önce dünya algılanır ve duyu organları ile gelen veriler beyne yazılır. yazılan bu veriler beyinde derlenip toplanır ve fikirler oluşur. oluşan fikirler eylemi, araştırmayı doğurur. araştırdıkça keşifler, keşfettikçe yeni bilgiler meydana çıkar. kapsamlı araştırmalar sonrasında da insanlar bilgileri paylaşmak, pekiştirmek veya çürütmek için tartışırlar.

yetersiz bilgi, kaynağı belirsiz ve güvenilir olmayan veriler ve araştırma yapılmamış verilerle tartışma yapmak kürdan ile kürek çekmek kadar gereksizdir.

çoğu insan ordan burdan duyduğu, belki de küçükken kimden duyduğunu bile hatırlamadığı öğretilerle tartışıyor, hatta bu bilgileri doğrulamadan fiziksel şiddete başvuracak şekilde savunuyor.

yani çoğumuz tartışmayı bilmiyoruz. tartışırken de fikrine katılmadığımız kişileri de aşağılamayı, onlara hakaret etmeyi seviyoruz.
devamını gör...

bambaşka bir kültüre damat olmak ya da gelin olmak. dezavantajlarının avantajlarından daha az olduğunu düşündüğüm durumdur.
devamını gör...

osmanlı döneminde, kumaş ve bez satan esnafa verilen isim. şimdiki manifaturacı'ya karşılık gelen meslek.
devamını gör...

(bkz: bermuda şeytan üçgeni)

girdiğim depresyon beni yutuyor resmen; içinden çıkamıyorum.
devamını gör...

nereden baksanız fazla akılsızca bir şaka. elinde kasap bıçağıyla birilerinin üzerine yürümek karşı tarafın şok ya da travma geçirmesine, bayılmasına sebep olabilir. kaldı geçti ki abd gibi bir ülkede haklı olarak karşıdakiler üzerine de saldırabilir kendilerini korumak için. ne yazık ki saldırıyı silahla yaptıklarından şaka olduğunu açıklamaya fırsat bile olmamış.

sonu ve yaratabileceği sonuçlar hakkında hiç düşünülmemiş ve olan, düşünmeyen tarafa olmuş. üzücü.
devamını gör...

hakkında pek çok yazılabilir ancak dünyanın gördüğü en büyük dahidir, kablosuz elektrik iletiminden, iklim değiştirmeye kadar pek çok düşüncesi vardı bu denli bir zekayı desteklemeyip önünü kesenler utansın.
devamını gör...

entel dantel bilmeyiz biz
verilen selamı boş geçmeyiz biz
mesele yazarlıksa güler geçeriz
yazmasını elbet biliriz biz
devamını gör...

kimseye yalancı demiyorum ama lodos86'nın bozamadığı sessizliktir, çünkü o burada değil.

safları sıklaştıralım mübarekler.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

john katzenbach tarafından yazılan psikolojik gerilim türünde bir kitap.

scott freeman mantığı her şeyden üstün tutan bir tarih profesörüdür. kızı ashley'in odasında gizlenmiş bir aşk mektubu bulduğunda içine bir huzursuzluk tohumu atılmış gibi hisseder. "hiç kimse seni benim sevdiğim kadar sevemez. hiç kimse. biz birlikte olacağız. öyle ya da böyle." ashley'in dibe vuran psikolojisi ve kendisi dahil kızının yakınındaki herkesin ölüm tehdidi altında olması, scott'ın şüphelerini bir bıçak kadar keskinleştirir.

mavi yakalı kötü çocukla güzel, eğlenceli bir gece yaşadığını düşünen ashley bu saplantılı adamın zihnindeki kapalı kutuda sıkışmış gibidir. her çırpınışında bu psikopat ona bir adım daha yaklaşırken önünü kesebilecek hiçbir şey yoktur. ancak babası; bir avukat olan eski eşi ve onun gözü pek arkadaşı ile bu kaçık adamı durdurmak için akıl almaz bir plan yapar.
devamını gör...

annesinin; “büyüyünce giyer.” diye aldığı, birkaç beden büyük kıyafetleri giymiş gibi görünen kişidir.
devamını gör...

cezayir ile birlikte osmanlıya gönüllü katılan ve onlar gibi fransa tarafından osmanlıdan koparılmış bir ülkedir.
arap baharı burada başladı ve başarılı oldu. bir ara birkaç solcu önderi suikaste uğradı, iç savaş çıkartılmaya çalışıldı ama neyseki solcu yada dindar halkın çoğunluğu bu tuzağa düşmedi.
devamını gör...

yoldaş ve uykusuzkahve'nin "lan başlıcam şimdi radyosuna da, yayınına daaaa" diyerek okuduğu aynı konudan müzdarip 10'larca başlıktan biri daha.

arkadaş ne radyo sevdanız varmış, ya sanki oturup çalacakları tüm şarkıları kendileri yaratıyor, konuşacakları konuları senelerce araştırıyor, yayın yapacakları alet edevatı nikola tesla eşliğinde kendileri icat ediyor gibi bir havalar, bir muhabbetler, yayın olur "vay ölmüş anaaaam, benim hakkımı yediler uy uy uuuuy" diye ağıtlar.
kimi "ama onunki bold yazıldı, benimki italik bile diiildi" diye manas destanı yazar, offf!


ya yaptığınız herkesin net sayesinde elinin altında olan şarkı ve muhabbetleri, bilgileri yine herkes tarafından ulaşılabilecek bir platformdan sunmak işte? olan biten bu, başka bişi yok!

valla iyi sabır var bu radyo işiyle uğraşan insanlarda yemin ederim ya.
devamını gör...

ağlamak
hüzünlü şarkılara sığınmak
arkadaşımı aramak
karikatür okumak
hareketli şarkılara geçiş
dans etmek
yeni hayaller
yeni umutlar
yeni planlar
gerçekleştirilebilir uzun ve kısa vadeli hesaplar
kapanış.
devamını gör...

bir özdemir asaf şiiridir. kendi sesinden dinlemek için...

eskisi kadar özlemiyorum seni,
ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda..
adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
biraz yorgunum..
biraz kırgın..
biraz da kirletti sensizlik beni!
nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
“iyiyimler” yamaladım dilime.
tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
gel diye beklemiyorum artık,
hatta istemiyorum gelmeni..
nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
benim derdim yeter bana banane!
alıştım mı yokluğuna?
vaz mı geçiyorum, varlığından?
tedirginim aslında,
ya başkasını seversem?
inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem..
devamını gör...

italo calvino kitabıdır.

zorla sandık görevlisi yapıldığım son seçimlerde bir köyde görevlendirilmiştim. tam olarak ne yapacağımı, ne ile karşılaşacağımı, başıma neler geleceğini bilmeden gittiğim köyde çok iyi karşılandığımı ancak calvino’nun yaşadıklarının kendi ülkeme uyarlanmış hallerini yaşadığımı söylemeliyim. demek ki tuhaflıklar kültürlere göre değişiklik gösterse de eninde sonunda aynı şeyleri yaşıyoruz bu yorgun dünyanın bütün ahalisi olarak.

hem demokrasi üzerine derin tartışmalar yaşamıştım kendi içimde hem de demokrasi ile hiç alakası olmayan konulara dalmıştım can sıkıntımı gidermek için ve o dünyada en özgür hissettiğim an salondan çıkıp sigara molası verdiğim andı. sigara anlarında içerideki en büyük dert muhtarı seçmekti ve muhtar adayları etrafta kendini sevdirmeye çalışan köpek yavruları gibi dolaşırken onların taraftarları pitbull olmuş diş göstermekle meşguldü. kalan herkes bambaşka dünyalarda bambaşka şeyler düşünerek aynı işlerle uğraşmakta ve herkesin aklından geçen tek şey bugünü bir an önce bitirmek idi. demokrasi o an, o köylerde çok da demokratik bir durum değildi.

benim anlatacak hikayelerim var elbette ama calvinonun lafı üstüne laf edemem. bana yakışmaz.

iyisi mi siz bu kitabı alın ve bir solukta okuyun.
devamını gör...

burçlar ne kadar iyidir, ne kadar iyi değildir bilgisi gelsin.
bende sağladı. sağlamayam sallamasın.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: bundan bize ne olması)
devamını gör...

diego velázquez- nedimeler- barok dönemi- prado müzesi- 1656

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

geçtiğimiz ay 9. sıradaydım. bu ay ise şimdilik 4. sıradayım. kendimi premier ligde ilk 4'e girip şampiyonlar ligine kalma mücadelesi veren arsenal gibi, tottenham gibi, leicester gibi hissediyorum.

bu ay sonu ilk 10 dışında kalırım muhtemelen. velhasılı sözlük emekçilerinin listesidir.
devamını gör...

normalde bu görseli koyup uzun uzun bir şeyler yazacaktım. sonra hem üşendiğimden hem de uykum geldiğinden dolayı bu onurlu görevi (bkz: afillibirbey)e bırakmaya karar verdim. kuru bir günaydınla görevi teslim edip gidiyorum.

günaydın dostlarım, günaydın şiirler, günaydın şarkılar, günaydın deliler.*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim