ölümün en iyi tanımı
tanımlayamam çünkü ölmedim.
devamını gör...
revolutionary girl utena (yazar)
hayranlık beslediğim yazardır. sinema ve müzik hakkındaki tanımlarıyla sözlüğe pek kaliteli içerik kazandırmakta.
devamını gör...
huffman kodu
kayıpsız veri sıkıştırma amacıyla david albert huffman tarafından geliştirilmiş bir algoritmadır.
temel olarak verinin içindeki karakterlerin görülme sıklığını baz alır. görülme sıklığı en az olan iki karakter bir ikili ağaç yapısının sol ve sağ düğümlerine yerleştirilir. ağacın kök düğümü ise bu iki karakterin görülme sıklıklarının toplamı olarak gösterilir. en son ortada tek bir ikili ağaç kalana kadar bu işlem tekrar edilir. örneğin, aaabbbccde şeklinde bir diziyi huffman ağacı haline getirirseniz, böyle bir ağaç elde edersiniz.

örnekte görüldüğü gibi ağacın sol dalları 0, sağ dalları ise 1 olarak nitelendirilir ve bir karakterin kodlamasını çözmek için o karaktere giden yol ağaçtan takip edilir. mesela bu ağaçta d harfinin kodlaması 110 a denk gelir. aaabbbccde verisinin kodlaması ise harflere denk gelen kodlamaların birleştirilmiş halidir.
görselin alındığı kaynak
temel olarak verinin içindeki karakterlerin görülme sıklığını baz alır. görülme sıklığı en az olan iki karakter bir ikili ağaç yapısının sol ve sağ düğümlerine yerleştirilir. ağacın kök düğümü ise bu iki karakterin görülme sıklıklarının toplamı olarak gösterilir. en son ortada tek bir ikili ağaç kalana kadar bu işlem tekrar edilir. örneğin, aaabbbccde şeklinde bir diziyi huffman ağacı haline getirirseniz, böyle bir ağaç elde edersiniz.

örnekte görüldüğü gibi ağacın sol dalları 0, sağ dalları ise 1 olarak nitelendirilir ve bir karakterin kodlamasını çözmek için o karaktere giden yol ağaçtan takip edilir. mesela bu ağaçta d harfinin kodlaması 110 a denk gelir. aaabbbccde verisinin kodlaması ise harflere denk gelen kodlamaların birleştirilmiş halidir.
görselin alındığı kaynak
devamını gör...
x mahlaslı yazar sizi gözledi bildirimi
bu yalan haber mi diye deneyebileceğim sözlük arkadaşım olmadığını fark ettim.
edit: arkadaşı olmayan yazarlara amme hizmeti yalan haber.
edit: arkadaşı olmayan yazarlara amme hizmeti yalan haber.
devamını gör...
en derin duyguları açık ettikten sonra çöken pişmanlık hissi
bu bir hataysa eğer o hataya düşmedim ama söyleseydim daha az pişman olucaktım belki. nedense yaptıklarım değil yapmadıklarım için daha çok pişmanlık duyuyorum daima.
devamını gör...
kafa kafaya radyo yayını
seslerin çok temiz geldiği ve konuşmaların şakır şakır aktığı bir program. güzel başladınız, iyi şanslar ve başarılar dilerim.
edit: müzik seçimleri de oldukça başarılı olmuş, emeklerine sağlık.
edit: müzik seçimleri de oldukça başarılı olmuş, emeklerine sağlık.
devamını gör...
swiss army man
başrolünde daniel radcliffe ve paul dano'nun olduğu çok eğlenceli ve hafif duygusal bir film.
hikayesinde ölen bir vücutla birlikte ıssız bir adada olan kişinin ölen kişinin ölmeden önceki hayatını ve yaşamı hatırlatmaya çalışma ve eve dönme çabasını işliyor.
çok tatlı bir dostluğun konu olduğu bu film sonunda içinizi ısıtabilecek yapıda.
basrollerin rollerini çok güzel yaptığı bu filmi izlemenizi tavsiye ederim. keyifli seyirler.
hikayesinde ölen bir vücutla birlikte ıssız bir adada olan kişinin ölen kişinin ölmeden önceki hayatını ve yaşamı hatırlatmaya çalışma ve eve dönme çabasını işliyor.
çok tatlı bir dostluğun konu olduğu bu film sonunda içinizi ısıtabilecek yapıda.
basrollerin rollerini çok güzel yaptığı bu filmi izlemenizi tavsiye ederim. keyifli seyirler.
devamını gör...
elliot alderson
rami malek tarafından canlandırılan mr. robot dizisinin başrolüdür.gündüzleri bir siber güvenlik uzmanı geceleri ise kanunsuz bir hacker olan elliot asosyal birisidir. hayatındaki herkesi hackleyen elliot’un hacklediği insanlara ait dosyaları nasıl sakladığını görünce insan biraz da tırsmıyor değil ondan. fazla konuşmaz ama sürekli kafasında etrafı izler yorumlar ve gözlemlediği kişileri kafasında sınıflandırır.
“dünyanın kendisi bile büyük bir aldatmaca. birbirimizi fikir gibi maskelediğimiz saçmalıklara doldurmaktan, sosyal medyada samimiyet taklidi yapmaktan başka ne yapıyoruz.” elliot alderson
“dünyanın kendisi bile büyük bir aldatmaca. birbirimizi fikir gibi maskelediğimiz saçmalıklara doldurmaktan, sosyal medyada samimiyet taklidi yapmaktan başka ne yapıyoruz.” elliot alderson
devamını gör...
agora meyhanesi radyo yayını
meyhane diye geldim, populer science çıktı.(bkz: lol) neyse votkayı içeyim gene de ziyan olmasın.(bkz: swh) sesler çok güzel radyocu mu doğdunuz be mübarek!
sonradan düşen jeton: dikkatimi çekti neden radyo başlığı sabitlenmiyor millet unutuyor görmüyor ki sonradan dahil olsun dinlesin etkileşsin! hayır sanki sol frame başlıklarda beyinler çarpışıyor da kıyamıyorlar, feridunabininsexhikayeleri.com başka nane yok.(bkz: swh)
bırakın marsı millet aç aç! biz yaşarken öldük, ver ordan müslüm babadan yakarsa dünyayı garipler yakar'ı.(bkz: lol)
sonradan düşen jeton: dikkatimi çekti neden radyo başlığı sabitlenmiyor millet unutuyor görmüyor ki sonradan dahil olsun dinlesin etkileşsin! hayır sanki sol frame başlıklarda beyinler çarpışıyor da kıyamıyorlar, feridunabininsexhikayeleri.com başka nane yok.(bkz: swh)
bırakın marsı millet aç aç! biz yaşarken öldük, ver ordan müslüm babadan yakarsa dünyayı garipler yakar'ı.(bkz: lol)
devamını gör...
iki çocuğun kediyi bayıltana kadar dövmesi
çocuk bunu nereden biliyor? bu nefreti, şiddeti nereden öğreniyor? tabii ki ailesinden. çocuk bu. doğruyu yanlışı öğretildiği gibi bilir. sen aile olarak doğru düzgün bir eğitim vermekten acizsen olacağı budur. benim de çevremde bir sürü çocuklu aile var. bizzat şahit oluyorum ki tamamen yetiştirmekle alakalı. ne çocuklar var zarar veririm diye böceğe bile dokunamıyor. kısaca ailelerin suçudur efendim. eğitemiyorsan, terbiye edemiyorsan çocuk yapmayacaksın. bu kadar basit.
devamını gör...
