devamını gör...

kendime crocs terlik almıştım. bilmeden yatırım yapmışım, şimdi ne olmuş o fiyatlar öyle.
devamını gör...

cin .cin fizz ya da cin tonik. artık yeni favorilerim bunlar.hem çabuk kafa yapıyor hem de fazla içmenize gerek olmadığı için alınan kalori bakımından da mantıklı.
devamını gör...

hayatında doğuya gitmeden istatistik okuyarak da ispatlanabilecek olandır.

öncelikle bakınız harita
bu haritaya göre hangi elektrik dağıtım şirketi hangi bölgeye elektrik dağıtıyor görünüz. bakınız. iyice emin olunuz.

sonra şu bağlantıyı açınız. 2020 yılı elektrik gelişim raporunu sağ taraftaki word ikonuna basarak indiriniz. belgenin 92. sayfasına ulaşınız. üşeniyorsanız şuraya ilgili figürleri ben koyayım.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

görüldüğü üzre dicle ve vangölü elektrik dağıtım şirketleri neredeyse 50% kayıp-kaçak ile elektrik vermiş bölgeye. bu da demek oluyor ki (yaklaşık olarak) her iki evden biri kaçak elektrik kullanıyor. yani komşunuzun faturasını da siz ödüyorsunuz demek oluyor.

yine de 2012 yılına kıyasla doğu bölgelerde 75% olan kayıp-kaçak miktarı geçtiğimiz 9 yılda düşmüş. bkz. bir diğer grafik 36. sayfa
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

2012 ne alaka diye soracaksanız eğer, tedaş 2012 yılından itibaren faaliyet raporlarında kayıp kaçak grafiklerini yayınlamayı durdurdu da o yüzden.

yani neymiş, kürtlerin çoğunlukta yaşadığı doğu ve güneydoğu anadolu bölgesi hala kaçak elektrik kullanıyormuş. doğuya gitmeden de bu bilgileri elde edilebiliyormuşsunuz. *
devamını gör...

görüyorum doktor, görüyorum! yetim hakkı, fakir fukara rızkı, işçi emeği, çalınan alın terini görüyorum. sokaktaki hayvanın, kurdun kuşun, gelecek nesillerin umudunu görüyorum.
kapat gözlerimi doktor.
devamını gör...

neden bilmiyorum hiç aklımdan çıkmayan repliklerin başında gelir kendisi. (bkz: run forrest run)

şimdi düşünüyorum da aklımda beni umutsuzluğa sürükleyen, bir benzetme yapacak olursam forres'ta taş atıp,
bisikletle peşine düşen çocuklar gibi peşimi hiç bırakmayan kötü düşünceler var.
belki de forrest'ın ayağındaki demirler gibi kendi zihnimde oluşturduğum bir kalıba soktuğum şeylerin kalıbını söküp atmam gerek.
kısacası zihni özgür bırakmak gerek. belki benim de forrest gibi yapmam gerek.
kötü düşüncelerden kaçmam, var gücümle koşmam gerek. run forrest run.

o meşhur sahne:
devamını gör...

batı emperyalizminin binlerce kötücül yüzünden sadece biridir. bugün ortadoğu'daki müslümanın müslümana kırdırılması operasyonları da bu tip katliamların devamıdır. müslüman toplumlar kendi kendilerini insan hakları, insan psikolojisi, bilim, sanat yönünden ilerletemediği sürece, tamamen yeryüzünden silinene dek kıyımlar gerçekleştirilecektir.
devamını gör...

gökbilimcilerden oluşan bir araştırma takımı, keck ı teleskobunu kullanarak antik bir galaksinin uzaklığını ölçmüş. araştırmacılar, hedef galaksi gn-z11’in sadece en eski galaksi değil, aynı zamanda en uzak galaksi de olduğunu belirlemişler. bu galaksi o kadar uzak ki, gözlemlenebilir evrenin tam sınırında yer alıyor. takım bu çalışmanın, kozmolojik tarihin evren sadece birkaç yüz milyon yaşında olduğu zamanlara ait dönemine ışık tutabilmesini umuyor.
devamını gör...

zam değildir o, zamcık'tır.
devamını gör...

fırsat bilerek discord üzerinden yoldaşa yürümemi sağlayan hede.

(bkz: deprem sonrası iyi misin yazan eski sevgili)
devamını gör...

felsefeci ionna kuçuradi diyor ki
herkes kötü insanlardan şikayet eder ama kimse kötü insan olmamak için bir şey yapmaz .
devamını gör...

seni bulmaktan önce aramak isterim.
seni sevmekten önce anlamak isterim.
seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
sana hep, hep yeniden başlamak isterim.
özdemir asaf.
devamını gör...

kahve sade içilir zaten diyerek ahkam kesmeyeceğim, herkesin hayatına kimse karışamaz * fakat ilk defa bir tarikata yakın hissediyorum kendimi, çok heyecanlıyım, mug ve kupaları tokuştururken lütfen dikkat edelim *
devamını gör...

günaydın normal yazarlar
günaydın normal sözlük
bakalım her yazarın normali nasılmış.
bizim orda, normalde bu zamanda yayladan köye ot kamyonları iner.
tam olarak, derede rafting yapmak gibidir.
ben öyle bir kamyon yolculuğu sonrası dünyaya geldim.
anacım 8 aylık hamile idi, köy hayatının normali olduğu için, kamyonun üstünde sağa sola, aşağı yukarı sallanınca, bende o normale dahil olmaya karar verdim.
ha bir ay önce, ha bir ay sonra ne fark eder dedim.
normal bir köylü oldum.
nasipte, sözlükte normal bir yazar olmak da varmış.
oluruz bizde.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bildirim mutluluğu diye bir şey var.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gökhan duman tarafından yazılan, avrupa'daki gurbetçilerin anılarının yazıldığı bir kitap. okurken duygulanmamak elde değil, beni en etkileyeni ise şudur:
"12 işçi köln’de bir pansiyonda kalıyorduk. bizim pansiyonun en yaşlısı muharrem abinin okuma yazması yoktu.

bir gün elinde mektupla geldi, ‘yengen yollamıştır belki şunu bana okur musun bayram?’ dedi. bir kıyıya geçtik, mektubunu tane tane okudum. yenge yollamıştı... hem dinledi, hem ağladı.

birkaç gün sonra ‘bir de cevap yazalım bayram’ dedi. oturduk iki sayfa yazdık. gel zaman git zaman bu iş benim üstüme kaldı. iki haftada bir mektup okuyup cevap yazıyorduk. artık aileden biri sayılırdım, her şeylerini biliyordum.

son mektupta muharrem abinin hanımı ‘sağ olsun bizim komşunun kızı gülizar ne zaman istesem sana mektup yazıyor’ diye not düşmüş. meğer yengenin de okuma yazması yokmuş, o da tanıdık birine yazdırıyormuş. muharrem abi cevabi mektubunda şöyle yazdırdı: ‘allah razı olsun bizim bayram da beni kırmıyor, hem okuyor hem yazıyor.’

işte her şey o günden sonra başladı. ben muharrem abiden habersiz mektubun sonuna ‘gülizar hanım yazınız pek güzelmiş, okunması çok kolay’ minvalinde bir not düşünce o da bana bir şeyler yazdı. o notlar zamanla çeyrek sayfa, hatta yarım sayfayı bulmaya başladı.

tabii ne muharrem abi ne de yenge hanım bu durumdan haberdar. öyle öyle biz işi büyüttük. gülizar ailesinden çekindiği için kendi ismine mektup yazamıyordum. muharrem abinin mektubunun bir kısmını kendime ayırıp öyle haberleşebiliyordum. o da aynısını bana yapıyordu. yani onların gurbet mektupları bizim de aşk mektuplarımız olmuştu aynı zamanda.

çok vakit geçmeden konuyu muharrem abiye açtım. ‘ulan bayram ben bir söylüyorum sen üç yazıyordun meğer ondanmış’ dedi, gülüştük. gülizar’ı istemeye gittik, dört ay içinde evlendik çok şükür.

ama o mektupları bize vermediler. aşk mektuplarımız onlarda kaldı."
devamını gör...

(bkz: doktorlar)ben bu ilişkiye olan inancımı kaybettim ela.sen benim olmanı umut ettiğim kadın, olmanı umut ettiğim eş değilsin! ben bu ilişkiye olan inancımı kaybettim ela. ben bu yolda birlikte yürüyebileceğimize olan inancımı kaybettim ela. ben bizim hayatı paylaşabileceğimize olan inancımı kaybettim. ben seninle evlenemem.
haksızlığı daaa koydum bavulaaaa.
devamını gör...

yeni bir mevzu değil bu. benim bildiğim en az 20 senedir böyle bir olay var. doğru bir tebliğ yöntemi midir bilemem, tartışmaya açık bir konu ama kendileri oldukça kibar bir üslup kullanıyorlar ve hiç kimse de tepkisel davranmıyor gördüğüm kadarıyla..
devamını gör...

13.06.1999 ali sami yen stadındaki metallica konserinde o zaman nişanlım olan eşimle nothing else matters şarkısında dans etmemiz ve etrafımızdakilerin bizi alkışlaması.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim