yaklaşık 3 bin* kelimesinin kürtçe ile ortak-benzer olduğu teorisi bulunan dil.

azıcık örnek:

spas-spasibo (teşekkür)

bra-brad (kardeş)

mişk-miş (fare)
devamını gör...

hanımcı yazar.

-nerdesin aşkım?
+geldim aşkım.

bir şehit daha verdik.
devamını gör...

kızımın 4 yaşında iken evin en küçüğü olduğu için mutsuz olduğu bir anda onunla yaptığımız diyalog.
kızım
-ben niye küçüğüm senden
ben
-üzülme lütfen büyüyeceksin sende
kızım
-ne zaman
ben
-yemeklerini yiyip, uykunu uyuyup vakti gelince büyüyeceksin,
benden daha güzel olacaksın,
benden daha akıllı olacaksın,
benden daha başarılı olacaksın.
beni geçeceksin, bende seni seyredip mutlu olacağım.
ardından kızım bağıra bağıra ağlamaya başladı.
kızım
-sen şimdi benden daha mı güzelsin? diye.
devamını gör...

dayatmalara, dogmalara, sanılanlara, tabulara hatta ve hatta en bariz gerçeğe bile derinlemesine bir sondaj vurabilen insandır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir kurgu veya dramada beklenmedik, yapay veya imkânsız bir karakter, alet veya olayın senaryo akışı içinde beklenmedik bir yerde aniden ortaya çıkması olayıdır. latince anlamı makineden tanrıdır. antik yunan dönemi tiyatro oyunlarında çok sık kullanılır. hikaye o kadar karmaşık içinden çıkılmaz hal alır ki işleri ancak ve ancak tanrı yoluna koyabilir.

örnek olarak yüzüklerin efendisi iki kule filminde miğfer dibi savaşı sırasında 5. günün şafağında gandalf’ın doğudan rohirrim ile gelişi buna bir örnektir. korkusuz korkak filminin sonundaki yazı tura sahnesinde de atılan para dik gelmiştir.
devamını gör...

camus
devamını gör...

musluman yazar olarak cevaplama sorumlulugu hissetmedigim sorulardir. ateist deist kuskularla soruldugunu da zannetmiyorum,koseye sıkıstırmak olsun sizinki.sahsi sorgulama,arastirma,gerekcelendirme surecimi dusununce karsılıklı soru-cevap metodunun pek bir faydasi olmamisti.istemekle baslayabilirsiniz,gercegin ardindaki hakikati gormeyi istemekle.
devamını gör...

ilk olarak "(bkz: özbokuboncuklular)" isimli youtube kanalı tarafından yayımlanan montaj serisi. sevdiğimiz çizgi film bugs bunny ve arkadaşlarının komik dublajlarından oluşur. ilk dinlediğimde sinirim bozulduğu için mi yoksa hoşuma gittiği için mi bilinmez, epey gülmüştüm. öyle ki gözlerimden yaşlar akmıştı.
devamını gör...

o akaryakıt zammının marketten aldığı peynire dahi ulaşım masrafı olarak yansıdığından bihaber insan beyanı.
devamını gör...

çok çalışıyor, günde 3 saat falan uyuyordur. bu kadar yorma kendini dostum.
devamını gör...

yukarıdaki arkadaşın bahsettiği meşhur postacı adam fotoğrafı,

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tchibo gold. olcukca başarılı ve aroması bana göre zengin bir kahvedir.
devamını gör...

kelime anlamı olarak; bir şeyin etrafında ona tabi olarak dönen demektir.
aynı zamanda seyyare anlamına gelir.
devamını gör...

avrupa kökenli bu müzik türünü, kısaca klasik müzik olarak biliriz. genellikle yüksek kültür seviyesi üzerinden değerlendirilir. ilk defa rönesans döneminde romen diyojen öncülüğünde ortaya çıktığı söylenir. bu müzik türünde keman, çello, viyola, obua, piyano, flüt gibi enstrümanlar rol oynarlar.
devamını gör...

(bkz: 1.75 oynatma hızında izlenilen şeyler)
devamını gör...

dolapların içini düzeltmek.
devamını gör...

genel anlamda kimseyi engellememe taraftarıyım. sonuçta farklı görüş ve kişilikte bir dolu insan var. yazarlar, okur, geçerim. eleştiriye de açığım. hatamı, kusurumu söyleyene teşekkür eder, düzeltirim. her şeyi kimse bilemez ya, bu bahaneyle öğrenmişde olurum ama bazen bu eleştiriler rahatsızlık verme durumuna geliyor. klavye bu bazen önizlemiyorsun veya harf hatası veya kelimeyi yanlış yazmış oluyorsun. uyarıyorlar, düzeltiyorsun. bir süre sonra bu alışkanlık haline gelip, her yazdığın tek harf hatasında hemen mesaja yönelip, bir de bunu alayvari yaptıklarında sıkılmaya, gerilmeye başlıyorsun. bu tarz yıkıcı eleştiri yapanları engelliyorum. bir de kaynak isteyenler var. benim zaten tanımlarım belli tavrım, davranışım belli. sevdiğim içerikler belli. kaynak göstereceğim exstra bir şey yazmıyorum zaten ama şiir paylaşıyorum, üstte veya altta yazarını belirtiyorum. “ bunun yazarı o değil? o olduğuna dair kaynak göster?” her yerde yazarı o şair görünüyor bende öyle biliyorum, değilse ve bunu sen iddia ediyorsan o olmadığını bana sen ispatlayacaksın sen kaynak göstereceksin. başka zaman alıntı paylaşıyorsun, sözün kime ait olduğunu yazıyorsun. “ hangi kitap, kaçıncı sayfa?” tamam diyorsun, söylüyorsun,” bu geçerli değil, doğru kaynak değil. onların yazdığı gerçek değil.” ya iyi de adam kitap yazmış, elbette araştırmıştır kimin yazdığını, söylediğini. ayrıca verilen her bilgi doğru diye körü körüne inanalım diye bir şey yok ki. herkes yanlış bilebilir o zaman ne yaparız, şüphe duyuyorsak gider kendimiz araştırır, doğrusunu bulur, ona inanırız. arkadaşlar burada herkes kendince bir şeyler paylaşıyor. eleştiri ile bir insanı bunaltmayı birbirine karıştırmamak lazım. kimseye nezaketsizlik yapmam ama keyif almak için girdiğim mecrada, gereksiz yere boğulduğumu hissettiren herkesi engellerim. sonuç bu artık.
devamını gör...

dünyanın ilk çocuk hakları mitingi'ni, 1930 yılında taksim’de çocuklarla birlikte düzenleyerek, çocuk hakları bildirisini okuyan öğretmen.
1882 yılında istanbul’da doğan nakiye elgün, ilk kadın milletvekillerindendir.
devamını gör...

bilmesinin gerekmediğini düşünen insan neden kezban olsun ki? cevap vermek zorunda sanki peh.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim