ilgi alanım edebiyat. sözlükte çok sevdiğim yazar, şair, kitaplarla ilgili bir şeyler paylaşmak için araştırma yaparken bir konudan diğerine zıplaya zıplaya okumak öyle keyifli geliyor ki, paylaşmaktan vazgeçiyorum. daha doğrusu paylaşım için zaman kalmıyor okumaktan.*
devamını gör...

efendilik ve enayilik arasındaki ince çizgiyi bildiğiniz sürece yanınıza uğramayacak andır.
devamını gör...

aysel git başımdan - bağzıları

şarkı:

şiir:

aysel git başımdan

aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan istemiyorum
benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
dağıtır gecelerim sarışınlığını
uykularımı uyusan nasıl korkarsın
hiçbir dakikamı yaşayamazsın
aysel git başımdan ben sana göre değilim
benim için kirletme aydınlığını
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

ıslığımı denesen hemen düşürürsün
gözlerim hızlandırır tenhalığını
yanlış şehirlere götürür trenlerim
ya ölmek ustalığını kazanırsın
ya korku biriktirmek yetisini
acılarım iyice bol gelir sana
sevincim bir türlü tutmaz sevincini
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

sevindiğim anda sen üzülürsün
sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş
uzak yalnızlık limanlarına
aykırı bir yolcuyum dünya geniş
büyük bir kulak çınlıyor içimdeki
çetrefil yolculuğum kesinleşmiş
sakın başka bir şey getirme aklına
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan seni seviyorum.

atilla ilhan

devamını gör...

kuru biberlerim ve maltım.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tam da bu güne uygun bir söz geldi aklıma:

"dünyanın en uzun gecesi 21 aralık değil, beni terk ettiğin gecedir. beni üzdüğün, yorduğun, yıprattığın gecedir. " küçük iskender.
devamını gör...

mevzu bahis olduğunda tüm ortamı mahveden, aile bireylerini birbirine düşman edebilecek kadar şiddetli, insandaki fanatizm damarını şaha kaldıran, çoğu zaman tartışmanın manasız olduğu, devlet işlerini düzenleme ve yürütme anlayışı.
devamını gör...

ya yazmayayım bu başlığa, ekmek vermeyeyim bu söylemi gündeme getirenlere diyordum ama dayanamıyorum artık. hakaretler gırla, homofobiklik övünç kaynağı olmuş, duyarlı insanlar "sjw" diye etiketlenmiş, politik duruşları yüzünden bazı kişiler faşistçe yaftalanmış.

muhalif hareketi asıl baltalayan kişiler bu söylemi ağızlarına pelesenk etmiş olanlardır. lgbti+ topluluğundan bir kişinin protestoda olması kimseyi rahatsız etmemeli, homofobikler haricinde. gökkuşağı bayrağı hepimizin altında toplanabileceği bir bayrak, bu kadar korkmayın. ayrıca hdp'li tayfa kısmına gelirsek de, birilerinin halay çekerek protesto etmesi sizi neden kudurtuyor anlayamıyorum. sorun ne burada; herkes kendi kimliğiyle, kendi fikirleriyle, kendi duruşlarıyla orada. iktidarın ekmeğine yağ sürüyor, o yüzden rahatsız oluyoruz diyorsunuz ya, bu bir yalan, kendinizi kandırıyorsunuz. sizler de o rahatsız olanlardan olduğunuz için iktidara hak veriyorsunuz bu konularda. dışlamak istiyorsunuz onları, görmezden gelmek istiyorsunuz. ne yazık ki nefretiniz sevginizden büyük, acıyorum halinize.

ayrıca burada protesto yok şöyle olmalıdır, yok böyle olmalıdır diye ahkam kesenlerin kaçının gördüğü haksızlıklar karşılığında bir protestoya katıldığını merak ediyorum. tanımadığınız bir insanın hakkını savunmak için biber gazı yediniz mi? portakal gazı kullanan polislerle karşı karşıya geldiniz mi? hedef alınarak plastik mermiyle vurulan masum bir insanı gördünüz mü? şunu anlamıyorsunuz, birleşmemiz gereken şey insanlık, sadece insanlık. bu kadar.
devamını gör...

fotoğrafı ben çekmedim, "bir arkadaş" çekti. cape town civarı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kimsenin yazmamasına şaşırdığım isimdir.

(bkz: zebercet)

edit: ha bir de şey var: (bkz: abdülrezzak)*
devamını gör...

bana ne ya?

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

galaksinin en soğuk yerinde mola vermektir. uzay gemisinden çıkıyorsun ve "brrrrr!" diyerek torpidodan jumpsuitini giyiyorsun mecburen.

sanıyorum samanyolu galaksisi'nde pişmaniye, köfter sucuk ve saray helvası bulacağınız tek yer bolu dağı dinlenme tesisleri. düşünsene andromeda'dan buraya geliyorsun ve bolu dağı dinlenme tesislerinde durup köfter yiyorsun, büyük şans.
devamını gör...

canımıza tak eden durum. cimer mimer artık neresi olursa şikayet edeceğiz. bu ülkede artık mağara-ofislere ciddi bir denetim gerekiyor. bugün aramızda bu mevzuyu konuştuk.

ihracattan merve : arkadaşlar bu hulusi bey ne yapmaya çalışıyor?
halkla ilişkiler yavuz : valla bilmiyom ama bu kadar kısması anlamsız.
ben: abi iki ay boyunca komple yaksan, masrafın taş çatlasın on bilemedin on beş sepet arpa olur!
yavuz : aynen abi sana katılıyorum.
merve : hayır bir de buzul çağına giriyoruz, şimdi istifa etsek işsiz kalıcaz gibime geliyor..
ben : bence de, bak mesela batuhan iki ay önce dayanamayıp çıktı. borçlarından dolayı mamutunu ikinci el siteye koydu.
yavuz : ayıptır sorması ne kadara koymuş abi? benim abim de şöyle temiz bi mamut arıyordu da fiyatta anlaşırsak dosta gitsin hiç değilse.
ben : valla çapa arabasına takas kabul ederim diyordu.
yavuz yuh.. mamut diyoruz ya, arap atı değil...
merve arkadaşlar konumuza dönebilir miyiz?
ben: neyse gençler ben gidip cimere mimere yazıcam siz de yazın. yıl olmuş m.ö 11000 hala ofisin ortasında meşaleyle oturuyoruz.
devamını gör...

bu...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir (bkz: sait faik abasıyanık) şiiri.

çıplak heykeller yapmalıyım.
çırılçıplak heykeller
nefis rüyalarınız için
ey önünden geçen ak sakallı
kasketli,
yırtık mintanından adaleleri
gözüken
dilenci
sana önce
şiirlerin tadını
aşkların tadını
kitaplardan tattırmalıyım
resimlerden duyurmalıyım,
resimlerden...

şu oğlan çocuğuna bak
fırça sallıyor
kokmuş manifaturacının ayağına
dörtyüzbin tekliğinden
on kuruş verecek.

seni satmam çocuğum
dörtyüzbin tekliğe.
ne güzel kaşların var
ne güzel bileklerin
hele ne ellerin var, ne ellerin

söylemeliyim
yok
yok... meydanlarda
bağırmalıyım,
bu küçük
güllerin buram buram tüttüğü
anadolu şehri kahvesinde
kiraz mevsiminin
sevişme vakti olduğunu.

resimler seyrettirmeli, şiirler
okutturmalıyım.
baygınlık getiren şiirler.

kiraz mevsimi, kiraz
küfelerle dolu pazar.
zambaklar geçiriyor bir kadın.
bir kadın bir bakraç yoğurt
götürüyor
sallıyor boyacı çocuğu fırçasını
belediye kahvesinde hakla o eski,
o yalancı
o biçimsiz bizans şarkısı.

sana nasıl bulsam, nasıl bilsem
nasıl etsem, nasıl yapsam da
meydanlarda bağırsam
sokak başlarında sazımı çalsam
anlatsam şu kiraz mevsiminin
para kazanmak mevsimi değil
sevişme vakti olduğunu...

bir kere duyursam hele
güzelliğini, tadını,
sonra oturup hüngür hüngür
ağlasam
boş geçirdiğim bağırmadığım
sustuğum günlere
mezarımda bu güzel, uzun kaşlı
boyacı çocuğunun
oğlu bir şiir okusa
karacaoğlan'dan
orhan veli'den
yunus'tan, yunus'tan...
devamını gör...

