kendini yetersiz hissetmek
öz bilinci yerinde, öz eleştiri yapabilen nitelikli insan düşüncesi. insanlar böyle düşüne düşüne geliştirir kendini, yeterli sıfatını hak etmek için çabalarlar.
devamını gör...
normal sözlük'te elit olmanın beş şartı
yoldaş'a inanmak aralarında olmayan şartlardır.
(bkz: tövbe de)
ben bir yazar olsam, bu tür başlıklardan sonra yoldaştan nefret eder, ayar olurdum.
hatta ediyorum gerçi *
(bkz: tövbe de)
ben bir yazar olsam, bu tür başlıklardan sonra yoldaştan nefret eder, ayar olurdum.
hatta ediyorum gerçi *
devamını gör...
koyu akp’lilerin bile akp’ye oy vermeyeceği gerçeği
yalnız bu konu, akp seçmeninin tek başına karar verebileceği bir konu değil.
(bkz: komutla oy verme)
(bkz: komutla oy verme)
devamını gör...
kürtlerin ana dilde eğitim hakkı
kürdüm ve ne yazık ki okula başladığım zaman kürtçe konuşmam yasaklandı ailem tarafından. çünkü okulda öğretmenlerim dışlayabilir, amcam ve dayımlar gibi ben de siyasi sıkıntılarla karşılaşabilirsiniz. büyüdüm. anlayan ama konuşamayan bir kürt oldum. okul derslerini o kadar çok benimsedim ki kürtler in bir tarihi edebiyatı kültürü olabileceğini düşünemedim bile. çünkü hiçbir yerde biz yoktuk. kürt teali islam dışında kürt yoktu. ama evde babaannem kürtçe konuşur ben türkçe cevaplardım. biraz daha büyüyünce biz neredeyiz, neden bu çok kıymetli kitaplarda biz de yokuz, neden babaannemin kıyafetleri, bizim düğünler, çiroklar(masal), dengbejler yok dedikçe anladım ki kültürümü bana yabancılaştıran başka bir dile kapılmışım. keşke kendimi bana yabancılaştırmadan türkçe öğretselerdi. bu nedenle her dil, eğitim dili de olabilir savındayım.
devamını gör...
dedikodu
zihni çalıştırır diye duyduğum, en masum olanını yakın arkadaşla yapmanın tadına doyulmadığı, yanına çayın tatlının yakıştığı bol konuşmalı eylem.
devamını gör...
ramazan davulcusuna bahşiş vermeyen tip
babamdı.
ben oruç tutmuyorum kardeşim asıl benim senden para almam lazım uyku kalitesi bozdugun için deyip kovaliyordu davulcuları.
ben oruç tutmuyorum kardeşim asıl benim senden para almam lazım uyku kalitesi bozdugun için deyip kovaliyordu davulcuları.
devamını gör...
seksenler

bir birol güven dizisidir. 24 ocak 2012 tarihinde trt1 de yayınlanmaya başlamıştır. dizi sitcom türündedir. dizinin senaryosu birol güven, murat aras, eray yasin gök ve deniz gök tarafından yazılıyor. dizinin yönetmenliğini 2012 yılında birol güven yapıyordu. günümüzde ve son bir kaç senedir bora tekay yapmaktadır.
dizinin başrol oyuncuları rasim öztekin, özlem türkad, şoray uzun, ayşe tolga, ilker ayrık'tır. dizi 2012 den beri yayın hayatına devam ediyordur. bir ara yayınlanmıyordu ama son 2 senedir tekrar yayınlanıyor ve hala keyifli şekilde ilerliyor.
dizi seksenler döneminde geçen bir sitcom dizisidir. dönemin ayrıntılarını ve durumunu çok güzel ve esprili şekilde seyirciye aktarılır.
o dönemi yaşayamayan insanlar için çok güzel bir nimet olarak görüyorum. dizide bulunan kostümler, mekanlar, evler, diyaloglar, esnaflar, müzikler, ev dekorasyonları hepsi dönemin ayrıntılarını ve halini çok güzel anlatıyor. şahsen o dönemi yaşayamayan bir genç olarak izlemeyi çok seviyorum. o sıcaklık o samimiyet komşuluk ilişkileri içimi ısıtıyor. esnafların yaklaşımı ve oluşan birliktelik beni mutlu ediyor. yeni çıkan icatların veya ürünlerin gösterilmesi, oyuncuların şaşırması çok tatlı geliyor. vay be demek böyleymiş diyorum. bizim için sıradan gelen şeylere onların o dönem şaşırması ve mucizevi bir şeymiş gibi hissetmesi çok güzel aktarılıyor. bu durumda oyunculara büyük iş düşüyor. özellikle başrol oyuncuları şoray uzun ve türkad şoray ve yaşarken rasim öztekin bu işi çok güzel başarıyorlardı. sanırım o oyuncular o dönemi yaşadıkları içindi.
özellikle dizide bulunan mahalle ve yıllar geçtikçe değişmesi dizinin hoş ayrıntılarından. mahallede bulunan esnaflar ve yaptıkları meslekler ve o mesleklerin döneme göre uygun icra edilmesi yine hoş ayrıntılardan. kahveci, manav, yorgancı gibi. en sevdiğim oyunculardan birisi kahveci mesut. o adam gerçek hayatta kahveci olsa şaşırmam. muhteşem oynuyor rolünü.
uzun süredir izlediğim ve izlerken keyif aldığım bir yapım. rastgele açıyorum bir bölüm ve keyifle izliyorum. özellikle ramazan ayı ve yılbaşı bölümlerini çok seviyorum. izlemeyen yazar arkadaşlara cidden tavsiye ederim. ilk sezonları tam anlamıyla müthiş bir sitcom örneği. sonralarında bozuldu kısmına katılıyorum ama çıtayı çok fazla düşürmediler hala belirli bir seviyenin üstünde. tavsiye ederim. seksenler demişken rasim öztekin abiyi rahmetle anıyorum. huzur içinde uyusun.
devamını gör...
son bir sayfa daha okuyayım sonra uyurum deyip sabahın ilk ışıklarını görmek
çok sürükleyici, merak uyandıran bir kitap okuyan kişinin başına gelmesi muhtemel olay. uykusuz kalmak biraz sersemletsede, büyük haz verir.
benim en son uğruna sabahladığım kitap
(bkz: şeytan yemini) (bkz: jean-christophe grange)
bir de, gecenin sessizliği ve karanlığıyla birleşince çok pis germişti.
benim en son uğruna sabahladığım kitap
(bkz: şeytan yemini) (bkz: jean-christophe grange)
bir de, gecenin sessizliği ve karanlığıyla birleşince çok pis germişti.
devamını gör...
bitkilerin dert anlatılınca solması
bitkiler yanında konuşulanlardan çok fazla etkilenirler
bir çiçeğe bir derdinizi anlatırsanız solup çürürmüş
bu sebebten eskiler çiçeklere dert anlatmayın derlermiş bitki bile insanın derdiyle denetleniyor ama insan insanın derdiyle dertlenemiyor
bir çiçeğe bir derdinizi anlatırsanız solup çürürmüş
bu sebebten eskiler çiçeklere dert anlatmayın derlermiş bitki bile insanın derdiyle denetleniyor ama insan insanın derdiyle dertlenemiyor
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en büyük zaafları
bazen çift niyetli düşünmektir.
ne kendimi ne de karşımdaki insanı kırmak gelir içimden. kendimi ortada bir yerde bulurum.
ne kendimi ne de karşımdaki insanı kırmak gelir içimden. kendimi ortada bir yerde bulurum.
devamını gör...
ilk görüşte aşk
inanıyorum.
bazen sebep boşluk da olabilir. ama daha çok newton ya da arşimet'în zihnindeki kuluçka evresi gibidir olay. yani belki de elmanın yeşil-pembe olup düşmesi değil öncesi vardır zihinde. ya da shakespeare'nin deyimiyle:
'beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu 'aşk' sanıyorsunuz.'
bazen sebep boşluk da olabilir. ama daha çok newton ya da arşimet'în zihnindeki kuluçka evresi gibidir olay. yani belki de elmanın yeşil-pembe olup düşmesi değil öncesi vardır zihinde. ya da shakespeare'nin deyimiyle:
'beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu 'aşk' sanıyorsunuz.'
devamını gör...
recep tayyip erdoğan'ın hitabet yeteneği
prompter falan diyeceksiniz ama okurken bile tonlama, vurguyla insanları kendine rahatça bağlayabiliyor.
devamını gör...
konuşan kişinin dudağına bakmak
kulakların ağır işittiğine işaret olabilir. kulak az duyduğundan ağız hareketlerinizi görerek ne anlatmak istediğinizi anlamaya çalışıyor olabilir. ancak pandemiden beri hayatımıza giren maskeler bu durumun önündeki en büyük engel. milletle iletişim kuramaz olduk. yoksa dudaklarınızı çok beğendiğimizden falan bakmıyoruz. akıllı olun. *
devamını gör...
sağcı yobaz vs solcu yobaz
ikisi arasında ayrım yapılmamalı bence yobaz yobazdır sonuçta. iki grupta da körü körüne bağlanılmış fikirler vardır.
devamını gör...
sevilen filmlerin sevilen replikleri
"bazen dil, gönlün hissettiklerini kelimelere dökemez. eğer sevdiğinin yanındaysan, konuşmak zaten gürültüden başka bir şey değildir."
-leyla ile mecnun
-leyla ile mecnun
devamını gör...
türk kadınının eleştiri kabul etmemesi
türk kadınları bla bla bla...
devamını gör...
yeni nick
lahmacuncu, maçın zor geçeceği bi de başımıza icat çıkaran çocuk bu üçü aynı kişiymiş gibi geliyor bana. değildir tabi de. öyle işte söyleyim dedim. aynı jenerasyondan gibi gibi. sadece maçın zor geçeceği biraz daha agresif gibi... fevri... bak yine kızacak. neyse güzel, severek etkileşiyoruz hepsiyle. iyi sözlükler...
devamını gör...