ruh eşi
japon mitolojisinde tanrı'nın iki insanı (ve kaderlerini) serçe parmaklarından görünmez kırmızı bir iple bağladığı düşünülür. bu ip esner, düğümlenir, gevşer ama asla kopmaz. hatta insanlar hayatlarına ruh eşlerini çekebilmek için sağ bileklerine kırmızı yün bir ip bağlarlar -sol bilek sadece enerji korumak içindir detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz -
okuduğum birkaç yazıya göre de aynı şeyleri hissettiğin kimsedir. yani ruh eşinle anlık olarak aynı duygusal duruma sahip olduğun iddia edilir -tabii bu çok ütopik geldi bana* , sonuçta farklı hayatlara sahip olabiliriz ve bunun farklı sonuçları olabilir-
ek olarak son zamanlarda "acaba o olabilir mi" merakını yaşadığım kimsedir*.
en tuhafı da bu kişi hayatınızda olabilir ama bunu anlamanız için henüz doğru zaman gelmemiş olabilir.
eğer bunu okuyorsan, merhaba ruh eşim. şu an ikimiz de bilmiyoruz belki bu gerçeği ve hatta sen inanmıyorsun bile. olsun, sadece "o anı" bekliyor olduğumu bilmeni istedim*.
okuduğum birkaç yazıya göre de aynı şeyleri hissettiğin kimsedir. yani ruh eşinle anlık olarak aynı duygusal duruma sahip olduğun iddia edilir -tabii bu çok ütopik geldi bana* , sonuçta farklı hayatlara sahip olabiliriz ve bunun farklı sonuçları olabilir-
ek olarak son zamanlarda "acaba o olabilir mi" merakını yaşadığım kimsedir*.
en tuhafı da bu kişi hayatınızda olabilir ama bunu anlamanız için henüz doğru zaman gelmemiş olabilir.
eğer bunu okuyorsan, merhaba ruh eşim. şu an ikimiz de bilmiyoruz belki bu gerçeği ve hatta sen inanmıyorsun bile. olsun, sadece "o anı" bekliyor olduğumu bilmeni istedim*.
devamını gör...
zırlamak
yüksek sesle ağlamak, tekrarlı sesler çıkarmak.
devamını gör...
yazarların unutamadığı film replikleri
türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz.
(bkz: devrim arabaları filmi)
(bkz: devrim arabaları filmi)
devamını gör...
incil
bugün avrupa'nın geldiği noktayı incil'e bağlayan yazarıda gördük. gerçekten ilginç. müslümanlara yada pagan avrupa'lılara karşı yapılan haçlı seferlerini, engizisyon mahkemelerini, cadı avlarını duymamış yazarımız. galiba avrupa'yı, hristiyan olduğu günden beri bugünkü şartlarda yaşıyor sanıyor.
devamını gör...
en iyi açılış sahnesine sahip filmler
benim için üzerinde düşünmeme gerek bile olmayan sahnedir. ne zaman kendimi sinirli hissetsem ki bu çoğu zaman demektir, sakinleşmek için bu sahneyi açarım ve alan silvestri’nin müziği eşliğindeki bu sahneyi izlerim.
kuş tüyü
belki de huzur böyle bir şeydir ve belki de ben her tanımımı forrest gump’ın ayağının ucuna düşen o tüyle yazıyorum.
kuş tüyü
belki de huzur böyle bir şeydir ve belki de ben her tanımımı forrest gump’ın ayağının ucuna düşen o tüyle yazıyorum.
devamını gör...
misafirin sinir eden davranışları
evi baştan aşağı süzmesi. gelmişsin bir güzelce otur dimi gözler fıldır fıldır 4 dönüyor. hangi eşya yenilenmiş, neyin yeri değişmiş. dedikodu yapacak malzeme araması
devamını gör...
wicked game
devamını gör...
biyoeşdeğerlik
ing. bioequivalence
bir ilacın, orijinal ilaç ile biyoyararlanım kıyaslaması sonucu varılan sonuçtur. yani türkçesiyle, piyasadaki bir ilacın aynısını yaptığınızda "bak kardeş, ben bunun şeklen şemalen aynısını yaptım ama içi de aynı, yutulunca etki ettiği mekanizması da aynı" deme şeklidir.
örnek vereyim, augmentin 500/125mg bir orijinal ilaçtır, gsk tarafından üretilir. diyelim ki biyoyararlanımı, 1 tablet kullanıldıktan sonra kandaki amoksisilin (augmentin'in etken maddesi antibiyotik) miktarı 10 birim olsun. amoklavin bid 500/125mg ise bu augmentin'e muadil ilaçtır [veya jenerik ilaç] ve deva ilaç tarafından üretilir. amoklavinden 1 tablet kullanıldıktan sonra kandaki amoksisilin miktarı kaç birim çıkarsa biyoeşdeğerlik buna göre hesaplanır.
diyelim ki orijinal ilaç 10 birimken muadil ilaç 9 birim çıktı. %90 biyoeşdeğer deniliyor, yani %90 oranında benzer, yani orijinal ilaçtan aldığınız etkinin %90ını alıyorsunuz bu muadili kullanınca.
diyelim ki orijinal ilaç 10 birimken muadil ilaç 5 birim çıktı. yarı yarıya kayıp var verimde. bu durumda ya 2 tane muadil ilaçtan içeceksiniz, ya da orijinal ilacı alacaksınız. gerçi böyle bir durumda muadil dediğim ilaç muadil olmuyor, bambaşka bir ilaç olarak piyasaya çıkar sanırım. muadil olabilmesi için belirli bir düzeyin üstünde biyoeşdeğer olması lazım, %65 olması lazım ama bir ara bakar editlerim.
diyelim ki orijinal ilaç 10 birimken muadil ilaç 12 birim çıktı. çıkmaz da, hadi çıktı diyelim. öyle bir durum da olmaz, çünkü siz orijinal ilaçtan daha etkili bir çakma yapmışsınız demektir. bu durumda muhtemelen etken madde değişmiştir, ya da ilaç teknolojisini değiştirmişsinizdir. hiçbir şey yapmadan öyle bir sonuç çıkartamazsınız. ha çıktıysa koşun patentini alın, muadil değil orijinal ilaç olarak satın onu. piyasadakinden daha iyi ilaç yapmışsınız oğlum, afferim lan. elin amerikalısı %100 çalışan ilaç yapmış, seninki %120 çalışıyor işte. fenasın karşim fena!
bir ilacın, orijinal ilaç ile biyoyararlanım kıyaslaması sonucu varılan sonuçtur. yani türkçesiyle, piyasadaki bir ilacın aynısını yaptığınızda "bak kardeş, ben bunun şeklen şemalen aynısını yaptım ama içi de aynı, yutulunca etki ettiği mekanizması da aynı" deme şeklidir.
örnek vereyim, augmentin 500/125mg bir orijinal ilaçtır, gsk tarafından üretilir. diyelim ki biyoyararlanımı, 1 tablet kullanıldıktan sonra kandaki amoksisilin (augmentin'in etken maddesi antibiyotik) miktarı 10 birim olsun. amoklavin bid 500/125mg ise bu augmentin'e muadil ilaçtır [veya jenerik ilaç] ve deva ilaç tarafından üretilir. amoklavinden 1 tablet kullanıldıktan sonra kandaki amoksisilin miktarı kaç birim çıkarsa biyoeşdeğerlik buna göre hesaplanır.
diyelim ki orijinal ilaç 10 birimken muadil ilaç 9 birim çıktı. %90 biyoeşdeğer deniliyor, yani %90 oranında benzer, yani orijinal ilaçtan aldığınız etkinin %90ını alıyorsunuz bu muadili kullanınca.
diyelim ki orijinal ilaç 10 birimken muadil ilaç 5 birim çıktı. yarı yarıya kayıp var verimde. bu durumda ya 2 tane muadil ilaçtan içeceksiniz, ya da orijinal ilacı alacaksınız. gerçi böyle bir durumda muadil dediğim ilaç muadil olmuyor, bambaşka bir ilaç olarak piyasaya çıkar sanırım. muadil olabilmesi için belirli bir düzeyin üstünde biyoeşdeğer olması lazım, %65 olması lazım ama bir ara bakar editlerim.
diyelim ki orijinal ilaç 10 birimken muadil ilaç 12 birim çıktı. çıkmaz da, hadi çıktı diyelim. öyle bir durum da olmaz, çünkü siz orijinal ilaçtan daha etkili bir çakma yapmışsınız demektir. bu durumda muhtemelen etken madde değişmiştir, ya da ilaç teknolojisini değiştirmişsinizdir. hiçbir şey yapmadan öyle bir sonuç çıkartamazsınız. ha çıktıysa koşun patentini alın, muadil değil orijinal ilaç olarak satın onu. piyasadakinden daha iyi ilaç yapmışsınız oğlum, afferim lan. elin amerikalısı %100 çalışan ilaç yapmış, seninki %120 çalışıyor işte. fenasın karşim fena!
devamını gör...
arkadaşı mı satayım sevgiliyi mi ikilemi
hangisine daha fazla vereceklerine göre belirleyeceğim tutum.
kaça kaça sen onu de hele bir bana?
hatta toplamda güzel bir fiyat verilirse kargo benden hemen ikisini de postalarım.
para önemli. oğlağım ben la!
kimseyi kimse için satmam abi ben keyfime bakarım. ya o ya ben durumuysa bu denilen diyenler bir zahmet az ötede kumda oynasın bak işte orada. biz yetişkinlerde çayımızı yudumlarız o arada.
çav cınım.
kaça kaça sen onu de hele bir bana?
hatta toplamda güzel bir fiyat verilirse kargo benden hemen ikisini de postalarım.
para önemli. oğlağım ben la!
kimseyi kimse için satmam abi ben keyfime bakarım. ya o ya ben durumuysa bu denilen diyenler bir zahmet az ötede kumda oynasın bak işte orada. biz yetişkinlerde çayımızı yudumlarız o arada.
çav cınım.
devamını gör...
ali ekber çiçek
aynı mahallede oturduk, arada sazının sesini duyardık,balkonunda türkülerini mırıldanırdı..güzel insanlar geçti vesselam bu memleketten.
devamını gör...
ilginç etimolojik bağlantılar
eski topluluklar kandaş topluluklardı. aynı kökten gelen aile, akraba, akraba-ı talukat ve sonunda oba şeklinde genişleyen bir topluluk halinde yaşıyorlardı. bunlar kandaştılar. başka insanları görmediklerinden, insan olarak kendilerini kabul ediyorlardı. birçok kavmin adı bu sebeple insandır.
örnek: afrika'da çok geniş bir sahaya yayılmış olan bantular'da bantu insan demektir. almanlar kendilerine deutsche derler o da halk, insan anlamına geliyor. çingeneler kendilerine roma diyorlar. roma da çingene dilinde insan demektir. kuzey kutup dairesinde yaşayan eskimoların asıl adı kendilerine verdikleri asıl ad inuit. o da insan demek. atalarımız kendilerine hun diyorlardı o da insan anlamına geliyor.*
örnek: afrika'da çok geniş bir sahaya yayılmış olan bantular'da bantu insan demektir. almanlar kendilerine deutsche derler o da halk, insan anlamına geliyor. çingeneler kendilerine roma diyorlar. roma da çingene dilinde insan demektir. kuzey kutup dairesinde yaşayan eskimoların asıl adı kendilerine verdikleri asıl ad inuit. o da insan demek. atalarımız kendilerine hun diyorlardı o da insan anlamına geliyor.*
devamını gör...
ırrawaddy dolphin
resimag.com/p1/41aa73a2d9be.jpeg
bu yunusların normal yunuslar gibi karakteristik kafası ve gagası yok.
12-19 arasında dişleri var.
nüfusları az olduğu için de savunmasız olarak görülürler. vikipedi tanımına göre ise:
"ırrawaddy yunusu güneydoğu asya ve bengal körfezi'nin bir kısmında nehirlerde, haliçlerde ve deniz kıyıları yakınlarında aralıklı olarak küçük popülasyon grupları hâlinde yaşayan bir örihalin okyanus yunusu türüdür."
bu yunusların normal yunuslar gibi karakteristik kafası ve gagası yok.
12-19 arasında dişleri var.
nüfusları az olduğu için de savunmasız olarak görülürler. vikipedi tanımına göre ise:
"ırrawaddy yunusu güneydoğu asya ve bengal körfezi'nin bir kısmında nehirlerde, haliçlerde ve deniz kıyıları yakınlarında aralıklı olarak küçük popülasyon grupları hâlinde yaşayan bir örihalin okyanus yunusu türüdür."
devamını gör...
güneş (yazar)
sözlüğe bıraktığı “karalama defteri notlarını” okurken; her defasında başka başka ufuklara yelken açmamı sağlayan, mütevazi ve sıcak, sempatik ve cana yakın sözlük yazarı. kendisi ile yaptığımız kısacık sohbette bile enerjisi kelimelerden taşan nadide insan.
devamını gör...
ikinci el kültürü
bak yine çıldırdım, sıfırı 310 liraya satılan ürünü* let go da 350-550 lira arasında satıyorlar.
yaaa hem kullanmışsın, hem daha pahalıya satıyorsun. ne yaptın arkadaş kullanırken sevgini mi kattın, ondan da mı para istiyorsun !!!!
yaaa hem kullanmışsın, hem daha pahalıya satıyorsun. ne yaptın arkadaş kullanırken sevgini mi kattın, ondan da mı para istiyorsun !!!!
devamını gör...
yusuf aslan
mayıs yaklaşırken sıkıntı basar beni, yıllardır böyle. gencecik insanları astılar, sanki bir babanın evladı değilmiş gibi.
beşir aslan, yusuf'un babası.
mart'ın 3'üydü. iki gün sonra odtü'de büyük bir çatışma çıkmıştı. o günden sonra olaylar ankara'da zincirlemesine genişledi. ve ayın 16'sında radyodan oğlunun sivas'ta yakalandığı haberini aldı. radyo, yusuf aslan'ın vurularak ele geçirildiğini bildirmişti.
beşir aslan, hemen sivas'a hareket etmiş ve oğlunun yattığı yere gitmişti. yusuf, ağır yaralı ve hasta olarak yatıyordu. yaralanıp düştüğü yerde buzlar üstünde saatlerce bekletilmişti. daha sonra da soyundurulmuş, saatlerce soğukta bırakılmıştı. babasını görünce “iyiyim, üzülmeyin” dedi. yatağında zincire vurulmuş bir durumda yatıyordu. ağır ağır konuşuyor, vurulduktan on bir saat sonra yarasına bakılmaya başlandığını anlatıyordu.
..
"benim yavrum hastalanmış
kuru yerde yata yata"
(bkz: darağacında üç fidan)
beşir aslan, yusuf'un babası.
mart'ın 3'üydü. iki gün sonra odtü'de büyük bir çatışma çıkmıştı. o günden sonra olaylar ankara'da zincirlemesine genişledi. ve ayın 16'sında radyodan oğlunun sivas'ta yakalandığı haberini aldı. radyo, yusuf aslan'ın vurularak ele geçirildiğini bildirmişti.
beşir aslan, hemen sivas'a hareket etmiş ve oğlunun yattığı yere gitmişti. yusuf, ağır yaralı ve hasta olarak yatıyordu. yaralanıp düştüğü yerde buzlar üstünde saatlerce bekletilmişti. daha sonra da soyundurulmuş, saatlerce soğukta bırakılmıştı. babasını görünce “iyiyim, üzülmeyin” dedi. yatağında zincire vurulmuş bir durumda yatıyordu. ağır ağır konuşuyor, vurulduktan on bir saat sonra yarasına bakılmaya başlandığını anlatıyordu.
..
"benim yavrum hastalanmış
kuru yerde yata yata"
(bkz: darağacında üç fidan)
devamını gör...
küfür
yerinde kullanılırsa cümleleri tamamlama özelliği olan şey.
devamını gör...
ağızda yanan sigara ile iş yapmak
sanayi de ve oto yıkamacılarda sıkça gördüğü bir durumdur. ağızda yanan sigara ile stresli stresli işini yapar bu kişiler. sigara kullanmayan biri olarak merak ediyorum. o şekilde nasıl rahat ediyorsunuz ? veya sigarayı tam randumanlı içebiliyor musunuz ? hadi hepsini geçtim. müşterilerin duruma vereceği tepkiyi nasıl umursamıyorsunuz?
devamını gör...
1.55 boyuna rağmen 1.90 sevgili isteyen kadın
1.74 olduğuma göre ben rahatlıkla isteyebilirim *
devamını gör...
uzak
nuri bilge ceylan'a cannes'ın kapılarını bir daha kapanmamak üzere açan filmdir. nbc'nin taşra üçlemesi diye adlandırılan; (kasaba, mayıs sıkıntısı, uzak) serisinin son filmi. grand prix ödülünü sting takdim etmiştir.
taşralı - kentli çatışması çok etkili işlenmiştir.
filmin kamera arkasında zeki demirkubuz'u da sıkça görürüz. o aralar dostane ilişkileri devam etmekteydi.
taşralı - kentli çatışması çok etkili işlenmiştir.
filmin kamera arkasında zeki demirkubuz'u da sıkça görürüz. o aralar dostane ilişkileri devam etmekteydi.
devamını gör...