cadı avı
bir dönem öyle revaçtadır ki kadınlar birbirlerine cadı olduğuyla ilgili iftira atarak sevmediği kişileri öldürtmüştür.
devamını gör...
coin operated (kısa film)
nicholas arioli tarafından yazılıp yönetilen bir kısa filmdir.

bu bol ödüllü kısa film birçok kısa film festivalinden eli kolu dolu dönerken izleyenleri de anlık da olsa derin düşüncelere gark ediyor.
bir çocukluk hayali sizi ne kadar zaman meşgul edebilir, ne kadar süre ile bir çocukluk hayalinin peşinden koşma iradesini ve tutarlılığını gösterebilirsiniz? on yıl, yirmi yıl, belki de yetmiş yıl.
çocuklukta kurduğumuz hayallerin gerçek olması belki de kendimizi gerçekleştirmek adına olabilecek en güzel şeylerden biri. ama modern çağda insanoğlu o kadar büyük bir sabır ve adanmışlık gösteremeyecek kadar meşgul. hadi sadece meşgul deyip insanlığı suçlamayalım sadece. toplum da para etmeyeceğini düşündüğü hiçbir planı desteklemeye taraftar değil.
ama yine de insan bir hayalini gerçekleştirmeyi gerçekten gönülden isterse önüne çıkacak her türlü engel onun için hedefe ulaşmayı daha eğlenceli kılacak birer maceraya dönüşebilir.
söylemek istediğim son şey ise şudur; insanları asla şu anda sahip oldukları ile değerlendirmeyin, onları gün yüzüne çıkmamış bir yerlerde çok büyük, çok yüksek, çok özel yetenekleri ve hayalleri olabilir.
coin operated

bu bol ödüllü kısa film birçok kısa film festivalinden eli kolu dolu dönerken izleyenleri de anlık da olsa derin düşüncelere gark ediyor.
bir çocukluk hayali sizi ne kadar zaman meşgul edebilir, ne kadar süre ile bir çocukluk hayalinin peşinden koşma iradesini ve tutarlılığını gösterebilirsiniz? on yıl, yirmi yıl, belki de yetmiş yıl.
çocuklukta kurduğumuz hayallerin gerçek olması belki de kendimizi gerçekleştirmek adına olabilecek en güzel şeylerden biri. ama modern çağda insanoğlu o kadar büyük bir sabır ve adanmışlık gösteremeyecek kadar meşgul. hadi sadece meşgul deyip insanlığı suçlamayalım sadece. toplum da para etmeyeceğini düşündüğü hiçbir planı desteklemeye taraftar değil.
ama yine de insan bir hayalini gerçekleştirmeyi gerçekten gönülden isterse önüne çıkacak her türlü engel onun için hedefe ulaşmayı daha eğlenceli kılacak birer maceraya dönüşebilir.
söylemek istediğim son şey ise şudur; insanları asla şu anda sahip oldukları ile değerlendirmeyin, onları gün yüzüne çıkmamış bir yerlerde çok büyük, çok yüksek, çok özel yetenekleri ve hayalleri olabilir.
coin operated
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
kim o, deme boşuna...
benim, ben.
öyle bir ben ki gelen kapına;
baştan başa sen.
özdemir asaf-2=1
devamını gör...
mistral
devamını gör...
eş cinsel sözlük yazarları
sadece dahil olmak istemiş.. bizde varız bizi unutmayın demiş sevgili yazar.. ne kadar da ilkelsiniz.. heterosunuz diye hiçbirinize küçük altın takmiyorlar..
devamını gör...
yazarların şu an dinledikleri şarkı
bir manyak olduğumdan tüm konser kaydını yüzüncü kere dinliyorum*.
devamını gör...
elminster the wise
sitede takip ettiğim tek entel. entellere olan öfkem ve nefretimi anlatmaya gerek yok.
ıyy süveter kazak giymiş tdk gönül elçisi olarak -de ayrı hocam diyen bi sürü google makale kopyalayıcısı.
ama bu arkadaş farklı. entel dantelliğin hakkını veriyor. arada bi linçleyip sonra dayıyorum favoriyi. kafası karışsın kafi sısısıs.
netice olarak trollüz biz. meslek belli. bi entele teslim olmak benlik bişi değil hem kolay değil o işler öyle cicim.
ama senin her an biyerlere kaybolma ihtimalin canımı sıkıyor. beni planlamacı yaptı. uyku düzenin çok afedersin bok gibi.
gecenin dördünde entry girme ihtimalin, sinirimi bozuyor. o saatte ‘normal insanlar’ gibi uyuyorum. normal olmak lazım-mış.
ne anlattı acaba bu diye zırtpırt seni, senin uyuduğun saatlerde sitede arayıp bulmak.. yani bu süreç üzüyoo beni.
basitlikten yanayım. gece 12-1 olduğunda yum o gözleri.
hoşçakal beybili.
ıyy süveter kazak giymiş tdk gönül elçisi olarak -de ayrı hocam diyen bi sürü google makale kopyalayıcısı.
ama bu arkadaş farklı. entel dantelliğin hakkını veriyor. arada bi linçleyip sonra dayıyorum favoriyi. kafası karışsın kafi sısısıs.
netice olarak trollüz biz. meslek belli. bi entele teslim olmak benlik bişi değil hem kolay değil o işler öyle cicim.
ama senin her an biyerlere kaybolma ihtimalin canımı sıkıyor. beni planlamacı yaptı. uyku düzenin çok afedersin bok gibi.
gecenin dördünde entry girme ihtimalin, sinirimi bozuyor. o saatte ‘normal insanlar’ gibi uyuyorum. normal olmak lazım-mış.
ne anlattı acaba bu diye zırtpırt seni, senin uyuduğun saatlerde sitede arayıp bulmak.. yani bu süreç üzüyoo beni.
basitlikten yanayım. gece 12-1 olduğunda yum o gözleri.
hoşçakal beybili.
devamını gör...
ibrani alfabesi
alfabede yer alan her harfin bir hikayesi ve simgelediği durum vardır. örneğin, birinci harf aleph veya alef şekil itibariyle, kadın rahmine benzemektedir. doğumu, var oluşu temsil eder. *
bu alfabenin temeli,fenike alfabesinedayanmaktadır.
arap alfabesi ile uzaktan yakından alakası yoktur. bir zahmet google'dan iki alfabeyi karşılaştırın. sağdan sola yazılması ve grammer kurallarının arapça'ya benziyor olması, var olan iki ortak noktadır. *
bu alfabeye hakim olarak ve inceliklerini öğrenerek hayata dair küçük ayrıntıları fark edebilirsiniz. buna ek olarak, yunan alfabesini de öğrenirseniz dark dizisinin bütün mantığını kavrayabilirsiniz.....
bu alfabenin temeli,fenike alfabesinedayanmaktadır.
arap alfabesi ile uzaktan yakından alakası yoktur. bir zahmet google'dan iki alfabeyi karşılaştırın. sağdan sola yazılması ve grammer kurallarının arapça'ya benziyor olması, var olan iki ortak noktadır. *
bu alfabeye hakim olarak ve inceliklerini öğrenerek hayata dair küçük ayrıntıları fark edebilirsiniz. buna ek olarak, yunan alfabesini de öğrenirseniz dark dizisinin bütün mantığını kavrayabilirsiniz.....
devamını gör...
spontane radyo yayını
dinozor billuruna doyurmuş yayın. ahahhahahahahahh
devamını gör...
yazarların en zeki buldukları siyasetçiler
(bkz: mustafa kemal atatürk)
adam hem zeki bir gerçek asker, hem zeki bir gerçek öğretmen, hem de zeki bir gerçek siyasetçidir.
adam hem zeki bir gerçek asker, hem zeki bir gerçek öğretmen, hem de zeki bir gerçek siyasetçidir.
devamını gör...
ruhu güzel insanlar
ruhlarındaki güzelliği sizlere de bulaştıran insandır. "yav ben senin canını yiyim" dedirtir. böyle insanlar varsa hayatınızda, değerini bilin. size her zaman iyi gelecek ve hatta iyileştirecektir de. sizler de böyle olun hatta ya. karşılaştığınızda birbirinizi daha çok yükseltin. ruh güzelliğinin enerjisine inanıyorum.
devamını gör...
