baş ucu eserleri
neden aldığımı sorguladığım özelliktir. çünkü neredeyse her tanımımı başucu eseri yapıyorum. neyse bunu da yapayım bari, güzel ironi olur.
devamını gör...
günün karikatürü
öhöm öhöm, bugünün karikatürü de sevgili köylü yazardan ironiler için gelsin.*
bu sözlüğün en sevdiğim yanlarından biri sadece yaşıtlarımızın değil canım annelerin/babaların da burada bizimle birlikte yazması. onlardan biri de köylü yazardan ironiler evet o bir anne!
o bir trabzonlu abla, o bir kadın, o bir destekçi ve anlayın artık her şeyden önce o bir insan tamam mı?!*
bu sözlüğün en sevdiğim yanlarından biri sadece yaşıtlarımızın değil canım annelerin/babaların da burada bizimle birlikte yazması. onlardan biri de köylü yazardan ironiler evet o bir anne!
o bir trabzonlu abla, o bir kadın, o bir destekçi ve anlayın artık her şeyden önce o bir insan tamam mı?!*

devamını gör...
sözlük yazarlarının şu anda içtikleri şey
su, bildiğin su. saat olmuş gecenin 03:00'ı ne içilir ki bu saatte başka, ya ümmet-i muhammed?*
devamını gör...
çaylak tanımlarına seri beğeni atmak
bugün kazandığım alışkanlık.
edit: tabi ki okuyup güzel bulduğumu beğeniyorum, zaten amaç yazmaya teşvik etmek dostlar.
edit: tabi ki okuyup güzel bulduğumu beğeniyorum, zaten amaç yazmaya teşvik etmek dostlar.
devamını gör...
feydamid projesi
trt arşiv'in hatırlatması sayesinde öğrendiğim proje. bundan ta 43 sene önce gündeme gelmiş bir türk yapımı uzay taşımacılık aracı. 1978 yılında fevzi yertut ve ekibi tarafından yapılan tanıtımı ilgili linkten izleyebilirsiniz.
kısaca şu imiş: atmosferde ve özellikle de uzayda uçmak üzere tasarlanan bir uzay aracı, hatta görüntüsü itibarıyla da, bildiğin, ufo'nun tanımlanabilir olanı. aracın yapıldığını, monte edildiğini ve deneylerde başarılı olduğunu da söylemişler. ancak sonrasında ne olup ne bittiği hakkında, akıbeti hakkında pek bir şey yok ortalıkta.
kullanım amacına göre iki farklı model bile düşünmüşler: "midan" bir büyük uzay gemisini temsil ederken, "danser" adını verdikleri model de devriye gemisi rolünde imiş.
"bu kadar büyük yaratılan bir evrende, yalnız dünya değil, teknik şartlara sahip, en iyi teknik şartlara sahip; uzayda da bazı varlıklar var. yalnız uzayın bazı kanunları vardır: hiç kimsenin geleceğine, hiç kimsenin ilerisine karışmama... belki uçan daireler geliyor dünyaya, fakat bizim kaderimize karışmıyorlar." diyor fevzi bey ve şöyle bitiriyor laflarını: "muhakkak ki bizim kalbimizin attığı ankara'dan, şöyle bir istanbul üzerinden dolaşıp, bir ay'a kadar gidip; tekrar izmir, istanbul, ankara ve hatay'a gelip burada park etmek isteriz."
eskiden bizim insanımız gayet de ileri görüşlüymüş aslında. yıllar sonra, bu sefer bir ufo'ya benzemese de, aynı düşünceyle yapılan bir araç var: (bkz: starship).
kısaca şu imiş: atmosferde ve özellikle de uzayda uçmak üzere tasarlanan bir uzay aracı, hatta görüntüsü itibarıyla da, bildiğin, ufo'nun tanımlanabilir olanı. aracın yapıldığını, monte edildiğini ve deneylerde başarılı olduğunu da söylemişler. ancak sonrasında ne olup ne bittiği hakkında, akıbeti hakkında pek bir şey yok ortalıkta.
kullanım amacına göre iki farklı model bile düşünmüşler: "midan" bir büyük uzay gemisini temsil ederken, "danser" adını verdikleri model de devriye gemisi rolünde imiş.
"bu kadar büyük yaratılan bir evrende, yalnız dünya değil, teknik şartlara sahip, en iyi teknik şartlara sahip; uzayda da bazı varlıklar var. yalnız uzayın bazı kanunları vardır: hiç kimsenin geleceğine, hiç kimsenin ilerisine karışmama... belki uçan daireler geliyor dünyaya, fakat bizim kaderimize karışmıyorlar." diyor fevzi bey ve şöyle bitiriyor laflarını: "muhakkak ki bizim kalbimizin attığı ankara'dan, şöyle bir istanbul üzerinden dolaşıp, bir ay'a kadar gidip; tekrar izmir, istanbul, ankara ve hatay'a gelip burada park etmek isteriz."
eskiden bizim insanımız gayet de ileri görüşlüymüş aslında. yıllar sonra, bu sefer bir ufo'ya benzemese de, aynı düşünceyle yapılan bir araç var: (bkz: starship).
devamını gör...
sokak sanatı
şüphesiz sokak sanatı konusunda anılması gereken isimlerden biridir jr. agnès varda'nın da bulunduğu villages visages adlı belgeselden kendisini tanıdığım jr'a göre şehir, bir açık hava müzesidir. onun eserleriyle gerek banliyölerde, gerek harabe olmuş binaların duvarlarında, gerekse sıradan bir yürüyüş yaptığınız sokakların duvarlarında karşılaşabilmeniz olasıdır. dünyayı daha iyi bir yere çevirmek için çabalayan nadir sanatçılardan biridir kendisi. birbirinden değerli birkaç projesinden bahsetmek gerekirse:
israil ve filistin ülkelerindeki insanların her anlamda birbirlerine çok benzediklerini ama bunun farkında olmadıklarını görmesi üzerine aynı işi yapan israil ve filistinlilerin fotoğraflarını çekip israil ve filistin’i ayıran duvarların iki tarafında (muhtelif şehirlerde) sergilediği face 2 face projesi:

