çok küfür etmesi.
devamını gör...

her ay %1 yapacağınıza %10 yapın da uğraşıp yorulmayın.üstelik sürekli haber de olmaz.niye gıdım gıdım her seferinde.zam değil güncelleme olduğundan sorun da teşkil etmiyor.
devamını gör...

ya dolar olsaydı
devamını gör...

tehlike ile güvence arasındaki ince çizginin tanımı için filozofluğa soyunmayın.
toplayın bizi bir araya çakın kibriti yakın gitsin, sonra atomu üzerimizde deneyin, hatta siz bizi toplayıp cern'e götürüp big-bang'n yapıldığı mahzen de hidrojen helyum arasında sıkıştırıp patlatın buhar olup uçalım.
ne bu tanımlar ithamlar, ne bu nefret yahu.
devamını gör...

nizanim düşmüş yollara
savrulur oraya buraya
uğramışken bir selam vereyim ona
atışma değil artık barışma ola.
devamını gör...

alman yazar, şair ve çevirmen paul heyse tarafından sappho ve gabriele reuter motifi kullanılarak yazılmış olan eser. roman heyse'nin edebi gelişimini incelemek için de oldukça önemli bir noktada. heyse'nin eserleri çoğunlukla apolitik bir kavramı, sanatsal bir idealizmi temsil eder. sanat parlatılmalı, soylulaştırmalı, zamansal olanı ebedi olanın ışığında temsil etmelidir. eserlerinde erdemli, entelektüel ve duyarlı karakterler yaratır fakat zwei gefangene heyse'nin bu belirli özelliklere sahip karakterleri için kırılma noktalarından biridir aynı zamanda. clara bir bakıma bu soylu ruh'u temsil etse de eserin diğer ayağı olan josef heyse'nin yaratmayı hedeflediği o 'kahraman'dan oldukça uzaktadır çünkü esere de ismini vermiş olan bu mental ve zihinsel zincirlerini kıran iki mahkumun ilerledikleri yolda josef bir kahramandan ziyade clara'yı trajik bir sona doğru götüren faktör rolünü üstlenir. heyse'nin l'arrabbiata'sında da kendine yer bulan aşk yoluyla kendini gerçekleştirme teması zwei gefangene'de de tekrarlanır ki l'arrabbiata'da laurella üzerinden verilen bu tema bu romanda clara üzerinden aktarılmaktadır. clara'nın kendi özgürlüğü olarak gördüğü josef'in ihanetinden sonra kendisini kısıtlayıcı bir etken olarak görerek yaşamına son verme isteği çok ince bir şekilde işlenmiş heyse trajedisidir ki heyse eserde bunu bir cömertlik olarak sunmaktan kaçınmaz.


gezogen und unterhielt sich leise und eifrig mit dem kinde. dabei brildte fie von zeit zu zeit ihre überquellenben augen gegen das weiche haar und das rosentränzchen, bas die kleine trug. aber niemand bekümmerte sich darum, der am wenigsten, bem biese verftohlenen thränen galten. jener lange, tabellos gefleidete junge mann mit bem bitn nen blonden haar am scheitel mußte ber bräutigam fein. er benahm sich, auf einem der sophas ausgestreckt, die ei garre zwischen den weißen zähnen, mit einer möglichst füh len, gönnerhaften herablaffung gegen ein paar fleinstädtisch geschmiegelte bettern, die vor ihm standen und jeden feiner bişe mit unmäßigem lachen honorirten. dazwischen gähnte der gegenstand ihrer bewunderung völlig zwanglos unb machte endlich den vorschlag, ob sie sich nicht ins neben zimmer flüchten und einen tarok spielen wollten. erst als ber keltere der bettern, während der jüngere die bee capital" fand, die besorgniß äußerte, die alten damen würden diese absonderung vielleicht noch übler nehmen als bie jungen, verzichtete der bräutigam auf seinen ein fall, erklärte aber, von tanzen könne für ihn gleichwol feine rebe sein, er sei viel zu groß für seine kleine frau und tanze überhaupt nur mit fremben weibern. p.11
devamını gör...

türk edebiyatının ağır bedeller ödetilmiş, gamlı kadın yazarlarından. benim çok sevdiğim yazar. kitapları, yaşadığımız çağlar için acı bir fotoğraf gibidir.
1976 yılında, sadece 40 yaşındayken hayata veda etmiştir.
eşi; mümtaz soysal'dır.
keşke daha çok kalsaydı ve daha çok yazsaydı.

eserleri: yürümek, yenişehir'de bir öğle vakti, şafak, hoş geldin ölüm, tutkulu perçem, barış adlı çocuk, venüslü kadınların serüvenleri, bakmak, beş paralık roman, tante rosa, yıldırım bölge kadınlar koğuşu, türkiye'nin kalbi kabul günleri
devamını gör...

soba kestane zamanlarını ve köyümü özlüyorum
devamını gör...

takım elbiseyle mi giriliyor normalde
devamını gör...

gerçekmiş gibi insanın tüm benliğini saran, sarsan rüyalardır.

bugün biraz hüzünden gidiyoruz. hem ruh halim hem başlıkların anımsattıkları bu yöne çekti bugün beni. kusura bakmayınız artık.

üst üste sürekli aynı rüyaları görüyordum. rüyamda abim sürekli 'ben ölmedim banu' diyordu. ama bu aylar yıllar sürdü ve ben her defasında çok üzülüyordum.

bir gece bir bankta oturuyorum. lapa lapa kar. göz gözü görmüyor. fırtına kıyamet. abim çıktı geldi. kocaman sarıldı bana 'kuzum korkma' dedi. bir anda hafif sakin hani böyle tatlı tatlı yağar ya kar heh işte ona döndü hava. nasıl bir huzur kapladı içimi. sonra abim 'banum ben artık gelmeyeceğim çünkü sen hep çok üzülüyorsun bundan sonra uzaktan izleyeceğim seni kendine dikkat et tamam mı?' dedi ve uzaklaşmaya başladı. bir anda ayağa kalktım ama o gözden kaybolmuş ve her yer yine fırtına tipi olmuştu. 'abi abi' diye bağırmalarımı hatırlıyorum. etrafa koşuşturuyor ama onu göremiyordum. o gece ağlayarak uyandım. sanki rüya değildi. o günden sonra abim hiç gelmedi rüyalarıma. hiç göremedim onu bir daha. ve bu rüyanın etkisi aylarca sürdü.*
devamını gör...

şu üsttenci ve lakayt tavır var ya.. sıtkım sıyrıldı bundan.
devamını gör...

kimi ateistler allah'a şükretsinler, seküler ailelerden geliyorlar. benim gibi bazıları ise taaa homo habilis atalarımıza kadar hepsi dindar bireylerden oluşan ailelerden geliyor.

benim ailemde başı açık kadın yoktur. onların anneleri, nineleri de hep kapalıydı. erkekler de öyle... tabi başları kapalı değil, zihinleri kapalı. sülalede tunç, deniz, rüya, defne v.s. gibi isimler yoktur. isimlerin hepsi arapçadır. din ailemde öyle bir yerdedir ki dini ritüel olmadan hiç bir hareket yapılmaz. ayrıntılara girmeyeceğim... ama muhammet ve ona en çok biat eden araplar bile bizim aile kadar müslüman değildir.

neyse... efendime söyliyeyim, bir gün yine, arapça kelimelerin havada uçuştuğu dini sohbetlerin birinde çok dindar bir arkadaşım dedi ki "kertenkeleyi tek vuruşta öldürmek çok sevaptır. vuruş sayısı arttıkça sevap sayısı azalır. ters orantı yani."
-saçmalama mümin kardeşim, öyle şey olur mu? işinde gücünde bir mahluk o. o da zikir çekiyor. niye öldürelim gariban hayvanı? dedim.
-sahih hadistir ya mümin. dedi.

araştırdım. diyanet'e mektup yazdım. (başlığa arapça "bismillahirrahmanirrahim" yazarak) kendim de kütüb-ü sitte'ye baktım. gerçekten böyle bir hadis vardı. diyanet'ten de mümin kardeşimi doğrulayan bir cevap geldi. dahası köpek, doğan, şahin, kerkenez gibi hayvanların öldürülmesi de sevapmış.

yıllardır beynimi kurcalayan, müslüman beni kabuslara sürükleyen bir sürü "kafir" soru nihayet cevaplanmıştı. aslında cevap çok basitti. allah yoktu. din tamamen saçmalıktı. bunu sindirmek herhalde 1 ayımı aldı. bir ay sonra tertemiz ateisttim. sekülerlikten gelen bir ateistlik değil bu, islamı mükemmel bir şekilde biliyorum ve müslümanları çok iyi anlıyorum. çok da mutluyum ve huzurluyum elhamdülillah.
devamını gör...

saygıdeğer sözlük ahalisi, kulak kesil duyurum var!
ses bir-kiii deneme.
duyduk duymadık demeyin! hanımlar beyler, iyonyalılar! eski sevgilinizi bize getirin, birlikte dövelim!

biz, ben ve miko, bu hafta istiyoruz ki büyük bir ateş yakıp kazan kurup eski sevgili kaynatalım. biz iki kadın kazan kuruyoruz diye kimse kendini dışlamasın, duyan gelsin. ateşimiz büyüsün, şanımız yürüsün.
playliste önerisi*, anlatacak hikayesi, söyleyecek iki çift lafı olan
buyursun başlık altından yakıversin. programda tüm exlere, hep birlikte, ver yansın edelim.

kalkış yeri & saati : çarşamba 21:00 *

afiş içün saygı değer arkaaşımız cenk'in arka bahçesi'ne teşekkürlerimizle...
devamını gör...

don kişot - dertleşmekten çok maceralarına katılırdım.eğlenirdik birlikte ben de kılıçlarımı kuşanır savaş açardım yel değirmenlerine.
devamını gör...

popüler edebi romanlar

tamam en çok sen sevdin tutunamayanlar'ı, kürk mantolu madonna'yı.

tamam evet, cemal süreya'da öyle demiş.

göğe bakalım, aynen.
devamını gör...

evden çıkmadan önce acelem olsun ya da olmasın muhakkak bir bardak su içerim çünkü dışarı çıktığım an deli gibi susayacağım gibi hissederim hep..
devamını gör...

kullandığınız takdirde sizlere oldukça fayda sağlayabilecek uygulama/sitelerdir. siftah benden, bereket sizden;

- akademia: birçok farklı katagorideki makaleyi tek seferde elinizin altında bulundurabileceğiniz çok güzel bir uygulamadır.
uzun süredir kullandığım bu uygulama sayesinde bilgi birikimimi x2 şeklinde arttırmış olabilirim.