kristof kolomb
dunyanin en sansli kisilerinden birisidir. antik donemde, dunyanin cevresini hesaplayan bilinen iki matematikci var: batlamyus (ptolemy) ve eratosthenes. kristof kolomb, dunyanin etrafini dolasip hindistin'a gitmek icin planlar yaparken batlamyus'un hesaplarini kullaniyor. amma velakin, batlamyus'un cevre hesabi yanlis. dunyanin cevresini oldugundan daha az olarak hesapliyor. bundan mutevellit, kristof kolomb ilk kez portekizlilere gidip hindistan'a sefer duzenlemek icin gemi istediginde, portekizliler reddediyor. cunku portekizliler, eratosthenes'in dogru cevre hesabini kullaniyorlar ve eger avrupa ile asya arasinda hicbir kita olmasaydi, sadece okyanus olsaydi, o zamanin teknolojisi ile, o kadar buyuk bir mesafeyi gecmek gercekten imkansiz olurdu.
peki madem kristof kolomb yanlis cevre hesabi kullaniyorsa, kastilya kralicesi isabella neden kristof kolomb'un seyirini finanse ediyor? muhtemelen ispanyollar da eratosthenes'in hesabini kullaniyorlar, o yuzden bu soruya verilebilecek pek bir cevap yok. ancak jean meyer, fransiz tarihci, isabella'nin kolomb'a yardim etmesinin nedenini kolomb'un imani oldugunu savunuyor. kolomb, planina gercekten inanan bir navigator ve isabella da bunu goruyor. bunun ne kadar dogru oldugu size kalmis. ama sonucta, kolomb yanlis cevre hesabi kullandigi icin hindistan'a dunyayi dolasarak gitme planini yapiyor ve inanci oyle ya da boyle dogru cikiyor.
peki madem kristof kolomb yanlis cevre hesabi kullaniyorsa, kastilya kralicesi isabella neden kristof kolomb'un seyirini finanse ediyor? muhtemelen ispanyollar da eratosthenes'in hesabini kullaniyorlar, o yuzden bu soruya verilebilecek pek bir cevap yok. ancak jean meyer, fransiz tarihci, isabella'nin kolomb'a yardim etmesinin nedenini kolomb'un imani oldugunu savunuyor. kolomb, planina gercekten inanan bir navigator ve isabella da bunu goruyor. bunun ne kadar dogru oldugu size kalmis. ama sonucta, kolomb yanlis cevre hesabi kullandigi icin hindistan'a dunyayi dolasarak gitme planini yapiyor ve inanci oyle ya da boyle dogru cikiyor.
devamını gör...
kalender (yazar)
ilahiyat mezunu olduğunu öğrenmemle değil bir yaşıma daha basmak, öbür tarafa intikal ettiğim yazardır. şu an sırat köprüsündeyim, burda bile geçiş sayısı garantisi verilmiş yuh diyorum başka bir şey demiyorum!
devamını gör...
kolombiya
and dağları bölgesinin ortasında bulunan bir latin amerika ülkesi.
venezuela, panama, ekvador, peru, brezilya ile kara sınırı, pasifik okyanusu ve karayipler'e açılan deniz sınırına sahip. güçlü bir petrol, kömür, kahve üreticisi. ancak ispanyol sömürgeciliği burada siyasi sorunlar, toprak sorunları, sınıf sorunları gibi miras bıraktı.
venezuela, panama, ekvador, peru, brezilya ile kara sınırı, pasifik okyanusu ve karayipler'e açılan deniz sınırına sahip. güçlü bir petrol, kömür, kahve üreticisi. ancak ispanyol sömürgeciliği burada siyasi sorunlar, toprak sorunları, sınıf sorunları gibi miras bıraktı.
devamını gör...
yazarların yaşadığı en utanç verici anı
en utandığım mı bilmiyorum ama ortaokula giderken yaşadığım birkaç anıyı aklıma getiren başlık.
anadolu lisesindeyiz, ilkokuldan sonra gitmişiz. genelde zengin aile çocukları var. çoğu kreşten beri arkadaş. biz birkaç kişi dışarıdan gelmişiz, tuhaf bakıyorlar bize.
hazırlık sınıfındayım, bir forma altına giydiğim ayakkabım, bir de spor ayakkabım var (o da zorunlu diye). arkasından basarak çıkardığım için ayakkabımın taban dikişleri açılmış ve yürüdükçe birbirinden ayrılıyor. yapıştırsam da açılıyor. bir gün bir arkadaşımın bunu bana söylemesiydi beni utandıran.
sonra yine aynı sene, beden dersinde giydiğim eşofmanların her hafta aynı olduğunu söylemişti aynı kişi.
tüm bunlar yetmemiş, yine aynı kişinin giydiğim arkasında kocaman tommy yazan montumun gerçek olup olmadığını sorması oldu, yakıştıramamış olacak.
çocuğum, marka nedir bilmiyorum bile. sonra sonra ne olduğunu öğrendim, büyük olup senelerce durduğu için mont.
karı da (evet karı) yememiş içmemiş beni takip etmiş, bana takmış kafayı, her şeyimi sorgular olmuş. çok utanmış olacağım ki, bu satırlar çıktı ortaya işte.
anadolu lisesindeyiz, ilkokuldan sonra gitmişiz. genelde zengin aile çocukları var. çoğu kreşten beri arkadaş. biz birkaç kişi dışarıdan gelmişiz, tuhaf bakıyorlar bize.
hazırlık sınıfındayım, bir forma altına giydiğim ayakkabım, bir de spor ayakkabım var (o da zorunlu diye). arkasından basarak çıkardığım için ayakkabımın taban dikişleri açılmış ve yürüdükçe birbirinden ayrılıyor. yapıştırsam da açılıyor. bir gün bir arkadaşımın bunu bana söylemesiydi beni utandıran.
sonra yine aynı sene, beden dersinde giydiğim eşofmanların her hafta aynı olduğunu söylemişti aynı kişi.
tüm bunlar yetmemiş, yine aynı kişinin giydiğim arkasında kocaman tommy yazan montumun gerçek olup olmadığını sorması oldu, yakıştıramamış olacak.
çocuğum, marka nedir bilmiyorum bile. sonra sonra ne olduğunu öğrendim, büyük olup senelerce durduğu için mont.
karı da (evet karı) yememiş içmemiş beni takip etmiş, bana takmış kafayı, her şeyimi sorgular olmuş. çok utanmış olacağım ki, bu satırlar çıktı ortaya işte.
devamını gör...
apartman boşluğunun yayından kaldırılması hakkında
iyi ve tatminkar bir açıklama olmuş. zaten bu tarz insanları anlayamıyorum. biraz geniş takınılması gerekli. bir program yapıyorsun, başarılı olacak diye bir şey yok, zorlamaya da gerek yok.
yapsınlar yine dinlerim dinlemem demiyorum şahsen ama bu olaylar aklıma şu dizeleri getirdi: hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten. bu olayın sözlüğe zarar vermekten başka bir şeye yaradığı yok.
hakkını ara, mutlaka ara ve bul. ama bunun yeri burası değil ne yazık ki. adam toplayıp dövdürücem diyen liseli cimadan farkınız kalmıyor. moderasyon yine de emek veriyor, güzellemek için de söylemiyorum. hepimizin şahit olduğu tonlarca şey yaptılar. hakkaniyetleri konusunda bir şey de diyemem. ama başlığı başa almadı diye ya da süreyi uzatmadılar diye linç edilmelerine karşıyım. pire için deveyi yakmaktan başka bir şey değil yapılan ve bu pire sadece bir radyo programı.
bunu para için yapmadıklarını söylüyorlar fakat zaten bir şeye gönüllü olmak, olumlu olumsuz her şeyi çantana koyup gönüllü olmaktır. bunu dert edinmek gereksiz, çabuk yaşlanırsınız.
yapsınlar yine dinlerim dinlemem demiyorum şahsen ama bu olaylar aklıma şu dizeleri getirdi: hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten. bu olayın sözlüğe zarar vermekten başka bir şeye yaradığı yok.
hakkını ara, mutlaka ara ve bul. ama bunun yeri burası değil ne yazık ki. adam toplayıp dövdürücem diyen liseli cimadan farkınız kalmıyor. moderasyon yine de emek veriyor, güzellemek için de söylemiyorum. hepimizin şahit olduğu tonlarca şey yaptılar. hakkaniyetleri konusunda bir şey de diyemem. ama başlığı başa almadı diye ya da süreyi uzatmadılar diye linç edilmelerine karşıyım. pire için deveyi yakmaktan başka bir şey değil yapılan ve bu pire sadece bir radyo programı.
bunu para için yapmadıklarını söylüyorlar fakat zaten bir şeye gönüllü olmak, olumlu olumsuz her şeyi çantana koyup gönüllü olmaktır. bunu dert edinmek gereksiz, çabuk yaşlanırsınız.
devamını gör...
salvador dali
“sürrealizmin ta kendisiyim” der.
devamını gör...
memleket anlata anlata artırdığın trabzon
perşembe geceki kafa filmler radyo yayını'nda fuzzy lee' nin okuduğu
şiirim olur kendisi.
memleketime özlemimin tavan yaptığı, ne gidebildiğim
ne kalabildiğim bir zamanda yazmıştım.
memleket özlene özlene bırakıldığı gibi olmuyor. bam başka bir boyuta evriliyor.
****
sadece sevdiklerini memleket sanır insan
memleketteyken
memleketin havasını suyunu ayırmaz diğer memleketlerden
memleketteyken
yemeği, türküleri sıkıcı gelir
memleketteyken
her dakika görülen tanışlar yorar
kuşları fark edilmez
denizine alışır gözler
alışır da görmez bile
ta ki
gurbet çıkana kadar nasibe
ömrün bir kısmını memlekette bırakıp
yeni bir memleket aramak sanır
bu gidişi gönül
sanır da yanılır
olur mu el türküsü senin türkün
olur mu el dili senin dilin
olur mu el yemeği senin yemeğin
olur mu el havası senin havan
olur mu ova, deniz gibi
olur mu el memleketi senin memleketin
ne olur da
ne olabilir
meclislerdeki yüzler
sana yabancı gelir
bir yerde bir tanış denk gelmez memleketten
ağaçları başka, kuşları başka
ne buralar olabilir memleket
ne bırakılan memlekete olabilir bir dönüş
zamanında memleketinde yaşıyordun
sen artık onunla avun gönül
hüznünü de şükre yor
güzel günler gördüğün
her santimini bildiğin
sonradan daha çok sevdiğin
memleketinde yaşıyordun
masalın olan şimdi
anlata anlata artırdığın
trabzon
bıraktığın trabzon’dan çok daha büyük
sende onunla avun gönül
ankara’da.
şiirim olur kendisi.
memleketime özlemimin tavan yaptığı, ne gidebildiğim
ne kalabildiğim bir zamanda yazmıştım.
memleket özlene özlene bırakıldığı gibi olmuyor. bam başka bir boyuta evriliyor.
****
sadece sevdiklerini memleket sanır insan
memleketteyken
memleketin havasını suyunu ayırmaz diğer memleketlerden
memleketteyken
yemeği, türküleri sıkıcı gelir
memleketteyken
her dakika görülen tanışlar yorar
kuşları fark edilmez
denizine alışır gözler
alışır da görmez bile
ta ki
gurbet çıkana kadar nasibe
ömrün bir kısmını memlekette bırakıp
yeni bir memleket aramak sanır
bu gidişi gönül
sanır da yanılır
olur mu el türküsü senin türkün
olur mu el dili senin dilin
olur mu el yemeği senin yemeğin
olur mu el havası senin havan
olur mu ova, deniz gibi
olur mu el memleketi senin memleketin
ne olur da
ne olabilir
meclislerdeki yüzler
sana yabancı gelir
bir yerde bir tanış denk gelmez memleketten
ağaçları başka, kuşları başka
ne buralar olabilir memleket
ne bırakılan memlekete olabilir bir dönüş
zamanında memleketinde yaşıyordun
sen artık onunla avun gönül
hüznünü de şükre yor
güzel günler gördüğün
her santimini bildiğin
sonradan daha çok sevdiğin
memleketinde yaşıyordun
masalın olan şimdi
anlata anlata artırdığın
trabzon
bıraktığın trabzon’dan çok daha büyük
sende onunla avun gönül
ankara’da.
devamını gör...