yeni sevgiliye kızıp eski sevgiliye mesaj atmak
ergen davranışıdır. 20 hadi diyelim 25 yaş üstündeyseniz ve bunu yapıyorsanız psikologdan randevu alınız.
devamını gör...
ülkeler hakkında ilginç bilgiler
şöyle bir örnekle katkı sağlayabileceğimi düşündüğüm bilgilerdir.
çin ve japon ırkında alkolizm daha nadir görülürmüş. çünkü bu ırklarda alkol dehidrogenazın aktivitesi fazla olduğu için asetaldehit daha fazla birikir ve alkolden tiksinme hissi olurmuş.
çin ve japon ırkında alkolizm daha nadir görülürmüş. çünkü bu ırklarda alkol dehidrogenazın aktivitesi fazla olduğu için asetaldehit daha fazla birikir ve alkolden tiksinme hissi olurmuş.
devamını gör...
1 dolar 70 kuruş olacak
bir an cem uzan ülkeye giriş yaptı ve ilk röportajını ayak üstü verdi diye sevindim.
tanım: 2000 tarihli bir gazete haberinden alıntı olan haber.
tanım: 2000 tarihli bir gazete haberinden alıntı olan haber.
devamını gör...
hotel transylvania 2
otel transilvanya 2, genndy tartakovsky yönetmenliğinde 2015 yılında çekilmiştir. fantastik, çocuk, komedi türlerinde animasyon filmidir.
robert smigel, adam sandler senaristliğini yapmıştır.
canavarlar oteli insanlara kapılarını açmışa benziyor. kont drakula damadı jonathan'ı otelde görevlendiriyor ve bir takım değişiklikler yapmasına izin veriyor. neden mi? tabi ki mavis ve dünyalar tatlısı dennis otelde kalmaya devam etsin diye.
dennis'in vampir özelliklerinin olmayışı drakula'yı biraz endişelendiriyor. torunuyla hayal ettiği gibi bir ilişki kurabilmek ve vampir soyunu devam ettirebilmek için dennis'in vampir olması şart. ama nasıl?
mavis babasının baskılarından bıktığı ve dennis'in başka bir dünyayı da görüp içe kapalı olmadan yaşamasını da istediği için jonathan'ın ailesinin yanına taşınmayı düşünüyor.
bir yandan drakula'nın planlarını işletebilmesi için dennis'le yalnız kalması gerekiriyor ve jonathanla bir anlaşma yapıp mavis'i otelden uzaklaştırıyorlar.
maviş bunu bir ön keşif olarak görürken drakula bunu torunun vampir özelliklerinin ortaya çıkması için bir fırsat olarak değerlendirmeye çalışıyor. ekipi frankenstein, kurt adam, görünmez adam, jöle adam ve mumyayla vampir kampına doğru yola koyuluyorlar.
filmde bolca kuşak çatışması ve yine ön yargının getirdiği anlaşmazlıklar işlenmiş. sevdiklerimizi olduğu gibi kabul edemeyişimizin sonuçları sokulmuş gözümüze.
dennis'in 5. yaş gününe drakula'nın insan sevmeyen babası vlad ve insanlardan nefret eden arkadaşı bela da geliyor ve sular iyice ısınıyor.
kalıplaşmış ön yargılar, kalıplaşmış inanışlar ve kuşaklar arası farkları bir çatışma haline gelmesi eğlenceli bir şekilde aktarılıyor izlenenlere.
aslına bakarsanız 1. film nasıl eleştirildiyse 2. film de aynı şekilde hatta daha fazla eleştiriliyor ama nasıl oluyorsa iki filmde gişede aksini gösteriyor ve izleyenlerin beğenisini kazanıyor.
bir önceki filmde dediğim gibi bu seri biraz çizgi film havasında yani bir oyuncak hikayesi ya da buz devri serileri gibi ultra animasyonlar değil. fakat verdiği vermeye çalıştığı mesajlar ve sıcak, samimi, şaşkın haliyle yine de izleyiciyi yakalamayı ve kendini izletmeyi başarabiliyor.
dublaj olarak zaten yine çok kaliteli ve güncel espriler diyalogların içine serpiştirilmiş durumda.
benim kanaatim bu film eleştirmenler tarafından biraz fazlaca dibe çekilmeye çalışılıyor gibi. aile içinde izlenebilecek çocukların ve yetişkinlerin dikkatini çekebilecek bir film. hala izlemeyen varsa keyifle izleyebilir.
seslendirme ekibi yine efsane.
drakula aydoğan temel
mavis hazal erdal
jonathan harun can
dennis engin deniz kazancı
frankenstein engin alkan
eunice-frankenstein gelini şebnem ünaldı
wayne-kurt adam cüneyt cakova
wanda-kurt kadın şemsay çankara
winnie-kurt kız idil kuner
griffin-mumya rıza karaağaçlı
murray fatih özacun
grandma linda tülay bekret (jonathan annesi)
grandpa mike ender yiğit (jonathan babası)
dana oğuz özoğul
vlad mazlum kiper
bela sefa zengin
kakie sercan gidişoğlu
pandragora arda aydın
caren ayça koptur
troy cem deniz arıca
shrunken heads elif erdal
iyi seyirler...
robert smigel, adam sandler senaristliğini yapmıştır.
canavarlar oteli insanlara kapılarını açmışa benziyor. kont drakula damadı jonathan'ı otelde görevlendiriyor ve bir takım değişiklikler yapmasına izin veriyor. neden mi? tabi ki mavis ve dünyalar tatlısı dennis otelde kalmaya devam etsin diye.
dennis'in vampir özelliklerinin olmayışı drakula'yı biraz endişelendiriyor. torunuyla hayal ettiği gibi bir ilişki kurabilmek ve vampir soyunu devam ettirebilmek için dennis'in vampir olması şart. ama nasıl?
mavis babasının baskılarından bıktığı ve dennis'in başka bir dünyayı da görüp içe kapalı olmadan yaşamasını da istediği için jonathan'ın ailesinin yanına taşınmayı düşünüyor.
bir yandan drakula'nın planlarını işletebilmesi için dennis'le yalnız kalması gerekiriyor ve jonathanla bir anlaşma yapıp mavis'i otelden uzaklaştırıyorlar.
maviş bunu bir ön keşif olarak görürken drakula bunu torunun vampir özelliklerinin ortaya çıkması için bir fırsat olarak değerlendirmeye çalışıyor. ekipi frankenstein, kurt adam, görünmez adam, jöle adam ve mumyayla vampir kampına doğru yola koyuluyorlar.
filmde bolca kuşak çatışması ve yine ön yargının getirdiği anlaşmazlıklar işlenmiş. sevdiklerimizi olduğu gibi kabul edemeyişimizin sonuçları sokulmuş gözümüze.
dennis'in 5. yaş gününe drakula'nın insan sevmeyen babası vlad ve insanlardan nefret eden arkadaşı bela da geliyor ve sular iyice ısınıyor.
kalıplaşmış ön yargılar, kalıplaşmış inanışlar ve kuşaklar arası farkları bir çatışma haline gelmesi eğlenceli bir şekilde aktarılıyor izlenenlere.
aslına bakarsanız 1. film nasıl eleştirildiyse 2. film de aynı şekilde hatta daha fazla eleştiriliyor ama nasıl oluyorsa iki filmde gişede aksini gösteriyor ve izleyenlerin beğenisini kazanıyor.
bir önceki filmde dediğim gibi bu seri biraz çizgi film havasında yani bir oyuncak hikayesi ya da buz devri serileri gibi ultra animasyonlar değil. fakat verdiği vermeye çalıştığı mesajlar ve sıcak, samimi, şaşkın haliyle yine de izleyiciyi yakalamayı ve kendini izletmeyi başarabiliyor.
dublaj olarak zaten yine çok kaliteli ve güncel espriler diyalogların içine serpiştirilmiş durumda.
benim kanaatim bu film eleştirmenler tarafından biraz fazlaca dibe çekilmeye çalışılıyor gibi. aile içinde izlenebilecek çocukların ve yetişkinlerin dikkatini çekebilecek bir film. hala izlemeyen varsa keyifle izleyebilir.
seslendirme ekibi yine efsane.
drakula aydoğan temel
mavis hazal erdal
jonathan harun can
dennis engin deniz kazancı
frankenstein engin alkan
eunice-frankenstein gelini şebnem ünaldı
wayne-kurt adam cüneyt cakova
wanda-kurt kadın şemsay çankara
winnie-kurt kız idil kuner
griffin-mumya rıza karaağaçlı
murray fatih özacun
grandma linda tülay bekret (jonathan annesi)
grandpa mike ender yiğit (jonathan babası)
dana oğuz özoğul
vlad mazlum kiper
bela sefa zengin
kakie sercan gidişoğlu
pandragora arda aydın
caren ayça koptur
troy cem deniz arıca
shrunken heads elif erdal
iyi seyirler...
devamını gör...
kadınlar çiçektir paradoksu
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hissettikleri
güneşin en tepede olduğu saatlerde, otobüs durağında tek başıma otobüs bekliyormuş gibi hissediyorum. güneş yüzünden uykum da geliyor ama uyumamam lazım. bu benim genel hissiyatım zati.
devamını gör...
güzel kadın isimleri
90 sonrası doğan her 3 kadından 4’ünün adı olan merve değildir.
devamını gör...
karşılıklı nickaltı giren erkek ve kadın
"yazarların yazdıklarından cinsiyetlerini nasıl anlayabiliyorsunuz?" merakımı körükleyen başlıktır.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
kaçamıyorum
susmak istiyorum
ama susamıyorum
tek kaldım yine
kimse yok
ama izlediğim dizi
o bile
hafıza diyor
kaçamazsın diyor
biliyorum kaçamam
yazmasam
çıldırır mıyım
yazıyorum
belki daha az çıldırırım...
gülüşlerim vardı benim, ben kimim ben nerdeyim...
susmak istiyorum
ama susamıyorum
tek kaldım yine
kimse yok
ama izlediğim dizi
o bile
hafıza diyor
kaçamazsın diyor
biliyorum kaçamam
yazmasam
çıldırır mıyım
yazıyorum
belki daha az çıldırırım...
gülüşlerim vardı benim, ben kimim ben nerdeyim...
devamını gör...
gülşen bubikoğlu
türker inanoğlu’nun filiz akın’dan sonraki karısı, adnan şenses’in yeğeni, cüneyt özdemir’in de kayınvalidesidir. önemli bilgiler bunlar, dursun burada.*
devamını gör...
mısır piramitlerinin şantiye şefi
-abi ne yaptın şu mezarlık işini?
-abi adam öldü biz niye bu adama saray yapıyoruz hurilerle saklambaç mı oynayacak? tövbe yarabbim yaaa!
-abi adam öldü biz niye bu adama saray yapıyoruz hurilerle saklambaç mı oynayacak? tövbe yarabbim yaaa!
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
taşımak kimselerin bilmediği yükleri
ben, söylemek isteyip söyleyemediklerin
sustuğun tüm geceler benim ve üzerine boşanan yağmurlar
ben, bir âciz ancak kimsesizlerin iç sesiyim
ne kadar penceremin yüksekliği
tetiği çekmek kaça
ya bataklıktan bozma bir denizde boğulmak
ya da bir hiç olarak dünyadan göçmek
ne kadar
değil herkes eşit bilirsin
kıymet ölçerler bozuldu asrımda
endazeleri çarpık vicdanlar
ve inan zor tutunuyor üç kuruşluk aklım da
çingene olarak doğmayı seçtim bu yıl
sen söyle, kaç gözün parıltısı söner karşımda
bu aynı, uyanmak gibi bir böcek olarak yatakta
vicdanımı mı sorgularlar yoksa sarı saçıma mı kurban olurlar hayatta
metrolarda dilenmek mi yoksa keyfe keyif katmak mı bir yatta
ellerinde yalanlar, serabilleri hümanizm
sancakları mütenevvi binbir şovmen koşar üzerime de
insan olunmuyor ki azizim uçakları kapatmakla
tutmuyor tartılarımız çünkü ben
etiyle kemiğiyle nefret edenleri sevdim
bir çağda yaşıyorum ki insanlık, insanlığını terk etti
dilimde biten tüyleri dökerim satırlara da
bilmem ben bu dünyaya gelerek yanlış mı ettim
gözümü kapatırım ingiltere’ye
gözümü kapatırım fransa’ya
karar verdim kullanılmış bir kıtada doğmaya
bahsetmek istiyorum bir kitaptan bir de kulübeden
karakterim beş para etmez elbisemse kara beden
pekâla cüreti pek âladır densizlerin
bilmem ben bu dünyaya gelerek yanlış mı ettim
başlarım ibtidaya!
insanın hangi cinayetine değinmeli
kendi canına dahi yan gözle bakan görmez olsun isterim
ya çocukların katili, kirlenmiş içleri
görmek istemem ölümü yok sayan kızıl elleri*
ben, söylemek isteyip söyleyemediklerin
sustuğun tüm geceler benim ve üzerine boşanan yağmurlar
ben, bir âciz ancak kimsesizlerin iç sesiyim
ne kadar penceremin yüksekliği
tetiği çekmek kaça
ya bataklıktan bozma bir denizde boğulmak
ya da bir hiç olarak dünyadan göçmek
ne kadar
değil herkes eşit bilirsin
kıymet ölçerler bozuldu asrımda
endazeleri çarpık vicdanlar
ve inan zor tutunuyor üç kuruşluk aklım da
çingene olarak doğmayı seçtim bu yıl
sen söyle, kaç gözün parıltısı söner karşımda
bu aynı, uyanmak gibi bir böcek olarak yatakta
vicdanımı mı sorgularlar yoksa sarı saçıma mı kurban olurlar hayatta
metrolarda dilenmek mi yoksa keyfe keyif katmak mı bir yatta
ellerinde yalanlar, serabilleri hümanizm
sancakları mütenevvi binbir şovmen koşar üzerime de
insan olunmuyor ki azizim uçakları kapatmakla
tutmuyor tartılarımız çünkü ben
etiyle kemiğiyle nefret edenleri sevdim
bir çağda yaşıyorum ki insanlık, insanlığını terk etti
dilimde biten tüyleri dökerim satırlara da
bilmem ben bu dünyaya gelerek yanlış mı ettim
gözümü kapatırım ingiltere’ye
gözümü kapatırım fransa’ya
karar verdim kullanılmış bir kıtada doğmaya
bahsetmek istiyorum bir kitaptan bir de kulübeden
karakterim beş para etmez elbisemse kara beden
pekâla cüreti pek âladır densizlerin
bilmem ben bu dünyaya gelerek yanlış mı ettim
başlarım ibtidaya!
insanın hangi cinayetine değinmeli
kendi canına dahi yan gözle bakan görmez olsun isterim
ya çocukların katili, kirlenmiş içleri
görmek istemem ölümü yok sayan kızıl elleri*
devamını gör...
radyasyon
en çok karıştırılan elektronik cihazlar ile röntgenlerdeki radyasyon,
aynı tür radyasyon değildir.
fakat!
evet telefonlarımız belli bir sar değerinin altında olmalı fakat kullanımı da önemli,
röntgen gibi ışımalar kimyasal radyasyondur. her ne kadar sınırlanıp ölçülse de gereksiz röntgenlerin azalması da iyidir bu konuda.
bunların dışında uzay radyasyonu da vardır.
bir de doğal radyasyon diye okuduğum maddelerin radyasyonu var.
örnekler:
telefon elektromanyetik radyasyon
toprak, su doğal radyasyon
röntgen kimyasal radyasyon
uzayda , atmosferde bulunan kozmik radyasyon
bu konu karışık ,bir okuma ile anlaşılmayacak kadar çok kavram var.
çünkü ışıma tekniğine ve derecesine göre etkisi değişiyor.
doğal olmaya çalışmak hayattan kopmamak lazım.
korkmaktan çok ölçüleri öğrenmek lazım
derlediklerim şimdilik bunlar,
hatam varsa kusura bakmyıp düzeltmek için katkıda bulunabilirsiniz.
aynı tür radyasyon değildir.
fakat!
evet telefonlarımız belli bir sar değerinin altında olmalı fakat kullanımı da önemli,
röntgen gibi ışımalar kimyasal radyasyondur. her ne kadar sınırlanıp ölçülse de gereksiz röntgenlerin azalması da iyidir bu konuda.
bunların dışında uzay radyasyonu da vardır.
bir de doğal radyasyon diye okuduğum maddelerin radyasyonu var.
örnekler:
telefon elektromanyetik radyasyon
toprak, su doğal radyasyon
röntgen kimyasal radyasyon
uzayda , atmosferde bulunan kozmik radyasyon
bu konu karışık ,bir okuma ile anlaşılmayacak kadar çok kavram var.
çünkü ışıma tekniğine ve derecesine göre etkisi değişiyor.
doğal olmaya çalışmak hayattan kopmamak lazım.
korkmaktan çok ölçüleri öğrenmek lazım
derlediklerim şimdilik bunlar,
hatam varsa kusura bakmyıp düzeltmek için katkıda bulunabilirsiniz.
devamını gör...
tutankamonun laneti
son derece pozitif bulduğum, tüm tanımlarını keyifle okuduğum yazar . takip listemdeki tanımlarını okuduğum yetmezmiş gibi profiline girip 'acaba gözden kaçırdığım bir şey var mı?' diye de sağlamasını yapıyorum *, hep yazsın da okuyalım...
devamını gör...
her önünüze gelene nickaltı girmeyin kampanyası
nick altı panayır alanına dönmüş yazar beyanı. yapma nelson din kardeşiyiz yahu! *
devamını gör...
gece yatmadan önce içilen sigara
bir tek bende mi uyku açıyor diye merak ettiğim sigara.
garezi mi var bana anlamıyorumki!
deli gibi uykum olur, ya içeyim de yatarım dediğim anda bittim. dön dur sonra yatakta...
o da yetmez, aradan 20-25 dakika geçer, yine aynı tuzağa düşerim.
garezi mi var bana anlamıyorumki!
deli gibi uykum olur, ya içeyim de yatarım dediğim anda bittim. dön dur sonra yatakta...
o da yetmez, aradan 20-25 dakika geçer, yine aynı tuzağa düşerim.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en yaşlı özelliği
uykumun erkenden gelmesidir. sabahları da daha çok seviyorum. emekli hayatına birazcık erken geçiş yapmış olabilirim.
devamını gör...
en sevilen ressam ve eseri
başlığa bayıldım sevgili sayın yazara teşekkür ederim. resim nasıl koyuluyor bilemiyorum linkler vereceğim?
claude monet(neredeyse bütün tablolarını severim modumu yükseltir, pinterestten bakarım hep) nilüfer göleti en sevdiğim çünkü anne ve gilbert’ın öpüştüğü yere benziyor eski filmindeki.
images.app.goo.gl/7rtosTV6H...
anne gilbert sahnesi:
images.app.goo.gl/R3k8zSnEF...
claude monet(neredeyse bütün tablolarını severim modumu yükseltir, pinterestten bakarım hep) nilüfer göleti en sevdiğim çünkü anne ve gilbert’ın öpüştüğü yere benziyor eski filmindeki.
images.app.goo.gl/7rtosTV6H...
anne gilbert sahnesi:
images.app.goo.gl/R3k8zSnEF...
devamını gör...
yazarların çocukluk travması
yaşım 6.. ablamın benden kurtulmak için beni denize fırlatması.. yüzme bildiğim halde.. denizin dibini boylamam.. zar zor yüzeye çıkabilmem..
elbette bu olayı ablam hatırlamıyor..
elbette bu olayı ablam hatırlamıyor..
devamını gör...