- raf: diziler, kitaplar ve filmler hakkında bilgi içeren şahayane bir uygulamadır. yorumlar da içerir.

- futureme: bu site makara arayanlar için oldukça güzel. gelecekteki kendinize mail atıyorsunuz, ayarladığınız tarihte mail gelip kapınızı çalıyor!

benden bu kadar.
devamını gör...

lord kitchener tarafından yazılıp harry belafonte tarafından seslendirilen artık ikonik bir hal almış şarkıdır.

harry belafonte’nin jump up calypso albümünde yer alan şarkı ilk yayınlanmasının ardından 9 sene geçince harry belafonte tarafından seslendirilerek ün kazanmıştır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
trinidad tobago kökenli olan ve sömürgeci hükümetlere ve valilere bir başkaldırı niteliği taşıyan ancak oldukça ritmik ve coşturucu bir melodiye sahip olan calpyso tarzında bir şarkıdır.

zaten harry belafonte jamaika asıllı bir şarkıcıdır ve bir insan hakları savunucusudur. ayrıca çok renkli bir kişiliğe de sahip olan belafonte amerika’da kalipsonun kralı olarak da anılır.

şarkının dünya çapında üne kavuşması ise ne belofante’nin mükemmel yorumu ne de şarkının insanı sürükleyen ritmi sayesinde olmuştur. şarkıya sahip olduğu ünü kazandıran ve onlarca coverının yapılmasına neden olan hayran mı olsam nefret mi etsem karar veremediğim yönetmen tim burton’ın beetlejuice filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

filmin önemli bir sahnesinde kullanılan şarkı lydia deetz karakterini canladıran winona rider’ın ve ona eşlik eden ailenin sevimli ama korkutucu dansları eşliğinde kullanılmıştır.
devamını gör...

okumaya çok geç kaldığım harper lee romanı.
ırkçılık, eşitlik konularında yazılmış en nahif, en insancıl kitaplardan biri. bu konuları küçük bir kız çocuğunun gözünden anlatması bir yana anlatırken çocuk yetiştirme üzerine ipuçları vermesi ise kitabı çok başka yerlere taşıyor.

yaşlı ve hasta bir kadının morfine bağımlı olmamak için verdiği mücadeleyi anlatırken aşağıdaki ifadeyi kullanmıştır yazar.

mertlik, baştan bitik olduğunu bilip de çabalamak, olacakları göğüsleyebilmektir. binde bir kazanırsın ama kazandığın da olur.

ve günümüzün bence en büyük problemlerinden biri olan bireysel silahlanma hakkında söyledikleri ise şöyledir;

silah taşımak başkalarına vur emri çıkarmaktır

bu kitap verdiği toplumsal mesajlarla bana the life of david gale filmini hatırlattı. bazen inanmak istediğimiz gerçekler, en gerçek yalanlar oluyor ne yazık ki.

severek okuyacağınız akıcı bir kitap.
devamını gör...

seçme saçmalar şeklinde özetlenebilecek açıklamalardır. özet olarak ;
- dövizdeki dalgalanmalar ekonomik temelli değil. ( ülkeyi karıştırmak isteyen çeşitli odaklar, maşalar, dış güçler falan filan)
- isteseniz de istemeseniz de kanal istanbul'u yapacağız. (beka meselesi , rant yoktur, hizmet aşkı falan filan ve ağır inatlaşma )
- bunun hesabını vereceksiniz. (cehape zihniyeti, darbe mağduriyeti , hamaset utanmaz kılışdar falan filan)
- ecevit döneminde o daktilolar neden atıldı .( şair burada yazar kasa demek istemiştir)
-rabbime, bana böyle bir ordunun 'başkomutanı' sıfatını bahşettiği için binlerce kez hamdüsenalar ediyorum. (arapça bilir gibi yapmak, kitleye selam vesaire)
-şu çok önemli, almanya'dan falan çok öndeyiz; 1,5 milyon olan üniversite öğrencisi sayımız 8 milyonun üzerine çıktı. ( her üniversite mezunu illa iş bulacak diye bir şey yok dediği üniversitelerden bahsediyor, hani merkel üff demişti o işte)
- bu ülkede iş bulmakta zorluk çektiği için geleceğine tereddütle bakan her gencin sıkıntısına biz çözüm olacağız. ( dedi valla)

aklımıza mukayyet olmalıyız
mukayyet olmalıyız aklımıza
olmalıyız aklımıza mukayyet.
selam ve dua ile...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim