güne bir söz bırak
en güzelinin bile bir şiirlik canı var,
şair muzaffer tayyip uslu'nun, biz kadınlara dair sözünü bırakıyorum.
şair muzaffer tayyip uslu'nun, biz kadınlara dair sözünü bırakıyorum.
devamını gör...
attila ilhan
ülkemizin en değerli şairlerindendir. ben sana mecburum, pia, sisler bulvarı gibi çok güzel şiirleri mevcuttur.
devamını gör...
şamanizm kökenli türk adetleri
- arak(rakı ) içmek
- tahtaya üç kere vurmak
- türbede mum yakmak
- mezar taşı
- kubbe
- nazar, nazar boncuğu
- 40 sayısının anlamı
- gidenin ardından su dökmek
- loğusa kadının başına kurdele bağlamak.
- tahtaya üç kere vurmak
- türbede mum yakmak
- mezar taşı
- kubbe
- nazar, nazar boncuğu
- 40 sayısının anlamı
- gidenin ardından su dökmek
- loğusa kadının başına kurdele bağlamak.
devamını gör...
sevgilisizlik anormal bir durum mudur problemi
binlerce yıldır kesin bir sonuca bağlanamamış ikilem ya da tartışma konusu. bence herkesi kendi haline bırakmakta yarar var. bırakın şunu sana birini ayarlayalım saçmalığını arkadaşlar. sinirlenmeye başlıyorum ama.
devamını gör...
şu sıralar en iyi yaptığınız şey
yatmak. yatmayı keşfettim bu ara. çok güzel yatıyorum öyle böyle değil.
devamını gör...
hep bi' şey eksik
gonca vuslateri'nin seslendirdiği, sözleri sezen aksu'ya ait bir şarkıdır. ben çok severim, klasik pop müzik listemde yer almakta. bazen durup dururken söylüyorum da... garip, hem mutlu hem de mutsuz anlarımda eşlik eden bir şarkıdır.
''kendim yazdım, kendim bozdum, mesulüm olan bitenden
unutmak en büyük arzum ama ne mümkün be bi' tanem''
spotify
''kendim yazdım, kendim bozdum, mesulüm olan bitenden
unutmak en büyük arzum ama ne mümkün be bi' tanem''
spotify
devamını gör...
28 şubat normal sözlük darbesi
gece 1'de darbe mi olur lan? herhalde enişteden haber gelince darbeyi erkene almak zorunda kaldılar.
devamını gör...
bir fotoğrafa güzellik katan unsurlar
içinde ben olmam, evet.
devamını gör...
kitap okuyan insanı belli eden detaylar
kelime dağarcığı
devamını gör...
hata yapmayı kazanım olarak görmek
"başarısızlık,daha akıllıca bir karar vermek için mükemmel bir fırsattır."
henry ford
henry ford
devamını gör...
osmanlı imparatorluğu
bir imparatorluk. severim. biz türklerin tarihini süslemişlerdir. yok türk değillerdi, türk düşmanları onlar diyenler var fakat onları da anlıyorum. sonuçta bizim milletimize göre, türk düşmanı olmayan tek tük insan vardır. hani eskiden ırkçı türklerin bir lafı vardı, türkün türkten başka dostu yoktur diye. o laf da yalanmış, biz kendimizle de düşmanız. herhalde farklı gezegenlerden olan canlılar bizim memleketimize gelseler, onlarla çok iyi anlaşırız. çünkü türkün uzaylıdan başka dostu yokmuş. kendi gezegenimizdeki canlılar gibi, diğer gezegenlerdeki canlılarla da anlaşamazsak, işte şimdi yandık demektir.
osmanlının mısır gibi, yunanlar gibi, sümerler gibi tarihini çok severim. zaten sevilmeyecek gibi bir tarihi yok. 600 yıllık falan bir tarihten bahsediyoruz yani. bunun da öncesine gitsek, neyse. hani osmanlı'yı bile roma'ya dönüştürdüğümüzü gördüm ya, ölsem de gam yemem. zaten zamanında "kemalist olmanın gerekliliklerinden biri de osmanlı düşmanlığıdır!" lafını duyduğumda ölsem de gam yemeyeceğimi anlamıştım. acaba italya başkanı da kuruluş osman izliyor mu? en azından ertuğrul izlemiştir herhalde.
