bir de benim gibi oldukça uzak bir şehirde okuduysanız her şey farklıdır.eksileri olsa da artıları daha fazladır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

zaten yasak falan sallamadan (tabi kalabalığa girmeden) çıkan bir insanım.

bundan sonra "markete gidiyorum" demekten daha iyi bir bahane çıktı işte. bir filistin bayrağı taşıyayım yanımda.
devamını gör...

en gerçekçi tarif budur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
şaka gibi geliyor her gün bir şeyleri kısıyorlar şimdi de peyniri bir dilim veriyorlar eğer istersek ikşnci dilimi alabiliriz. biz neden böyleyiz anlamıyorum insan sirkelemek neden bu denli zevk veriyor verdiğim paranın bir kuruş hakkını alamıyorsam sen nasıl kalkıp da helal lokma yedim diyebiliyorsun anlamıyorum
devamını gör...

özgürlüğün, ataerkil toplumlarla kıyaslandığında, daha rahat yaşandığı cool toplumlardır.
devamını gör...

dobra insan muhtemelen sizin duymaya ihtiyacınız olacak bir şeyi söyler, patavatsız insan ise karşısındakinin ne hissedeceğini düşünmeden konuşur. dobra birisiyle muhatap olduğunuzda en azından niyetinin kötü olmadığını tahmin edebilirsiniz ama patavatsız insan sinir bozar.
devamını gör...

dedektif olmak isterdim. hiç kimsenin aydınlatamadığı karanlık dosyaları karıştırırdım. ipucuları, parmak izleri, katiller, cesetler... araştırma yapmaktan çok zevk aldığım için bu mesleği yapmak güzel olabilirdi.
devamını gör...

tanım girmeden yaşamaya sadece 72 saat dayanabilmiş, sözlüğü üç gün gözünde tütmüş, yurda geri dönüş yapmış, ailesini özlemiş yazardır. sol frame olmadan yaşanmıyor. *
devamını gör...

devamını gör...

sushi ve türevleri. denemediğim roll, sashimi, nigiri, maki kalmadı. sağda solda bunun için ölüp, bayılanları görünce kendimi garip hissediyorum. yeni tatlara çok açık bir insanım, sushi insanı değilim sadece.
devamını gör...

çok naif bir gelenektir. evlenmek istediğiniz kadının ailesine kendinizi tanıtıp onlardan müsaade almaktır. anlamsızca serenomilere dökmenin gerekliliği de yoktur.
kaldı ki her toplumda benzeri isteme adetleri bulunur. ruslarda da benzeri bir tanısma faslı vardır tek fark, rusya da kadınlar evlenmek istedikleri erkek için drohma verır. ya da eskiden mostar lı erkekler, evlenmek istedikleri kadınların babalarına, kızlarını ne kadar cok sevdiklerini göstermek adına mostar köprüsünden nehire atlarlarmıs. daha mı az kırıcı oluyor bu? gelenek gelenektır adı ustunde. modernıze edecegınız her gelenek vasfını ve anlamını kaybeder elbette.
devamını gör...

arabesk'i ilk yapanlardan zamanında almanya'ya gidip gelen sanatçımız aynı zamanda ilk cd çıkartan türk sanatçıdır. dilek taşı gibi insanı kahreden bir parçası da vardır.
devamını gör...

kaleci saçlı adam ve sarı bıyık unutulmaz.
devamını gör...

ithaki yayınlarından çıkan charlotte perkins gilman tarafından yazılan 216 sayfalık bir kitap kadınlar ülkesi.

açıkçası bu yıl yapılan ankara kitap fuarından tavsiye üzerine aldığım bir kitap. oradaki arkadaş eğlenceli bir kitap diyerek önermişti. okuyacak farklı bir şeyler arıyorsanız tavsiye ederim demişti. adı bile günümüz yapısına bu kadar ters olan bir kitabı tabiki de aldım.

efendim kitabın içeriğine gelecek olursak, farklı karakterlere sahip ama aynı zamanda her bir karakterde toplumun genel erkek profilini yansıtan 3 erkeğin bir keşif seyahati esnasında yerlilerin efsaneleri üzerine kesfettikler, günün dünyasından uzak kalmış ve kadınlar tarafından yönetilen bir ülkenin hikayesi anlatilmaktadir.

kitabı okuyacaklar için burdan sonrası spoiler olmasa da gene de spoiler içerebilir.*


öncelikle bu 3 arkadaşımızi anlatmak gerekir efendim. bir tanesi sosyolojiye meraklı ve her şeyi toplumsal açıdan ele alarak irdeleyen, diğeri erkeklerin alfa yani olarak tanımlanan özellikleri bünyesinde bulunduran ve her şeyi fethetme kazanma arzusuyla motive olan sonuncusu ise anneci dediğimiz genelde baskın kadın karakterlerden hoşlanan ve kadinlari ilahlastiran tiplerdir. bu 3 arkadaş kitap boyunca kendi içlerinde de çelişkiye düşmekte hatta iki ayrı üç ile bunların ortasını temsil etmektedir. temelinde sadece kadınların bakış açısıyla kurulan bir düzende anneliğin bile bir meslek olarak daha doğrusu uzmanlık alanı olarak görüldüğü, erkeksiz üremenin olduğu ve eğitim özelinde inanılmaz gelişim ve standartlasma göstererek gelişen bir dünya tasvir edilmektedir. hatta zaman zaman kitaptaki kadınları pragmatik ve oldukça acımasız bulmakta mümkündür. nihayetinde aslında bir hikaye olarak kadınların kendi oluşturdukları toplumsal düzen yazarın görüşü doğrultusunda anlatılmaktadır.


açıkçası ben kitabı okuyan kadınların bile bazı bölümleri eleştirecegi kanaatindeyim. çünkü alisagelmedik bir yaklaşım söz konusu. kendi ada vardigim sonuc hayatta her şeyin dengeli olması yönündeydi. farklı bir kitap arayanlara şiddetle tavsiye olunur. ayrıca çevirmeni sevda deniz karalı güzel bir iş çıkarmış.
devamını gör...

birkaç cümle.
bir odanın önünde beklerken, bir insanın iki dudağının arasından çıkan birkaç cümleyle insan birkaç on yıl yaşlanıyor. saçlara değil, yüreğe buz gibi düştüğü için. yananlar bilir, o soğukluğun nasıl insanı kül edebileceğini.
devamını gör...

yakın zamanda çıkmış ve epey ses etmiş güney kore dizisi, 10 bölümden oluşuyor. klasik bir romantizmden konusunu alıyor sanarak izlemeye başlamıştım ama sonunda sinir olarak kapattım. nabi karakterini izlerken defalarca kafamdan gerizekalı olup olmadığını geçirdim. eski sevgilisi olsun, yeni bir "ilişkiye' yelken açtığı jae eon olsun hepsi tarafından açık açık kullanıldığını nasıl fark etmez diye düşünmekten kafayı yedim. jae eon tam anlamıyla her şekilde istediğini yapan erkek tiplemesini oynuyor benim gözümde. övülecek bir tarafını göremiyorum kendi açımdan, sanki nabi ile olan tuhaf ilişkisinde her zaman "ben bir şey yapmadım, bunu sen de istiyorsun." diyerek işin içinden çıkıyordu. yaşadıkları açık ilişki sebebiyle jae eon'un haklı olduğunu düşünenler olacaktır ancak nabi'nin hayatına olan saygısızlığı, kadının üzerinde tahakküm kurmaya çalışması ve tüm bunların ardından hiçbir şey yokmuş gibi davranması hiçbir ilişkinin hak etmediği tavırları barındırıyor. ama nabi'nin de kendisine saygısı olmayan bir karakter olduğu görülüyor. açıkça kullanıldığı bir ilişkiden sonra jae eon ile yeniliğe adım atması, geçmişinden hiçbir şey öğrenmediğini gösteriyor. ayrıca duygularını karşı koyamıyor, annesi gibi olmayacağını söylüyor ama tercih ettiği erkekler, annesinin hayatında bulunanlardan farklı değil. böyle bir ikiliyi izlemek beni oldukça sinir etti. yan karakterlerin onlardan daha çekilir bir hikayesi vardı. bitna adlı karakter en azından sevgilisi için çabalayıp ilişkiyi eline almaya çalışıyordu, fark etmediği şeyleri öğrenip gelişimini bize gösteriyordu. lezbiyen karakterlerin bile gitgelleri daha çekilirdi. sanırım bu kadar gündeme gelmesinin sebebi, muhafazakar bir toplum olan güney kore için sınırlarını zorlayan bir dizi olması. belki nabi ve jae eon karakterlerinin ilişkisi bu kadar romantize edilmeden, objektif bir şekilde çekilse daha anlamlı bir yapım olacaktı.
devamını gör...

kısaca genel bilgilerden özel bilgilere ulaşmak olarak tanımlanabilir.
devamını gör...

pinhani, dön bak dünyaya.
devamını gör...

şok içinde izlediğim maç olur kendisi. ilk yarıda 5 0 skor nedir? beşiktaşım beeeeee...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim