egolu, ünvanına sığınan ama boş insanlara sabrediyorum. icraa ettiğim sanat dalı budur, evet.
devamını gör...

tdk'nin lakayt yazıldığında yolladığı sözcük. bu da lakayt sözcüğü ile aynı olduğunu ama doğru olan ve doğru söylenenin bu olduğunu gösterir.
şimdi:
la arapça olumsuzluk eki. (l ince ve a uzun okunacak.)
kayd, yine arapça 'bağlamak' fiilinden geliyormuş (ama o da şüpheli.)
böylece lakayt; bağlı olmayan, kayıtsız anlamlarına geliyor.

bizde, zaman içinde mecaz anlamlı kullanımları ağırlık kazanarak; bağlanmama, ilgisiz olma, kayıtsız olma, aldırmama, umursamama anlamlarını kazanmış.
türkçede hem isim, hem sıfat hem de zarf olarak kullanılıyor. bunları örneklemeden önce, lakaydı ve lakaydi sözcüklerinin de bu sözcükler yerine kullanıldığını yazalım. lakaydı ve lakaydi sözcükleri ile lakayt/lakayıt sözcükleri arasında hiçbir fark yok kullanım açısından.

-örnek: "uzun zaman sonra karşılaştığımızda, önce çok ilgilenirmiş gibi yaptı, sonra yeniden eski lakaytlığına döndü." >isim
-örnek: "rol yaptığını biliyorum, bırak artık bu lakayıt halini lütfen."-->sıfat
-örnek: "sözlerimi gayet doğal ve lakayıt söylemeye çalıştım."-->zarf
devamını gör...

sherlock-watson
devamını gör...

güç bankası. basit düşün.
devamını gör...

futboldan soğumuş bir hoca daha. ülkedeki futbol atmosferi o kadar politik ki, hangi takımın şampiyon olacağını değil rivadaki var merkezi bildiğin ankara belirliyor. örneğin bu sene her sene olduğu gibi malesef fenerbahçenin de içinde ve merkezinde olduğu bildiğin kurmaca olaylar etrafında dönen bir süper lig izliyoruz. örneğin beşiktaş , şikeyle zorla birinciliğe kadar getirildi, ardından her sene olduğu gibi falatasaray (aslanımız) bildiğin içten içe çökertilmeye çalışılıyor, bütün sonucu yarın ki fenerbahçe maçı belirler. fener maçı alırsa şampiyon ilan edilir ve 2 haftada beşiktaş dağıtılır. hal böyleyken hala (büyük resmin en anlamlı olduğu ilk entry) olayı anlayamayanlar var. ali koç iktidara oynadığı her sene bu böyle gider. aziz yıldırım iktidara değil tff ye oynuyordu ama malesef (onlara göre malesef) hala bağımsız bir kurum. o yüzden ya fb ya bjk şampiyon. gsnin şansı varsa kalan tüm maçlarında eşek gibi yüklenip bir şekilde 2.liği alması lazım, çünkü şampiyon yapılması engellenen tek takım bildiğin anlamda. bunu tek bir maçtan örnek verirsem olayı anlarsınız. bildiniz. gs-bjk maçı. bildiğin anlaşmalı bir maçtı. gs bjk ye yatmadı sadece önünü açtı ve şunu dedi, siz şampiyon olun bizim olmamız zaten zor kardeşler.

ersun yanala gelince, maçtaki bitik görüntüsünün bana hatırlattığı entrydir bu. adam bildiğin futbolu bile sallamış. 2 sene içinde herkes bu ülkede futbolu bitirsin kafasında...
devamını gör...

boşuna trasnlate'e gidip bakmayın çince de ''çinli karakter'' anlamına geliyor, ben yaptım.
devamını gör...

“her şey olan” yalnızlıktan bahseden yazar hasan ali toptaş, son dönemde türk dilinin yetiştirdiği en büyük yazar.

alçakgönüllü oluşu kendisiyle yapılan her konuşmada kendini göstermekte ve yazar tevazuu ölçüsünde devleşmekte, büyüdükçe okurların gözünde o kadar saklamakta kendini ama bunu yapma amacı bir kendini beğenmişlik duygusu değil bir inanmazlık.

çünkü aldığı ödüllerden sonra şaşkınlığa düşen bir dev, bu yazar. daha önce hiç şiir kitabı tanımı yazmamıştım, aslında bu satırların yazarına göre de okuduğu kitap bir şiir kitabı değil bir öykü kitabıdır.

ancak her karşılıştığım yerde kitaba şiir kitanı dendiği için ben de bunu sizinle paylaşmak istedim. ben bu kitabı bir öykü kitabı olarak okudum, kitap kapağında da aksi bir uyarı bulunmadığı için haklı olduğumu varsayıyorum. kitabı okuyanlar bana bu konuda yardımcı olabilirler sanırım.

hasan ali toptaş, yalnızlıklarını anlatmış kitabında ve yalnızlığın var olduğunu kabul etmiş. yalnızlıkların ne kadar büyük yer tuttuğunu da anlatmış hayatımızda. daha önce hiç yapmadığım şeylerde birini daha yapıyor ve buraya ondan uzun sayılacak bir alıntı kopyalıyorum:


“yazmak bence bir yalnızlıktan bir yalnızlığa yolculuk. okuru hesaba katsan da böyle bu, katmasan da. başka bir deyişle, bir öyküye, bir şiire, bir romana başlarken yalnızsın; bitirdiğinde daha da yalnızsın. metinlerimdeki mahşeri kalabalıkları da ben yalnızlığın başka bir biçimi olarak görüyorum. içinde bulundukları metnin vazgeçilmez bir malzemesi ya da kurgunun temel bir parçası gibi gözükseler de (ki öyledirler, öyle kılınmışlardır), bu mahşeri kalabalıkların, ruhsal yapımdan kaynaklanan, benim bile farkına varmadığım çok daha başka nedenleri de olabilir tabii. çocukluğumdan bu yana bir türlü yenemediğim kalabalık fobim olabilir sözgelimi. sonsuzluğa nokta’nın kahramanında da vardır bu fobi; otobüs terminalinin kalabalığından bile korkar o, dehşet verici sahneler hayal eder. ben fobimi kahramana yükleyerek başımdan defetmeye kalkışmış değilim tabii, o fobi o kahramanın kılındı. bir anlamda, hem beyhude bir defetme çabası gerçekleştirildi, hem de o fobi o kahramanın yapısını oluşturan bir malzemeye dönüştürüldü. kalabalıkla yazmanın ilişkisi bana pek açıklanabilir gibi görünmüyor. yazmak, belki de kalabalık bir tenhalık hali.”


kitabın ilk sayfası aslında kitap hakkında önemli bir ipucu veriyor bize, hatta onun için bir özet ya da bir önsöz diyebiliriz. “insana en yakın yalnızlıktır insan.” en yakınımızdaki yalnızlıklara ulaşabilmek için okuyunuz bu kitabı.
devamını gör...

bana kalırsa bu kişinin korkularıyla başa çıkamaması ve bazı şeylerin elinde olmadığını, onun kontrolü dışında geliştiğini kabullenememesiyle alakalı olan bir konu. her duygu abartıldığında illa ki bir ruhi hastalığa sebep olacaktır. dengeli olmayı öğrenelim.
“paranoya, hiçbir kanıt olmasa da kişinin tehdit altında olduğuna inanmasıdır. izlendiğine, dinlendiğine, zarar göreceğine dair endişe hali olan paranoya; abartılı gurur, bencillik, kuşku ve güvensizlikle kendini gösterir. hafif paranoyak düşünceler toplumda oldukça yaygındır ve doğal olarak iyileşme eğilimindedir ancak uzun süreli paranoya, şizofreni gibi zihinsel bir bozukluğun belirtisi olabilir ya da uyuşturucu kullanımı, demans veya beyni etkileyen diğer tıbbi durumlardan kaynaklanabilir. belirtileri arasında korku, öfke, abartılı şüphe, aldatılma ve alay edilme korkusu bulunmaktadır. paranoyak insanlar sanrıları gerçek algıladıklarından tıbbi yardımı kabul etmezler; bu durum tedavi sürecini yavaşlatır ve zorlaştırır. terapi ve düzenli ilaç kullanımının yanı sıra aile desteği paranoya tedavisinde oldukça önemlidir.“

konuyla alakalı bilgi için buradan devam ediniz sayın okuyucu
devamını gör...

açılımı fantasy role playing olan, uyumlu ve hayal gücü yüksek arkadaş grubu ile oynandığında yıllar bile sürebilen masaüstü oyunlarına verilen genel ad.

tabi role playing game - rpg - ile dijital dünyalara da taşınan bu sistem, artık dünya üzerinde çok büyük kitlelere hitap ediyor.

farklı sistemleri de bulunan frp oyunlarının en çok duyulan ve bilinen sistemi dungeons & dragons'dur.

dungeon master tarafından idare edilen senaryoda ( hazır senaryolar kullanılabileceği gibi kendi yazdığınız senaryolar da kullanılabilir ) elf, dwarf, gnome, human gibi ırklardan wizard, ranger, cleric gibi sınıflara bürünen insanlar, görevleri tamamlamak, bulmacaları çözmek ve tabi birkaç yaratığı cehennemin dibine göndermek ile hoşça vakit geçirebilir.

tüm ihtiyacınız, birkaç zar, karakter kağıtları ve hayal gücü.
devamını gör...

sinop-inceburun
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dün akşam ikinci klibini mesaj kutulama portakallayan, çok yönlü yazar.
ilkinde ben de ona, kendi şiir dinletimi atmıştım. dinledi ve yorum yazdı sağolsun.
ikinci klibini de beğendim, zevkle dinledim. * yorumumu, imza gibi attım altına. yolu açık olsun inşallah.
devamını gör...

dindarların değil ama dincilerin kadın düşkünü olduğunu gösterir.

dindarlar din ile ilgilenir, dinciler ise dini kullanır. bu yüzden dinin etinden, sütünden her anlamda farklı yorumlayarak faydalanırlar, kendi çıkarlarına göre hareket ederler.

yıl 2021. hâlâ dini nikah, durumu gündem de. çağlar ilerliyor dünya insanları çağdaşlaşıyor ama bazı insanların kafaları ilerlemiyor, bir yere sabitleniş hâlâ o dönemi yaşıyor.
devamını gör...

bir çok şeyden daha mutlu eden aktivite.
devamını gör...

badanacı hamdi
devamını gör...

bir kaç haftadır yapamadığım ve kendime çokça kızdığım eylem.
dönem dönem değişkenlik gösterse de, anladığım kadarıyla kafam çok doluyken okuyamıyorum. gitmiyor.. elime alsam da, bir kaç sayfayı defalarca okuyup anlayamıyorum.

benim makine sahiden kasmaya başladı. acilen boşaltmam lazım..
devamını gör...

sürekli yaptığım eylemdir ve başlık sahibinin önerisini dinlememekte kararlıyım.

ama anlam vermeye çalışıyorum bir yandan da. sözlükte sürekli uzun tanım yazılmasın diye uğraşan bir ekip var sanırım. uzun tanımdan sıkılan, yazanları kopyala yapıştır yapmakla suçlayan, bu tanımları okumaktansa kitap okumayı tercih eden.

hak veriyorum kendilerine ama şöyle bir öneri yapsam acaba beni ciddiye alırlar mı?* bu tanımları okumayın, görmezden gelin.

ben genel itibari ile edebiyat konulu başlıklar açıp bu başlıklara yazan bir yazar olarak uzun uzun anlatıyorum hikayemi. okumak istemeyenler şöyle tanımalara gidebilirler:

sefiller; tanım: kitaptır.

at; tanım: murattır.

sözlükte son zamanlarda özellikle fark ettiğim “şöyle yazmayın, böyle yazın” akımı beni benden alıyor, o yüzden de bu tanımı uzattıkça uzatasım geliyor. yazdıkça sinirleniyorum, sinirlendikçe yazıyorum.

şaka bir yana herkesin tanımına kimse karışamaz.
devamını gör...

afrika'nın batısında bulunan benin ülkesinin başkentidir.
devamını gör...

en büyük fobilerimden biri gece denize girmek. ayağımı bile zor sokarım gece gece. karanlık ve simsiyah olması çok ürkütüyor beni.
devamını gör...

f1 hastaları için sevindirici haber. podyumda gazoz patlatarak bizi rezil etmeye devam edecekler yani.
devamını gör...

benim vardi oyle bir eski sevgili. onun eski sevgilisi adam etmis bunu da. * cok duygusalmis eskiden, cabuk da parlar, cok da kiskanc. bu kiz da insanlara guvenmeyi ogretmis, daha sakin olmasini telkin etmis, sinirlenince kendine ve etrafina zarar verme demis, sen duzelmez adam olmazsan beni kaybedersin demis, demis de demis. ama kiz da cok trip atarmis, cok da dengesizmis, birde iyi, birde kotu davraniyormus. bir severken, iki tokatliyormus. *
sonra da kiz birakmis bunu, ustune de bir baskasiyla evlenmis. bana da adam edilmis bir adam gelmis boylece. ama bilin bakalim ne eksik? ben o kiz gibi dengesiz degilmisim. alismis bu bizimki, kendisine surekli trip atilmasina, kadin dedigin nazli olur denilmesine. kiz da ayni zamanda kendisi orneginde kadin da boyle olur diye ogretmis meger. ee neymis, adam edilmenin bir de bir suru yan etkisi varmis. sen trip atmiyorsun diye birakti ya adam beni, sende bir sorun, tripsiz kadin mi olurmus dedi. ınandiramadim gitti. *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim