23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı
dünyada çocuklara armağan edilmiş tek bayramdır 23 nisan çünkü sadece büyük önderler geleceği küçük kalplere emanet eder.
büyük önder atatürk'ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir. onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 nisanlar'ı çocuklara armağan etmiştir.cumhuriyetimizin kurucusu gazi mustafa kemal atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilen 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı kutlu olsun!



"küçük hanımlar, küçük beyler... sizler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı, bir bahtının aydınlığısınız. memleketi asıl aydınlığa boğacak olan sizsiniz. kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız."
"çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir"
“türk milletinin istikbali bugünkü çocukların isabetli görüşü ve yorulmak istidadında olmayan çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır.”
"vatanı korumak çocukları korumakla başlar."
gerçekten de atatürk ile büyüyen bir çocuksanız, masallardaki kahramanlara ihtiyacınız yoktur bayramınız kutlu olsun...
büyük önder atatürk'ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir. onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 nisanlar'ı çocuklara armağan etmiştir.cumhuriyetimizin kurucusu gazi mustafa kemal atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilen 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı kutlu olsun!



"küçük hanımlar, küçük beyler... sizler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı, bir bahtının aydınlığısınız. memleketi asıl aydınlığa boğacak olan sizsiniz. kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız."
"çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir"
“türk milletinin istikbali bugünkü çocukların isabetli görüşü ve yorulmak istidadında olmayan çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır.”
"vatanı korumak çocukları korumakla başlar."
gerçekten de atatürk ile büyüyen bir çocuksanız, masallardaki kahramanlara ihtiyacınız yoktur bayramınız kutlu olsun...
devamını gör...
sabotaj
zarar verici, yıkıcı, baltalayıcı harekette bulunma işidir.
sabotaj kelimesi, sanayi devrimi sonrası işsiz kalan fransız işçilerin sabo denilen ayakkabılarını makinelere sokarak bozmasından dolayı doğmuştur.
sabotaj kelimesi, sanayi devrimi sonrası işsiz kalan fransız işçilerin sabo denilen ayakkabılarını makinelere sokarak bozmasından dolayı doğmuştur.
devamını gör...
geceye latince bir söz bırak
aut disce aut discede.
(ya öğren, ya terk et.)
yani bir şekilde eğitil, cahillikte ısrar ediyorsun bak kapı şurada, defol git.
(ya öğren, ya terk et.)
yani bir şekilde eğitil, cahillikte ısrar ediyorsun bak kapı şurada, defol git.
devamını gör...
itü tıp kazanan öğrenciler
paralel evrende bugün(bkz: swh)
devamını gör...
boş boş konuşan kişiyi susturma yöntemleri
bir insan için dolu olan muhabbet bir başkası için boş olabildiğinden çetrefilli bir mevzu benim için fakat böyle durumlarda boş konuşmanın tespit edilmesini sağlayabileceğini düşündüğüm, sokrates'in üç filtre testi adı verilen bir yöntem mevcut.
bir kişi sokrates'in yanına yaklaşır ve der ki,
"senin arkadaşın olan falanca kişi hakkında bir şeyler öğrendim, sana anlatayım mı?"
sokrates,
"bana anlatacağın şeyin doğru olduğundan emin misin?" diye sorar.
adam olumsuz yanıt verir. bunun üzerine sokrates, "peki söyleyeceğin şey iyi bir şey mi?" diye sorar.
adam yine olumsuz yanıt verir, hatta der, hoşlanmayacağın bir şey.
sokrates son olarak, "öncelikle söyleyeceğin şeyin bana bir faydası var mı, ikinci olarak ise sana bir yararı var mı?" diye sorar.
adam yine "hayır." yanıtını verince, sokrates,
"bana söyleyeceğin şeyin doğruluğundan şüphelisin ve iyi bir şey de değil. üstelik ne sana ne de bana faydası var. o halde bunu söylemenin anlamı var mı?" diye sorar.
platon'un aktardığı bu olayda, sokrates gerçeklik, yararlılık ve iyilik filtrelerini kullanarak sorularını sorar.
bir kişi sokrates'in yanına yaklaşır ve der ki,
"senin arkadaşın olan falanca kişi hakkında bir şeyler öğrendim, sana anlatayım mı?"
sokrates,
"bana anlatacağın şeyin doğru olduğundan emin misin?" diye sorar.
adam olumsuz yanıt verir. bunun üzerine sokrates, "peki söyleyeceğin şey iyi bir şey mi?" diye sorar.
adam yine olumsuz yanıt verir, hatta der, hoşlanmayacağın bir şey.
sokrates son olarak, "öncelikle söyleyeceğin şeyin bana bir faydası var mı, ikinci olarak ise sana bir yararı var mı?" diye sorar.
adam yine "hayır." yanıtını verince, sokrates,
"bana söyleyeceğin şeyin doğruluğundan şüphelisin ve iyi bir şey de değil. üstelik ne sana ne de bana faydası var. o halde bunu söylemenin anlamı var mı?" diye sorar.
platon'un aktardığı bu olayda, sokrates gerçeklik, yararlılık ve iyilik filtrelerini kullanarak sorularını sorar.
devamını gör...
alkol
(bkz: bir bira hiç biradır)
devamını gör...
ince fikirli insan
bu devirde ihtiyaç duyulan insandır.
canavarlaşmaya başlayan insanlar arasında onların özlemleri hissediliyor içimizde.
umarım böyle insanlar kendileri gibi ince fikirli insanlara denk gelirler.
canavarlaşmaya başlayan insanlar arasında onların özlemleri hissediliyor içimizde.
umarım böyle insanlar kendileri gibi ince fikirli insanlara denk gelirler.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
sürekli karalıyorum.önce bir çizik sonra bir tane, bir tane daha. çok çarpık, eğri büğrü şekiller... bunların bana faydası yok iç güdüsel oluyor bazı şeyler.
karalamalarıma bakıyorum hırsla hınçla öfkemi kusarcasına o an rahatlıyorum ama sonra anlamsız geliyor. kendime öfkeleniyorum sana,ona,buna,şuna ne varsa önüme çıkana.hepsini düm düz ediyorum.siliyorum, tekrar çiziyorum.kapatıyorum defteri, tekrar açıyorum. yırtıyorum atıyorum sonra gidip yenisini alıyorum. ben anlamlı şeyler yazamıyorum sadece karalıyorum.kendimle savaşıyorum.iç çekişmelerim iç çekmelerimle sonlanıyor.
bir gün anlamlı şekiller çıkarmaya inancımı kaybetmeyerek savuruyorum içimde kalanları boş gördüğüm yollara. içim içime sığmadığı zamanları öfkeye değil coşkuya bırakmakla meşgulum bu ara.
karalamalarıma bakıyorum hırsla hınçla öfkemi kusarcasına o an rahatlıyorum ama sonra anlamsız geliyor. kendime öfkeleniyorum sana,ona,buna,şuna ne varsa önüme çıkana.hepsini düm düz ediyorum.siliyorum, tekrar çiziyorum.kapatıyorum defteri, tekrar açıyorum. yırtıyorum atıyorum sonra gidip yenisini alıyorum. ben anlamlı şeyler yazamıyorum sadece karalıyorum.kendimle savaşıyorum.iç çekişmelerim iç çekmelerimle sonlanıyor.
bir gün anlamlı şekiller çıkarmaya inancımı kaybetmeyerek savuruyorum içimde kalanları boş gördüğüm yollara. içim içime sığmadığı zamanları öfkeye değil coşkuya bırakmakla meşgulum bu ara.
devamını gör...
can sıkan dürümler
kadıköy meydanında 6-8 liraya büfelerden yediğiniz dürümlerdir.
lavaşlar çamaşır suyu gibi kokar, dönerin tadı ot gibidir; garnitürler zaten işe yaramaz...
ama ne yapalım yiyoruz, hatıralarımız var, dostluklarımız var.
lavaşlar çamaşır suyu gibi kokar, dönerin tadı ot gibidir; garnitürler zaten işe yaramaz...
ama ne yapalım yiyoruz, hatıralarımız var, dostluklarımız var.
devamını gör...
avicii
asıl adı tim bergling (d. 1989) olan isveçli dj, remixer ve prodüktör. house ve dance müziği sanatçılarındandı. 2010 yılında çıkan single'ı seek bromance ile büyük çıkış yakalamıştır. 2018 yılında intihar etmiştir.
çalışmalarından bazıları:
çalışmalarından bazıları:
devamını gör...
içinde istanbul geçen şarkı
sen istanbul'sun... *
köşedeki çiçekçi seni sordu bu sabah
burada yok dedim selam söyledi tazeymiş gülleri
yokluğun gibi...
yürüdüm biraz seni düşledim, umudumu senle süsledim
ne dar sokaklar ne boş duraklar seni unutmama yardım etti
senin küçük bir elvedan böyle büyük bir aşkı bitirebilir mi?
ne sanıyorsun...
bazen bir kaldırım taşı, bazen bir sokak çalgıcısı
yani sen istanbul'sun...
senin küçük bir elvedan böyle büyük bir aşkı bitirebilir mi?
ne sanıyorsun...
bazen kanlıca sahili, bazen yalnız kız kulesi
yani sen istanbul'sun...
köşedeki çiçekçi seni sordu bu sabah
burada yok dedim selam söyledi tazeymiş gülleri
yokluğun gibi...
yürüdüm biraz seni düşledim, umudumu senle süsledim
ne dar sokaklar ne boş duraklar seni unutmama yardım etti
senin küçük bir elvedan böyle büyük bir aşkı bitirebilir mi?
ne sanıyorsun...
bazen bir kaldırım taşı, bazen bir sokak çalgıcısı
yani sen istanbul'sun...
senin küçük bir elvedan böyle büyük bir aşkı bitirebilir mi?
ne sanıyorsun...
bazen kanlıca sahili, bazen yalnız kız kulesi
yani sen istanbul'sun...
devamını gör...
çocuk için evde kütüphane oluşturmak
kırmızı kedi kitabevi, beyaz balina yayınları, türkiye iş bankası yayınları, indigo kitap, mikado yayınları çocuklar için kaliteli kitaplar basıyor. katalogları incelenerek yaş grubuna uygun kitaplar tercih edilebilir. bizimkiler keyifle resimlerine bakıyorlar. okuma kısmında da yardımcı oluyoruz.
devamını gör...
miralem pjanic
ahmet nur çebi ne yapmak, nereye varmak istemektedir? şaka gibi bir transfer dönemi geçiriyoruz. bana göre istikrar abidesi bir adam. lyon yıllarından beri takip ederim. roma'da da inanılmaz işler yaptı. juventus kariyeri ronaldo'nun gelmesinden sonra biraz sıkıntıya girdi zira bu adam bence ronaldo'dan çok daha iyi frikik kullanan bir adam ve en meziyetli olduğu konulardan birinde, sırf ronaldo ismi yüzünden geri adım atmak zorunda kaldı. duran top konusunda beşiktaş'a resmen nefes aldıracaktır. bakın elimizde ghezzal gibi bir kadife ayak var ama bu frikik işi başka bir uzmanlık alanı. bildiğiniz bu işin uzmanı geliyor. hiç yoksa ligde 5-6 frikik golü yazar bu adam. şampiyonlar liginde de sıkıntılı bir maçta araya bir tane frikik sıkıştırsa tadından yenmez. joseph-pjanic-alex üçlüsü ciddi anlamda umut veren bir orta saha görünümü veriyor. türkiye ligi içinse dengeleri bozacak bir orta saha. şampiyonlar liginde ise iş yapar. zaten pjanic, alex ve batman şampiyonlar ligi tecrübesi üst düzey oyuncular ve işin iyi tarafı kafalarında futbolu bitirmemiş adamlar. bunu gerek batman'in gerekse alex'in hırsından ve kendilerini gösterme çabalarından anlıyorsunuz zaten. dinamik, tecrübeli ve kendilerini yeniden ispat etmek isteyen kaliteli ayaklar bunların hepsi. böyle bir kadro mühendisliği sonrasında tek sıkıntı lig için ortaya atılan saçma yabancı kuralı. sergen bey bu işin altından nasıl kalkacak? göreceğiz bakalım.
böyle adamları bizim ligde izlemek büyük keyif olur. o yüzden şunun altını çizeyim zamanında hagi geldi hepimiz keyifle izledik. alex'i herkes keyifle izledi. rakip takım taraftarları adam daha uçaktayken adama nasıl sallarız modundan çıkıp, gerçek bir merkez orta saha oyuncusu izlemenin vereceği keyfe odaklansınlar derim. birde elbarto'nun söylediğine binaen bir şey yazmak istiyorum. necip bu camiada iyisiyle kötüsüyle ciddi emek vermiş bir adam. herhalde bir tek soyunma odasına pas pas atmamıştır. hatta onu bile yapmış olabilir.* o tarz espri kasan gariplere şunu hatırlatmak lazım; mario gomez, adriano, pepe, quaresma, guti, simao falan hep necip'le takım arkadaşlığı yaptı. necip'in alışık olduğu şeyler bunlar. gerçek bir beşiktaş emekçisi ile elbette takım arkadaşı olacaklar aksi bile düşünülemez. necip, beşiktaş'ın hatası ile sevabı ile kırmızı çizgisidir *
son olarak beni şaşırtmış transferdir. beşiktaş'a faydalı olur umarım. ha şu notu da düşmek lazım; beşiktaş şu an kadro kalitesi olarak ciddi anlamda rakiplerinin önünde gözüküyor lakin bu şampiyonluğun cepte olduğu anlamına gelmez. kadro kalitesi sahaya yansırsa ezer geçer lakin dikiş tutmadığında neler olduğunu en iyi beşiktaş taraftarı bilir. o yüzden temkinli olmakta fayda var. yalnız o değil de, pjanic geldi şimdi öyle mi? vallahi enteresan.
böyle adamları bizim ligde izlemek büyük keyif olur. o yüzden şunun altını çizeyim zamanında hagi geldi hepimiz keyifle izledik. alex'i herkes keyifle izledi. rakip takım taraftarları adam daha uçaktayken adama nasıl sallarız modundan çıkıp, gerçek bir merkez orta saha oyuncusu izlemenin vereceği keyfe odaklansınlar derim. birde elbarto'nun söylediğine binaen bir şey yazmak istiyorum. necip bu camiada iyisiyle kötüsüyle ciddi emek vermiş bir adam. herhalde bir tek soyunma odasına pas pas atmamıştır. hatta onu bile yapmış olabilir.* o tarz espri kasan gariplere şunu hatırlatmak lazım; mario gomez, adriano, pepe, quaresma, guti, simao falan hep necip'le takım arkadaşlığı yaptı. necip'in alışık olduğu şeyler bunlar. gerçek bir beşiktaş emekçisi ile elbette takım arkadaşı olacaklar aksi bile düşünülemez. necip, beşiktaş'ın hatası ile sevabı ile kırmızı çizgisidir *
son olarak beni şaşırtmış transferdir. beşiktaş'a faydalı olur umarım. ha şu notu da düşmek lazım; beşiktaş şu an kadro kalitesi olarak ciddi anlamda rakiplerinin önünde gözüküyor lakin bu şampiyonluğun cepte olduğu anlamına gelmez. kadro kalitesi sahaya yansırsa ezer geçer lakin dikiş tutmadığında neler olduğunu en iyi beşiktaş taraftarı bilir. o yüzden temkinli olmakta fayda var. yalnız o değil de, pjanic geldi şimdi öyle mi? vallahi enteresan.
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
"ben senin eşin, ağabeyin, arkadaşınım biri bitse biri kalır
seni hiç bırakmayacağım.”
-cemal süreya.
seni hiç bırakmayacağım.”
-cemal süreya.
devamını gör...
huriyle birleşmede kıl diplerine kadar herkes haz alacak
gülerek okudum ya...
devamını gör...
boyner’in 8 mart dünya kadınlar günü reklamı
videoyu ilk gördüğümden aman yaa her şeyi de fırsata çevirme amacı diye düşünmüştüm ama sonra paylaşım yazısını görüp videonun tamamını izleyince vayy be dedim.
tam nokta atışı gibi bir video olmuş. ama utanır mıyız bilmem.
t: boyner grup tarafından 8 mart dünya kadınlar günü özelinde yayınlanan video.
tam nokta atışı gibi bir video olmuş. ama utanır mıyız bilmem.
t: boyner grup tarafından 8 mart dünya kadınlar günü özelinde yayınlanan video.
devamını gör...
an itibarıyla işsiz kalmam
ne yazık ki türkiye'nin gerçeği bu, mezun olduktan seneler sonra kendini doğru dürüst bir işe atabiliyorsun. umarım her şey iyiye gider.
devamını gör...