abdal ata binince bey oldum sanırmış
malı-mülkü, makamı-mevkii olmayan bir insanın kendi meziyetinden dolayı değil ama yelkenlerini tesâdüfen felek rüzgârının şişirmesi sonucu dünyalık sâhibi olup, bu zenginliği pek yüksek akıl ve becerisinin eseri zannetmesinden kaynaklı bir şımarıklık, bir arsızlık sergilemesi hâlini târifleyen bir atalar sözüdür. ayrıca, süleyman fehim'e ait olan ;
''olur mu fass-ı zerrîn ile kâmil cevher-i nâkıs
siyeh dil pertev-i ikbâl ile rûşen-zamîr olmaz.'', yâni ''ayarı noksan bir mücevher altın yüzüğe konulunca tam ayar olamayacağı gibi, kararmış kalpler de sırf tâlihleri parladı diye aydın gönüllü olamazlar.'' anlamına gelen beyti ile mânâ yönüyle benzerlik arz etmektedir. eksiksiz söylenişi; ''abdal ata binince bey oldum sanır; şalgam aşa girince yağ oldum sanır.'' şeklindedir.
''olur mu fass-ı zerrîn ile kâmil cevher-i nâkıs
siyeh dil pertev-i ikbâl ile rûşen-zamîr olmaz.'', yâni ''ayarı noksan bir mücevher altın yüzüğe konulunca tam ayar olamayacağı gibi, kararmış kalpler de sırf tâlihleri parladı diye aydın gönüllü olamazlar.'' anlamına gelen beyti ile mânâ yönüyle benzerlik arz etmektedir. eksiksiz söylenişi; ''abdal ata binince bey oldum sanır; şalgam aşa girince yağ oldum sanır.'' şeklindedir.
devamını gör...
yazarların duyduğu en kalp kırıcı söz
kapıcıydı babam istanbul kozyatağı'nda bir apartmanın alt katında.
(sarıkanarya sokak saygılı apartmanı )
berbat rutubetliydi, kömürler torbalarla gelmezdi koca kaya halinde gelirdi.
babam diğer hizmetleri bitince kömür kırmaya inerdi balyozla.
bitlerimiz,rutubetimiz ve benim öksürüğüm hiç bitmezdi.
okulun 2. ya da 3. günü öğretmenim dedi önümde ki kız, arkamdaki "sürekli öksürüyor" dedi ve herkes bana baktı
öksürmemek için nefesimi tuttum...
(sarıkanarya sokak saygılı apartmanı )
berbat rutubetliydi, kömürler torbalarla gelmezdi koca kaya halinde gelirdi.
babam diğer hizmetleri bitince kömür kırmaya inerdi balyozla.
bitlerimiz,rutubetimiz ve benim öksürüğüm hiç bitmezdi.
okulun 2. ya da 3. günü öğretmenim dedi önümde ki kız, arkamdaki "sürekli öksürüyor" dedi ve herkes bana baktı
öksürmemek için nefesimi tuttum...
devamını gör...
yazarların yazdığı hikayeler
çay
tartışmışlardı.
konu hiç değişmiyordu..
kadın odanın içinde ulaşabildiği, gücünün yettiği her şeyi odanın her tarafına tüm kızgınlığı ile savuruyordu. masanın üstündekiler, kitaplıktakiler, televizyon kumandası ve tabii ki dün kendisine alınmış çiçeklerin içinde durduğu vazoyu da unutmamıştı..
adam, kapının sövesine yaslanmış kollarını bedeninde bağlamış bir halde öylece duruyordu.
savuracak bir şeyler bulamadığını fark etti, kadın. odanın ortasında duruyordu. her şey odanın içine dağılmıştı. şiddetli bir tartışmanın izlerini üzerinde taşıyan orada burada bulunan eşyalara baktı tek tek.
adam, kadına doğru hareket etti. kadını ensesinden tuttu. bir köpek yavrusunu kapının önüne koyar gibi evin dış kapısının önüne bıraktı. kapıyı kapattı.
üzerinde pijamalarıyla kalakaldı kadın. saat geçti. merdivenin ilk basamağına oturdu. ayağındaki panduflara baktı. sonra birden ayağa kalktı. kendini buradan götürmesine yardımcı olabilecek bir şeyler var mı diye pijama üstünün ceplerini karıştırdı. telefon, para, evinin anahtarı.. yoktu, tüm çaresizliği ile ilk basamağa tekrar oturdu. dizlerinin üzerine koyduğu kollarına başını dayadı.
kapının açılma sesini duydu. ne kadar zaman geçmişti, hiçbir fikri yoktu.
adam aynı şekilde kadını içeri aldı, ensesinden tutulmuş bir köpek yavrusu gibi.. odanın ortasına bıraktı. mutfağa doğru yöneldi.
kadın göz ucuyla etrafa bakındı. az önce tüm hıncıyla kendisi tarafından odanın orasına burasına dağılmış tüm eşyalar tekrar yerlerindeydiler. tabii ki çiçek de.. köşedeki tekli koltuğa oturdu. ayaklarını yukarı kaldırdı ve başını ellerinin arasına aldı.
adam odaya girdi. bir eliyle servis sehpasına uzandı. “çay yaptım.” dedi.
..
çay henüz her şey bitmedi, demekti.
içmedi kadın.
edit: yazarların kendi yazdığı ,kim bilir belki de yaşanmış olan hikayelerini paylaştığı başlıktı. ama başlık "ah kimselerin vakti yoktu, durup ince şeyleri anlamaya" diyen gülten akın'ı hatırlatıyordu. siz yazın yine de ben okuyorum.
tartışmışlardı.
konu hiç değişmiyordu..
kadın odanın içinde ulaşabildiği, gücünün yettiği her şeyi odanın her tarafına tüm kızgınlığı ile savuruyordu. masanın üstündekiler, kitaplıktakiler, televizyon kumandası ve tabii ki dün kendisine alınmış çiçeklerin içinde durduğu vazoyu da unutmamıştı..
adam, kapının sövesine yaslanmış kollarını bedeninde bağlamış bir halde öylece duruyordu.
savuracak bir şeyler bulamadığını fark etti, kadın. odanın ortasında duruyordu. her şey odanın içine dağılmıştı. şiddetli bir tartışmanın izlerini üzerinde taşıyan orada burada bulunan eşyalara baktı tek tek.
adam, kadına doğru hareket etti. kadını ensesinden tuttu. bir köpek yavrusunu kapının önüne koyar gibi evin dış kapısının önüne bıraktı. kapıyı kapattı.
üzerinde pijamalarıyla kalakaldı kadın. saat geçti. merdivenin ilk basamağına oturdu. ayağındaki panduflara baktı. sonra birden ayağa kalktı. kendini buradan götürmesine yardımcı olabilecek bir şeyler var mı diye pijama üstünün ceplerini karıştırdı. telefon, para, evinin anahtarı.. yoktu, tüm çaresizliği ile ilk basamağa tekrar oturdu. dizlerinin üzerine koyduğu kollarına başını dayadı.
kapının açılma sesini duydu. ne kadar zaman geçmişti, hiçbir fikri yoktu.
adam aynı şekilde kadını içeri aldı, ensesinden tutulmuş bir köpek yavrusu gibi.. odanın ortasına bıraktı. mutfağa doğru yöneldi.
kadın göz ucuyla etrafa bakındı. az önce tüm hıncıyla kendisi tarafından odanın orasına burasına dağılmış tüm eşyalar tekrar yerlerindeydiler. tabii ki çiçek de.. köşedeki tekli koltuğa oturdu. ayaklarını yukarı kaldırdı ve başını ellerinin arasına aldı.
adam odaya girdi. bir eliyle servis sehpasına uzandı. “çay yaptım.” dedi.
..
çay henüz her şey bitmedi, demekti.
içmedi kadın.
edit: yazarların kendi yazdığı ,kim bilir belki de yaşanmış olan hikayelerini paylaştığı başlıktı. ama başlık "ah kimselerin vakti yoktu, durup ince şeyleri anlamaya" diyen gülten akın'ı hatırlatıyordu. siz yazın yine de ben okuyorum.
devamını gör...
bukalemun
çok tuhaf hayvanlardır. renk değiştirmesinden tutun da gözlerini oynatışlarına kadar.
devamını gör...
beyaz rengin yakıştığı şeyler
kızıma çok yakışıyor.
beyaz meleğim.
beyaz meleğim.
devamını gör...
celal şengör'ün ateistlerin kadir mısıroğlu'su olması
kadir mısırlıoğlu denen zevat, aklını peynir ekmekle yemiş fesli bir deliydi. celal şengör ile o allahın delisini kıyaslamak'ta ne bileyim nerden baksan kral (!) hareket. iyi bir dikkat çekme yöntemi. ama yemezler emin ol.
devamını gör...