denize komşu ülkelerin bahçesi demektir. göze görünmeyen ama denize kıyısı olan ülkenin, o kıyının denizin içinde denizin dibine kadar uzanan bir duvarı bulunur. bu duvarın düz olan üst bölümü ile dik duran bölümüne kıta sahanlığı ismi verilmiştir. bunun dışında, bu ülkelerin bir de bu alanı aşan münhasır ekonomik bölgesi vardır.
devamını gör...

küçük bir kızken lafarasında okunacak listemde olduğunu söylediğim, haftasında dünyanın en güzel notu ile hediye edilen, o zamandan beri de başucu kitabım olan eser. bu kadar güzel bir şeyi nasıl tanımlarım bilmiyorum, tek söyleyebileceğim; bu, o kızın öyküsü değil.

dünya üzerinde yazılmış en güzel notu da buraya bırakıyorum. belki birileri başka birilerini kitaptan çok sevindirmek ister.

"hayat, evren ve her şey" hakkında tüm bilip bilmediklerimizi "çoğunlukla zararsız" bir şekilde konuşup "kuşkucu somon"a danışacağımız bir "evrenin sonundaki restoran" akşam yemeğinden, garsona "elveda ve bütün o balıklar için teşekkürler" diyerek ayrılıp otostopa devam etmek dileğiyle.
devamını gör...

evet inanıyorum gün gelecek bu başlık (bkz: hiv) olarak güncellenecek.
daha önce (bkz: hiv) başlığı açıp yazmıştım ama ısrarla burası yürüyor. o zaman benzer şeyleri buraya da yazalım, ne yapalım. orayı okuyan burayı okumayıversin, benzer bilgiler.
tüm tanımları okudum. buna değinen (bkz: mahakali)ve (bkz: mademoiselle) isimli yazarlara da teşekkürü borç bilirim.
nasıl tbmm meclisi, itü üniversitesi diye söylemiyorsak hiv virüsü de demeyelim. ufak takıntıları olanlar var hem doğrusu da bu.
öte yandan çok değerli bilgiler veren yazarlara da teşekkürler ancak hem genel bilgilendirme hem de eksik bilinenler için birkaç şey söyleyelim. sözlükteki şu başlıklarda da güzel tanımlar var.
(bkz: aids)
(bkz: virüs)
bu virüs şempanzelerden insana geçmiş. nasıl geçmiş diye merak ediyorsanız, yemişler öyle geçmiş.
insan insanı yerse de geçebilir.
peki insandan insana nasıl bulaşır?
1.kan yoluyla %100 bulaşır. hiv+ birinden kan alırsanız bulaşır. kızılayda bile oldu. geçmişte örnekleri var.
#614857 şu güzel tanımda paylaşılan linkte tüm sayılar var. psy active e sormuştum hatta bu sayılar güvenilir mi diye?
2. anneden hamilelikte ve doğum sonrası emzirme ile geçer.
3. cinsel sıvılar ile geçer. korunmasız cinsel ilişki ile geçer. hiv+ partner ile korunmasız ilişki yaşayan diğer partnere ilk seferde %100 geçecek diye bir durum yok. ne kadar çok birliktelik o kadar yüksek bulaşma riski.
virüs bulaşınca ne yapıyor?
kuluçka süresi var. birçok dokuya yerleşse de ölümcül etkisini bir tür beyaz kan hücresi üzerinde (t lenfosit) gösteriyor. bu hücrenin içine girip çoğalıyor. hiv sayısı arttikça t lenfoit sayısı azalıyor. bağışıklık zayıflıyor. çünkü bu hücreler yabancı hücrelere karşı (bakteri-kanser hücresi hatta organ nakli ile gelen hücreler) savaşıyor. hastalığın (aids) oluşması zaman alıyor. yıllarca sürebilir. sonuçta normal koşullarda tedavi edilebilen ishal, menenjit, verem, zatürre gibi hastalıklar vücuda ciddi zararlar vermeye başlıyor, bazı durumlarda ise kanserler görülebiliyor.
tedavisi var mı?
hiv için geliştirilen ilaçlar virüsün vücutta çoğalmasını ve bağışıklığı baskılayıcı etkisini önleyerek, hiv + kişilerin uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlamaktadır. bunun için tedaviye erken başlanması ve doktor kontrolünde düzenli olarak devam edilmesi önemlidir.
bazı istatistikler:
dünyada yaklaşık 40 milyon hiv + birey olduğu düşünülüyor. acaba kaçı tedavi görüyor?
türkiye'de ise yaklaşık 20 bin hiv + birey varmış ve 1/10'u aids.
aids'in yaygın olduğu ülkelerden biri değiliz.
bizde ilk hiv+ vaka 1985'te ortaya çıkmış.
hastalıktan ölenleri anmak ve farkındalık yaratmak için 1 aralık dünya aids günü olarak kabul edilmiştir.
son olarak incir reçeli diye bir film olmasaydı anlaşılan çok kişi bihaber olacakmış.
devamını gör...

sigara yaktıran olay
devamını gör...
(tematik)

orta afrika'da bulunan ruanda ülkesinin başkentidir.
devamını gör...

tatlı bir heyecan içerir. birkaç görsel, üç beş tanımla ilk intiba oluşuverir.
devamını gör...

ne yapacaksa artık. bir çok arkadaşım utana sıkıla işçi, inşaatçı, işsiz vs demişti. utanılacak birşey değildi asla ama çocuk aklı olsa gerek. asıl bit yeniği öğretmenin başından çıkıyor. ne oldu hocam? o işçi, işsiz çocuklarına bir yardımının mı bulundu? hayır.

senin niyetin tamirci çocuğu çıkarda tamir işlerini beleşe ona yaptırırım, kasap çocuğu çıkarda 300 500 gram fazla et koyar. doktor hemşire çocuğu çıkarda sağlık işlerinde onun anasına babasına danışırım. diş doktoru olur inşallah daha ucuza beyazlatirim derdindesin.

ben her zaman ithalat ve ihracat yapan tekstil fabrikası sahibi babam için tekstil işçisi dedim ve bize musallat olmasından kaçındım.
devamını gör...

alice harikalar diyarında sendromu, vücut ve cisim algısında meydana gelen bozulmaların gözlemlendiği bir sendromdur. bu sendroma sahip kişiler, nesneleri olduğundan daha büyük veya daha küçük, olduklarından daha uzak ya da daha yakın algılayabilir ve işitsel bozukluklar yaşayabilirler.
devamını gör...

ülser. 21 yaşından beri benimle beraber yaşamakta. bazen öyle bi vuruyo ki (özellikle stresli zamanlarımda) düz yürüyemiyorum. gaviscon (şurup) artık çoğu kez yanımda.
devamını gör...

30 yaş altıyım üçürmayın abilyey duyun.
devamını gör...

açabilen kadınlardan olduğumdan mütevellit kendimi sık sık zeyna gibi hissetmeme sebep olan eylem.
devamını gör...

keşke kanser olsam diyen arkadaşı bir gin onkoloji ünitesine davet etmek isterim
devamını gör...

seni bu kadar çok kırdığım ve zor bir evlat olduğum için özür dilerim, anne.
devamını gör...

tıbbiyeli hikmet, 1901 yılında balıkesir'in savaştepe ilçesinde dünya gelmiştir. tıp eğitimini bugün istanbul üniversitesi’ne bağlı olan tıbbiye mektebi'nde yapmıştır. istanbul’un işgale uğradığı günlerde ingiliz birliklerinin işgali altında bulunan okulda düzenlenen gösterilere katılmıştır. 1919'da istanbul’u işgal eden ingilizler, mekteb-i tıbbiye-i şahane’yi de ele geçirmek istemişlerdir. ingilizlere karşı ayaklanarak okulu kurtarmaya çalışan öğrenciler; okulun kuruluş yıldönümü olan 14 mart'ı topluca kutlamaya karar verdiler. 3. sınıf talebesi olan hikmet bey önderliğinde büyük bir gösteri yaparak okulun iki kulesi arasına büyük bir türk bayrağı astılar. işgal kuvvetleri bu duruma müdahale ettilerse de durduramamışlardır.

üçüncü sınıf talebesiyken tıbbiyelilerin temsilcisi olarak seçilmiş ve sivas kongresi’ne katılmak üzere, istanbul’dan kaçarak sivas’a gitmiştir. sivas kongresi’nde, mustafa kemal'e hitaben yaptığı mandacılık karşıtı konuşması ile tanındı. 9 eylül 1919 gecesi mustafa kemal’e hitaben yaptığı konuşmada "paşam, murahhası bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya istiklal davamızı başarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler, mandayı kabul edemem. eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsunlar şiddetle red ve takbih ederiz. farz-ı mahal, manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, mustafa kemal’i vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel’in ederiz. " sözlerini dile getirip oraya katılanlardan büyük alkış almıştır. mustafa kemal bu konuşma üzerine "arkadaşlar, gençliğe bakın; türk milli bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin! gençler, vatanın bütün ümit ve istikbali size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır." dedikten sonra tıbbiyeli hikmet’e dönerek; "evlat; müsterih ol. gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. biz, azınlıkta kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. parolamız tektir ve değişmez: ya istiklal, ya ölüm!"

kurtuluş savaşı sırasında tbmm açılınca tıp eğitimini yarıda bırakarak ankara’ya gitmiştir. burada cebeci’deki asker hastanesinde tifüs aşısı üretmek için kurulan bir ekibe dahil olmuştur. kurtuluş savaşı’nın en önemli aşamalarından olan büyük taarruz’a sıhhıye subayı olarak katılmıştır. yarıda bıraktığı tıp eğitimini savaştan hemen sonra tamamlamıştır. vatanına hizmeti tıp sahasında sürdüren hikmet bey ülkenin en zorlu bölgelerinde gönüllü olarak hizmet etmiştir. 1940'larda bu amaçla gittiği sarıkamış’ta verem hastalığına yakalan tıbbiyeli hikmet tedavisi için istanbul’a dönmüşse de bir sanatoryumda bir yıl kadar tedavi görmüş fakat sağlığına kavuşamamıştır. 1945 yılında hayatını kaybetmiş ve karacaahmet mezarlığı’na defnedilmiştir.
fotoğrafı
devamını gör...

telli şeyleri çalabiliyorum, sulu boya yapıyorum, duvarımda 2 tane akrilik tuval falan var kendi boyadığım. işsizlikten sanata sepet olduk.
devamını gör...

belki hepimiz bir gün yayıncı kadar şanslı olabiliriz. ağzınıza sağlık .
devamını gör...

rafet el roman bu şarkısında yaz mevsimi, her taraf güneş diye başlıyor ama klibinde kıştan kalmış gibi bere ve mont giymiş. insanların üzerinde de mont, ceket, kazak var kısa kollu giyinen de yok. yani mevsimin yaz olmadığı besbelli.
devamını gör...
(tematik)

canlı, cansız bütün varlıkları ve kavramları karşılayan, onları ifade etmemizi sağlayan kelimelerdir.

varlıkların niteliklerine göre isimler:
1. somut isim
2. soyut isim

varlıklara verilişlerine göre isimler:
1. özel isim
2. cins isim

varlıkların sayılarına göre isimler
1. tekil isim
2. çoğul isim
3. topluluk ismi
devamını gör...

(bkz: mustafa kemal atatürk)

adam hem zeki bir gerçek asker, hem zeki bir gerçek öğretmen, hem de zeki bir gerçek siyasetçidir.
devamını gör...

keşkelerin olmaması için, insanın aklında bir şey kalmadan, acabasız yaşanmalı.
canın istediğine karşı koymamalı.
canı dinleyince iyi olursa süper bir şey olur, iyi olmazsa tecrübe olur en kötüsü anlatacak anılar olur.
sevgi sosyal'ın dediği gibi insanın kendi yaptığı aptallıklar bile gülmesine yeter .
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim