iki kişi seven iki defa ölürmüş bir kalp yalnız bir kalbi düşünürmüş
devamını gör...

sanatın modern dünyaya uyarlanmış başka bir halini anlatmaya geldim. bu sever kediseverler için.
şişman kedi sanatı. evet. svetlana petrova isimli rus sanatçı, kedisi zarathustra'yı ünlü tablolara dahil ediyor.
kedimiz mesela mona lisa'nın kucağından kaçmaya çalışıyor.
ya da klimt'in the kiss eserinde öpücüklerden kaçmaya çalışıyor.
konser veriyor bazen sappho and the fat cat.
bazen de yatıyor. flaming june kedi sonuçta. normal.
farklı dönemlerden bir çok eserde önemli rollerde kendisini görebilirsiniz. adem'in yaratılışında bile oradaymış kendisi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
van gogh'un özenle çizdiği çiçekleri kemiriyor ya. kocaman da bir şey. kedi delisi biri olarak gözlerimden kalpler fışkırarak bakıyorum her birine.
tüm eserlerinin bulunduğu ilginç websitesi için buradan
instagram hesabı
devamını gör...

bandırma
devamını gör...

klasik (liberal) iktisatçılar göre para yansızdır diğer bir deyişle nötrdür. para ekonomik ilişkilerin üzerini örten adeta bir peçedir. asıl olan malla malın değişimidir (trampa ekonomisi). dolayısıyla para bu değişime aracılık etmektedir. bu yüzden parasal ilişkiler reel ilişkileri etkilemez. bu duruma klasik diktomi ya da ikiye bölünmüşlük adı verilir. klasik, piyasa yanlısı, iktisatçılara göre para yalnızca işlem (mübadele) güdüsüyle talep edilmektedir.
devamını gör...

arkadaşlar detaylarla boşuna uğraşmayın. her kadın tehlikeli olma potansiyeline sahiptir. bu potansiyeli kullanmayı tercih edenler bir de etmeyenler vardır sadece.
devamını gör...

kopyala yapıştır yapmak yerine kendi cümleleriyle tanım yapmasını istediğim kafa sözlük yazarı.
devamını gör...

biz bunları çok konuştuk sanki daha önce ya.

ice dedik, meja dedik, ölmedim ama hafif sürünüyorum dedik, lahmacuncudanterasagelenkurum dedik, mahlassızım, gorgeus, oglalakota, robnaja, memento mori... saydık, döktük hepsini.

gerçi biz bunları konuşurken şimdiki birçok yazar yoktu da, içlerinden en bi' sevdiklerimiz de olmadı değil;
bengaripsengüzeldünyaumutlu, bal yerine reçel yapan arı, bella, the matrix isn't real...

daha çok var ama 24 saati aşkındır uyumadığım içim kafamın yerinde yoğurt kabı taşıyorum. affetsinler bebeklerim. *

son anda hatırladım editi: birkaç gündür aklımda ve de kalbimde gezinen birkaç yazar var ama hadi hayırlısı. düşünmeden duramıyorum sizleri, aşık oldum galiba.

2022editi: giden gider, kalan sağlar bizimdir.
devamını gör...

raspberry pi vakfı tarafından 2012 yılında geliştirilmeye başlanan ve okullarda temel bilgisayar bilimi öğretilmesi amaçlanan tek kart bilgisayardır. bir mikro sd kart üzerine kurulan (bkz: linux) tabanlı raspberry pi os, eski adı ile raspbian işletim sistemi başta olmak üzere pek çok sistem çalıştırılabilmektedir. ucuz ve yetenekli olması çıktığı ilk günden bu yana oldukça popüler olmasına sebep olmuştur. bu güne kadar 4 versiyonu geliştirilmiştir. 512 mb ram ile 8 gb ram arasında çesitli işlemci veriyonlarıyla birlikte bir çok modeli bulunmaktadır. üzerinde bulunan 40 adet gpio pinleri sayesinde otomasyon ve robotik programlama projelerindede tercih edilmektedir.
devamını gör...

seni her özlediğimde sevgilim,
gökyüzüne bakıyorum;
göğün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.
seni her özlediğimde bir tanem,
denizlere bakıyorum.
ufuğa bakınca mucizeni görüyorum çünkü.
seni her özlediğimde bir tanem,
kuşlara bakıyorum.
o kanatlardaki özgürlüğünü görüyorum çünkü.
ve aşkım, seni her özlediğimde,
adında isyan ediyorum.
seni özlemek istemiyorum ben,
ben seni yaşamak istiyorum,
seni her özlediğimde sana bakmak istiyorum
ve seni sende görmek sadece

behçet necatigil
devamını gör...

etimolojik olarak fransızca étiquette "yafta" sözcüğünden dilimize geçmiş bir kelimedir. fransızca sözcük eski fransızca estiquier "iliştirmek, yapıştırmak" fiilinden evrilmiştir. bu sözcük germence yazılı örneği bulunmayan *stikan "saplamak, sivri şey sokmak" fiilinden alıntıdır. germence fiil hintavrupa anadilinde yazılı örneği bulunmayan *steig- "sivri bir şey batırmak, saplamak, delmek" biçiminden evrilmiştir.

küçükken çeşit çeşit; ayıcıklı, çizgifilmli, eğlenceli çeşitlerine sahip olduğumdur. kitaplarımı kapladıktan sonra tatlı bir etiket yapıştırmayı çok severdim. hem kitabın hangi derse ait olduğunu, hem de ismimi yazardım. etiketleri seçmek ve yapıştırmak ayrı bir etkinlikti benim içim. *
devamını gör...

madem yüzünü göstermiyeceksin paylaşma ayrıca maalesef bazı ebeveynler çocuklarının fotoğraflarını çok fazla paylaşıyor hatta onlara ayrı hesap açıyor bu da çok yanlış neticesinde bu çocuklar büyüyecek ve kendi özel yaşamları olacak yani ebeyenlerin çok dikkat etmesi gereken bir konu bence
devamını gör...

başka sözlüklerde 16 yı gördük, doğukanın performansını düşük buldum o yüzden, bizimle deyılsın doukan
devamını gör...

kimse aynı imkanlarla doğmuyor, ailesinden aynı derecede sevgi, ilgi ve destek görmüyor çok iyi biliyorum fakat kadınların kendine güvenmemesine tahammül edemiyorum. fazlasıyla üzülüyorum. sosyolojik birçok nedeni var bunun, iyi biliyorum. her zaman küçük görülmeye çalışılan kadınlar çok fazla. kendilerine güvensizliğin nedenlerinden biri de bu. kendi ayaklarının üzerinde durup kimseye ihtiyacı olmadığını (en azından ona kötü davrananlara, aşağılayanlara) vurgulayan kadınlara bayılıyorum. ayaklarının üzerinde duruyor demem de sadece okumakla bağdaştırılmasın fakat okuyup meslek sahibi olmak çok önemli. bundan sonrası da kişinin karakterine ve kendine duyduğu saygıya bağlı tabii. umarım hiçbir hemcinsimi kırmamışımdır fakat samimi düşüncelerim böyle.
devamını gör...

sen aydınlatırsın geceyi iko!
devamını gör...

yunanlar bile boğaziçi öğrencilerini ve lgbti'leri destekliyor görüyorununuz değil mi? yunan destekliyorsa demek ki haklı yoldayız.

diye düşüneler varsa heyecanlanmamalarını tavsiye ettiğim yürüyüştür. yunanistan'da da bu ayın başından beri üniversite öğrencileri protesto eylemleri düzenlemekte. çünkü kiriakos miçotakis liderliğindeki yeni demokrasi (partisi) hükümeti üniversitelere polis yerleştirme derdine düşmüş. ee hâliyle üniversiteliler buna karşı çıkıp ayaklanmışlar. bunun benzeri türkiye'de de yaşandığı için dayanışma mesajı göndermişler.

yunanistan'daki olaylar hakkında yunan basınından:

www.ekathimerini.com/261812...
devamını gör...

bu algının antik yunan'dan başlayarak günümüze geldiğinde değiştiğini fark ediyoruz. bugün şişman olarak nitelendirilen bedenler, antik yunan'da güzel olarak algılanırmış. malum bugün ise sıfır beden revaçta. ideal ölçü olarak da 90-60-90 kabul edildi ve şimdiki güzellik algımız da cetvelle çizilip belirlenmiş gibi bu ölçüdedir.
devamını gör...

başlık sahibi yazara gereksiz yüklenildiğini düşündüğüm başlık. başlık sahibi yazarın düşüncesini paylaşmasında ben bir sıkıntı görmüyorum. fakat ne yazık ki ülkemizde linç kültürü bir hayli geliştiğinden hemen kişiyi hedef alan agresif yazılar yazılıyor. siz tersini düşünüyorsanız kendi düşüncenizi belirtebilirsiniz.

başlık sahibi yazar kimsenin hayatına burnunu sokmamış, sadece düşüncesini paylaşmış. düşüncemizi paylaşamayacaksak kapatalım sözlüğü gidelim.

edit: son zamanlarda bunlar çıktı piyasaya. en ufak bir şey denildiğinde “senden izin mi alsaydı, insanların hayatına burnunuzu sokmayın” tepkileriyle karşılaşıyoruz. kimsenin hayatına burun falan sokulmuyor arkadaşlar. gidip havalimanında “dur yolcu, sen ingilizce bilmiyorsun ülkeden çıkamazsın.” demiyor kimse. “ingilizce bilmeden yurt dışı hayali kuramazsın, kurarsan kurşunu yersin.” de demiyor. usulünce düşünce paylaşılıyor, ki bildiğiniz üzere sözlük de bunun için var.
devamını gör...

ayaz 2,5 yaşında ve kardeşi deniz doğalı daha 2 ay olmuştu. bizde birlikte dolaşmaya çıkmıştık.

-ayaz bak deniz görünüyor burdan. çook güzel demi? kuşlarda uçuyor bissürüü.
-teyseee, denis evde.
devamını gör...

sabahattin ali’nin sevilen bir şiiridir.



öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp
bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu
her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp
hayaller alev alev beynimi yakar oldu
ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıp
yüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu.

her sabah ilk ışıklar gözlerimi oyardı
uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı

öyle günler gördüm ki, duvarlar gelir dile
gözümde canlanırdı eşkiya masalları
varlığımı sarardı, hain bir isteyişle
görmediğim yumuşak bir düşmanın elleri
kafada çelik gibi fikirler dursa bile
kalplerin eksik olmaz böyle zayıf halleri.

bazen kendi kendimin elinden kurtulurdum
kalbimi bir çamurda çırpınırken bulurdum
öyle günler gördüm ki, dost dediğim insanlar
ben yanına varınca dudağını kıvırdı

bir zamanlar yanımda ağız açmayanlar
sırtımı sıvazladı, bana öğüt savurdu.

silahsız gördüğüne saldıran kahramanlar
en alçak tekmelerle beni yere devirdi

ruhum bir heykel gibi düşüp parçalanırdı
bu sesleri duyanlar gülüyorum sanırdı
öyle günler gördüm ki, tabanca şakağımda
tasarladım aydınlık dünyayı bırakmayı.

gönlüm acıklı buldu, en ateşli çağımda
sönük bir yıldız gibi boşluklara akmayı
tabancanın namlusu ısındı yanağımda
parmağım istemedi tetiğini çekmeyi
bir sonbahar yağmuru gibi içim ağlardı
bir şeyler fakat beni yaşamağa bağlardı.


ey bir tane sevgilim, ben bugün yaşıyorsam
sanma ki hayat tatlı, insanlar hoş olmuştur
dağ başında bir kaya gibiyim şöyle dursam
etrafım eskisinden daha bomboş olmuştur

yalnız sana borçluyum bugün dünyada varsam
seni her andığımda gözlerim yaş olmuştur.

yaşlar ki bir ırmaktır, dertleri sürür gider
gözyaşları içinde seneler yürür gider
yok olmak isteğiyle kalbim attığı zaman
bana yaşa der gibi gülen senin yüzündü

dizlerim bir batakta yorgun yattığı zaman
bacaklarıma kuvvet veren senin hızındı.

yaşaran gözlerimde, güneş battığı zaman
sıcak bir yuva gibi tüten senin dizindi

sen aklıma gelince her şey gülümserdi
ağaçlar sarkı söyler, rüzgar tatlı eserdi
ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi.

garip başımın derdi bir yürek taşıyorum.
anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı
içinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum.
görünce gülme sakın çırpınıp aktığımı
ılık ve aydınlık bir denize koşuyorum.
sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de
aradığım yerlere benzeyiş buldum sende
- sabahattin ali.

kızı filiz ali, babasının cesedinin bulunduğu dere yatağının yakınındaki düzlükte, arkasını ıstıranca ormanları'na dayamış koskoca bir kayanın üzerine bir mermer parçası koyar ve mermerin üstüne “başım dağ, saçlarım kardır, benim meskenim dağlardır” diye yazar.

şiirinde “dağ başında bir kaya gibiyim şöyle dursam, etrafım eskisinden daha bomboş olmuştur” demiştin zaten.

herkes ne diyecek? fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki? bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hâle sokmaktan başka ne yaptı?” da demiştin.
çok haklı olduğunu yaşadığım her gün daha iyi anlıyorum, bıktım herkes ne diyecek diyenlerden, sağ olasın.

sevdiceği insanın aklına gelince gerçekten her şey gülümsüyor, gerçek sevgiyi tatmışsın, ne mutlu sana.
devamını gör...

evet bu başlığı açacağım aklıma gelmezdi sözlük, çok mesudum. bir tek ben mi fark ettim bilmem ama sözlükte bugün baya bir hareketlilik var. başlıktan başlığa giriyorum ve o da ne daha önce rastlamadığım birçok yazar dost. sevindim açıkçası, azimle yakındık evren mi bizi duydu dostlar? öyleyse frekansımı hemen para para para moduna alıyorum, bekle beni evren bekle zenginlik!(bkz: lol) maşallah diyorum nazar değmesin.(bkz: swh)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim