yazarların uğraştığı sanat dalları
yan flüt çalıyorum, ney üflüyorum.
devamını gör...
gülibrişim
baklagiller (fabaceae) familyasına ait, anavatanı asya’nın tropikal bölgeleri olan ve boyu 10-13 metreyi bulabilen albizia cinsi bir ağaç türüdür. bilimsel adı albizia julibrissindir. ülkemizde sahil kesimlerinde bulunur. haziran-temmuz aylarında çiçek açarak görsel şölen yaratan bu ağacın ömrü 100 yıl kadardır ve gövde kalınlığı 60 cm’yi bulabilir. pers ipek ağacı ya da istanbul akasyası olarak da bilinir. çiçekleri pembe renkli, ipeksi görünümlü ve güzel kokuludur. bakla tipi meyve veren bu ağacın meyvesi eylül-ekim aylarında olgunlaşır, meyvesi için değil güzel görüntüsünden dolayı peyzaj alanında kullanılır.

peki bu güzel ağaç türünün bilimsel adı olan albizia julibrissin adını nasıl almıştır? cinsinin ismi olan albizia, 18. yüzyılın ortalarında gülibrişimi avrupa'ya tanıtan italyan asilzade filippo degli albizzi'yi onurlandırmak için verilmiştir. türün adı olan julibrissin ise gülibrişim sözcüğünden türemiştir. çince he huan hua yani mutluluğu bir araya getiren çiçek olarak isimlendirilmektedir.

son olarak, adını ayrı görüntüsünü ayrı sevdiğim bu ağacın sözlükteki başlığını açmak tam da çiçek açtığı dönemde, bana kısmet olduğu için çok mutlu oldum.

peki bu güzel ağaç türünün bilimsel adı olan albizia julibrissin adını nasıl almıştır? cinsinin ismi olan albizia, 18. yüzyılın ortalarında gülibrişimi avrupa'ya tanıtan italyan asilzade filippo degli albizzi'yi onurlandırmak için verilmiştir. türün adı olan julibrissin ise gülibrişim sözcüğünden türemiştir. çince he huan hua yani mutluluğu bir araya getiren çiçek olarak isimlendirilmektedir.

son olarak, adını ayrı görüntüsünü ayrı sevdiğim bu ağacın sözlükteki başlığını açmak tam da çiçek açtığı dönemde, bana kısmet olduğu için çok mutlu oldum.
devamını gör...
kitap alıntıları
“saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır… bu da gösterir ki, zaman ve mekân, insanla mevcuttur!”
saatleri ayarlama enstitüsü
saatleri ayarlama enstitüsü
devamını gör...
normal sözlük yönetiminin her bayram karma puanı dağıtması gerekliliği
(bkz: iko'nun hristiyan bir misyoner olması)
sizce iko izin verir mi böyle bir şeye? geçenlerde ramazan bayramını öven bir tanım girdim, "dostum sil o tanımı. tanrı şahidim olsun ki silerim seni bu sözlükten." dedi. adam dinine çok bağlı.
sizce iko izin verir mi böyle bir şeye? geçenlerde ramazan bayramını öven bir tanım girdim, "dostum sil o tanımı. tanrı şahidim olsun ki silerim seni bu sözlükten." dedi. adam dinine çok bağlı.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
pek de kırılganmissin ermolettin..
nice başlıklarda görüşelim..
güzelim demene pek bir icerledim..
abilerimi çağırayım da önce onlarla gorusesin..
nice başlıklarda görüşelim..
güzelim demene pek bir icerledim..
abilerimi çağırayım da önce onlarla gorusesin..
devamını gör...
güzel olmanın verdiği öz güven
tek başına bir anlamı yoktur. sempatin, zekân, eğitimin ve en önemlisi çevre ile desteklenmelidir.
tek başına güzelliğe güvenip kuru bir özgüvenle ortaya çıkarsanız kurtlar sizi ham yapar.
tek başına güzelliğe güvenip kuru bir özgüvenle ortaya çıkarsanız kurtlar sizi ham yapar.
devamını gör...
ekşi sözlük'te ülkücülere edilen ağır hakaret
ekşi sözlüğün derdi beni germedi dediğim başlık. burası bağımsız bir sözlükse dışarıdan virüs taşımanın anlamı yok. aşağı mahalledeki kavga için bu mahallenin kahvesinden adam toplanması gibi.
devamını gör...
çok bilgili olmaktan dolayı dışlanmak
bilgili olup dışlanmak gibi bir şey ancak cahil bir ortamdaysan söz konusudur onun dışında bilgilerini insanların gözüne göstere göstere anlatıyorsan dışlanırsın. çünkü her şeyi bildiğini belli etmek zorunda değilsin bazı şeyler insanın kendisinde kalmalı
devamını gör...
sözlükte girilen entrylerin oylanmaması
hiç oy almayanlar kimse oy almıyor sanıyor...
devamını gör...
aşağılık kompleksi
alfred adler tarafından ortaya atılan ve kişinin bazı yönlerden kendini diğerlerinden aşağı hissetmesine neden olan karmaşasına denir.
bu komplekse sahip kişilerde genellikle kendini ispat etme çabası görülür. sıklıkla farkına varılmaz ve telafi etme düşüncesi kişileri eziyet içine sürükler ve şaşırtıcı bir kazanım veya aşırı bir antisosyal davranışla sonuçlanır.
özgüven eksikliği, saplantı bozuklukları, kültürel yozlaşma ve aşağılık kompleksinin nedenleri arasında gösterilebilir. psikiyatrik bir hastalıktan çok psikolojik bir durumdur.
bu komplekse sahip kişilerde genellikle kendini ispat etme çabası görülür. sıklıkla farkına varılmaz ve telafi etme düşüncesi kişileri eziyet içine sürükler ve şaşırtıcı bir kazanım veya aşırı bir antisosyal davranışla sonuçlanır.
özgüven eksikliği, saplantı bozuklukları, kültürel yozlaşma ve aşağılık kompleksinin nedenleri arasında gösterilebilir. psikiyatrik bir hastalıktan çok psikolojik bir durumdur.
devamını gör...
beğenilen entryi oylamayı unutmak
unutmam... beğenirim direkt. sürekli entry girmeye odaklanmamak lazim. biraz da okuyalım, kim ne yazmış.
devamını gör...
zenci
bizdeki bu sözcük, amerikalı beyazların, siyahları aşağılamak için kullandığı negro sözcüğünün karşılığı sanılıyor. halbuki kelimenin aslı, osmanlı'daki siyahi kölelerin çoğu sudan'ın güneyindeki zenc ismi verilen bölgeden getirildiği için, anavatanlarına atfen onlara bu isim verilmiştir.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
yayını dinleyenlere bakıyorum da sayıları onlar yüzler belki binler... farklı evlerde, farklı kültürlerde hatta farklı ülkelerde büyümüş insanlar...
dışarıdan bakınca birbirleriyle burada yazmak dışında benzerlikleri yok. fakat hepsi anlaşmış ve bu yayın için buluşmuş. aslında hepsinin, hepimizin bir benzerliği daha var müziğin bir şeyleri değiştirebileceğine inanmak.
içimizdeki sıkıntılarımızı rahat konuşamadığımız ve içimizi dökemediğimiz için buraya gelmişiz. buraya gelmişiz neşelenelim neşeyle dolalım diye. bizim yerimize içini dökebilenlerin iç yansımasını dinliyoruz. yani şarkıları. şarkının içindeki o hoş notalarda, şiirin mısralarında, yazarın kaleminden bir metinde kendimizi dair şeyler arıyoruz. bulmaya çalışıyoruz...
konudan konuya atladım ama asıl anlatmak istediğim şey sanatın mucizesi. canlarım derlemelerinize hayran kaldım ve kalmaya devam edeceğim. sizin sayenizde sanata olan hayranlığım daha da arttı. sağolun. şükranlarımı sunarım.*
dışarıdan bakınca birbirleriyle burada yazmak dışında benzerlikleri yok. fakat hepsi anlaşmış ve bu yayın için buluşmuş. aslında hepsinin, hepimizin bir benzerliği daha var müziğin bir şeyleri değiştirebileceğine inanmak.
içimizdeki sıkıntılarımızı rahat konuşamadığımız ve içimizi dökemediğimiz için buraya gelmişiz. buraya gelmişiz neşelenelim neşeyle dolalım diye. bizim yerimize içini dökebilenlerin iç yansımasını dinliyoruz. yani şarkıları. şarkının içindeki o hoş notalarda, şiirin mısralarında, yazarın kaleminden bir metinde kendimizi dair şeyler arıyoruz. bulmaya çalışıyoruz...
konudan konuya atladım ama asıl anlatmak istediğim şey sanatın mucizesi. canlarım derlemelerinize hayran kaldım ve kalmaya devam edeceğim. sizin sayenizde sanata olan hayranlığım daha da arttı. sağolun. şükranlarımı sunarım.*
devamını gör...
pretoria'dan kaçış
inside out: escape from pretoria prison ismiyle tim jenkin'ın kitabından uyarlanan, yapımcılığı david barron, neal h. moritz, toru nakahara tarafından yapılan, senaristliği francis annan ve l.h. adams'ın kaleminden çıkan, senaristliğinde gösterdiği yeteneğiyle yönetmen koltuğunda da francis annan'ın kameralarından seyrimize sunulan, başrollerinde daniel radcliffe (şu bizim harry potter canım inside out: escape from pretoria prison ismiyle tim jenkin'ın kitabından uyarlanan, yapımcılığı david barron, neal h. moritz, toru nakahara tarafından yapılan, senaristliği francis annan ve l.h. adams'ın kaleminden düzenlenen, senaristliğinde gösterdiği yeteneğiyle yönetmen koltuğunda da francis annan'ın kameralarından seyrimize sunulan, başrollerde daniel radcliffe (şu bizim harry potter canııım yabancı değil (: ), daniel webber, ıan hart gibi isimlerin seyrimize sunulduğu, orijinal adıyla escape from pretoria olan, dilimize ise pretoria'dan kaçış ismiyle çevrilen, eylül 2020 tarihiyle ülkemizde vizyona giren biyografi ve gerilim türündeki filmdir.
biraz da filmin içeriğinden bahsedecek olursak sayın kafa sözlük yazarları şöylece spoiler (alıntı) vermeden birazcık dökelim bildiklerimizi.
1979 yılında gizli operasyonlarda görevlendirildiği sıralarda yakalanan ve tutuklanan tim jenkin (daniel radcliffe) ile stephen lee'nin (daniel webber) hikayesini işleyen film avustralya ve güney afrika'da geçmektedir. apartheid (bir zamanlar güney afrika'da uygulanan ve yasalar çıkartılarak yasallaştırılan ırksal ayrımı savunan düşünce sistemi) karşıtı eylemler yaparken yakalanan güney afrikalı iki genç tabi ki kitaba da filme de adını veren yüksek güvenlikli pretoria hapishanesi'nde 12 yıl hüküm yerler. jenkin ve lee tabi ki dururlar mı her hapse düşün gibi bu ikili ve arkadaşları da başlarlar kaçmayı düşünmeye ve kaçmak için planlar yapmaya. her hapishaneden kaçış filminde olduğu gibi tabi ki bu filmde de ustaca ve zekice planlar yapılır ve bu planlarda da bizim jenkin, harry potter filminde tüm kadınları kendine aşık ettiği ve bu filmde de yine tüm kadın yazarlarımızı kendine aşık edeceği kurguladığı zekice kaçış planında, kaçışta kullanacakları tüm kapıların anahtarlarını tahtadan yapar.
daha da fazlasına girmeden ve spoiler vermeden özetle filmimiz budur a dostlar.
hepinize izlemenizi tavsiye eder ve tavsiyeme de uyduğunuzu düşünerek şimdiden iyi seyirler dilerim. (:
kaynakça:
(link: https://www.beyazperde.com/filmler/film-256405/::source1)
source2
source apartheid
biraz da filmin içeriğinden bahsedecek olursak sayın kafa sözlük yazarları şöylece spoiler (alıntı) vermeden birazcık dökelim bildiklerimizi.
1979 yılında gizli operasyonlarda görevlendirildiği sıralarda yakalanan ve tutuklanan tim jenkin (daniel radcliffe) ile stephen lee'nin (daniel webber) hikayesini işleyen film avustralya ve güney afrika'da geçmektedir. apartheid (bir zamanlar güney afrika'da uygulanan ve yasalar çıkartılarak yasallaştırılan ırksal ayrımı savunan düşünce sistemi) karşıtı eylemler yaparken yakalanan güney afrikalı iki genç tabi ki kitaba da filme de adını veren yüksek güvenlikli pretoria hapishanesi'nde 12 yıl hüküm yerler. jenkin ve lee tabi ki dururlar mı her hapse düşün gibi bu ikili ve arkadaşları da başlarlar kaçmayı düşünmeye ve kaçmak için planlar yapmaya. her hapishaneden kaçış filminde olduğu gibi tabi ki bu filmde de ustaca ve zekice planlar yapılır ve bu planlarda da bizim jenkin, harry potter filminde tüm kadınları kendine aşık ettiği ve bu filmde de yine tüm kadın yazarlarımızı kendine aşık edeceği kurguladığı zekice kaçış planında, kaçışta kullanacakları tüm kapıların anahtarlarını tahtadan yapar.
daha da fazlasına girmeden ve spoiler vermeden özetle filmimiz budur a dostlar.
hepinize izlemenizi tavsiye eder ve tavsiyeme de uyduğunuzu düşünerek şimdiden iyi seyirler dilerim. (:
kaynakça:
(link: https://www.beyazperde.com/filmler/film-256405/::source1)
source2
source apartheid
devamını gör...
üstteki yazarın mahlasını cümle içinde kullanmak
kayıp balık memo endişeyle etrafına bakındı ve sordu:
+abla 24 geçiyor mu burdan?
+abla 24 geçiyor mu burdan?
devamını gör...
hem çirkin olup hem profiline foto koyan yazar
tespit karşılığında büründüğüm ruh hali ektedir.
devamını gör...
karakan
kan bile kırmızı değil karakaan!
devamını gör...
ne kadar ekmek o kadar köfte
"ne veriyorsan, karşılığı da tam olarak odur" anlamına gelen, "metrik hesaplar" ve de "profesyonel ilişkiler"e daha çok yakıştığını düşündüren yeni sayılabilecek mecazi atasözlerimizden.
bunu sosyal ve soyut olarak da düşünüp hesap yapan, "kazanır görünümlü kaybeden" insanlar mevcuttur.
***ve aynı zamanda kamçılı orkestra şefi ukdesi.
bunu sosyal ve soyut olarak da düşünüp hesap yapan, "kazanır görünümlü kaybeden" insanlar mevcuttur.
***ve aynı zamanda kamçılı orkestra şefi ukdesi.
devamını gör...

