla düşünme tuzağına düşmüş ancak asla mutsuz sayılmayacak bir ömrü dolu dolu yaşamış, son ana kadar aşık oldugu mesleğini yapmış büyük usta. gösterdiği dik duruş ve hayatın her alanında -özellikle oyunlarında- kullandığı zekası ile kendisine her daim hayran idim.
sen bu dünyadan iyi ki geçtin ve bizler seni tanıma fırsatı bulduk canım ferhan şensoy! ruhun şad olsun.
"ölüler hafiftirler, tabutlar çok ağır..."

devamını gör...
kitap
birçoğuna göre en yakın arkadaş, içten bir sohbet, yürek ısıtan bir çay olabilir ama ben o romantizme girmeden özlü sözlerin hikaye, şiir,roman... türünde kağıda aktarılması
bilginin derlenip toplanması...
gibi tanımları yapıyorum.
tarihte yazının bulunup gelişmesiyle önce kitabe olmuşlar toplumların gelenek göreneklerini anlata anlata günümüzdeki halini almışlardır. yazılı ögelerin ağırlıklı olduğu gibi kimi kitaplarda görsel ögelere de yer verilmektedir. bilhassa çocuk kitaplarında ve şematik bilgi içeren kitaplarda.
birkaç gruba ayırmak gerekirse
edebi kitaplar,kutsal kitaplar, ansiklopediler....
edebi kitaplar; roman, şiir,deneme,masal,hikaye... gibi birçok alt başlıkta karşımıza çıkar.
romanlar genelde 200-500 sayfa aralığında olurken şiir kitapları 50-200 sayfadır. genelde edebi kitaplar tüm herkesce okunurken kutsal (ilahi) kitaplar yalnız mensup olunan dinin taraflarınca okunmaktadır. oysa herkes tüm ilahi okumalıdır.
kapaklı, kapaksız,ciltli,ciltsiz, yazısı büyük, yazısı küçük gibi birçok çeşitte kitap bulunur. önemli olan yazısının büyüklüğü kapağının kafam kadar olması değil hatta kahvenin yanında güzel durması hiç değil asıl mesele anlattığıdır. ismini unuttum bir yazar şöyle diyor iki ömrüm olsun isterdim birini yaşamak için öbürünü kitap okumak için. okuyun okutun okutalım.
bilginin derlenip toplanması...
gibi tanımları yapıyorum.
tarihte yazının bulunup gelişmesiyle önce kitabe olmuşlar toplumların gelenek göreneklerini anlata anlata günümüzdeki halini almışlardır. yazılı ögelerin ağırlıklı olduğu gibi kimi kitaplarda görsel ögelere de yer verilmektedir. bilhassa çocuk kitaplarında ve şematik bilgi içeren kitaplarda.
birkaç gruba ayırmak gerekirse
edebi kitaplar,kutsal kitaplar, ansiklopediler....
edebi kitaplar; roman, şiir,deneme,masal,hikaye... gibi birçok alt başlıkta karşımıza çıkar.
romanlar genelde 200-500 sayfa aralığında olurken şiir kitapları 50-200 sayfadır. genelde edebi kitaplar tüm herkesce okunurken kutsal (ilahi) kitaplar yalnız mensup olunan dinin taraflarınca okunmaktadır. oysa herkes tüm ilahi okumalıdır.
kapaklı, kapaksız,ciltli,ciltsiz, yazısı büyük, yazısı küçük gibi birçok çeşitte kitap bulunur. önemli olan yazısının büyüklüğü kapağının kafam kadar olması değil hatta kahvenin yanında güzel durması hiç değil asıl mesele anlattığıdır. ismini unuttum bir yazar şöyle diyor iki ömrüm olsun isterdim birini yaşamak için öbürünü kitap okumak için. okuyun okutun okutalım.
devamını gör...
cahit sıtkı tarancı
karasevda
bir kere sevdaya tutulmaya gör;
ateşlerde yandığının resmidir.
aşık dediğin, mecnun misali kör;
ne bilsin alemde ne mevsimidir.
dünya bir yana, o hayal bir yana;
bir meşaledir pervaneyim ona.
altında bir ömür döne dolana
ağladığım yer penceresi midir?
bir köşeye mahzun çekilen için,
yemekten içmekten kesilen için,
sensiz uykuyu haram bilen için,
ayrılık ölümün diğer ismidir.
cumhuriyet dönemi şairlerindendir.
şiir dışında hikâyeler de yazmışıtır.
"sanat için sanat" anlayışıyla eserler vermiştir. en bilinen şiiri 'otuz beş yaş' şiiridir. ama ben bu şiirini daha çok severim.
cümlelerinde sevdayı gerçekten hissettiyor bu şiir. anlatmak istediğini çok da güzel anlatıyor.
çok sevmemin nedeni de içinde kendimden birçok cümle görmem. sanki benim duygularımı yazmış gibidir. o yüzden de benim için eşsizdir.
bir kere sevdaya tutulmaya gör;
ateşlerde yandığının resmidir.
aşık dediğin, mecnun misali kör;
ne bilsin alemde ne mevsimidir.
dünya bir yana, o hayal bir yana;
bir meşaledir pervaneyim ona.
altında bir ömür döne dolana
ağladığım yer penceresi midir?
bir köşeye mahzun çekilen için,
yemekten içmekten kesilen için,
sensiz uykuyu haram bilen için,
ayrılık ölümün diğer ismidir.
cumhuriyet dönemi şairlerindendir.
şiir dışında hikâyeler de yazmışıtır.
"sanat için sanat" anlayışıyla eserler vermiştir. en bilinen şiiri 'otuz beş yaş' şiiridir. ama ben bu şiirini daha çok severim.
cümlelerinde sevdayı gerçekten hissettiyor bu şiir. anlatmak istediğini çok da güzel anlatıyor.
çok sevmemin nedeni de içinde kendimden birçok cümle görmem. sanki benim duygularımı yazmış gibidir. o yüzden de benim için eşsizdir.
devamını gör...
cümlenin sonunu efendim sözcüğüyle bitirmek
hoşuma gittiği için kullanıyorum efendim. eğreti durduğunu ya da hiyerarşi için kullanıldığını da düşünmuyorum.
devamını gör...
annelerin garip huyları
her şeyi kontrol altında tutmak istemesi. hem ora bura temiz olsun hem sen üşüme bak terlik giy, üstüne kalın bir şey giy gibi süregelen işlerin hepsini yönetmek ve kendi kontrolünde olmasını istemesi. biri bile yolunda gitmezse birtakım kavgalar olması.
devamını gör...
ankara'nın en güzel yanı
yıllar öncesinde kaldığım birkaç günden aklımda kalan hatıralar kadarıyla, bir parkın içerisinde her telden topluluğa denk gelmek. ülkücüsü bi köşede, gitar çalanlar farklı köşede, kaykay sürenler, eylem yapanlar, emocular, sevgilisiyle yiyişen liseliler, çocuğuyla vakit harcayan aileler... çok güzel bir şeydi türkiye için. inşallah korunmuştur o güzellik.
devamını gör...
başıboşlar
sözlük yönetiminin aldığı en güzel karardır. bu cesur karar için hepinizi tebrik ediyorum.
ben de bir baktım sol frame'de gözle görülür bir kalite artışı var. "herhalde okullar açıldı da bebe team okula gitti." diye düşündüm.
inanın son zamanlarda yazma iştahım iyice gitmişti. bilgi içeren bir entry, saniyeler sonra "bir zımba markası olsan hangi marka olurdun" gibi saçma sapan başlıklardan ötürü tarihin karanlık sayfalarına gömülüyordu.
yazma iştahımı geri kazandırdığınız için teşekkürler sayın yönetim. seviliyorsunuz.
ben de bir baktım sol frame'de gözle görülür bir kalite artışı var. "herhalde okullar açıldı da bebe team okula gitti." diye düşündüm.
inanın son zamanlarda yazma iştahım iyice gitmişti. bilgi içeren bir entry, saniyeler sonra "bir zımba markası olsan hangi marka olurdun" gibi saçma sapan başlıklardan ötürü tarihin karanlık sayfalarına gömülüyordu.
yazma iştahımı geri kazandırdığınız için teşekkürler sayın yönetim. seviliyorsunuz.
devamını gör...
moda
kendine ait bir ambiansı vardır, sokaklarında dolaşınca hissedilir, binalarındanmıdır, insanlarındanmıdır, her nedense, bir araya gelince, ilham veren, huzur veren istanbulun en güzel semti oluşmuştur.
devamını gör...
24 aralık 2020 ankara kar yağışı
vee beklenen geldi. eryaman’da her yeri bembeyaz yapmıştır. sabaha güzel bir sürpriz oldu, mutluyum.
devamını gör...
alexandru cicaldau
bu başlığa yazacağımı ömrüm kadar düşünsem aklıma gelmezdi fakat akşam yürüyüşten dönerken bir anda (hani bir anda bilmediği bir dili falan konuşmaya başlıyor ya insanlar) aklıma gelip adını tekerleme gibi söyleyince yazmadan da edemedim.
bir fenerbahçe'li olarak galatasaray herhalde ilk defa yazdım ne zor oldu o harflerin bir araya gelmesi! *
bu kısmı internetten araştırırken öğrendim kimse kusura bakmasın; orta saha mevkisinde oynayan rumen milli futbolcuymuş kendisi.
o kadar da bilmek zorunda değilim diye düşünüyorum tutmadığım takımın futbolcusunun mevkisini. * yoksa en azından bilindik takımların kadrolarına az çok hakimin hatta bazen "e bu çocuk bursaspor'da oynamıyor muydu yahu?", "o ofsayt değil bence" ya da "o penaltı değil, el yok ki orada" gibi kendini bilmez çıkışlarım olabiliyor. adamlar var'a rağmen yanlış karar verebiliyorken benim cesaretim takdir edilesi bence de...*
tabii ki kendi takımıma tamamen hakimim.
kime, nerede yarar bu bilgiler bilemem ama (bkz: gereksiz bilgiler) (bkz: bundan kime ne olması) şunları da yazmış olayım madem çağırdık çocuğu sofraya;
8 temmuz 1997 doğumluymuş, bize göre genç tabii de futbolcu olarak yaşlı bile olabilir (biliyoruz herhalde biz de bir şeyler)
tam da burada (ben de küfür sevmeyen bir insan olarak) affınıza sığınarak aklıma gelen bir cem yılmaz esprisi var. onu ekleyeceğim ama biraz küfür içeriyor, lütfen kusura bakmayınız. ve rahatsız olacaksanız açmayınız. kamu spotumu da verdim.
come on...
galatasaray'da 33 numaralı formayı giyiyor, kırmızı veya sarı kartı yok, henüz golü ve asisti de yok. 2026 yılına kadar da sözleşmesi varmış. oh maşallah...
"cicaldau hadi çocuğum dersinin başına otur" ya da
"cicaldau hadi ama yavrum o tabak bitecek" demek istiyor insan. seslenme isteği uyandıran güzel bir adı var bence.
amma velakin içim şişti sanırım bir daha adını anmayacağım bu çocuğun...
benden bu kadar, iyi geceler sözlük!
bir fenerbahçe'li olarak galatasaray herhalde ilk defa yazdım ne zor oldu o harflerin bir araya gelmesi! *
bu kısmı internetten araştırırken öğrendim kimse kusura bakmasın; orta saha mevkisinde oynayan rumen milli futbolcuymuş kendisi.
o kadar da bilmek zorunda değilim diye düşünüyorum tutmadığım takımın futbolcusunun mevkisini. * yoksa en azından bilindik takımların kadrolarına az çok hakimin hatta bazen "e bu çocuk bursaspor'da oynamıyor muydu yahu?", "o ofsayt değil bence" ya da "o penaltı değil, el yok ki orada" gibi kendini bilmez çıkışlarım olabiliyor. adamlar var'a rağmen yanlış karar verebiliyorken benim cesaretim takdir edilesi bence de...*
tabii ki kendi takımıma tamamen hakimim.
kime, nerede yarar bu bilgiler bilemem ama (bkz: gereksiz bilgiler) (bkz: bundan kime ne olması) şunları da yazmış olayım madem çağırdık çocuğu sofraya;
8 temmuz 1997 doğumluymuş, bize göre genç tabii de futbolcu olarak yaşlı bile olabilir (biliyoruz herhalde biz de bir şeyler)
tam da burada (ben de küfür sevmeyen bir insan olarak) affınıza sığınarak aklıma gelen bir cem yılmaz esprisi var. onu ekleyeceğim ama biraz küfür içeriyor, lütfen kusura bakmayınız. ve rahatsız olacaksanız açmayınız. kamu spotumu da verdim.
come on...
galatasaray'da 33 numaralı formayı giyiyor, kırmızı veya sarı kartı yok, henüz golü ve asisti de yok. 2026 yılına kadar da sözleşmesi varmış. oh maşallah...
"cicaldau hadi çocuğum dersinin başına otur" ya da
"cicaldau hadi ama yavrum o tabak bitecek" demek istiyor insan. seslenme isteği uyandıran güzel bir adı var bence.
amma velakin içim şişti sanırım bir daha adını anmayacağım bu çocuğun...
benden bu kadar, iyi geceler sözlük!
devamını gör...
nesli tükenmiş hayvanlar
vejetaryen timsah.
bu timsahın en bilinen örneği hindistan'ın ananthapura gölü'nde yaşayan babiya isimli timsahtı ancak timsahın efsanevi bir canlı olduğuna inanılıyordu. otla beslendiği karelere paylaşılınca "efsanevi canlı" oluşu yönündeki düşünceler eksildi fakat nereye baksanız mitolojik canlı olduğu yönünde işaretler görmeniz olası.

edit: göl ismi düzenlemesi.
bu timsahın en bilinen örneği hindistan'ın ananthapura gölü'nde yaşayan babiya isimli timsahtı ancak timsahın efsanevi bir canlı olduğuna inanılıyordu. otla beslendiği karelere paylaşılınca "efsanevi canlı" oluşu yönündeki düşünceler eksildi fakat nereye baksanız mitolojik canlı olduğu yönünde işaretler görmeniz olası.

edit: göl ismi düzenlemesi.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ölümden döndüğü anlar
eşim ve ailesinin eve ilk kez tanışmaya geldiği gün heyecandan bayılmam yere düşerken kafamı vurmam ve dilimin boğazıma kaçması thanks panik atak thanks anksiyete
devamını gör...
gibi gibi
söz ve müziği canım barış manço'ya ait muhteşem eser.
barış manço
mehmet erdem
barış manço
mehmet erdem
devamını gör...