brezilya’da bulunan rio de janerio'nun, adı şiddetle özdeşleşmiş gecekondu bölgesi olan moro de providencia'da, uyuşturucu satıcılarının yaşadığı, silah seslerinin susmadığı bu mahalledeki çocuk ve özellikle kadınların mahallelerine ve yaşantılarına olan bakışını ortaya koymaya çalıştığı women are heroes projesine başlar. -2008 yılında başlayıp 2011’e kadar devam eden projeyi kamboçya, hindistan, kenya, liberya, sudan gibi birçok farklı ülke ve coğrafyada gerçekleştirir:

2008 yılında şehrin ya da hayatların geçirdiği değişiklikleri duvarlarda sergilemek amacıyla başladığı the wrinkles of the city adlı projesi:



projeye dahil olan şehirlerden biri de istanbul idi:


diğer tüm projelerine ve yapmış olduğu belgesellere göz atmak için ise:jr projects
israil ve filistin ülkelerindeki insanların her anlamda birbirlerine çok benzediklerini ama bunun farkında olmadıklarını görmesi üzerine aynı işi yapan israil ve filistinlilerin fotoğraflarını çekip israil ve filistin’i ayıran duvarların iki tarafında (muhtelif şehirlerde) sergilediği face 2 face projesi:

brezilya’da bulunan rio de janerio'nun, adı şiddetle özdeşleşmiş gecekondu bölgesi olan moro de providencia'da, uyuşturucu satıcılarının yaşadığı, silah seslerinin susmadığı bu mahalledeki çocuk ve özellikle kadınların mahallelerine ve yaşantılarına olan bakışını ortaya koymaya çalıştığı women are heroes projesine başlar. -2008 yılında başlayıp 2011’e kadar devam eden projeyi kamboçya, hindistan, kenya, liberya, sudan gibi birçok farklı ülke ve coğrafyada gerçekleştirir:

2008 yılında şehrin ya da hayatların geçirdiği değişiklikleri duvarlarda sergilemek amacıyla başladığı the wrinkles of the city adlı projesi:



projeye dahil olan şehirlerden biri de istanbul idi:


diğer tüm projelerine ve yapmış olduğu belgesellere göz atmak için ise:jr projects
devamını gör...
porno izleyen kadın
izleyebilirler sorun yokta , hem izleyip hem hayır ya izlemiyorum iğrenç diyen hatunları anlamıyorum. bir keresinde "hayır , izlemiyorum." diyen bir kadının internet geçmişinde "(bkz: anal) , ameteur , turkish" ve hamsterli logolar görmüştüm.
devamını gör...
yoldaş benjamin'in alkolik olması
(bkz: homeros ile benjamin franklin'in arasında ne var sorunsalı) (bkz: homeros niye sürekli benjamin ile alakalı başlık açıyor)
devamını gör...
küfür etkisi yaratan ama küfür olmayan sözler
kürtler de insandır
karıncayı bile incitmem
kadınlar acizdir, allah'ın emanetidir
kızını dövmeyen dizini döver
karı gibi... yapmak
karıncayı bile incitmem
kadınlar acizdir, allah'ın emanetidir
kızını dövmeyen dizini döver
karı gibi... yapmak
devamını gör...
bon jovi
1983'te new jersey'de kurulan, ergenlik dönemimin fon müzikleri çoğunlukla bu abilere ait olan ve hala konser vermeye devam eden glam grubu. ya da bir zamanlar öyleydi..
günümüzdeyse richie sambora'nın grubu terk etmesi ve jon bon jovi'nin 2013-2014 arası dönemde sesini nerdeyse kaybetmesiyle artık eski heyecanından eser yoktur. ne konserleri ne de yeni çıkardıkları albümler eskisi gibidir, en azından benim için. halbuki bir zamanlar slippery when wet albümündeki tüm şarkıların sözlerini ezbere bilirdim. bazı türkçe çeviri sitelerindeki çevirileri bizzat bana aittir hatta.
hey gidi günler diyelim ve şu sözlerle bu entrye ve geceye son verelim;
---wanted dead or alive---
and i walk these streets
a loaded six string on my back
i play for keeps, 'cause i might not make it back
i' ve been everywhere, still standing tall
i've seen the million faces, and i rocked them all!
günümüzdeyse richie sambora'nın grubu terk etmesi ve jon bon jovi'nin 2013-2014 arası dönemde sesini nerdeyse kaybetmesiyle artık eski heyecanından eser yoktur. ne konserleri ne de yeni çıkardıkları albümler eskisi gibidir, en azından benim için. halbuki bir zamanlar slippery when wet albümündeki tüm şarkıların sözlerini ezbere bilirdim. bazı türkçe çeviri sitelerindeki çevirileri bizzat bana aittir hatta.
hey gidi günler diyelim ve şu sözlerle bu entrye ve geceye son verelim;
---wanted dead or alive---
and i walk these streets
a loaded six string on my back
i play for keeps, 'cause i might not make it back
i' ve been everywhere, still standing tall
i've seen the million faces, and i rocked them all!
devamını gör...
haksızlık
beklenen ve olması gerekenin tersi davranışla birilerinin zarar görmesi ya da üzülmesine neden olma durumu.
devamını gör...
helios (yazar)
ya hani görünmez bir el dedikleri var ya; işte onlardan biri kesin bu yazar. bordo bereli gibi giriyor, işini halledip çıkıyor. bakıyorsun ve ortalığın düzeninden anlıyorsun, kırmızıpisi buradan geçmiş diyorsun. öyle bir moderatör.
devamını gör...
şarkılarda sorulan en zor soru
nerden geldim of, yolculuk nereye?
devamını gör...
bu başlıkta kendimizi kandırıyoruz
8-9 senedir kendimi çok iyi hissediyorum.
devamını gör...
normal sözlük için öneriler
her yazarın profilinde 'paylaştığı görseller' diye bir bölüm olsa keşke. sonra o yazarların paylaştığı tüm görselleri o kısma tıklayınca görebilsek. bazı yazarlar aşırı iyi karikatürler paylaşıyor çünkü. hepsini tek seferde görebilmek mütüş olurdu.
devamını gör...
nedir eksik olan
tek eksiğim, neyimin eksik olduğunu idrak edemiyor oluşum. bilsem yol çizicem de, karmakarışık bir insanım.
devamını gör...
geceye tatsız bir hayat kuralı bırak
etrafınızda ne kadar insan olursa olsun, en sonunda her zaman kendinizle baş başasınız ve bu yolda her zaman yalnızsınız.
devamını gör...
bensu soral'ın aşı olması
30 yaşındaymış hanımefendi az önce baktım. instagram hikayesinde özlem hanım ve uğur beye teşekkür ederek aşı oluşunu paylaşmış. demek ki biontech aşısıymış.
sorularımun muhatabı var mı emin değilim ama soracağım:
60 yaşa aşı sırası henüz gelmişken aşı olmasının yaşla alakası yok. o zaman kronik bir hastalığı mı var?
insanlar yaşları geldiği halde, randevularını aldıkları halde aşı olamazken bu hanım nasıl oldu?
sağlık çalışanı, adliye çalışanı hatta futbolcu bile değilken hangi öncelikle aşıya ulaştı?
eşi de bildiğim kadarıyla 60 yaşından büyük değil, o halde?
benim kronik rahatsızlığı olan kocam aylardır bir umutla her gün e-nabızdan randevu alacağı güne bakarken bu yaşta bir kadının aşı oluşunu kabullenemiyorum. hasta hakkı, kvkk falan anlamam nasıl aşıya ulaştığını herkesin bilmesi lazım.
edit: crohn hastalığı nedeniyle aldığı ilacın bağışıklığını baskıladığını yazmış. geçmiş olsun. anlamadığım o aşı olma görüntüsünü neden paylaştığı? 60 m kişi aşı beklerken bu neyin cakası?
sorularımun muhatabı var mı emin değilim ama soracağım:
60 yaşa aşı sırası henüz gelmişken aşı olmasının yaşla alakası yok. o zaman kronik bir hastalığı mı var?
insanlar yaşları geldiği halde, randevularını aldıkları halde aşı olamazken bu hanım nasıl oldu?
sağlık çalışanı, adliye çalışanı hatta futbolcu bile değilken hangi öncelikle aşıya ulaştı?
eşi de bildiğim kadarıyla 60 yaşından büyük değil, o halde?
benim kronik rahatsızlığı olan kocam aylardır bir umutla her gün e-nabızdan randevu alacağı güne bakarken bu yaşta bir kadının aşı oluşunu kabullenemiyorum. hasta hakkı, kvkk falan anlamam nasıl aşıya ulaştığını herkesin bilmesi lazım.
edit: crohn hastalığı nedeniyle aldığı ilacın bağışıklığını baskıladığını yazmış. geçmiş olsun. anlamadığım o aşı olma görüntüsünü neden paylaştığı? 60 m kişi aşı beklerken bu neyin cakası?
devamını gör...