bu konuda müge anlı'ya kulak verelim, çok haklı çünkü:
"hiç kavga bile etmiyorum. hemen engelliyorum.
ay hayattaki en büyük lüksüm.
konuşmak istemiyorum, hiç ona bir şey bile söylemiyorum.
hiç ona nefesimi harcayıp da o değeri bile vermeyeceğim.
engel... bitti
bence bu telefonların en güzel özelliği bu.
beni mutlu ediyorsan, başımın üstünde yerin var.
beni mutsuz ediyorsan, git başkalarını mutsuz et.
çünkü beni mutsuz edemeyeceksin.
ben seni engellerim. bitti!"
devamını gör...

tek ya da iki ayakta birden oluşabilen genelde sinir hasarları, kan dolaşımı bozuklukları, ayağa alınan darbeler, enfeksiyon ve hatta vücutta bulunan tümörlerin bile neden olduğu bir hastalık.

bazen bir hastalık olarak bazende bir belirti olarak çıkıyor karşımıza kendileri.

son yıllarda beni çok rahatsız eden bir durum. nedenini bulamadık. ben aldığım kilolar kaynaklı olduğunu düşünüyorum. aslında son zamanlarda çok hareket etmeyişimle de bağlantılı olabilir. yani zaten bunlar birbirini tetikleyen durumlar değil mi?

hareketsiz yaşam ve devamında alınan kilolar. sonra bu yaşam tarzına devam etme ve kiloların iyice yerleşmesi ve bu kilolardan dolayı daha hareketli bir yaşama devam edememe. doktorun dediğine göre henüz bir rahatsızlığım yok. fakat bünyemin alışkın olduğu kiloya geri dönmeliyim yoksa bununla birlikte bir çok hastalığa davetiye çıkaracağım. ee malum hastalıkların kapıyı tekmeleme yaşlarına minik minik yaklaşıyorum püff canım sıkıldı şimdi.

bazen oturduğum yerden uyuşukluk nedeniyle kalkamıyorum. ayrıca sadece ayaklarda değil bacaklardada olabiliyor. en son doktor psikolojik olabilir dedi ve ben yok artık arkadaş dedim. tabi içimden hahah. hangi nedenle gitsem hastaneye ucu kesin psikolojiye dayanıyor. aslında işin esprisi bir yana zaten bende bir çok hastalığın psikoloji ve özellikle beynin işleyişiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. beyni çok yoğun stres altında bıraktığımız için beyin vücudu koruma kollamayı teftişi bırakıp sürekli dışatn gelecek saldırıya karşı savaş modunda duruyor. ve bu süre uzadıkça hem beyin fazlasıyla yoruluyor hemde vücut denetimi yapılmadığından hastalıklar baş gösteriyor. en kaba tabirle bu şekilde ifade edebilirim. bende yoğun bir stres döneminden çıktım. ee çıkacak tabi üç beş sıkıntı.

neyse efem çok derinlere inmeyeyim ki siz de ne diyor be bu değişik demeyin. ya da deyin hahah selamlar.
devamını gör...

samimiyeti ve ironisiyle tam nokta atışı yapıyor bu yazar arkadaşımız. sanki biz çayları koyarken fırından böreği çıkartıp dilimleyip tabaklara koyacak ve pek keyifli sohbetler yaşatacak bize. elinize sağlık börekler çıtır çıtır...
devamını gör...

garip bir sorunsaldır.
kendini bulmak kendini keşfetmek için insan zor durumda kalmalıdır.
zor durumda kalan insan nasıl tepkiler vereceğini görmüş olur.
bütün zorluklarda mücadele eden etmeye çalışan insan kendini keşfeder ve kendiyle tanışır.
bir insanın kendinde olan yeni bir yönü bulması kadar değerli bir şey yoktur.
mesela belki de ben çok iyi resim çiziyorum veya şiir yazıyorum ama bunu bilmiyorum çünkü aramadım denemedim.
veya bir adam son çıkış yolunda başarılı bir yazar oluyor bir kitap yazıp kurtulmak istiyor.
zorunluluk zorda kalmak insanın kendini keşfetmesi için çok önemli bir durumdur.
devamını gör...

(bkz: ihtilaf)lı konularda anlaşmaya varmak, uzlaşmak ve görüş birliği sağlamak anlamındadır.
örnek; ajdar’ın megastar olması. *

türkiye’de faaliyet gösteren araştırma ve danışmanlık şirketinin de adıdır aynı zamanda. ama ‘ü’ harfinin yerine ‘u’ kullanarak, uluslararası pazarda isminin türkçe karakterli olmasından imtina etmiş olabileceği düşüncesindeyim. (bkz: konsensus)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim