lisede aşık olmak
benim okuduğum lise için beden hocamızdan dayak yemeyi göze almaktı. yedik bin şükür.
devamını gör...
mitolojik bir bilgi bırak
fayton isminin antik yunan mitolojisine dayandığını biliyor muydunuz?
babası helios'un yerine bir gün için güneş arabasını süren phaeton*, büyük bir karmaşaya sebep olmuş, sonunda da zeus'un fırlattığı yıldırımla ölmüştür. bu şekilde faytonlara adını vermiştir.
babası helios'un yerine bir gün için güneş arabasını süren phaeton*, büyük bir karmaşaya sebep olmuş, sonunda da zeus'un fırlattığı yıldırımla ölmüştür. bu şekilde faytonlara adını vermiştir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
insan bazen aynada kendini görünce tanıyamaz ya, bi bocalar?
öyle bir hava var son zamanlarda üstümde, tamam bu o diyorum, tamam bu ben diyorum, sonra bakıyorum göz kenarlarındaki çizgiler hiç benimkilere benzemiyor, gözleri de benimkiler gibi bakmıyor?
ama o benim?
o yansıma dediğim şey nicedir beklediğim ve görmeyi deli gibi istediğim gerçeğim benim.
yol evet, bir yol.
aynadaki ben ile aramızda bir yol var, o yolda incelip kırılıyor bazen bizlik olgusu, zarar görmüş gibi olsa da tam olmanın sancısı diyelim, tanıma diyelim, kabullenme diyelim, "o da sensin ama sabret, onun bildikleri seninkinden farklı, az daha sabret" diyelim.
yol evet, o konağa, o aşina ve o tamamen yabancı olduğum konağa giden yol bu, yoldaki kedilere onu anlatıyorum, o güzel, ben baktığım için değil, o arkamdan vazo fırlattığı günden beri çok güzel, ben sadece tanrılar ile arasında aracıyım o kadar.
yol evet, güzel bir yol..
urla çeşme arası eski yolu bilir misin, bilmiyorsan da öğreneceksin, çünkü orası bizim yolumuz.
o ne güzel burundur yarabbi?
öyle bir hava var son zamanlarda üstümde, tamam bu o diyorum, tamam bu ben diyorum, sonra bakıyorum göz kenarlarındaki çizgiler hiç benimkilere benzemiyor, gözleri de benimkiler gibi bakmıyor?
ama o benim?
o yansıma dediğim şey nicedir beklediğim ve görmeyi deli gibi istediğim gerçeğim benim.
yol evet, bir yol.
aynadaki ben ile aramızda bir yol var, o yolda incelip kırılıyor bazen bizlik olgusu, zarar görmüş gibi olsa da tam olmanın sancısı diyelim, tanıma diyelim, kabullenme diyelim, "o da sensin ama sabret, onun bildikleri seninkinden farklı, az daha sabret" diyelim.
yol evet, o konağa, o aşina ve o tamamen yabancı olduğum konağa giden yol bu, yoldaki kedilere onu anlatıyorum, o güzel, ben baktığım için değil, o arkamdan vazo fırlattığı günden beri çok güzel, ben sadece tanrılar ile arasında aracıyım o kadar.
yol evet, güzel bir yol..
urla çeşme arası eski yolu bilir misin, bilmiyorsan da öğreneceksin, çünkü orası bizim yolumuz.
o ne güzel burundur yarabbi?
devamını gör...
hüzün
ben bende yarattığın sevgi açlığını doyuramıyorum tek başıma. ne okuduğum kitaplar, ne gittiğim ağlamalı filmler, nede başı okşanan bi çocuk görünce..
ne kadar zaman oldu beni merak etmiyorsun? bunu hiç düşündün mü acaba.. kaç yaşında yahu deyip parmak hesabı yaptın mı yada en sevdiği renk nedir, hangi yemeği çok severdi, şu kıyafet çok yakışırdı..
sahi başardıklarımla hiç gurur duydun mu? yada duydun mu..
içimde kocaman bi kara delik bıraktın. şu yaşıma geldim, yama yaptığım her yerden patlarken yeni bir yama ile kapatıyorum..
sevebilse severdi diyorum. şımarıklık değil benim istediğim. annemin gitmek gibi acelesi vardı. ama sen hala hayattasın, neden istemedin beni..
senden alamadığım tüm hırsımı hep kendimden çıkardım. çalıştım.. daha çok çalıştım, dişledim kendimi çalışarak biliyor musun? bilmiyorsun.
bana bıraktığın “güvenme” duygusunu iliklerime kadar hissediyorum ve bu bazen merhametimi eziyor..
atıl hissetmek çok kötü biliyor musun. böyle sığamıyorsun koca koca odalar da yapsan kendine. çiçekli bahçelerin olsa bile bakamıyorsun, ait değilsin senin değil çünkü..
baba, beni neden sevemedin?
ne kadar zaman oldu beni merak etmiyorsun? bunu hiç düşündün mü acaba.. kaç yaşında yahu deyip parmak hesabı yaptın mı yada en sevdiği renk nedir, hangi yemeği çok severdi, şu kıyafet çok yakışırdı..
sahi başardıklarımla hiç gurur duydun mu? yada duydun mu..
içimde kocaman bi kara delik bıraktın. şu yaşıma geldim, yama yaptığım her yerden patlarken yeni bir yama ile kapatıyorum..
sevebilse severdi diyorum. şımarıklık değil benim istediğim. annemin gitmek gibi acelesi vardı. ama sen hala hayattasın, neden istemedin beni..
senden alamadığım tüm hırsımı hep kendimden çıkardım. çalıştım.. daha çok çalıştım, dişledim kendimi çalışarak biliyor musun? bilmiyorsun.
bana bıraktığın “güvenme” duygusunu iliklerime kadar hissediyorum ve bu bazen merhametimi eziyor..
atıl hissetmek çok kötü biliyor musun. böyle sığamıyorsun koca koca odalar da yapsan kendine. çiçekli bahçelerin olsa bile bakamıyorsun, ait değilsin senin değil çünkü..
baba, beni neden sevemedin?
devamını gör...
ülkenin algı ve manipülasyonla yönetildiği gerçeği
sadece türkiye için değil, tüm dünya ülkeleri için geçerli önerme.
devamını gör...
biten ilişkinin ardından yapılanlar
bir düzine saçmalık..
devamını gör...
martı
çehov'un finaliyle beni titrettiği kitaptır. yazmak, ün ve duygu 3 lüsü içinde sürüklenip giderken gerçekten yılanların öcü kitabından sonra tekrar bir finalden sonra tüylerim diken diken oldu. titredim. kesinlikle okuyun.
devamını gör...
türk kadınının eleştiri kabul etmemesi
eleştiriyi hakaretle karıştırdığınızdan olmasın o? yapılan eleştiriye eleştiri ne olursa olsun teşekkür ederim.
ayrıca yanlış üslup doğru sözün celladıdır denmiş.
ayrıca yanlış üslup doğru sözün celladıdır denmiş.
devamını gör...
lahmacun kıymalı mı yenir kıymasız mı sorunsalı
kardeşim habersiz yemiş gibi yaparsan vejetaryenlikten çıkmıyorsun. çaktırmadan göm iki tane.
devamını gör...
iptal edilen güzel diziler
2 broke girls.
devamını gör...
24 kasım öğretmenler günü
atanmadığım için her 24 kasım'da gözlerim dolu bir şekilde yaşadığım gündür.
kader utansın.
kader utansın.
devamını gör...
dünya kupası
1954 dünya kupası, dünya kupaları tarihinin en enteresan turnuvalarından birisi olmuştur. bizimde bu enteresanlığın içerisinde yer almamız taktire şayan elbette. öyle güzel bir gruba düşmüşüz ki, yeme de yanında yat. tabi biz hem yemişiz hem de yan gelip yatmışız. önce almanlardan temiz 4 tane yemiş, onun acısını korelilerden çıkarıp adamlara 7 tane sallamışız . o esnada bize 4 atan almanlar macarlara 8-3 yenilmiş ve biz yine bahtsız bedevi gibi almanların karşısına çıkıp 7-2 yenilip evimizin yolunu tutmuşuz. tabi işin enteresan kısmı buradan sonra başlıyor. o dönemlerde macarlar yenilmez armada. geleni geçeni deviriyorlar. 1950-1954 arası adamlar namağlup! zaten bu yüzden de altın takım olarak nitelendiriliyorlar. milli takımlar klasmanında 1. sırada yer aldıkları bu dönem içerisinde topladıkları puan halen kırılamamış bir rekor olarak göze çarpıyor. peleli brezilya bir nebze bu rekora yaklaşmış ama o kadar. varın gerisini siz düşünün. neyse efendim hal böyle olunca bu kupanın doğal favorisi de macarlar oluyor. almanları da ilk maçtan 8'lik yaptıkları için herkes kupayı macarlara verelim evimize gidelim havasında.
ama bu alman milleti inat. 8 tane yemişler ama pes etmemişler. finale kadar çıkmışlar. finalde karşılarında kim var? macaristan. hem de almanlar kadar zayıf takımlarla oynamamışlar. uruguay'ı ve ingiltereyi pataklayıp eve göndermişler. almanların dişe dokunur tek galibiyeti yugoslavya galibiyeti. maç bu havada başlıyor. hoop dakika 8 macarlar maçı 2-0 yapıyor. malumun ilanı. herkes altın takımın kupayı alacağını düşünürken 18. dakika da almanlar skoru 2-2 ye getiriyor. ondan sonra da 86. dakikaya kadar macar ataklarını savuşturmaktan imanları gevriyor. işte o anda futbol tanrıları yeryüzüne iniyor ve helmut rahn'ın ayağına zeus şimşeğini göndererek, bazukayı çıkarmasını sağlıyor ve 3-2! böylece 4 yıldır yenilmeyen macar takımı dünya kupasını alamadan evine dönüyor. cidden dramatik. 8 attığın takıma final kaybedip, tarihin en kuvvetli kadrosu ile dünya kupası kazanamıyorsun. almanların bu zaferi bern mucizesi olarak adlandırılır. aynı zamanda dünya kupaları tarihinde en çok gol yiyerek şampiyon olan takımda bu takımdır. alman takımı tamı tamına 14 gol yemesine rağmen şampiyon olmuştur. diğer şampiyonlar arasında en çok golü yiyen takım sadece 7 gol yemiştir. işte futbol bu yüzden güzel. bu sürprizler sayesinde keyifli hale geliyor.
peki mevzunun bizle ilgili kısmı bitti mi? hayır! almanlar tarafından macar salamı yapılan macarlar yine de yıkılmıyorlar. bu sefer iki senelik bir namağlup seri yakalıyorlar. peki bilin bakalım bu seriyi kim bozuyor? şaka gibi ama türkiye. işte böyle de dengesiz milletiz.
ama bu alman milleti inat. 8 tane yemişler ama pes etmemişler. finale kadar çıkmışlar. finalde karşılarında kim var? macaristan. hem de almanlar kadar zayıf takımlarla oynamamışlar. uruguay'ı ve ingiltereyi pataklayıp eve göndermişler. almanların dişe dokunur tek galibiyeti yugoslavya galibiyeti. maç bu havada başlıyor. hoop dakika 8 macarlar maçı 2-0 yapıyor. malumun ilanı. herkes altın takımın kupayı alacağını düşünürken 18. dakika da almanlar skoru 2-2 ye getiriyor. ondan sonra da 86. dakikaya kadar macar ataklarını savuşturmaktan imanları gevriyor. işte o anda futbol tanrıları yeryüzüne iniyor ve helmut rahn'ın ayağına zeus şimşeğini göndererek, bazukayı çıkarmasını sağlıyor ve 3-2! böylece 4 yıldır yenilmeyen macar takımı dünya kupasını alamadan evine dönüyor. cidden dramatik. 8 attığın takıma final kaybedip, tarihin en kuvvetli kadrosu ile dünya kupası kazanamıyorsun. almanların bu zaferi bern mucizesi olarak adlandırılır. aynı zamanda dünya kupaları tarihinde en çok gol yiyerek şampiyon olan takımda bu takımdır. alman takımı tamı tamına 14 gol yemesine rağmen şampiyon olmuştur. diğer şampiyonlar arasında en çok golü yiyen takım sadece 7 gol yemiştir. işte futbol bu yüzden güzel. bu sürprizler sayesinde keyifli hale geliyor.
peki mevzunun bizle ilgili kısmı bitti mi? hayır! almanlar tarafından macar salamı yapılan macarlar yine de yıkılmıyorlar. bu sefer iki senelik bir namağlup seri yakalıyorlar. peki bilin bakalım bu seriyi kim bozuyor? şaka gibi ama türkiye. işte böyle de dengesiz milletiz.
devamını gör...
belden kavrayarak sarılmak
duygu yogunlugu en yuksek olan.
en bi’ sevdigim, hele arkadan gelip ceneyi omza gommeli yapiliyorsa.(bkz: adamın gol diyor)
anlamsiz sekilde huzurlu hissettiriyor lan bu, bi’ dinginlik cokuyor, zamanin hizi azaliyor falan.
tabii bu durum ikili iliskiler icin gecerli, sokaktan gecen teyzeye sarilip nura ermeyi beklemeyin.*
ozlenilen de ayni zamanda, rabbuskom bi’ avazda ins cnm.
en bi’ sevdigim, hele arkadan gelip ceneyi omza gommeli yapiliyorsa.(bkz: adamın gol diyor)
anlamsiz sekilde huzurlu hissettiriyor lan bu, bi’ dinginlik cokuyor, zamanin hizi azaliyor falan.
tabii bu durum ikili iliskiler icin gecerli, sokaktan gecen teyzeye sarilip nura ermeyi beklemeyin.*
ozlenilen de ayni zamanda, rabbuskom bi’ avazda ins cnm.
devamını gör...
normal sözlük için öneriler
(bkz: başlık şikayet etme)
kesinlikle acilen gelmesi gereken özellik. ikocum hızlandıralım şu işi pls.
kesinlikle acilen gelmesi gereken özellik. ikocum hızlandıralım şu işi pls.
devamını gör...
jean paul sartre
yayınlandığı yıllarda fransa'da satış rekorları kıran ve temel kitaplardan sayılan "sosyalizm sözlüğü" adlı eseri, erdoğan başar tarafından türkçeleştirilerek toplum yayınları/remzi inanç tarafından 1965 yılında ülkemizde de yayınlanmış olan ünlü yazar ve filozof.
devamını gör...
devekuşu kabare
zeki akasya ve metin akpınarın da içinde bulunduğu harika işler çıkarmış tiyatro topluluğu. zamanın yönetime yaptığı üstü kapalı ama tam yerine oturan eleştirilerle tiyatronun zeki insanların elinde aslında ne kadar güçlü bir silah olduğunu da göstermiştir. bugün bile izlerken çok keyif alacağınız oyunların bir kısmı youtubeda vardır.
deliler
deliler 2
yasaklar
yasaklar 2
aşk olsun
aşk olsun 2
beyoğlu beyoğlu
beyoğlu beyoğlu 2
deliler
deliler 2
yasaklar
yasaklar 2
aşk olsun
aşk olsun 2
beyoğlu beyoğlu
beyoğlu beyoğlu 2
devamını gör...
yılan yemek
yılanı bi şekilde hakladığınızı varsayıyorum. baş tarafından ve kuyruk tarafından birer karış kesiyorsunuz, önce derisini yüzün, sonra içini temizleyin ve son olarak istediğiniz ayarda pişirip afiyetle yiyiniz.
yaş bir dala geçirip şiş kebap yaparsanız acayip güzel olabilir.*
yaş bir dala geçirip şiş kebap yaparsanız acayip güzel olabilir.*
devamını gör...
erkeğe şekil vermek
kadınların deyimi ile odun yontmak kaba olmasın diye başlığa yazmadım. çok sevdikleri bir iş hem odun sevmezler hem odun yontmayı severler çok çelişkili varlıklar ya. tabi bu çoğunluğu kapsamaz herkes üstüne almasın. gayet düzgün dediği dedik kadınlarda var söylediklerini gayet karşılayan kadınlar başka onları bulanlara selam olsun.
devamını gör...
allah deyip kafa kesmek
ayet bilmeyen müslüman(!).
"bir mü’mini kasten öldürenin cezası ise, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için pek büyük bir azap hazırlamıştır." nisa 93
"işte bundan dolayı isrâiloğulları için şu hükmü koyduk: “bir cana kıymanın veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmanın cezası olmaksızın kim bir kimseyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. kim de bir canı kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.” şüphesiz peygamberlerimiz onlara apaçık deliller, mûcizeler getirdiler. ne var ki, bütün bunlardan sonra onların pek çoğu hâlâ yeryüzünde taşkınlık yapıp durmaktadırlar." maide 32
"haklı bir gerekçeye dayanmaksızın, öldürülmesini allah’ın haram kıldığı cana kıymayın. kim haksız yere öldürülürse, onun velisine hakkını arama yetkisi vermişizdir. fakat o veli de, artık öldürmede ileri gidip allah’ın belirlediği sınırı aşmasın. çünkü kendisine verilen bu yetkiyle zâten gerekli yardım yapılmıştır." ısra 33 (kafanıza göre "haklı gerekçe" üretemezsiniz bu arada)
"onlar, allah ile beraber başka bir ilâha yalvarmazlar, allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zinâ etmezler. kim bunları yaparsa, ağır bir cezaya çarptırılır." furkan 68
***
kuran'ın durup dururken inanmayanların öldürülmesi emrini verdiğini sanıp buna kanıt olarak "haram aylar çıkınca, müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, esir alın, kuşatın ve onları her geçit yerinde gözetleyin. şayet tövbe ederler, namazlarını kılarlar ve zekâtlarını verirlerse artık onları serbest bırakın. allah yarlığayıcıdır, bağışlayıcıdır" ayetini gösterenler de bilsinler ki bu ayet tebük seferi zamanında, anlaşmalarını bozup sözünden dönen ve müslümanların malına ve canına kasteden münafıklar nedeniyle inmiştir. bir çeşit kısastır yani. kaldı ki yaptığı kötülüklerden samimi şekilde pişmanlık duyanlara da dokunulmaması gerektiği ayette belirtilmiştir zaten.
edit: bu türden ayetler benzer şekilde savaş dönemlerinde inmiştir her zaman. savaşlarda normal olan budur. size saldırılırken eliniz kolunuz bağlı oturun dense onu da eleştirirdiniz eminim.
"bir mü’mini kasten öldürenin cezası ise, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için pek büyük bir azap hazırlamıştır." nisa 93
"işte bundan dolayı isrâiloğulları için şu hükmü koyduk: “bir cana kıymanın veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmanın cezası olmaksızın kim bir kimseyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. kim de bir canı kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.” şüphesiz peygamberlerimiz onlara apaçık deliller, mûcizeler getirdiler. ne var ki, bütün bunlardan sonra onların pek çoğu hâlâ yeryüzünde taşkınlık yapıp durmaktadırlar." maide 32
"haklı bir gerekçeye dayanmaksızın, öldürülmesini allah’ın haram kıldığı cana kıymayın. kim haksız yere öldürülürse, onun velisine hakkını arama yetkisi vermişizdir. fakat o veli de, artık öldürmede ileri gidip allah’ın belirlediği sınırı aşmasın. çünkü kendisine verilen bu yetkiyle zâten gerekli yardım yapılmıştır." ısra 33 (kafanıza göre "haklı gerekçe" üretemezsiniz bu arada)
"onlar, allah ile beraber başka bir ilâha yalvarmazlar, allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zinâ etmezler. kim bunları yaparsa, ağır bir cezaya çarptırılır." furkan 68
***
kuran'ın durup dururken inanmayanların öldürülmesi emrini verdiğini sanıp buna kanıt olarak "haram aylar çıkınca, müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, esir alın, kuşatın ve onları her geçit yerinde gözetleyin. şayet tövbe ederler, namazlarını kılarlar ve zekâtlarını verirlerse artık onları serbest bırakın. allah yarlığayıcıdır, bağışlayıcıdır" ayetini gösterenler de bilsinler ki bu ayet tebük seferi zamanında, anlaşmalarını bozup sözünden dönen ve müslümanların malına ve canına kasteden münafıklar nedeniyle inmiştir. bir çeşit kısastır yani. kaldı ki yaptığı kötülüklerden samimi şekilde pişmanlık duyanlara da dokunulmaması gerektiği ayette belirtilmiştir zaten.
edit: bu türden ayetler benzer şekilde savaş dönemlerinde inmiştir her zaman. savaşlarda normal olan budur. size saldırılırken eliniz kolunuz bağlı oturun dense onu da eleştirirdiniz eminim.
devamını gör...