how i met your mother'dan akılda kalanlar
marshall ın iddiada kazandığı 5 tokat ve istediği zaman atma hakkı, arada barney i tokat atıcakmış gibi korkutup vazgeçmesi ilk aklıma gelen,
maçın sonucunu öğrenmeden akşama kadar uğraştıkları bölüm en sevdiğim bölüm ve maçın başında barney in skoru söyleyerek yaptığı piçlik,
ted in robin i ilk gördüğü an..
ted in araba alıp bir türlü kullanamaması,
evin önüne koyup, gidip içinde oturması.
marshall ın dev ailesi.
ted in ve robin in evleri.
maçın sonucunu öğrenmeden akşama kadar uğraştıkları bölüm en sevdiğim bölüm ve maçın başında barney in skoru söyleyerek yaptığı piçlik,
ted in robin i ilk gördüğü an..
ted in araba alıp bir türlü kullanamaması,
evin önüne koyup, gidip içinde oturması.
marshall ın dev ailesi.
ted in ve robin in evleri.
devamını gör...
kedi sahipleneceklere tavsiyeler
kendinizi kedi sahiplendim diye kandırdığınızı ama aslında kedinin sizi sahiplendiğini unutmayın.
devamını gör...
kuzey ege
türkiye'de en huzurlu tatili yapabileceğiniz bölgedir. muğla, antalya, aydın ve izmir gibi herkesin bildiği kalabalık yerlerde tatil yapmak yerine kuzey ege'de tatil yapmak çok daha iyidir, fiyat açısından nispeten uygundur.
devamını gör...
şarkıların sorduğu acımasız sorular
herkes gider mi?
devamını gör...
19 haziran 2021 grup yorum tweeti
grup yorum daha önce de başka bir arkadaşını bu şekilde rencide edecek şekilde yaftalamıştı. (bkz: 27 nisan 2021 grup yorum'un mektubu)
yaşamdan çok ölüme yakın oldukları için hayretle karşıladığım oluşum, birilerinin acıyla ölüme sürüklenmesinden tuhaf bir tat alıyor diye düşünüyorum.
ibrahim gökçek ve helin bölek açlık grevini ölüm orucuna çevirerek bir yıla yakın bir sürede ölümü beklediler. kim ne kazandı bilmiyorum ama iki genç insan ölerek hayatını kaybetti.
isyanını müzikle dile getirmektense ölüme güzelleme yapmaktan vazgeçmelerini dilerim.
taraflı tarafsız herkesin dimağında bir yorum şarkısı olsun diye uğraşmayı bıraktılar beri, benim için adlarının yanında ölüm imgesi beliriyor.
yaşamdan çok ölüme yakın oldukları için hayretle karşıladığım oluşum, birilerinin acıyla ölüme sürüklenmesinden tuhaf bir tat alıyor diye düşünüyorum.
ibrahim gökçek ve helin bölek açlık grevini ölüm orucuna çevirerek bir yıla yakın bir sürede ölümü beklediler. kim ne kazandı bilmiyorum ama iki genç insan ölerek hayatını kaybetti.
isyanını müzikle dile getirmektense ölüme güzelleme yapmaktan vazgeçmelerini dilerim.
taraflı tarafsız herkesin dimağında bir yorum şarkısı olsun diye uğraşmayı bıraktılar beri, benim için adlarının yanında ölüm imgesi beliriyor.
devamını gör...
ahmed arif'in dizeleri
"şarkılar bilirim çığ tutmuş..."

bir sigara-kitap ikilisi de benden gelsin, ahmed arif ile birlikte.

bir sigara-kitap ikilisi de benden gelsin, ahmed arif ile birlikte.
devamını gör...
masum
saf. insan masum kalabilmek istiyor. ne olursa olsun masum sevmek, masum nefret etmek ve masum yaşamak. günahlarının geçmişiyle yüzleşmek istemez hiç kimse. fakat öyle anlar gelir ki insan 360 derece farklılaşır. yaşamı reddeder ve kaosa sığınır. yine de içinde bir masumiyet kırıntısı barındırıyor olamaz mı insan? hiç kimse şeytani emeller ardında yaşayamaz sonsuza dek. er ya da geç pes eder. aydınlanır, tövbe eder. günahlarından arınmak için yalvarır. inanmasa bile yalvarır. "yaptığım tüm kötülükler için affet beni tanrım!" der ağlayarak. "beni tanıyorsun! beni tanıyorsun ve yaptıklarımın sebebini yalnızca sen biliyorsun!"
dışarıda dondurucu bir soğuk var... kahramanımız ağlayadursun. tövbesi yalnızca kendi çıkarınaydı. dolayısıyla affedilmesi de mümkün olmayacak. fakat geçmişte işledikleri yüzünden sevememişse bir başka ruhu, duyumsayabildiğinden şüphe etmişse; işte o zaman affedilir. bir başka ruh için kendi ruhunu yok sayarsa affedilir insan.
zaten masumiyet bunu ifade etmez mi? kendi çıkarından uzak, insanların iyiliğini açık yüreklilikle istemek ve huzur bulmak. pekâlâ öyleyse... birçokları gibi kahramanımız da bunun ayırdına varamayacak. ve bir yaz günü, koltuğunda acı içinde huzuruna kavuşacak... aman ne huzur.
dışarıda dondurucu bir soğuk var... kahramanımız ağlayadursun. tövbesi yalnızca kendi çıkarınaydı. dolayısıyla affedilmesi de mümkün olmayacak. fakat geçmişte işledikleri yüzünden sevememişse bir başka ruhu, duyumsayabildiğinden şüphe etmişse; işte o zaman affedilir. bir başka ruh için kendi ruhunu yok sayarsa affedilir insan.
zaten masumiyet bunu ifade etmez mi? kendi çıkarından uzak, insanların iyiliğini açık yüreklilikle istemek ve huzur bulmak. pekâlâ öyleyse... birçokları gibi kahramanımız da bunun ayırdına varamayacak. ve bir yaz günü, koltuğunda acı içinde huzuruna kavuşacak... aman ne huzur.
devamını gör...
boğaziçi sadece elitistlerin değil milletindir
yine kendi kadrolarına oynanmış, gazlayıcı bir cümle. bunların tayfaya bir kesimi hedef göster, cümle sonuna milletindir falan ekle kafi nasılsa. elitist falan diyince oo der nasılsa ardındaki sürü. bir ara dillerine beka, kripto falan lafları dolanmıştı, kimle siyaset konuşsan daha ikinci cümlede bu kelimeleri kullanıyordu 40 senelik ömründe kullanmamış olanlar. bir süre de bu elitistle falan ilerlerler, lugata yeni kelime eklendi.
bir rivayete göre meşhur bir filozofa "servet ayaklarınızın altında olmasına rağmen, neden bu kadar fakirsiniz?" diye sormuşlar, "ona ulaşmak için, eğilmek lazım da ondan" demiş. keşke şu hikayeden bir ders çıkarsa bazı insanlar, direkt domalmaktansa!
bir rivayete göre meşhur bir filozofa "servet ayaklarınızın altında olmasına rağmen, neden bu kadar fakirsiniz?" diye sormuşlar, "ona ulaşmak için, eğilmek lazım da ondan" demiş. keşke şu hikayeden bir ders çıkarsa bazı insanlar, direkt domalmaktansa!
devamını gör...
san sebastian cheesecake
doğrusunun taifini veriyorum, not alın lütfen.
malzemeler
5 yumurta
3 paket labne (200g x 3)
1 paket sürülebilir taze peynir (200g)
4 yemek kaşığı (silme) un
2 paket krema
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı pudra şekeri
1/2 yemek kaşığı (silme) mısır nişastası
2 paket vanilin
26cm kelepçeli kalıp ve pişirme kağıdı
püf noktalar
*** bütün malzemeler oda sıcaklığında beklesin. yoksa bazı sorunlar yaşıyorsunuz. mesela krema löpç diye düşüyor yarısı kutusunda kalıyor. erisin diye ocak açıp üstünde eritmek gerekiyor falan. boşuna iş.
* labne ve taze peynir miktarını değiştirebilirsiniz. 400-400 ayarlarsanız da olur. hepsini taze peynir, ya da hepsini labne de kullanabilirsiniz. maksat 800g peynir olsun. markayı miktarı falan damak tadına göre ayarlarsınız. taze peynir daha saf bir tat, vanilya koyacaksanız taze peynir çok olsun. labne daha tuzlu ve biraz daha yoğun kıvamlı olur kekiniz. yoğurt gibi sevenler taze peynirci, daha sert sevenler labneci olsun. deneyin işte ağzınıza göre.
* toz şeker-pudra şekeri konusunda şöyle bir şey var, pudra şekerinde zaten nişasta bulunur. eğer sadece pudra şekeri kullanacaksanız yarım yemek kaşığı nişasta iptal. sadece toz şeker kullanacaksanız nişasta 1 tam yemek kaşığı olsun. daha yoğun kıvam istiyorsanız 1.5 yk olabilir ama bu gerçek bir kek değil unutmayın. biraz lömbür lömbür olmalı. şekerleri de değiştirebilirsiniz yani. sadece oynadığınız zaman nişastasıyla da oynamayı unutmayın (ya da yumurtayı artırın).
* 5 yumurta yerine 4 yumurta+1 yk nişasta olabilir. ya da 6 yumurta girip nişastayı komple iptal de edebilirsiniz. yumurta ve nişasta arttıkça kıvam artar, daha koyu bir kek olur. aklınızda olsun. ayrıca fazla yumurta, eğer düzgün pişiremezseniz çiğ kokar. fazla yumurta her zaman risktir.
* vanilin koymayabilirsiniz. ilk kez koyuyorum ama muhteşem bir kokusu var. yarın yeneceği için henüz tadını bilmiyorum. her zamanki tarifime sadece vanilin ekleyerek yaptım bugün. ben koymam kardeşim derseniz de başım gözüm üstüne.
* ölçüler 26cm kalıba göre verilmiştir. daha büyük ya da daha küçük kalıbınız varsa ne yaparsınız bilmiyorum. kalıbı ağzına kadar dolduruyorum ben bu ölçüyle yaptığımda. her yapışımda da "aha bu sefer taşacak" diye korkuyorum. henüz taşmadı.
* yağlı kağıt olmazsa olmaz. tabanına bir tane serip kelepçeyi kapatın. dışarıdaki fazlalıkları kesin (yoksa yanar). kalıbın iç duvarları çıplak mı kalacak? tabii ki hayır. bir başka kağıdı da içine yerleştirin. yani taban için ekstra 1 kat daha atmış olduk işte. tek kat kağıda güvenmiyorum ben taban için. siz tek kağıtla da yapabilirsiniz. kağıdınız yoksa kalıbı tereyağ ile yağlayıp da karışımı koyabilirsiniz belki, ama hiç denemedim çalışır mı bilmiyorum.
nasıl yapılır
1. peynirlerin hepsini ve şekeri büyük ve derin bir karıştırma kabına boşaltın. şekerin kıtırlığı gidene kadar mikserden geçirin. traş köpüğü kıvamına gelecektir, bu noktada durabilirsiniz (tahmini olarak 2-3 dakika). kıvam tutmasa da sorun değil, şekerin kıtırlığını yok etseniz yeter. sadece pudra şekeri kullanıyorsanız böyle bir derdiniz zaten yok. 3dk mikserden geçirin bitti gitti.

2. artık mikseri bırakın. bu aşamadan sonra işimiz yok. yumurtaları tek tek karışımın içine kırın. biri karışmadan diğerini eklemeyin. çırpma teli, kaşık, kepçe, silikon spatula, mutfakta ne varsa iş görür. karıştırın güzelce. 5 yumurtanın hepsini tek tek kırıp ayrı ayrı karıştırmalısınız.
3. yumurtaları da karıştırınca kremayı ekleyin. un, nişasta, krema vs bunları da ekleyip karıştırın güzelce. un yok olana kadar iyice karıştırmanız lazım. unu, nişastayı ve vanilini süzgeçten/elekten geçirip eklerseniz daha güzel olur topaklanmaz. o topakları açmakla uğraşmayın diye diyorum. açamazsınız da zaten çoğu zaman. yerken insanın ağzına gelir. hoş değil. neyse.
4. kalıbı hazırlayın (yağlı kağıt falan). karışımı kalıba dökün, kenarlarından tutup yere 3-4 kez vurun ki içinde hava kalmasın.

5. 210 derece fırında en üst rafta 20-25dk pişirin. fırından fırına değişiklik gösterir ama isterseniz 200 derece fırında üstünü yakana kadar (10dk), sonrasında 180 dereceye indirip bi 15-20 dakika daha da pişirebilirsiniz. böyle daha çok pişeceği için daha katı ve yoğun olur. tek seferde pişirirseniz içi yoğurt gibi kalır, kaşıkla yersiniz (olması gerektiği gibi).
*** çok önemli bir bilgi daha. pişirdikten sonra asla fırında bırakmayın, dışarı alın soğusun oda sıcaklığına gelsin. sonra buzdolabına atın 1 gece bekletin. eğer gevşek kıvamlı seviyorsanız yemeden önce buzdolabından çıkartıp oda ısısında bekletin (mesela 1 saat önce). yok ben sert seviyorum çatal batırıcam diyorsanız çıkarttığınız gibi kesip servis edin. dolaptayken katılaşır, bekleyince kendini salar yani. sonra vay efendim tarifine uydum ama benimki daha katı oldu, efendim çatal batırdım dişlerinin arasından aktı falan demeyin.
afiyet olsun.
streamable.com/efygxr
malzemeler
5 yumurta
3 paket labne (200g x 3)
1 paket sürülebilir taze peynir (200g)
4 yemek kaşığı (silme) un
2 paket krema
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı pudra şekeri
1/2 yemek kaşığı (silme) mısır nişastası
2 paket vanilin
26cm kelepçeli kalıp ve pişirme kağıdı
püf noktalar
*** bütün malzemeler oda sıcaklığında beklesin. yoksa bazı sorunlar yaşıyorsunuz. mesela krema löpç diye düşüyor yarısı kutusunda kalıyor. erisin diye ocak açıp üstünde eritmek gerekiyor falan. boşuna iş.
* labne ve taze peynir miktarını değiştirebilirsiniz. 400-400 ayarlarsanız da olur. hepsini taze peynir, ya da hepsini labne de kullanabilirsiniz. maksat 800g peynir olsun. markayı miktarı falan damak tadına göre ayarlarsınız. taze peynir daha saf bir tat, vanilya koyacaksanız taze peynir çok olsun. labne daha tuzlu ve biraz daha yoğun kıvamlı olur kekiniz. yoğurt gibi sevenler taze peynirci, daha sert sevenler labneci olsun. deneyin işte ağzınıza göre.
* toz şeker-pudra şekeri konusunda şöyle bir şey var, pudra şekerinde zaten nişasta bulunur. eğer sadece pudra şekeri kullanacaksanız yarım yemek kaşığı nişasta iptal. sadece toz şeker kullanacaksanız nişasta 1 tam yemek kaşığı olsun. daha yoğun kıvam istiyorsanız 1.5 yk olabilir ama bu gerçek bir kek değil unutmayın. biraz lömbür lömbür olmalı. şekerleri de değiştirebilirsiniz yani. sadece oynadığınız zaman nişastasıyla da oynamayı unutmayın (ya da yumurtayı artırın).
* 5 yumurta yerine 4 yumurta+1 yk nişasta olabilir. ya da 6 yumurta girip nişastayı komple iptal de edebilirsiniz. yumurta ve nişasta arttıkça kıvam artar, daha koyu bir kek olur. aklınızda olsun. ayrıca fazla yumurta, eğer düzgün pişiremezseniz çiğ kokar. fazla yumurta her zaman risktir.
* vanilin koymayabilirsiniz. ilk kez koyuyorum ama muhteşem bir kokusu var. yarın yeneceği için henüz tadını bilmiyorum. her zamanki tarifime sadece vanilin ekleyerek yaptım bugün. ben koymam kardeşim derseniz de başım gözüm üstüne.
* ölçüler 26cm kalıba göre verilmiştir. daha büyük ya da daha küçük kalıbınız varsa ne yaparsınız bilmiyorum. kalıbı ağzına kadar dolduruyorum ben bu ölçüyle yaptığımda. her yapışımda da "aha bu sefer taşacak" diye korkuyorum. henüz taşmadı.
* yağlı kağıt olmazsa olmaz. tabanına bir tane serip kelepçeyi kapatın. dışarıdaki fazlalıkları kesin (yoksa yanar). kalıbın iç duvarları çıplak mı kalacak? tabii ki hayır. bir başka kağıdı da içine yerleştirin. yani taban için ekstra 1 kat daha atmış olduk işte. tek kat kağıda güvenmiyorum ben taban için. siz tek kağıtla da yapabilirsiniz. kağıdınız yoksa kalıbı tereyağ ile yağlayıp da karışımı koyabilirsiniz belki, ama hiç denemedim çalışır mı bilmiyorum.
nasıl yapılır
1. peynirlerin hepsini ve şekeri büyük ve derin bir karıştırma kabına boşaltın. şekerin kıtırlığı gidene kadar mikserden geçirin. traş köpüğü kıvamına gelecektir, bu noktada durabilirsiniz (tahmini olarak 2-3 dakika). kıvam tutmasa da sorun değil, şekerin kıtırlığını yok etseniz yeter. sadece pudra şekeri kullanıyorsanız böyle bir derdiniz zaten yok. 3dk mikserden geçirin bitti gitti.

2. artık mikseri bırakın. bu aşamadan sonra işimiz yok. yumurtaları tek tek karışımın içine kırın. biri karışmadan diğerini eklemeyin. çırpma teli, kaşık, kepçe, silikon spatula, mutfakta ne varsa iş görür. karıştırın güzelce. 5 yumurtanın hepsini tek tek kırıp ayrı ayrı karıştırmalısınız.
3. yumurtaları da karıştırınca kremayı ekleyin. un, nişasta, krema vs bunları da ekleyip karıştırın güzelce. un yok olana kadar iyice karıştırmanız lazım. unu, nişastayı ve vanilini süzgeçten/elekten geçirip eklerseniz daha güzel olur topaklanmaz. o topakları açmakla uğraşmayın diye diyorum. açamazsınız da zaten çoğu zaman. yerken insanın ağzına gelir. hoş değil. neyse.
4. kalıbı hazırlayın (yağlı kağıt falan). karışımı kalıba dökün, kenarlarından tutup yere 3-4 kez vurun ki içinde hava kalmasın.

5. 210 derece fırında en üst rafta 20-25dk pişirin. fırından fırına değişiklik gösterir ama isterseniz 200 derece fırında üstünü yakana kadar (10dk), sonrasında 180 dereceye indirip bi 15-20 dakika daha da pişirebilirsiniz. böyle daha çok pişeceği için daha katı ve yoğun olur. tek seferde pişirirseniz içi yoğurt gibi kalır, kaşıkla yersiniz (olması gerektiği gibi).
*** çok önemli bir bilgi daha. pişirdikten sonra asla fırında bırakmayın, dışarı alın soğusun oda sıcaklığına gelsin. sonra buzdolabına atın 1 gece bekletin. eğer gevşek kıvamlı seviyorsanız yemeden önce buzdolabından çıkartıp oda ısısında bekletin (mesela 1 saat önce). yok ben sert seviyorum çatal batırıcam diyorsanız çıkarttığınız gibi kesip servis edin. dolaptayken katılaşır, bekleyince kendini salar yani. sonra vay efendim tarifine uydum ama benimki daha katı oldu, efendim çatal batırdım dişlerinin arasından aktı falan demeyin.
afiyet olsun.
streamable.com/efygxr
devamını gör...
haftada 4 gün çalışma denemesinin başarıyla sonuçlanması
araştırmacılar, izlanda'da yapılan ve dünyanın şimdiye kadarki en büyük haftada 4 gün çalışma denemesinin büyük başarıyla sonuçlandığını ve ingiltere'de de test edilmesi gerektiğini belirtti.

izlanda'da yapılan bir araştırma kapsamında, ülkenin çalışan nüfusunun yüzde 1'inden fazlası, toplam ücrette herhangi bir azalma olmadan haftalık çalışma süresini 35-36 saate indiren pilot programa katıldı.
uygulama, işçiler, ofis çalışanları, hastane ve sosyal hizmetler çalışanları dahil iş yerleri ve standart olmayan vardiya düzenlerinde 09.00-17.00 saatlerinde çalışan farklı gruplardan oluşturuldu.
haftada 4 günü kapsayan çalışma denemesinin ardından izlanda'daki sürdürülebilirlik ve demokrasi derneği (alda) ve ingiltere'deki autonomy adlı düşünce kuruluşlarının yayımladığı ortak analiz, 2015'ten 2019'a kadar süren ve 2 bin 500'den fazla kişinin katıldığı denemelerin üretkenliği ve refahı artırdığını ortaya koydu.
denemeye katılan işçilerin refahının bir dizi göstergede önemli ölçüde iyileştiği, stres ve tükenmişliğin yanı sıra sağlık, iş ve yaşam dengesinin hemen hemen pilot programa katılan tüm gruplarda önemli ölçüde iyileştiğini gösterdi.
öte yandan, araştırmacılar, denemeye dahil edilen iş yerlerinin çoğunda üretkenlik ve hizmet sunumunun aynı kaldığını veya iyileştiğini gözlemledi.
buradan
devamını gör...
avrupalılar o kadar keşif ve buluş yaparken doğulular ne yapıyordu sorunsalı
burada ki bazı arkadaşların doğuyu böylesine ayırıp ırkçı söylemler yapması ironi sanırım.
elbette doğu medeniyetin beşiğidir ve bir yerden sonra geri kalmıştır kabul ediyoruz.
her ne kadar batı kendini belli bir dönemden sonra reformverönesansolarak geliştirme gösterse de biliyoruz ki öğrendikleri bilgilerin çoğu temelidoğumedeniyetine aittir. tek tek saymamıza gerek yok neleri örnek aldıklarına dair orada ki ince detayı geçmeyin.
elbette doğu medeniyetin beşiğidir ve bir yerden sonra geri kalmıştır kabul ediyoruz.
her ne kadar batı kendini belli bir dönemden sonra reformverönesansolarak geliştirme gösterse de biliyoruz ki öğrendikleri bilgilerin çoğu temelidoğumedeniyetine aittir. tek tek saymamıza gerek yok neleri örnek aldıklarına dair orada ki ince detayı geçmeyin.
devamını gör...
bekunis
kabızlık durumlarında kullanılan tamamen bitkisel bir ilaç.
en iyi ve en etkili kabızlık ilaçlarındandır.
bağırsakları tertemiz ediyor ama çok mecbur kalmadıkça içilmemesinde fayda var.
en iyi ve en etkili kabızlık ilaçlarındandır.
bağırsakları tertemiz ediyor ama çok mecbur kalmadıkça içilmemesinde fayda var.
devamını gör...
irish republican army
temellerini 1916 yılında irlanda'nın büyük kısmını britanya yönetiminden çıkaracak olan olayları başlatan irish volunteer army'den alan ayrılıkçı hareket. o yıllarda irlanda cumhuriyetçileri büyük bir kitle olmasalar da yaklaşık 3000 kişilik gönüllü birliğiyle easter rising olarak anılan ayaklanmada dublin'i ele geçirmeyi başarırlar, şehrin geri alınması sırasında britanya kuvvetlerinin sivil-ayrılıkçı ayırt etmeden tüm şehri ateş altına alması, tutuklamalar, infazlar ve cumhuriyetçilerin teslim olmasının ardından liderlerinin idam edilmesi (bkz: leaders of sixteen) ayaklanmaya katılmayan irlanda'lıların tepkisini çeker.
1917 yılında sinn fein'de örgütlenen cumhuriyetçiler partinin hedefinin irlanda'nın bağımsızlığı olduğunu ilan ederler. ardından partinin liderleri tutuklanır. bu olaylara tepki olarak halkın ve işçi partisinin desteğini alan sinn fein 1918 britanya genel seçimlerinde büyük başarı elde eder. ancak sinn fein vekilleri westminster'a gitmeyi reddeder ve dublin'de irlanda parlamentosunu kurarak bağımsızlık ilan ederler.
bağımsızlık ilanından sonra irlanda'daki bütün britanya kuvvetleri işgalci kabul edilir ve bu kuvvetlere bağlı birlikler ve onlar için çalışan irlandalılar sistematik olarak saldırıya uğrar. michael collins'in emriyle irish volunteer army üyerlerine yaptırılan suikastler parti içerisinde rahatsızlığa sebep olur ve bu birlikler tekrar organize edilerek irish republican army ismini alır.
1919 yılında bağımsız irlanda parlamentosu yasaklanır ve irlanda'yı kontrol altına alabilmek için winston churchill'in oluşturduğu birinci dünya savaşı gazilerinden oluşan deneyimli birlikler ada'da konumlandırılır (bkz: black and tans). 1921 yılına kadar ira'in izlediği gerilla taktiklerinin başarılı olması, britanya kuvvetlerine ve egemenliğine karşı boykot başlatılması ( ticaretin durdurulması, asker ve malzeme taşımanın reddedilmesi, özellikle britanya'ya bağlı devlet kurumları yerine irlanda parlamentosundan arda kalan yerel yönetimlere ait mahkemelerin kurulması (bkz: dail courts) gerginliği arttırır. son olarak collins'in 13 ingiliz ajananını (bkz: cairo gang) bir gün içerisinde öldürtmesiyle, britanya'ya bağlı askerler croke park'taki futbol maçını basarak etrafa rastgele ateş ederler ve 14 kişiyi öldürürler (bkz: bloody sunday.)
katliamın ardından irlanda'da sıkı yönetim ilan edilir. londra'da hazırlanan yasa ile irlanda protestanların yoğun olduğu kuzey'de belfast'ta ve katoliklerin yoğun olduğu güney için ise dublin'de olmak üzere britanya'ya bağlı 2 yerel meclis kurulmasına izin verir. ancak cumhuriyetçiler bu yasadan memnun olmaz ve ira yeni bir ayaklanma başlatır ((gbkz: the wind that shakes the barley) isimli filme konu olan olaylar bu noktadan sonra başlar). olayların kontrolden çıkmaya başlaması üzerine britanya barış ister ve michael collins'in de içerisinde bulunduğu heyet anglo-irish treaty'i imzalar. antlaşmaya göre adada imparatorluğa bağlı özgür irlanda devleti (bkz: dominyon) kurulurken kuzey irlandanın bu devletin bir parçası olmayacağı kabul edilir.
antlaşmanın ihanet olduğunu düşünen bir kısım ira ve sinn fein üyesi karşı çıkarlar ancak antlaşma mecliste ufak bir farkla kabul edilir. antlaşmadan yana olan ira üyeleri irish national army (ina) olarak resmi üniforma giyerlerken karşı olanlar ira ismiyle mücadeleye devam etme kararı alır. britanya kuvvetlerinin çekildikleri bölgelerde ina ve ira kuvvetleri silah ve mevzileri kimin alacağına dair çekişmeye başlarlar.
antlaşmaya karşı olan sinn fein ve ira'nın önde gelen isimlerinden eamon de valera ülkeyi gezerek halkı antlaşmayı reddetmeye çağırır ;
"ıf they accepted the treaty, and if the volunteers of the future tried to complete the work the volunteers of the last four years had been attempting, they would have to complete it, not over the bodies of foreign soldiers, but over the dead bodies of their own countrymen. they would have to wade through ırish blood, through the blood of the soldiers of the ırish government and through, perhaps, the blood of some of the members of the government in order to get ırish freedom"
"antlaşmayı kabul ederlerse ve geleceğin gönüllüleri, son dört yılın gönüllülerinin yapmaya çalıştıkları işi tamamlamaya çalışırlarsa, bunu yabancı askerlerin bedenleri üzerinden değil, kendi vatandaşlarının bedenleri üzerinden yapmalı. irlandanın özgürlüğünü elde etmek için irlandalı kanının, irlanda hükümet askerlerinin kanın ve belkide bazı hükümet üyelerinin kanın üzerinden geçmeleri gerekecek."
1922' de antlaşmaya karşı olan ira üyeleri ülkenin çeşitli şehirlerini ve hükümet binalarını işgal ederek britanya'yı antlaşmayı bozmaları için tahrik etmeye çalışırlar. aynı yıl yapılan seçimlerde halkın büyük çoğunluğu antlaşmadan yana tavır alır ve de valera destek kaybederken michael collins mecliste daha fazla güç kazanır. ira'nın tahriklerinden rahatsız olan britanya collins'e problemleri çözememesi halinde adayı tekrar işgal edebileceklerine dair bir ultimatom verir. bunun üzerine collins dublin'de ira tarafından işgal edilen yüksek mahkeme binasını top atışına tutar ve iç savaşı başlatır.
hükümet güçleri kısa süre içerisinde dublin'i kontrol altına alırlar ancak ülkenin genelinde büyük bir direnişle karşılaşırlar. ira militanları sayıca fazladır ve savaş konusunda deneyimlidirler, hükümet güçleri ise britanya'dan aldıkları ağır silahlara sahiptir ancak büyük kısmı acemi askerlerden oluşmaktadır. konvansiyonel savaşı kaybetmeye başlayan ira açıktan savaşmayı bırakarak tekrar gerilla taktiklerine geri döner. köşeye sıkışan ira'nın ateşkesi kabul edeceğini düşünen collins görüşmelere gitmek üzere yola çıktığında pusuya düşürülerek öldürülür. collins'in ölümü çatışmaları şiddetlendirir ve ülkede sıkı yönetim ilan edilir, meclisten geçen yasayla ordu artık vatandaşları askeri mahkemeye çıkartıp idam edebilme yetkisine sahiptir. bunun üzerine ira yasanın lehine oy veren vekillere karşı suikastlar düzenlemeye başlar.
1923'e gelindiğinde ingiliz asıllı irlanda vatandaşlarına, hükümet çalışanlarına ve onların mal varlıklarına ira'nın saldırıları devam etmektedir. hükümet kuvvetleri ise ira üyelerini tutuklamak yerine yakaladıkları yerde infaz etmeye başlamıştır. terör taktikleri ve savaştan bıkan halkın ira'ya desteği gün geçtikçe azalmaya başlar. koyu katolik olan irlanda'da kilise bilinen ira üyelerinin cenazelerini kaldırmayı reddeder. ira'nın o dönem lideri olan liam lynch'in öldürülmesinin ardından seçilen yeni lider frank aiken ise militanlara silah bırakma emri verir ve yenilgi kabul edilir. bu sırada seçimlerde aşırı sağcı olan cumann na ngaedheal isimli antlaşma yanlısı milliyetçi parti birinci olarak çıkmış ve hükümet kurmuştur. iç savaşın bitmesiyle birlikte ira üyeleri büyük ölçüde tutuklanmıştır ve çoğu 1924 yılına tahliye edilir.
savaş sonrası serbest bırakılan ira üyeleri sağcı hükümet karşısında komünizm ve sosyalizme yönelmiştir, bu dönemde sovyetler birliğinden ideolojik ve maddi destek almışlar karşılığında bu ülke için irlanda ve britanya'da müttefiklere karşı casusluk faaliyeti gerçekleştirmiştir. 1926 yılına gelindiğinde de valera tarafından antlaşma karşıtı fianna fail partisi kurulur. 1932 yılında fianna fail iktidara gelir ve ilk yıllarında ira'ya karşı yumuşak bir tutum sergiler. bu dönemlerde büyük buhran'ın etkisiyle ira halk arasında tekrar popüler hale gelir ve üye sayıları hızla artar. 1935 yılında ira, hükümetin hala britanya'ya karşı tam bağımsızlık için yeterli mücadeleyi göstermediğine inanarak çeşitli eylemlere girişir. bankya soygunları ve işlenen cinayetler üzerine 1936 yılında de valera örgütü yasadışı ilan eder. 1937 yılında de valera hazırladığı yeni anayasa ve takip eden referandumla özgür irlanda devletine son vererek irlanda cumhuriyeti'ni kurar. ira, bağımsız cumhuriyetin ira'nın silahlı mücadelesi yerine siyasi arenada kazanılmasıyla halkın desteğini tekrar kaybeder.
cumhuriyetin kurulmasından sonra örgüt üyeleri dikkatlerini katolik azınlığın ezildiği britanya yönetimindeki kuzey irlanda'ya çevirir. 1939 yılında britanya'ya savaş ilan ederek bu ülkeye karşı büyük bir bombalama eylemi başlatır. ikinci dünya savaşı'nın başlamasıyla nazi almanyası adına britanya'da birçok sabotaj eylemi gerçekleştirirler. beklentileri nazilerin desteği ile kuzey irlanda'nın britanya yönetimininden kopartılmasıdır ancak savaşı almanların kaybetmesiyle birlikte bu plan suya düşer.
1950'li yıllara gelindiğinde kuzey irlanda'da tekrar gerilla eylemlerine başlarlar ancak başarılı olamazlar. 1960 yıllarda marksizimin etkisi altınadaki örgüt içerisinde iki grup oluşur, marksist ideolojiye inanan üyeler kuzey irlanda için çözümün siyasi olabileceğine inanırken diğer grup bunun sadece silahlı mücadele ile yapılabileceğini savunur. zaman içerisinde örgüt içerisindeki bu ayrılık derinleşir ve 1969 yılında marksist offical irish republican army ve provisional irish republican army olmak üzere ikiye ayrılır.
1917 yılında sinn fein'de örgütlenen cumhuriyetçiler partinin hedefinin irlanda'nın bağımsızlığı olduğunu ilan ederler. ardından partinin liderleri tutuklanır. bu olaylara tepki olarak halkın ve işçi partisinin desteğini alan sinn fein 1918 britanya genel seçimlerinde büyük başarı elde eder. ancak sinn fein vekilleri westminster'a gitmeyi reddeder ve dublin'de irlanda parlamentosunu kurarak bağımsızlık ilan ederler.
bağımsızlık ilanından sonra irlanda'daki bütün britanya kuvvetleri işgalci kabul edilir ve bu kuvvetlere bağlı birlikler ve onlar için çalışan irlandalılar sistematik olarak saldırıya uğrar. michael collins'in emriyle irish volunteer army üyerlerine yaptırılan suikastler parti içerisinde rahatsızlığa sebep olur ve bu birlikler tekrar organize edilerek irish republican army ismini alır.
1919 yılında bağımsız irlanda parlamentosu yasaklanır ve irlanda'yı kontrol altına alabilmek için winston churchill'in oluşturduğu birinci dünya savaşı gazilerinden oluşan deneyimli birlikler ada'da konumlandırılır (bkz: black and tans). 1921 yılına kadar ira'in izlediği gerilla taktiklerinin başarılı olması, britanya kuvvetlerine ve egemenliğine karşı boykot başlatılması ( ticaretin durdurulması, asker ve malzeme taşımanın reddedilmesi, özellikle britanya'ya bağlı devlet kurumları yerine irlanda parlamentosundan arda kalan yerel yönetimlere ait mahkemelerin kurulması (bkz: dail courts) gerginliği arttırır. son olarak collins'in 13 ingiliz ajananını (bkz: cairo gang) bir gün içerisinde öldürtmesiyle, britanya'ya bağlı askerler croke park'taki futbol maçını basarak etrafa rastgele ateş ederler ve 14 kişiyi öldürürler (bkz: bloody sunday.)
katliamın ardından irlanda'da sıkı yönetim ilan edilir. londra'da hazırlanan yasa ile irlanda protestanların yoğun olduğu kuzey'de belfast'ta ve katoliklerin yoğun olduğu güney için ise dublin'de olmak üzere britanya'ya bağlı 2 yerel meclis kurulmasına izin verir. ancak cumhuriyetçiler bu yasadan memnun olmaz ve ira yeni bir ayaklanma başlatır ((gbkz: the wind that shakes the barley) isimli filme konu olan olaylar bu noktadan sonra başlar). olayların kontrolden çıkmaya başlaması üzerine britanya barış ister ve michael collins'in de içerisinde bulunduğu heyet anglo-irish treaty'i imzalar. antlaşmaya göre adada imparatorluğa bağlı özgür irlanda devleti (bkz: dominyon) kurulurken kuzey irlandanın bu devletin bir parçası olmayacağı kabul edilir.
antlaşmanın ihanet olduğunu düşünen bir kısım ira ve sinn fein üyesi karşı çıkarlar ancak antlaşma mecliste ufak bir farkla kabul edilir. antlaşmadan yana olan ira üyeleri irish national army (ina) olarak resmi üniforma giyerlerken karşı olanlar ira ismiyle mücadeleye devam etme kararı alır. britanya kuvvetlerinin çekildikleri bölgelerde ina ve ira kuvvetleri silah ve mevzileri kimin alacağına dair çekişmeye başlarlar.
antlaşmaya karşı olan sinn fein ve ira'nın önde gelen isimlerinden eamon de valera ülkeyi gezerek halkı antlaşmayı reddetmeye çağırır ;
"ıf they accepted the treaty, and if the volunteers of the future tried to complete the work the volunteers of the last four years had been attempting, they would have to complete it, not over the bodies of foreign soldiers, but over the dead bodies of their own countrymen. they would have to wade through ırish blood, through the blood of the soldiers of the ırish government and through, perhaps, the blood of some of the members of the government in order to get ırish freedom"
"antlaşmayı kabul ederlerse ve geleceğin gönüllüleri, son dört yılın gönüllülerinin yapmaya çalıştıkları işi tamamlamaya çalışırlarsa, bunu yabancı askerlerin bedenleri üzerinden değil, kendi vatandaşlarının bedenleri üzerinden yapmalı. irlandanın özgürlüğünü elde etmek için irlandalı kanının, irlanda hükümet askerlerinin kanın ve belkide bazı hükümet üyelerinin kanın üzerinden geçmeleri gerekecek."
1922' de antlaşmaya karşı olan ira üyeleri ülkenin çeşitli şehirlerini ve hükümet binalarını işgal ederek britanya'yı antlaşmayı bozmaları için tahrik etmeye çalışırlar. aynı yıl yapılan seçimlerde halkın büyük çoğunluğu antlaşmadan yana tavır alır ve de valera destek kaybederken michael collins mecliste daha fazla güç kazanır. ira'nın tahriklerinden rahatsız olan britanya collins'e problemleri çözememesi halinde adayı tekrar işgal edebileceklerine dair bir ultimatom verir. bunun üzerine collins dublin'de ira tarafından işgal edilen yüksek mahkeme binasını top atışına tutar ve iç savaşı başlatır.
hükümet güçleri kısa süre içerisinde dublin'i kontrol altına alırlar ancak ülkenin genelinde büyük bir direnişle karşılaşırlar. ira militanları sayıca fazladır ve savaş konusunda deneyimlidirler, hükümet güçleri ise britanya'dan aldıkları ağır silahlara sahiptir ancak büyük kısmı acemi askerlerden oluşmaktadır. konvansiyonel savaşı kaybetmeye başlayan ira açıktan savaşmayı bırakarak tekrar gerilla taktiklerine geri döner. köşeye sıkışan ira'nın ateşkesi kabul edeceğini düşünen collins görüşmelere gitmek üzere yola çıktığında pusuya düşürülerek öldürülür. collins'in ölümü çatışmaları şiddetlendirir ve ülkede sıkı yönetim ilan edilir, meclisten geçen yasayla ordu artık vatandaşları askeri mahkemeye çıkartıp idam edebilme yetkisine sahiptir. bunun üzerine ira yasanın lehine oy veren vekillere karşı suikastlar düzenlemeye başlar.
1923'e gelindiğinde ingiliz asıllı irlanda vatandaşlarına, hükümet çalışanlarına ve onların mal varlıklarına ira'nın saldırıları devam etmektedir. hükümet kuvvetleri ise ira üyelerini tutuklamak yerine yakaladıkları yerde infaz etmeye başlamıştır. terör taktikleri ve savaştan bıkan halkın ira'ya desteği gün geçtikçe azalmaya başlar. koyu katolik olan irlanda'da kilise bilinen ira üyelerinin cenazelerini kaldırmayı reddeder. ira'nın o dönem lideri olan liam lynch'in öldürülmesinin ardından seçilen yeni lider frank aiken ise militanlara silah bırakma emri verir ve yenilgi kabul edilir. bu sırada seçimlerde aşırı sağcı olan cumann na ngaedheal isimli antlaşma yanlısı milliyetçi parti birinci olarak çıkmış ve hükümet kurmuştur. iç savaşın bitmesiyle birlikte ira üyeleri büyük ölçüde tutuklanmıştır ve çoğu 1924 yılına tahliye edilir.
savaş sonrası serbest bırakılan ira üyeleri sağcı hükümet karşısında komünizm ve sosyalizme yönelmiştir, bu dönemde sovyetler birliğinden ideolojik ve maddi destek almışlar karşılığında bu ülke için irlanda ve britanya'da müttefiklere karşı casusluk faaliyeti gerçekleştirmiştir. 1926 yılına gelindiğinde de valera tarafından antlaşma karşıtı fianna fail partisi kurulur. 1932 yılında fianna fail iktidara gelir ve ilk yıllarında ira'ya karşı yumuşak bir tutum sergiler. bu dönemlerde büyük buhran'ın etkisiyle ira halk arasında tekrar popüler hale gelir ve üye sayıları hızla artar. 1935 yılında ira, hükümetin hala britanya'ya karşı tam bağımsızlık için yeterli mücadeleyi göstermediğine inanarak çeşitli eylemlere girişir. bankya soygunları ve işlenen cinayetler üzerine 1936 yılında de valera örgütü yasadışı ilan eder. 1937 yılında de valera hazırladığı yeni anayasa ve takip eden referandumla özgür irlanda devletine son vererek irlanda cumhuriyeti'ni kurar. ira, bağımsız cumhuriyetin ira'nın silahlı mücadelesi yerine siyasi arenada kazanılmasıyla halkın desteğini tekrar kaybeder.
cumhuriyetin kurulmasından sonra örgüt üyeleri dikkatlerini katolik azınlığın ezildiği britanya yönetimindeki kuzey irlanda'ya çevirir. 1939 yılında britanya'ya savaş ilan ederek bu ülkeye karşı büyük bir bombalama eylemi başlatır. ikinci dünya savaşı'nın başlamasıyla nazi almanyası adına britanya'da birçok sabotaj eylemi gerçekleştirirler. beklentileri nazilerin desteği ile kuzey irlanda'nın britanya yönetimininden kopartılmasıdır ancak savaşı almanların kaybetmesiyle birlikte bu plan suya düşer.
1950'li yıllara gelindiğinde kuzey irlanda'da tekrar gerilla eylemlerine başlarlar ancak başarılı olamazlar. 1960 yıllarda marksizimin etkisi altınadaki örgüt içerisinde iki grup oluşur, marksist ideolojiye inanan üyeler kuzey irlanda için çözümün siyasi olabileceğine inanırken diğer grup bunun sadece silahlı mücadele ile yapılabileceğini savunur. zaman içerisinde örgüt içerisindeki bu ayrılık derinleşir ve 1969 yılında marksist offical irish republican army ve provisional irish republican army olmak üzere ikiye ayrılır.
devamını gör...
ölmeden önce söylenmek istenen son söz
(bkz: o son günahı işlemeyecektik)
devamını gör...
kısa boylu ve tatlı kişilerin sinirlenince çok komik olması
kısa boylu olan herkesten özür diliyorum şimdiden. ama çok komik geliyor n'apayım.
dalga geçmek için söylemiyorum bunları. ama böyle ufacık ve masum duran kişiler kızınca sinirli tweety kuşunu andırıyor bence. onlara "ayy çen bana kıjdın mı?" deyip, yanaklarından makas alasınız geliyor. erkeklere yapınca bayağı ciddi sinirleniyorlar, ya da bozuluyorlar. kızlar ise "yaaa!" diye bağırıp ejderha gibi burunlarından üflüyorlar. ben de onları sinirlendirmek ya da kırmak istemediğim için mecburen gülecek gibi olsam da tutmak zorunda kalıyorum. tabii arada istemsizce patlayınca kahkaha da atabiliyorum maalesef, o biraz kötü oluyor işte...
canımsınız kısa arkadaşlar, seviyorum sizleri. özellikle de kısa boylu kızlar, sizler tanrının yarattığı en masum insan çeşidi olabilirsiniz.
dalga geçmek için söylemiyorum bunları. ama böyle ufacık ve masum duran kişiler kızınca sinirli tweety kuşunu andırıyor bence. onlara "ayy çen bana kıjdın mı?" deyip, yanaklarından makas alasınız geliyor. erkeklere yapınca bayağı ciddi sinirleniyorlar, ya da bozuluyorlar. kızlar ise "yaaa!" diye bağırıp ejderha gibi burunlarından üflüyorlar. ben de onları sinirlendirmek ya da kırmak istemediğim için mecburen gülecek gibi olsam da tutmak zorunda kalıyorum. tabii arada istemsizce patlayınca kahkaha da atabiliyorum maalesef, o biraz kötü oluyor işte...
canımsınız kısa arkadaşlar, seviyorum sizleri. özellikle de kısa boylu kızlar, sizler tanrının yarattığı en masum insan çeşidi olabilirsiniz.
devamını gör...
akp'li birisiyle siyaset tartışmak
atom altı parçacıkları bilirsiniz. üçe ayrılırlar; leptonlar, kuarklar, nötrinolar. atom çekirdeği ise; proton ve nötrondan meydana gelir.
ha pardon ya. başlık başkaymış. ben o konuyu hiç bilmiyorum.
ha pardon ya. başlık başkaymış. ben o konuyu hiç bilmiyorum.
devamını gör...
mum kokulu kadınlar
irfan tözüm'ün yönettiği 1996 yapımı, dönemi için hayli iddialı ve başarılı bir film. oyuncularından halil ergün, hande ataizi ve yasemin alkaya farklı festivallerde ödüller almışlardı. bir ödülde benden selma güneri ve tabi yönetmen irfan tözüm'e..
devamını gör...
normal sözlük'teki aile ortamı
serserisi olmayı kabul edeceğim ailedir. herkes uyuduktan sonra mutfakta gürültü yaparım ama.
devamını gör...
durumum yok
son yıllarda iyice moda olan, "koşullarım bunu yapmaya elverişli değil" anlamında kullanılan ama bence anlatım bozukluğu içeren söz öbeği.
durum, içinde bulunulan tüm şartlar anlamına gelen bir kelime. durumu olmamak şeklinde bir kullanım, içinde bulunulan hiçbir şart olmaması gibi tamamen anlamsız bir yere çıkıyor. bu nedenle maddi durumum yeterli değildi, durumum müsait değildi ya da durumum kötüydü gibi kullanımlar daha uygun gibi görünüyor.
durum, içinde bulunulan tüm şartlar anlamına gelen bir kelime. durumu olmamak şeklinde bir kullanım, içinde bulunulan hiçbir şart olmaması gibi tamamen anlamsız bir yere çıkıyor. bu nedenle maddi durumum yeterli değildi, durumum müsait değildi ya da durumum kötüydü gibi kullanımlar daha uygun gibi görünüyor.
devamını gör...