ha, osmanlı roma ise ne güzel. sezar'ı da türk tarihi olarak çocuklarımıza anlatırız. olmadı, sezara, sezar bin muzaffer el daima falan deriz. burda maksat dalga geçmek değil, tarihimiz şenlensin. neden hâlâ konunun aslını açıklamak yerine boş-boş alay ediyorum derseniz, açıklanacak bir şey yok. her devletin lideri, her imparatorluğun imparatoru yahut her krallığın kralı, kendinin "el muzaffer daima" olduğunu düşünmez mi zaten? demek istediğim tüm krallar, her zaman zafer kazanmak istemez mi. ha istemese bile, "biz her zaman zafer kazanacağız!" diye ordusunu, halkını gaza getirmez mi? bunu alıp, roma'ya bağlamak yürek ister.
diğer bir husus, fatih sultan mehmet'in kayzer-i rum unvanıdır. doğu roma, fatih sultan mehmet devrinde osmanlının yönetimi altına girdi. bu nedenden dolayı fatih sultan mehmet'in "kayzer-i rum" yani roma imparatoru unvanını kullanması normal değil mi? sonuçta fatih sultan mehmet'in yönetimi altına bilmem kaç yüz/bin yıllık roma girdi. normal yani, büyük bir olay bu. bu olaydan sonra da kayzer-i rum olarak anıldı. neden bu olaylar anlatılmıyor elaleme bir düşünün? osmanlı'dan halkı soğutmak, nefret ettirmek için. fatih sultan mehmet "bizans imparatoru" unvanını da almıştır. bunda garip bir şey yok. osmanlı birçok bölgeye hükmetmiş, hakim olmuştur. dolayısıyla padişahlar bir nevi artık sadece osmanlı'nın değil, hükmettikleri krallıkların, imparatorlukların da imparatoru haline gelmişlerdir. bunlar utançla değil, gururla anlatılması gerekilen şeyler. ya da bunun yerine 600 yıllık tarihimizi inkar etmeli ve türk tarihi daha 20'ci asırda başladı, o 600 yıllık tarih bizim değil falan demeliyiz. halbuki milletlerin en çok övündüğü şey tarihleridir. ki buna göre, biz türkler, tarihimizle, diğer milletlerden daha çok övünmeliyiz.
eklemek istediğim bir şey daha var, osmanlı'da "türk" kelimesi hakaret olarak kullanılırdı iddiası. osmanlı tarihçisi neşri, 1-ci murad'ın kendisini savaşa davet eden krala kızıp, "inşallah ona türk erliğini göstereceğim" dediğini söyler. osmanlı'nın üçüncü padişahı olan bu insan, "üçüncü romanın üçüncü padişahı olan bir türk düşmanı" olduğu için mi türk'ün gücünü göstermek istiyor. devlet adamı, divan edebiyatı şairi olan tacizade cafer çelebi, fatih sultan mehmet devrindeki osmanlı askerlerini muzaffer türk ordusu diye anıyor. yine 17. yüzyıl kaynaklarında, fatih sultan mehmet'in oğlu cem sultan, "türk'ün oğlu" diye anılır. demek ki o dönem tarihçileri, şairleri, padişahlarına hakaret etmeyi çok seviyorlarmış..
son olarak, bediüzzaman'ın da dediği gibi;
gözünü kapayan, yalnız kendine gündüzü gece yapar.
e öyle yani.
osmanlının mısır gibi, yunanlar gibi, sümerler gibi tarihini çok severim. zaten sevilmeyecek gibi bir tarihi yok. 600 yıllık falan bir tarihten bahsediyoruz yani. bunun da öncesine gitsek, neyse. hani osmanlı'yı bile roma'ya dönüştürdüğümüzü gördüm ya, ölsem de gam yemem. zaten zamanında "kemalist olmanın gerekliliklerinden biri de osmanlı düşmanlığıdır!" lafını duyduğumda ölsem de gam yemeyeceğimi anlamıştım. acaba italya başkanı da kuruluş osman izliyor mu? en azından ertuğrul izlemiştir herhalde.
ha, osmanlı roma ise ne güzel. sezar'ı da türk tarihi olarak çocuklarımıza anlatırız. olmadı, sezara, sezar bin muzaffer el daima falan deriz. burda maksat dalga geçmek değil, tarihimiz şenlensin. neden hâlâ konunun aslını açıklamak yerine boş-boş alay ediyorum derseniz, açıklanacak bir şey yok. her devletin lideri, her imparatorluğun imparatoru yahut her krallığın kralı, kendinin "el muzaffer daima" olduğunu düşünmez mi zaten? demek istediğim tüm krallar, her zaman zafer kazanmak istemez mi. ha istemese bile, "biz her zaman zafer kazanacağız!" diye ordusunu, halkını gaza getirmez mi? bunu alıp, roma'ya bağlamak yürek ister.
