covid yalanına inanmıyorum
annem covid-19 pozitif. ağrıları çok fazla ve iyileşemedi. şu an yoğun bakımda ve ciğerlerinin %70-80'i iltihaplı. bir bardak suyu bile zor içiyor, sağ olsun tanıdık bir doktor telefonla görüştürüyor arada ancak öyle haber alabiliyoruz. ayrıca şu an iyileşme yok. belki sizin de başınıza gelince (inşallah gelmez) anlarsınız covid-19 gerçek miymiş değil miymiş.
not: babam istediği zaman izin alamadığı bir durumda olmasına rağmen ısrar edip izin aldı ve benim ve kardeşimin yanında kalıyor, bize bakıyor, hastaneye gidip doktorlarla görüşüyor. eve her geldiğinde ağlıyor. kendi kışlasında çok az covid-19 pozitif çıkıyordu ve kimseye bulaşmadan karantinaya alıyorlardı hastaları ama şimdi ailesi ne durumda. 36,5 dereceden covid-19 pozitif tespit eden adam kendi ailesi için göz yaşı döküyor çünkü elinden bir şey gelmiyor.
(gerçekten çok doldum)
not: babam istediği zaman izin alamadığı bir durumda olmasına rağmen ısrar edip izin aldı ve benim ve kardeşimin yanında kalıyor, bize bakıyor, hastaneye gidip doktorlarla görüşüyor. eve her geldiğinde ağlıyor. kendi kışlasında çok az covid-19 pozitif çıkıyordu ve kimseye bulaşmadan karantinaya alıyorlardı hastaları ama şimdi ailesi ne durumda. 36,5 dereceden covid-19 pozitif tespit eden adam kendi ailesi için göz yaşı döküyor çünkü elinden bir şey gelmiyor.
(gerçekten çok doldum)
devamını gör...
almora
soner canözer'in kuruculuğunu yaptığı türk senfonik rock grubudur.
maalesef ki dağılmışlardır. geride mükemmel eserler bırakmışlardır.
almora - cehennem geceleri
maalesef ki dağılmışlardır. geride mükemmel eserler bırakmışlardır.
almora - cehennem geceleri
devamını gör...
zombieland
bir ruben fleischer filmidir.
eğer benim gibi nerdgiller ekibine dahilseniz ve bu olayı sadece zevk için değil önemseyerek benimsiyorsanız, mutlaka postapokaliptik senaryolar konusunda hazırlıklı olmalısınız.
kardeşlerim ve kuzenlerimle birlikte 15 yıldır gizli bir çalışma ile kurduğumuz bir grubun içindeyim. ve her türlü kıyamet sonrası hazırlığımız en azından teorik olarak yaptığımızı düşünüyorum. yani böyle bir durumda benimle iletişim kurabilirsiniz.
uzaylı istilasından, vampir saldırılarına, doğal afetlerden hastalıklara kadar her duruma hazırlıklıyız. ama en yetkin olduğumuz konu zombiler. ön hazırlık olarak dawn of dead’den shaun of dead’e kadar bütün filmleri, the walking dead’den fear the walking dead’e kadar bütün dizileri izleyip çizgi roman ve kitapları da bir bir elden geçirdik.

tıpkı zombieland’deki colombus gibi bir kurallar listemiz mevcut. hayatta kalmak için kurallar elzemdir. ne kadar mantıksız görünürse görünsün kurallara uymak sizi hayatta tutacaktır. tabii ki tallahassee gibi kaba kuvvetle de sorunları çözmeye uğraşabilir ya da wichita ve little rock gibi zekanızla kurnazlığınıza sığınabilirsiniz.

çok da farklı olmayan konusuna rağmen çekimleri ve oyunculukları ile benim için öne çıkan bir filmdir. zombi istilasına bu kadar gülerek tepki verebileceğime beni inandıran nerd dünyasının göz bebelerinden simon pegg’in shaun of dead’inden sonra bu film oldu.

colombus rolünde the social network filmiyle en iyi erkek oyuncu oscar’ına aday olan jesse eissenberg, little rock rolünde little miss sunshine filmiyle en iyi yardımcı kadın oyuncu oscar’ına aday olan abigail breslin; wichita rolünde the favourite ve birdman filmleriyle en iyi yardımcı kadın oyuncu oscar’ına aday olan ve la la land filmiyle en iyi kadın oyuncu oscar’ını kazanan overrated güzel ama underrated bir oyuncu olan emma stone ve son olarak da three bilboards outside ebbing, missouri ve the messenger filmleriyle en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülüne aday olan the people vs. larry flynt filmiyle ise en iyi erkek oyuncu oscar’ına aday gösterilen ancak kazanamasa da gönlümüzdeki nadide yeri hiç değişmeyen woody harrelson oynamakta.

unutmayın kurallar önemlidir.
eğer benim gibi nerdgiller ekibine dahilseniz ve bu olayı sadece zevk için değil önemseyerek benimsiyorsanız, mutlaka postapokaliptik senaryolar konusunda hazırlıklı olmalısınız.
kardeşlerim ve kuzenlerimle birlikte 15 yıldır gizli bir çalışma ile kurduğumuz bir grubun içindeyim. ve her türlü kıyamet sonrası hazırlığımız en azından teorik olarak yaptığımızı düşünüyorum. yani böyle bir durumda benimle iletişim kurabilirsiniz.
uzaylı istilasından, vampir saldırılarına, doğal afetlerden hastalıklara kadar her duruma hazırlıklıyız. ama en yetkin olduğumuz konu zombiler. ön hazırlık olarak dawn of dead’den shaun of dead’e kadar bütün filmleri, the walking dead’den fear the walking dead’e kadar bütün dizileri izleyip çizgi roman ve kitapları da bir bir elden geçirdik.

tıpkı zombieland’deki colombus gibi bir kurallar listemiz mevcut. hayatta kalmak için kurallar elzemdir. ne kadar mantıksız görünürse görünsün kurallara uymak sizi hayatta tutacaktır. tabii ki tallahassee gibi kaba kuvvetle de sorunları çözmeye uğraşabilir ya da wichita ve little rock gibi zekanızla kurnazlığınıza sığınabilirsiniz.

çok da farklı olmayan konusuna rağmen çekimleri ve oyunculukları ile benim için öne çıkan bir filmdir. zombi istilasına bu kadar gülerek tepki verebileceğime beni inandıran nerd dünyasının göz bebelerinden simon pegg’in shaun of dead’inden sonra bu film oldu.

colombus rolünde the social network filmiyle en iyi erkek oyuncu oscar’ına aday olan jesse eissenberg, little rock rolünde little miss sunshine filmiyle en iyi yardımcı kadın oyuncu oscar’ına aday olan abigail breslin; wichita rolünde the favourite ve birdman filmleriyle en iyi yardımcı kadın oyuncu oscar’ına aday olan ve la la land filmiyle en iyi kadın oyuncu oscar’ını kazanan overrated güzel ama underrated bir oyuncu olan emma stone ve son olarak da three bilboards outside ebbing, missouri ve the messenger filmleriyle en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülüne aday olan the people vs. larry flynt filmiyle ise en iyi erkek oyuncu oscar’ına aday gösterilen ancak kazanamasa da gönlümüzdeki nadide yeri hiç değişmeyen woody harrelson oynamakta.

unutmayın kurallar önemlidir.
devamını gör...
blues
blues terimi batı afrika kültüründe cenaze ve yas törenlerinde ''acının ifadesi'' olarak kullanılan "çivit rengi" üzerinden mistisizme dayanır. blues, 400 yıllık geçmişi olan ve temeli afrika'ya dayanan, bir müzik türüdür. kökleri afrika'da bulunan blues, 17. yüzyıldan itibaren afrika'dan getirilen kölelerin tarlalarda çalışırken söyledikleri hüznü, umudu, özgürlüğü ve derin acıyı anlatan şarkılardan doğmuştur. ilk yayınlanan blues notası hart wand'ın 1912 tarihli "dallas blues"udur.
blues, 1865 yılından itibaren köleliğin kaldırılmasıyla birlikte amerikan toplumu içinde yayılmaya başlar ve buradan da zaman içerisinde tüm dünyaya yayılır. 1910'lu yıllardan itibaren ise blues, amerika'da birçok şehre yayılır. bu şehirlerdeki kültürle ve müzikle harmanlanır ve yeni blues türleri ortaya çıkar, bunlardan bazıları delta blues, memphis blues, texas blues'dur. 1930'lu yıllara gelindiğinde blues, caz müzik ile harmanlanarak robert johnson, big bill broonzy, sonny boy williamson, lonnie johnson ve tampa red idi.
blues'un formu, genellikle afrika ve afro-amerikan müziğinde bulunan "çağrı ve cevap" düzeniyle akor dizilerinin tekrarlayan döngüsüdür.12 ölçülük blues, popüler müzikte en çok kullanılan akor yürüyüşüdür.blues notaları, genellikle bemolleştirilmiş üçlü, bemolleştirilmiş beşli ya da bemolleştirilmiş yedili olarak isimlendirilirler. blues, özünde en çok ritim özellikleriyle dikkat çekmektedir. ancak günümüzde icra edilmekte olan electric blues yüksek enstrüman hakimiyeti ve güçlü ritim kabiliyetiyle birlikte iyi bir armoni bilgisini de gerektirmektedir. zira modern blues, afrika kökenlerinin yanında çok yüklü bir etkileşime uğramış ve pek çok müzikten kalıntılar barındırır hale gelmiştir.
wikipedia
blues, 1865 yılından itibaren köleliğin kaldırılmasıyla birlikte amerikan toplumu içinde yayılmaya başlar ve buradan da zaman içerisinde tüm dünyaya yayılır. 1910'lu yıllardan itibaren ise blues, amerika'da birçok şehre yayılır. bu şehirlerdeki kültürle ve müzikle harmanlanır ve yeni blues türleri ortaya çıkar, bunlardan bazıları delta blues, memphis blues, texas blues'dur. 1930'lu yıllara gelindiğinde blues, caz müzik ile harmanlanarak robert johnson, big bill broonzy, sonny boy williamson, lonnie johnson ve tampa red idi.
blues'un formu, genellikle afrika ve afro-amerikan müziğinde bulunan "çağrı ve cevap" düzeniyle akor dizilerinin tekrarlayan döngüsüdür.12 ölçülük blues, popüler müzikte en çok kullanılan akor yürüyüşüdür.blues notaları, genellikle bemolleştirilmiş üçlü, bemolleştirilmiş beşli ya da bemolleştirilmiş yedili olarak isimlendirilirler. blues, özünde en çok ritim özellikleriyle dikkat çekmektedir. ancak günümüzde icra edilmekte olan electric blues yüksek enstrüman hakimiyeti ve güçlü ritim kabiliyetiyle birlikte iyi bir armoni bilgisini de gerektirmektedir. zira modern blues, afrika kökenlerinin yanında çok yüklü bir etkileşime uğramış ve pek çok müzikten kalıntılar barındırır hale gelmiştir.
wikipedia
devamını gör...
fatura borcu olan şehit aileleri ve engelli tüketicilerin elektriğinin 3 ay kesilmeyecek olması
vay anam vayyy!! yahu alamanya olsun ameriga ingildere olsun kıskançlıktan kurdeşen dökecek ya! bu nasıl bir lütuf, nasıl bir feragat yüce zeus!!
sen elektriğini, suyunu ona buna satarsan veya ondan bundan dilenirsen, sen ultra rahat yatağında kıçını devir osura osura uyu diye şehit olan adamın anası babasıyla böyle maytap geçerler! bir de haber yapmış dürzüler.
sen elektriğini, suyunu ona buna satarsan veya ondan bundan dilenirsen, sen ultra rahat yatağında kıçını devir osura osura uyu diye şehit olan adamın anası babasıyla böyle maytap geçerler! bir de haber yapmış dürzüler.
devamını gör...
12 nisan 2021 bir grubun attığı tecavüz içerikli tweet rezaleti
her ne için olursa olsun bu korkuyu bana ve diğer kadinlara yaşatmaya haklari yok. ister mizah diyin ister duyar diyin iser viral . bu bahanelerin altına sığınamazlar.bunları ciddiye alan bir takım kanı bozuk bulunmakla birlikte cesaretlendiklerini de görüyorum . yaklaşık üç saattir tag da yazan çoğu tweeti okuyorum ve ciddi ciddi bu takımı savunanlar var . aklım almıyor cidden . ağız dolusu küfür az kalır.
devamını gör...
sözlükte sürekli bir sözlük yazarının gündem olması
birçok sözlükte var olan durum.
bunu daha çok, insanların kendilerine yapılması durumunda hoşlarına gidecek bir şeyi başkalarına da yapıyor olmaları olarak görüyorum ben. yani nadir durumlar dışında, insanlar yaptıklarının takdir edilmesinden ve bunun açıkça söylenmesinden hoşlanırlar ki bu da gayet normaldir aslında. bu nedenle büyük ihtimalle, iyi niyetli bir şekilde "iyi bir yazar bu. o nedenle hevesinin kırılmaması için, yazmaya teşvik etmek için takdirimi belirteyim, motive edeyim" diye düşünüyor olabilirler.
ben asıl, hiç tanımadığı insanlara hakaret edenlere şaşıyorum. insanları övmek, onları mutlu etmek güzeldir de, durduk yere hakaret edip moral bozmanın kime ne faydası olur? o nedenle boş boş konuşup asap bozacaklarına, bırakalım birbirlerine güzel şeyler yazsınlar derim naçizane.
bunu daha çok, insanların kendilerine yapılması durumunda hoşlarına gidecek bir şeyi başkalarına da yapıyor olmaları olarak görüyorum ben. yani nadir durumlar dışında, insanlar yaptıklarının takdir edilmesinden ve bunun açıkça söylenmesinden hoşlanırlar ki bu da gayet normaldir aslında. bu nedenle büyük ihtimalle, iyi niyetli bir şekilde "iyi bir yazar bu. o nedenle hevesinin kırılmaması için, yazmaya teşvik etmek için takdirimi belirteyim, motive edeyim" diye düşünüyor olabilirler.
ben asıl, hiç tanımadığı insanlara hakaret edenlere şaşıyorum. insanları övmek, onları mutlu etmek güzeldir de, durduk yere hakaret edip moral bozmanın kime ne faydası olur? o nedenle boş boş konuşup asap bozacaklarına, bırakalım birbirlerine güzel şeyler yazsınlar derim naçizane.
devamını gör...
insan bir kez aşık olur
yıllar önce bir gün sohbet ederek yürürken, bir abimizin söylediği sözdü. tamamı ise şöyleydi: "insan bir kez aşık olur olm, onunla kavuşamadıysan, diğerlerini anca seversin" o zamanlar tabii biz de aşığız, bu cümleyi çok düşünmüştük; kendimizi hazırlamamız gereken trajik bir senaryo konmuştu ortaya; eğer bu aşkı tamamına erdiremezsek bir daha asla aşık olamayacaktık.
insan bir kez aşık olurmuş, bugün bize bu cümleyi kuran abinin o zamanki yaşından daha büyüğüm, iyi anladım. insan yalnızlıktan bunalıyormuş ya da asgari düzeyde de olsa şefkate muhtaç hale geliyormuş. süreci başlatan bu gibi sebepler, tesadüfen değil, yürekte bir anda elektrik çarpmıyor artık. o yüzden en fazla sevebiliyoruz, eğer ilişkiyi kurduğumuz temel konularda bir sapma olursa buz gibi soğuyoruz ya da uzaklaşmak için türlü rezil bahaneler üretiyoruz.
senelerdir buna uyum sağlayamadım. sevgilileriyle zaman geçirmekten artık tamamen bıkmış, arkadaş ortamına yalanlar söyleyerek kaçıp gelen ve bu zamanlarından aldığı zevki, istemeden de olsa sevgilisiyle geçen zamanı şeytanlaştırarak tanımlayan insanlarla dolu ortalık. hele hele ilişkilerle alakalı toplu sitem edilen zamanlar olur ki sanırsınız savaşıyorlar da iki dakika soluklanmaya gelmişler. elbet insanlar birbirinden soğuyabilir ama bu süreci, bu çatışmayı çekilebilir kılacak olan bana göre aşktır ya da aşkla sevmektir. istisnasız her birinin ilk aşkı başka biri, her biri zamanında bir kadını kalbine gömmek zorunda kalmış. bugün ilişkiler öyle maddi beklentiler üzerine temellenmiş durumda ve bunlar o kadar zayıf temeller ki herkes birbirini aldatmak için sıraya girmiş, belli korkular olmasa aldatacak bir sürü insan var. ben bunca insan tanıdım, maalesef çevremde sadakatinden dolayı aldatmayacak 3 tane adam vardır ve bunların biri terk edildi, hiç şaşırmadım.
insan bir kez aşık olur evet ama bir defa aşık olan, bir daha ilişki kuramaz gibi bir şey yok. olaya nasıl yaklaştığımız, ne kadar samimiyetsizlikten uzaklaştığımız çok önemli. salt cinsellik için, ya da bu çekim adına kişilik beklentilerimizi sağa sola sündürerek kuracağımız ilişkiler iki tarafa da zarar verecektir. eğer işin içinde aşkın efsunu yoksa, orasa her daim berrak kalabilen bir mantık vardır. onu asla kandırmaya çalışmamalıyız.
insan bir kez aşık olurmuş, bugün bize bu cümleyi kuran abinin o zamanki yaşından daha büyüğüm, iyi anladım. insan yalnızlıktan bunalıyormuş ya da asgari düzeyde de olsa şefkate muhtaç hale geliyormuş. süreci başlatan bu gibi sebepler, tesadüfen değil, yürekte bir anda elektrik çarpmıyor artık. o yüzden en fazla sevebiliyoruz, eğer ilişkiyi kurduğumuz temel konularda bir sapma olursa buz gibi soğuyoruz ya da uzaklaşmak için türlü rezil bahaneler üretiyoruz.
senelerdir buna uyum sağlayamadım. sevgilileriyle zaman geçirmekten artık tamamen bıkmış, arkadaş ortamına yalanlar söyleyerek kaçıp gelen ve bu zamanlarından aldığı zevki, istemeden de olsa sevgilisiyle geçen zamanı şeytanlaştırarak tanımlayan insanlarla dolu ortalık. hele hele ilişkilerle alakalı toplu sitem edilen zamanlar olur ki sanırsınız savaşıyorlar da iki dakika soluklanmaya gelmişler. elbet insanlar birbirinden soğuyabilir ama bu süreci, bu çatışmayı çekilebilir kılacak olan bana göre aşktır ya da aşkla sevmektir. istisnasız her birinin ilk aşkı başka biri, her biri zamanında bir kadını kalbine gömmek zorunda kalmış. bugün ilişkiler öyle maddi beklentiler üzerine temellenmiş durumda ve bunlar o kadar zayıf temeller ki herkes birbirini aldatmak için sıraya girmiş, belli korkular olmasa aldatacak bir sürü insan var. ben bunca insan tanıdım, maalesef çevremde sadakatinden dolayı aldatmayacak 3 tane adam vardır ve bunların biri terk edildi, hiç şaşırmadım.
insan bir kez aşık olur evet ama bir defa aşık olan, bir daha ilişki kuramaz gibi bir şey yok. olaya nasıl yaklaştığımız, ne kadar samimiyetsizlikten uzaklaştığımız çok önemli. salt cinsellik için, ya da bu çekim adına kişilik beklentilerimizi sağa sola sündürerek kuracağımız ilişkiler iki tarafa da zarar verecektir. eğer işin içinde aşkın efsunu yoksa, orasa her daim berrak kalabilen bir mantık vardır. onu asla kandırmaya çalışmamalıyız.
devamını gör...
konuşma diliyle yazmak
resmi olmayan ortamda yazı diliyle yazsan ne olur konuşma diliyle yazsan ne olur. bu kadar takıntılı olmayın. hayatta bundan daha dikkat edilecek bir sürü husus var. *
devamını gör...
zeki kadınların genelde yalnız olması
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük, bu sabah mal gibi uyandım. servisi de kaçırdım zaten. 15 dk yürüyüp normalde servisin geçme saatinden 6 dakika önce servisin beni aldığı yere gelmiştim oysaki. 10 dakika bekleyip gelmeyeceğini anlayınca eve geri yürüdüm. keşke hikayenin sonu bu olsaydı da eve gidip yatıp uyusaydım ama arabayla işe geldim. mutsuzum.
devamını gör...
kadınların kışın mini etek giymesi
kimseyi ilgilendirmeyen sıradan bir durumdur.
kadın, istediği zaman, istediği şekilde giyinebilir. kimsenin en küçük bir psikolojik baskı yapmaya hakkı yoktur. kendini öyle güzel ve şık hissediyordur, öyle mutlu oluyordur, öyle keyif alıyordur ya da belki soğuğu seviyordur kime ne.
kadın, istediği zaman, istediği şekilde giyinebilir. kimsenin en küçük bir psikolojik baskı yapmaya hakkı yoktur. kendini öyle güzel ve şık hissediyordur, öyle mutlu oluyordur, öyle keyif alıyordur ya da belki soğuğu seviyordur kime ne.
devamını gör...
the walking dead
bana göre post apokaliptik film ve diziler içerisinde kıyamet sonrasını en başarılı şekilde kurgulayan yapımdır. olaylar anındaki o kargaşayı izleyiciye çok başarılı bir şekilde hissettirebiliyor. karakterler ilk başta gölgelerinden bile korkan senin benim gibi normal insanlarken sezon ilerledikçe pişiyorlar.
zombi temalı yapımlar içerisinde de en gerçekçi zombi kurgusu şüphesiz buradadır. ben konuşan, depar atan, uzak mesafeye zıplayan zombi tiplemeler bile gördüm. buradaki zombiler aptal ve tek tekken gayet tehlikesizler. zombi dediğin böyle olmalı. bir de salgını öyle bir temellendirmişler ki izleyici “yahu acaba gerçekten de günün birinde böyle bir salgın mümkün olabilir mi?” diye düşünmekten kendini alamıyor.
ve merak edilen soru: bu hastalığın aşısı bulunacak mı?*
zombi temalı yapımlar içerisinde de en gerçekçi zombi kurgusu şüphesiz buradadır. ben konuşan, depar atan, uzak mesafeye zıplayan zombi tiplemeler bile gördüm. buradaki zombiler aptal ve tek tekken gayet tehlikesizler. zombi dediğin böyle olmalı. bir de salgını öyle bir temellendirmişler ki izleyici “yahu acaba gerçekten de günün birinde böyle bir salgın mümkün olabilir mi?” diye düşünmekten kendini alamıyor.
ve merak edilen soru: bu hastalığın aşısı bulunacak mı?*
devamını gör...
jimmy and judy
randall rubin ile jonathan schroder'ın yazıp yönettiği 2006 yapımı 1 saat 39 dakikalık r rated bir suç,dram ve gerilim filmi. başrolü o zaman ki sevgililer rachael bella ve edward furlong paylaşmıştır. (film yapımı esnasında evlendiler).
film 2006 yılında san francisco bağımsız film festivali'nde best feature ödülünü kazanmıştır.
film 2006 yılında 2006 newport beach film'de myspace.com ödülünü kazanmıştır.
credit yazısı olarak şu geçer : ""no animals were harmed in the filming of this movie. the raccoon was already dead. we found it that way. seriously." (bu filmin çekiminde hiçbir hayvan zarar görmedi. rakun zaten ölüydü. öyle bulduk. cidden)
filmde referans olarak cannibal holocaust (1980), american history x (1998) ve the blair witch project (1999) var.
cincinnati'nin kentucky eyaletinde şehirden uzak varoş evlerin birinde asosyal sorunlu bir genç olan jimmy wright'ın hobisi olan video çekmek zamanla ortalığı karıştırıp dengeleri bozacaktır. psikiyatri'ye her gittiğinde bunu kayıt altına alan jimmy, daha sonraları anne ve babasının yatak odasını ve hoşlandığı kız olan lise son sınıf öğrencisi judy oaks-kellen'ı izlemeye başlar. judy kendi halinde ve çoğunlukla yaşıtları tarafından zorbalığa uğrayan sessiz sakin bir kızdır. jimmy onunla alay eden öğrencilerden ve ona eziyet eden öğretmeninden kurtarmaya karar verir. böylelikle hazırladığı intikam videosunu ona göstermesiyle aralarındaki romantizm giderek arkadaşlıktan öte bir seks ve zevkin aşırılığına evrilir fakat jimmy akıl hastanesine tıkılır. çıktığında judy ile barışır ve onu ikna edip kaçmaya karar veririler.
bu karar onları seks, uyuşturucu ve rock n roll dünyasından uyumsuzlardan oluşan bir komün'e denk gelip sığınmalarına ve büyük sonlarına hazırlar. çarpıp, karışık bir aşk hikayesindeki saplantılı gençler cinayetlerle ne kadar uzağa kaçabilirlerdi?
film 2006 yılında san francisco bağımsız film festivali'nde best feature ödülünü kazanmıştır.
film 2006 yılında 2006 newport beach film'de myspace.com ödülünü kazanmıştır.
credit yazısı olarak şu geçer : ""no animals were harmed in the filming of this movie. the raccoon was already dead. we found it that way. seriously." (bu filmin çekiminde hiçbir hayvan zarar görmedi. rakun zaten ölüydü. öyle bulduk. cidden)
filmde referans olarak cannibal holocaust (1980), american history x (1998) ve the blair witch project (1999) var.
cincinnati'nin kentucky eyaletinde şehirden uzak varoş evlerin birinde asosyal sorunlu bir genç olan jimmy wright'ın hobisi olan video çekmek zamanla ortalığı karıştırıp dengeleri bozacaktır. psikiyatri'ye her gittiğinde bunu kayıt altına alan jimmy, daha sonraları anne ve babasının yatak odasını ve hoşlandığı kız olan lise son sınıf öğrencisi judy oaks-kellen'ı izlemeye başlar. judy kendi halinde ve çoğunlukla yaşıtları tarafından zorbalığa uğrayan sessiz sakin bir kızdır. jimmy onunla alay eden öğrencilerden ve ona eziyet eden öğretmeninden kurtarmaya karar verir. böylelikle hazırladığı intikam videosunu ona göstermesiyle aralarındaki romantizm giderek arkadaşlıktan öte bir seks ve zevkin aşırılığına evrilir fakat jimmy akıl hastanesine tıkılır. çıktığında judy ile barışır ve onu ikna edip kaçmaya karar veririler.
bu karar onları seks, uyuşturucu ve rock n roll dünyasından uyumsuzlardan oluşan bir komün'e denk gelip sığınmalarına ve büyük sonlarına hazırlar. çarpıp, karışık bir aşk hikayesindeki saplantılı gençler cinayetlerle ne kadar uzağa kaçabilirlerdi?

devamını gör...
kendime saygım yok davranışları
başkaları sevmiyor ya da alay ediyor diye sevdiğin şeylerden utanmak.
devamını gör...
arabam yok akaryakıt zamları beni ilgilendirmez diyen insan
o akaryakıt zammının marketten aldığı peynire dahi ulaşım masrafı olarak yansıdığından bihaber insan beyanı.
devamını gör...
dil tengi
farsça gönül darlığı, iç sıkıntısı anlamındadır.
bir müzik grubunun da ismidir.
dil tengi-mümkün değil
bir müzik grubunun da ismidir.
dil tengi-mümkün değil
devamını gör...
türkiye'de ve dünyada islam'a yönelişin iyice hız kazanmasının nedeni
bilge epiktetos der ki: bir düğünde nasıl yemek yeneceğini anlatma. ama nasıl yenmesi gerekirse öyle ye!
söylenen değil, yapılan saygı bulur.
dönün bakın islamın yaşandığı ülkelere ve toplumlara. hep nasıl yemek yeneceğini anlatır dururlar ancak yenmesi gerektiği gibi yemezler.
bir müslüman olarak yemeğin nasıl yendiğinde bakarak ben de islamın yükselişte olacağına ihtimal veremiyorum malesef.
islam barış dini olabilir ancak bayrağı tuttuğunu iddia edenler barışsever değil.
söylenen değil, yapılan saygı bulur.
dönün bakın islamın yaşandığı ülkelere ve toplumlara. hep nasıl yemek yeneceğini anlatır dururlar ancak yenmesi gerektiği gibi yemezler.
bir müslüman olarak yemeğin nasıl yendiğinde bakarak ben de islamın yükselişte olacağına ihtimal veremiyorum malesef.
islam barış dini olabilir ancak bayrağı tuttuğunu iddia edenler barışsever değil.
devamını gör...
isim tamlaması
dil bilgisinde, iki veya daha çok isim soyundan sözcük ile kurulan kelime grubudur.
devamını gör...