diğer bir husus, fatih sultan mehmet'in kayzer-i rum unvanıdır. doğu roma, fatih sultan mehmet devrinde osmanlının yönetimi altına girdi. bu nedenden dolayı fatih sultan mehmet'in "kayzer-i rum" yani roma imparatoru unvanını kullanması normal değil mi? sonuçta fatih sultan mehmet'in yönetimi altına bilmem kaç yüz/bin yıllık roma girdi. normal yani, büyük bir olay bu. bu olaydan sonra da kayzer-i rum olarak anıldı. neden bu olaylar anlatılmıyor elaleme bir düşünün? osmanlı'dan halkı soğutmak, nefret ettirmek için. fatih sultan mehmet "bizans imparatoru" unvanını da almıştır. bunda garip bir şey yok. osmanlı birçok bölgeye hükmetmiş, hakim olmuştur. dolayısıyla padişahlar bir nevi artık sadece osmanlı'nın değil, hükmettikleri krallıkların, imparatorlukların da imparatoru haline gelmişlerdir. bunlar utançla değil, gururla anlatılması gerekilen şeyler. ya da bunun yerine 600 yıllık tarihimizi inkar etmeli ve türk tarihi daha 20'ci asırda başladı, o 600 yıllık tarih bizim değil falan demeliyiz. halbuki milletlerin en çok övündüğü şey tarihleridir. ki buna göre, biz türkler, tarihimizle, diğer milletlerden daha çok övünmeliyiz.
eklemek istediğim bir şey daha var, osmanlı'da "türk" kelimesi hakaret olarak kullanılırdı iddiası. osmanlı tarihçisi neşri, 1-ci murad'ın kendisini savaşa davet eden krala kızıp, "inşallah ona türk erliğini göstereceğim" dediğini söyler. osmanlı'nın üçüncü padişahı olan bu insan, "üçüncü romanın üçüncü padişahı olan bir türk düşmanı" olduğu için mi türk'ün gücünü göstermek istiyor. devlet adamı, divan edebiyatı şairi olan tacizade cafer çelebi, fatih sultan mehmet devrindeki osmanlı askerlerini muzaffer türk ordusu diye anıyor. yine 17. yüzyıl kaynaklarında, fatih sultan mehmet'in oğlu cem sultan, "türk'ün oğlu" diye anılır. demek ki o dönem tarihçileri, şairleri, padişahlarına hakaret etmeyi çok seviyorlarmış..
son olarak, bediüzzaman'ın da dediği gibi;
gözünü kapayan, yalnız kendine gündüzü gece yapar.
e öyle yani.
devamını gör...
bakarsan bağ olur bakmazsan dağ olur
çok güzel bir atasözüdür.
'bir şeylere emek verir onarır güzelleştirirsen o şey fayda sağlar. ancak bakmazsan işe yaramaz ve bakımsız kalır' anlamına gelir.
'bir şeylere emek verir onarır güzelleştirirsen o şey fayda sağlar. ancak bakmazsan işe yaramaz ve bakımsız kalır' anlamına gelir.
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
1972
yalvardım adlarını bilmediğim tanrılarıma
günlerime bir şey yada birini göndersinler diye.
jorge luis borges-
yalvardım adlarını bilmediğim tanrılarıma
günlerime bir şey yada birini göndersinler diye.
jorge luis borges-
devamını gör...
beşiktaş 118 yaşında
nice 118 yıllara kara kartal.
bir fenerbahçeli olarak iyi ki varsın, iyi ki ezeli rakip ebedi dost'sun.
fenerbahçe.
bir fenerbahçeli olarak iyi ki varsın, iyi ki ezeli rakip ebedi dost'sun.
fenerbahçe.
devamını gör...
aziz vasil katedrali
kubbeleri ile aklıma bazen burger king dondurması bazen de kaka emojisini getiren yapı.
bir türk olarak elbette "böyle soğuk iklimlerde böyle büyük binaları nasıl ısıtıyorlardı acaba ?" diye de düşünürüm. ismi korkunç ıvan olan birinin böyle ponçik bir saray yaptırması da ne bileyim...
bir türk olarak elbette "böyle soğuk iklimlerde böyle büyük binaları nasıl ısıtıyorlardı acaba ?" diye de düşünürüm. ismi korkunç ıvan olan birinin böyle ponçik bir saray yaptırması da ne bileyim...
devamını gör...
aydın'da esnafa yapılan 4 lira 63 kuruşluk yardım
rezalettir gülüyoruz ama aslında komik değil.
devamını gör...
numb
canim linkin park’in 2003 yilinda yayinladigi meteora albumundeki, yillar gecse de eskimeyen, bir oturusta en az 6 kere dinledigim muthis sarkisi.
klibini izlerken buradan kendini kizin yerine koymayan, onunla birlikte uzulmeyen yoktur.
jay-z ile olan numb encore versiyonu da guzeldir fakat orijinal halinin yeri ayridir.
bir zamanlar ulkemizde duzenlenen rock’n coke festivalindeki performansi da buraya birakiyorum, rip chezzy.
klibini izlerken buradan kendini kizin yerine koymayan, onunla birlikte uzulmeyen yoktur.
jay-z ile olan numb encore versiyonu da guzeldir fakat orijinal halinin yeri ayridir.
bir zamanlar ulkemizde duzenlenen rock’n coke festivalindeki performansi da buraya birakiyorum, rip chezzy.
devamını gör...
solcular
azgın zap suyuna devletin inşa etmediği köprüyü onlar inşa etti, sadece öğrenciydiler...
gericiler mustafa kemal heykellerini paramparça ederken, onlar mustafa kemal heykellerinin önünde sabaha kadar nöbet tuttu... gardrop atatürkçüleri ortada yoktu...
filistine israil ile savaşmaya gittiler... genceciktiler, kimisi öldü, kimisi ağır işkenceler gördü... bugünün anti siyonistleri altıncı filoyu kıble eylemişti...
köylere gittiler, köy okulları yaptılar... kütüphaneler açtılar, köylünün hasadına yardım ettiler... herhangi bir çıkarları yoktu...
kitaplar çevirdiler yığınla... okunacak yüzlerce kaliteli eseri onların sayesinde okuyorsunuz...
türkiyede ilk dağcılık kulüpleri onlar tarafından kuruldu... zirvelere türk bayrakları diktiler...
basketbolu türkiye'ye sevdirdiler... itü efsanesi onların döneminde yaratıldı...
bu liste uzar gider. benim parmaklarımda hepsini yazacak derman yok.
siz soldan solcudan ne anlıyorsunuz onu bilemem ama 12 eylülün üzerinden silindir gibi geçtiği bu güzel insanlar artık olmadığı için bu haldesiniz...
kıçınızı koltuğa yapıştırıp ona buna verip veriştiriyor, yargı dağıtıyorsunuz. onların yaptıklarının yakınından geçemeyecek insanların bu cesareti gösterebilmesi de taktire şayan (!)
ha unutmadan bunları yaparken henüz öğrenciydiler! söylemiş miydim? söylemişim, yine altını çizmiş olayım.
gericiler mustafa kemal heykellerini paramparça ederken, onlar mustafa kemal heykellerinin önünde sabaha kadar nöbet tuttu... gardrop atatürkçüleri ortada yoktu...
filistine israil ile savaşmaya gittiler... genceciktiler, kimisi öldü, kimisi ağır işkenceler gördü... bugünün anti siyonistleri altıncı filoyu kıble eylemişti...
köylere gittiler, köy okulları yaptılar... kütüphaneler açtılar, köylünün hasadına yardım ettiler... herhangi bir çıkarları yoktu...
kitaplar çevirdiler yığınla... okunacak yüzlerce kaliteli eseri onların sayesinde okuyorsunuz...
türkiyede ilk dağcılık kulüpleri onlar tarafından kuruldu... zirvelere türk bayrakları diktiler...
basketbolu türkiye'ye sevdirdiler... itü efsanesi onların döneminde yaratıldı...
bu liste uzar gider. benim parmaklarımda hepsini yazacak derman yok.
siz soldan solcudan ne anlıyorsunuz onu bilemem ama 12 eylülün üzerinden silindir gibi geçtiği bu güzel insanlar artık olmadığı için bu haldesiniz...
kıçınızı koltuğa yapıştırıp ona buna verip veriştiriyor, yargı dağıtıyorsunuz. onların yaptıklarının yakınından geçemeyecek insanların bu cesareti gösterebilmesi de taktire şayan (!)
ha unutmadan bunları yaparken henüz öğrenciydiler! söylemiş miydim? söylemişim, yine altını çizmiş olayım.
devamını gör...